ereshkiga

"bi lodos lazım şimdi bana bi kürek bi kayık.."

arabada orman içi bir yoldan huzur içinde gidilmektedir. kız cocugu ise meraklı bakışlarla dönüp dönüp sorular sormaktadır:

kız çocugu: kc
ben : b

kc- bu nee?
b - agaç canım
kc- peki bu ne?
b- o da agac canım
kc- peki bu ne?
b- bak ayşe bu yeşil ve büyük olan şeylerin hepsi ağaç (sabır çekilir)
kc- bu da ne böyle?
b- anne atın beni burdan!

eve gelinir

b- (göze çarpan ilk nesne bardağı işaret ederek) ayşe bu ne?
kc- bardaaak
b- peki bu ne?
kc- bardak..
b- peki ya bu?
kc-bardaaaaaaaaaaaaaaaaaak!!!
b- (kihkih) aa bu da ne böyle?
kc- anneeeaa evimize gidelim! (böhü)
b- (nihahaha)

güzel dudaklı, hatta erkek angelina jolie, kadife sesli kişilik.

ups kargo reklamındaki soprano.

ve tabi ki akbank kral kobi reklamındaki evlere şenlik koro!

ailemizin sempatik anarşiği

iskandinav mitolojisindeki dark lord’un feminen yüzlerinden biri. dark lord, ölüm meleği olarak adlandırılmıştır biçok yerde, yanlış olarak. aslı özgürlük, isyan, çoşku (ki ecstasy olarak geçer), hoşgörü, dönüşüm, yaşamda va ölümde sınırlandırılmamış aşkın temsilcisidir.

1982 1985 yılları alan moore tarafından yazılan ve david lloyd tarafından çizilen karikatür dizisi. v adında anarşist idealizmi sembolize eden ve guy fawkes maskesiyle yıllar öncesinin ingiliz faşist parlementosunu kundaklamaya çalışırken yakalanan ve katledilen guy fawkes’un intikamını almaya and içmiş bir adamın, biyolojik iç savaştan kurtulup, yeni dönem faşist ve muhafazakar hükümeti devirme hikayesini anlatır.

müthiş bir potansiyel senaryo oldugu wachowski kardeşler tarafından anlaşılıp (20 yıl sonra!) filme alınmıştır.

aynı zamanda yapıtı en güzel kılan şey shakespeare göndermeleridir, çizgi romanın bölüm başlıkları ve v nin birçok konuşması iambic pentameter (shakespare in en çok kullandıgı) ritmiyle yazılmış olup, zaten v=5=penta gibi bir eşitlik içermektedir.

-remember remember the fifth of november..

- pollyanna, ankara da su bitti!
- olsun, sevgili belediye başkanımız ankara’ya deniz getirecek yakında!

yıllar sonra...

-pollyanna, türkiyede ekmek bile bulamıyoruz artık!
-aa, pasta yiyin canım!

19 agustos, texas, airling "ride for dime" adlı dimebag darrell’i anma töreni konserinde sahne alacak olan türk southern metal / hardcore grubu.

(bkz: ten things i hate about you)

1999 yapımı gil junger filmi. başrollerini julia stiles ve heath ledger paylaşmışlardır. senaryosu ise shakesparenin "the taming of the shrew" adlı oyununun modernize edilmiş versiyonudur, çok eğlenceli diyaloglar içermektedir :

walter stratford: my insurance does not cover pms!
kat stratford: well then, tell them i had a seizure.

walter stratford: hello, katarina. make anyone cry today?
kat stratford: sadly, no. but it’s only 4:30.

bianca: hi daddy!
walter stratford: hi... where’re we going?
bianca: well, if you must know... a small study group of friends.
walter stratford: otherwise known as an orgy?
chastity: mr. stratford, it’s just a party!
walter stratford: and hell is just a sauna.

(bkz: liv tyler) . liv gibi olacaksan hiç sakıncası olmayan durum.

aslına bir rock müzikali olan "the rocky horror show" dan filme alınmış çok eğlenceli bir rock-opera dır. 1973 yapımıdır. yapımcısı ise "hair" ve "jesus christ superstar" adlı diğer çok ünlü iki rock-opera nın yapımcısı avustralyalı jim sharman dır.

