confessions

forlindon

- Yazar -

  1. toplam entry 440
  2. takipçi 1
  3. puan 14168

caber kalesi

forlindon
suriye’nin kuzeyinde,fırat ırmağı’nın sol kıyısında türk mezari olarak adlandırılan yerin bulunduğu kale...
osmanlı devleti’nin kurucusu osman bey’in dedesi süleyman şah,fırat ırmağını geçerken boğulunca buraya gömülmüştür...
lozan antlaşması ile türk toprağı sayılmaktadır...

sitma

forlindon
insan ve hayvanda görülen ve kandaki alyuvarlara plazmodyum cinsi mikropların yerleşip çoğalmasından ileri gelen,ateşli ve nöbetli bir hastalık...
etkenin cinsine göre nöbetler form değiştirir.
plazmodium vivax kökenli bir sıtma ise nöbet 48 saatte birdir.
plazmodium malariae kökenli bir sıtma ise nöbet 72 saatte birdir.
plazmodium falciparum kökenli bir sıtma ise nöbet düzensiz seyretmektedir...anofel türü sivrisinek aracılığıyla sıtma mikrobu bulaştırılır...

o

forlindon
stephen king’in çok eskilerde kalan böyle bir romanı vardı ve bu romanın bir de sinemaya yansıyan tarafı vardı...
çocukluk yıllarından kalan anılar,bazen bir kabusa dönüşüp sizi gelecekteki yaşantınıza kadar takip etmektedir...’’o’’ filminin hatırımda kalan konusu bu tarz birşeydi...

cumhuriyet

forlindon
hazmedenler ile hazmedemeyenlerin birarada yaşamak zorunda bırakıldığı bir rejim...
uğruna canımızı bile vermekten kaçınmadığımız bu değerlerin,dönemin siyasetçileri tarafından nasıl da yozlaştırılıp bizlere en etkisiz haliyle sunulması istenen bir rejim...
sahip çıkmazsak sonunda neleri feda edeceğimizi tasvir bile edemeyeceğimiz hayati damarımız...

deniz baykal

forlindon
’’demek ki meydanlarda attığınız ip,teröristbaşını asmak için değil abdullah gülü kuyudan çıkarmak içinmiş’’ diyerekten,meclisteki diğer muhalafet parti başkanına gösterdiği serzenişten dolayı bütün dikkatleri üstüne toplayan chp lideri...(gelmiş geçmiş söylediği en anlamlı söz olsa gerek)

sultan veled

forlindon
babası mevlana gibi mutasavvıf bir şairdir.ilk bilgileri babasından aldıktan sonra şam’da medrese öğrenimi görmüş,konya’da babasının yakın dostları olan bilginlerden ders almıştır.
babasının halifelerine hizmet etmiş,hüsameddin çelebi’nin ölümünden sonra şeyhlik makamına gelmiştir...

tamirci ciragi

forlindon
cem karaca tarafından yorumlanan ve ondan başkasının da onun kadar etkili okuyamadığı,cem karacaya özgü bir parça...
dinlemekten keyif aldığım bir şarkıdır...
aşkın sadeliği bu kadar mı saflaştırılır... süper bir şarkı...

veteriner hekimlik

forlindon
hayvan hastalıklarının tedavisine ve insan sağlığının korunmasına katkıda bulunan meslektir...
çiftlik hayvanlarının ve ev hayvanlarının sağlık koşulları,titizlikle ve sistemli bir şekilde yapılan aşılar ve bulaşıcı hastalıklara karşı kullanılan ilaçlar veteriner hekimliğin ilerleyip,gelişmesinde önemli rol oynamıştır...
türkiyedeki değeri ile dünyadaki (özellikle almanya,ingiltere gibi ülkelerde)değeri arasında çağ farkı olan ilginç bir meslektir...
veteriner hekimlik hakkında m.ö.1200’de söylenmiş söz bile vardır.
’’medicina humanitem curat,veterinaria-humanitatem’’
’’beşeri hekim insanları,veteriner hekim insanlığı kurtarır.’’

cam kolonyası

forlindon
bu şiir onur akın tarafından bestelenip,kent ozanı onur akının klasikleri içinde yerini çoktan almıştır.
şiir,arkadaş özger tarafından yazılmıştır.şarkının aranjörlüğü ahmet koç tarafından başarıyla kotarılmıştır.tabii ki beste onur akından ve yorum da bu sanatçıdan gelmiştir.

cam kolonyası

forlindon
göğü kucaklayıp getirdim sana,kokla açılırsın...
öyle bükük bakma bana,çam kolonyası getirdim sana...
hatıraların sadeliği kadar ihtişamlığı da gözdoldurmakta tabii ki.
böyle bir hatıranın kayıtlara geçmesinin nedeni sinir hücrelerinin beyinde yaptığı ihtilal değildir elbet.bunun en büyük nedeni sadeliğin gösterişle yaptığı mücadeledir.sadeliğin sadeliğinden dolayı elinde ne top ne de tüfek vardır.oysa ki gösteriş,budalaların da verdiği destekle güçlüdür ve bir o kadar da kibirlidir.
sevdamıza,sevdiğimize yani vazgeçilmezimize kesemizden verebilecek bişeyimiz yoksa yüreğimizden verelim.sade bir kolonya bile bazı özlemlerin,beklentilerin ve hasretlerin zincirlerini kırmakta...

bugün ne yazsam

forlindon
havanın aydınlanmasını bekler insanoğlu ve her fırsatta yalnızlık denilen illet başına bela olmaktadır...
bugünü yazısız,konusuz,sessiz ve sakin bir şekilde geçirmenin verdiği rahatsızlığı,elinden kalemi,kağıdı alınıp kuytuluklara mahkum edilenler anlayabilir ya da daha başka birileri...
anlaşılmak için midir ki bütün bu yapılanlar,yoksa sadece yazabilmenin doğallığı karşısında kaskatı kesilip tepkisiz kalan insanlara birşeyler mi anlatabilmektir...
bugün ne yazsam derken en çok aklıma ’’bugün ne yaşasam’’ geliyor...
yazmanın yaşamakla olan organik bağı biraz olsun insana güç veriyor...
19 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol