independenceye anti-patimi kullanman hiç hoş olmadı abi beni bunun parçası haline getirmene inanamıyorum.. neyin egosu bu neyin tatmini şimdi.. yoruldum vallhi bu çekişmelerden beni niye gaza getirdiğini de anlayamadım. bu sözlükte bir faktör değilim.. etkin biri hiç değilim.. bir karar mekanızmasında görevlendirilmedim.. tamam indiyi hiç sevmem hatta karakterine dair eleştirilerimde vardır ama beni neden bu güç savaşında kullandığını anlamıyorum.. bunu kullanarak beni saygı duyduğum insanlar önünde küçük düşürdüğünü görmek üzücü.. üstelik bunu bana yapıyorsun her hareketinin üç adım sonrasını düşünüp çok dikkatli davranmaya çalışan birine.. bu yaptığın karakterli insanlara göre değil üstelik bu güç savaşında gereksiz bir taraftar olduğum için benimde karakterim sorgulanmalı..
"eleştirilerimde tüm sözlük yönetimini kastetmedim desem ne değişir.. yalnış yapıldı bir kez ok yaydan çıktı.. buna alet olduğum için nefret ettim kendimden.."
kızını daha çok kucağına alacak vakti bulacağı için memnuniyet duyduğum.. üç kuruşluk adamların gözünde iki paralık adam olmasından mutlu olduğum sevgili dostum.. türkiye seninle gurur duyuyor denilenler kadar şerefsiz olmadığı için sevilesidir korkut. inşallah sözlük bir güç olurda kendi revizyonunun farkında olmayan zihniyeti çağdaşlık yönünde evirebilir..
oyunlama: bu entry sayılmaz..
oyunlama: bu entry sayılmaz..
ebeveynlerin çocuklarını kendi hayat sistematiğine oturtmaya çalışırken zikrettikleri ilk sloganları. mallaştırma operasyonunda ilk merdivendir. neredeyse tüm güzelliklerin tukaka olduğunu zamanla görür, kırılırsınız.
"düşünmek yasak, sevişmek yasak, içki içmek yasak hep te en çok zevk aldığımız şeyler yasak. ben bunları yapamıyorsam şu dallarda sallananlardan ne farkım kalır."
"düşünmek yasak, sevişmek yasak, içki içmek yasak hep te en çok zevk aldığımız şeyler yasak. ben bunları yapamıyorsam şu dallarda sallananlardan ne farkım kalır."
parti kapatan savcı zihniyetinden ötürü ülkesi için beslediği umutların yeşerdiğini haykıran toplum bireyi. bu demokrasi trenine de ne çok binen var değil mi? süper jedi.
(bkz: #770435)
(bkz: #770435)
öncelikle internet tarayıcınızın adres çubuğunahttp://www.fastfreeproxy.com adresini girin ve sayfanın tamamen açılmasını bekleyin. açılan sayfanın alt kısmında "www" başlıklı bir kutu göreceksiniz. "www." yazısının yanına tıklayın ve devamına "youtube.com" yazarak "visit url" butonuna basın. kısa bir süre içerisinde youtube karşınızda olacak. artık dilediğiniz videoyu izleyebilirsiniz.
ikinci alternatifiniz isehttp://www.vtunnel.com adresi. bu adresi ziyaret ettiğinizde açılacak sayfanın en üstünde bir adres çubuğu göreceksiniz. bu çubuğun içerisine www.youtube.com adresini girip "begin browsing" butonuna tıklarsanız, youtube içerisinde dilediğiniz gibi gezinebilirsiniz.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8522343.asp?gid=229&sz=11685
ikinci alternatifiniz isehttp://www.vtunnel.com adresi. bu adresi ziyaret ettiğinizde açılacak sayfanın en üstünde bir adres çubuğu göreceksiniz. bu çubuğun içerisine www.youtube.com adresini girip "begin browsing" butonuna tıklarsanız, youtube içerisinde dilediğiniz gibi gezinebilirsiniz.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8522343.asp?gid=229&sz=11685
(bkz: din)
din bir üründür evet. kadınlardan ötürü egemenliğini sürdürme kaygısına düşmüş erkek toplumunun insan hayatına konumlandırdığı bir olgudur. tam bilinmemekle birlikte milattan önceki tarihlerde...
din bir üründür evet. kadınlardan ötürü egemenliğini sürdürme kaygısına düşmüş erkek toplumunun insan hayatına konumlandırdığı bir olgudur. tam bilinmemekle birlikte milattan önceki tarihlerde...
başbakanın dilinden düşmeyen en istikrarlı yapı imiş türkiyede. temennimiz başbakanın tek başına gidip fırından bir ekmek almasıdır. bakalım istikrar kimler içinmiş o an anlayacağız.
ekmek istanbulda 0,75 ytl bu hayır kime şer kime..
ekmek istanbulda 0,75 ytl bu hayır kime şer kime..
ideolojisiyle benzer bir ölümün yurtdışında yakaladığı ülkücü. herkes hak ettiğini yaşar sayın merhum.
demokratik olmayan bir ülkede gayet normal bir durum. geçmişte olduğu gibi bugünde de türkiye cumhuriyetinin çok sevgili bir politikasıdır bu. "farklı olanı yok et tek tip millet ol" anlayışı. öte yandan dtpyi kapatıyorsan akpyi kapatmaman asıl çelişki olur.
kişilerin davayı öğrendikten sonraki atatürk sevgilerini ve saldırganlıklarına şahit olunca savcıya hak vermemekte bir çelişkidir. milletti, atatürktü, yok efendim istikrardı ağızlarından düşmüyor.
kişilerin davayı öğrendikten sonraki atatürk sevgilerini ve saldırganlıklarına şahit olunca savcıya hak vermemekte bir çelişkidir. milletti, atatürktü, yok efendim istikrardı ağızlarından düşmüyor.
akpye açılan kapatma davasında ölçüp tartmayı bırakın seviyesizce ve gerçek dışı bir yazıyla eleştiri yayınlamış partinin lideri. efendim parti kapatmak çağdışıymışda kişiler yargılanmalıymış. yahu hele bir şapkayı önüne koy bakalım. parti kapatmak faşismden farksız, ne var ki siz milletvekilleri allah gibisiniz dokunabiliyoruzda sanki; yargılanabiliyorsunuzda devlet mi sizi yargılamadı. kemal unakıtan kaç yıldır yargılanamıyor sayın bahçeli kendinize gelin desek bizi duyarmı acaba?
karakteristik değerlendirmesi gayet kolay yapılabilen insanların has sözlerindendir.
merkezinin yalova olmasına nazaran istanbulda kağnı gibi sallayan deprem.
üniversitede özgürlüğünü savunduğum ama zihniyet kurbanı olacakmışız gibi bir çekinceye kapıldığım örtü..
örneklendireyim hemen:
bir arkadaşın okulunda öğretmenler kapanmış haremlik selamlık oturtuyorlarmış çocukları sanırım sona yaklaşıyoruz.. ürktüm.. türbana özgürlüğün arkasındayken.. zorlanıyorum..
örneklendireyim hemen:
bir arkadaşın okulunda öğretmenler kapanmış haremlik selamlık oturtuyorlarmış çocukları sanırım sona yaklaşıyoruz.. ürktüm.. türbana özgürlüğün arkasındayken.. zorlanıyorum..
bir yaradana inandığını söyleyip yine onun şekillendirdiği dünyada kurallara nizam etmeyi küfür sayanların yine aynı yaradanın farz kıldığını iddia ederek kurallar zincirine yeni küfürler eklemesiyle bağnazlaşan şeyhülislam kültürünü yok edip, bizi bize düşman eden ve kutsal yaşam alanlarımızı gavura peşkeş çeken zihniyeti tedavülden kaldırarak tek dil tek din tek bilmem ne tipleştirmesine karşı geliştirilen ve insanın "insan" olmanın vasıflarından eşit yararlanılabilmesinin temelidir.
david coverdale nasıl kendine has bir sese sahipsede ian gillan kullaklarımıza resmen konumlanmıştır bu şarkıyla. bu sözler ve dönemin kültürü; hali hazırda yaşadığımız milenyumdan daha ileri, daha çağdaş ve daha yüce olduğunu sergiliyor.
11 kasım 1938 de doğarak bize bir mesaj vermeye çalışan, ve mesajını alan 1980 sıkıyönetiminin harekete geçmesiyle f-tipi örgütlenmeyi çok sayın eski cumhur başkanı turgut özalin müdahalesiyle içeriye atılmaktan kurtularak tepen türkiyenin sütten çıkmış akkaşığı.
not: bu "sayın" sözcüğünün kullanıldığı konumların çok sayın başbakanın betimlemesinden hiç bir farkı yoktur.
not: bu "sayın" sözcüğünün kullanıldığı konumların çok sayın başbakanın betimlemesinden hiç bir farkı yoktur.
motto benimseyip tüm sevdiklerimle paylaşa geldiğim maire brennan’ın hayat boyu belkide dinlenebilecek en içten gelen sessiyle seslendirdiği parça, aynı zamanda king arthur’un film müziği olan şarkının sözleride şöyledir. türkçe mealini sözlüğe kazandırmak için sözü sigarakahvecikolata’ya bırakıyorum.
long ago,
your name a shadow,
in my dreams, the white
brave still searching
raining winds, fall apart.
i believe, your heart
tell me now,
what you see
tell me what you feel
now you’re here
tell me
tell me now,
what you know
never let me go
tell me now
what you see
who cries from the hill?
the mist creeps from your eyes,
your banner will promise
let’s remember the start
i believe, your heart
tell me now
what you know
never let me go
tell me what
you see
tell me now
what you see
tell me what you feel
now your here, tell me
tell me now
what you know
never let me go
tell me now
what you see
long ago,
your name a shadow,
in my dreams, the white
brave still searching
raining winds, fall apart.
i believe, your heart
tell me now,
what you see
tell me what you feel
now you’re here
tell me
tell me now,
what you know
never let me go
tell me now
what you see
who cries from the hill?
the mist creeps from your eyes,
your banner will promise
let’s remember the start
i believe, your heart
tell me now
what you know
never let me go
tell me what
you see
tell me now
what you see
tell me what you feel
now your here, tell me
tell me now
what you know
never let me go
tell me now
what you see
necati cumalı’nın bir deniz kentinin insanlarını ve şehrin aydınlığını betimlediği hüzünlü şiiri.
küçüğüm, sen şimdi onsekizindesin
güzelliğin gün günden dillere destan
hatıramda herbiri seninle canlanan
izmir´in günlerinde gecelerindesin
sönmüş yanardağlar, kaleler eteğinde
yüzyıllardır uyuyan şu bizim izmir
o aşık kadınları, levent erkekleri nerde?
sahiden yaşayıp göçtüler mi kimbilir?
balkonlara, yalılara dalar düşünürüm
o günler uzaklaşan yelkenlerin peşi sıra
akan bulutlar gibi geçmiş: ne iz, ne hatıra!
sır şimdi bunca güzel hayat, güzel ölüm!
sır şimdi gözyaşları, saadet dilekleri
bize gelen yüzyılların hikayesi sır
eski izmir diye ne varsa şunun bunun bildiği
yaşlıların kırık dökük anlattığıdır
aşkı şehirler yaratır, şehirler yaşatır
ben gönlümce yaşadım, gönlümce sevdim
bilirim saadetim, yalnızlığım bundandır
seni bulduğum, kaybettiğim günden bilirim.
aşklarının tarihi bir şehrin tarihidir diyorum
gün gelir aşklarıyle anılır şehirler anılırsa
niyetim sevdalı sözler etmek de olmasa
izmir için ne yazarsam sana adıyorum!
küçüğüm, sen şimdi onsekizindesin
güzelliğin gün günden dillere destan
hatıramda herbiri seninle canlanan
izmir´in günlerinde gecelerindesin
sönmüş yanardağlar, kaleler eteğinde
yüzyıllardır uyuyan şu bizim izmir
o aşık kadınları, levent erkekleri nerde?
sahiden yaşayıp göçtüler mi kimbilir?
balkonlara, yalılara dalar düşünürüm
o günler uzaklaşan yelkenlerin peşi sıra
akan bulutlar gibi geçmiş: ne iz, ne hatıra!
sır şimdi bunca güzel hayat, güzel ölüm!
sır şimdi gözyaşları, saadet dilekleri
bize gelen yüzyılların hikayesi sır
eski izmir diye ne varsa şunun bunun bildiği
yaşlıların kırık dökük anlattığıdır
aşkı şehirler yaratır, şehirler yaşatır
ben gönlümce yaşadım, gönlümce sevdim
bilirim saadetim, yalnızlığım bundandır
seni bulduğum, kaybettiğim günden bilirim.
aşklarının tarihi bir şehrin tarihidir diyorum
gün gelir aşklarıyle anılır şehirler anılırsa
niyetim sevdalı sözler etmek de olmasa
izmir için ne yazarsam sana adıyorum!
ezginin günlüğü şarkısı; yorumsuz bir hayatın habercisi ayrılıklar. söylenecek sözün olmadığı zamanların başlangıcına ithaf.
bu gün küskün bir gün var masamda
bütün ayrılıklardan arda kalmış
ayrılık usulca büyür içimde
sonra usulca uzaklaşır
aramızda ne yer var ne de zaman
ne başka bir yüz ne başka insan
ayrılık saksıdaki çiçeklerimiz gibi büyür
sessiz ve nedensizce durmadan
bu gün küskün bir gün var masamda
bütün ayrılıklardan arda kalmış
ayrılık usulca büyür içimde
sonra usulca uzaklaşır
aramızda ne yer var ne de zaman
ne başka bir yüz ne başka insan
ayrılık saksıdaki çiçeklerimiz gibi büyür
sessiz ve nedensizce durmadan
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?