--spoiler--
yolda arabaları bozulan (!) iki yeniyetme nişanlı çift, telefonu kullanmak üzere gittikleri bir şatovari evde, oldukça ilginç insanların arasında bulurlar. frank’n furter ve riff raff ve magenta adında iki yardımcısı transilvanya galaksisi transsexual gezegeninden canım dünyamıza gelmişlerdir. tesadüfe bakın ki o gece frank’n furter adındaki çılgın doktor kendine bir "sex oyuncagı" yaratacaktır o gece. ama hazır gençler gelmiş, neden eğlenmiyoruz der ve o gece çifte ilk cinsel tecrübelerini (sexual awakening) yaşatmaya karar verir. tabi tadını alınca bırakamazlar ve ortalık karışır.
--spoiler--

izlenmeye değer, hatta defalarca izlenince daha da değer bir müzikaldir. tim curry’e aşık olunur, ki 70lerde bu nasıl bir medeni cesarettir ki jartiyerle oynarsın bütün filmi. ayrıca bu filmin - müzikalin- en ünlü yanı, seyirci katılımıdır. hala almanyada belirli seanslarla gösterilen filmin belirli bir seyirci kitlesi vardır (cult film)
seyirciler seyre belirli materyallerle gelir (su, pirinç, tuvalet kağıdı vs.) ve belirli yerlerde bunları doğal efekt olarak kullanırlar. ayrıca bu filmi izlemeye ilk kez gidenlerin alınlarına kocaman bir v harfi yaparlar ki bu virgin anlamına gelir.(ironiye gel)

eskiden, ilk medeniyet zamanlarında, gayet emekli, gayet memur, gayet sakin ve kültürlü bir kesimin nüfusunu oluşturduğu, fakat şimdilerde uygun fiyatları ve iklim/bitki örtüsü kalitesi dolayısıyla bohçasını toplayanın yerleşmesiyle çarşı mafyalarının, ayyaşların yer yer mekan bellediği, ilçe olmaya çok yatkın, 10 yıldır ankara metrosunun son durağı semt.

dinlenilirken, izlenmemesi gereken bir video ya sahip olan the rolling stones şarkısı, zira mick jagger mikrofonu yutcak mı acaba, ya da agız yarıçapı 30 cm olacak mı merakıyla şarkıdan hiçbişi anlaşılmaz.

telafuz sorunsalı olan, progressive metalin babası, seattle dan cıkıp da grunge yapmamış nadide gruplardan. dünyanın en başarılı konsept albümlerinden birini yapmışlardır (bkz: operation mindcrime) bunun dışında empire ve promised land çalışmaları güzeldir.

en eski ingiliz epiğidir. ingilizlerin iskandinav ataları ve paganizmle olan bağlarını barındırmasına ragmen, hristiyanlıktan sonra yazıya alınmasıyla içeriği kısmen değişmiştir. beowulf adındaki epic heronun binbir çeşit kahramanlığını ve ölümünü anlatır, orjinal formunu okumak için ingilizce yetmez, latince ve almanca altyapı da gerekir, kasar.

ingiliz romantiklerinin tartışmasız en yaratıcı ismi william blake’in songs of experience adlı kitabındaki şiirlerden biridir. romantik çağın karakteristik özelliğini yansıtır, fazlasıyla metafor, gönderme, benzetme gibi söz sanatı barındırır. bunun yanısıra çoğu ingiliz romantiği gibi (bkz: wordsworth) tanrıyı doğada buldugunu anlatır şiirede kabaca. tabi bu şiiri hakkıyla anlamak için, önce songs of innocence adlı kitap ve o kitapta bu şiirin innocent eşdeğeri sayılan "the lamb" de okunmalıdır.

ayrıca bu şiir üzerine çekilmiş ödüllü bir kısa film:

http://www.youtube.com/watch?v=6lsmoutbldk

türkiye’nin tartışmasız en "garip" ilçesidir. yaz gelmeden neler neler gelir oraya nisanda bunalımlara girersin nemden sıcaktan, yagmur değil çamur yağar, deniz bile kaynar vs. eğitim seviyesi yüksektir, çok karmaşık bir sosyal yapısı vardır. araplar, ermeniler, kürtler, rumlar ve türkler bi arada yaşar, iyi de anlaşırlar. sahili çok güzeldir, ekonomik bi şehirdir, piyasası kalitelidir (ortamdan ortama). demir çelik fabrikası vardır, güzel bi limanı vardır, iyi balık çıkar ordan. ordayken sevmessin orayı, küçük gelir, garip gelir, sıcak gelir, kaçayım dersin, sonra da gidince 1 hafta sonra özüm özüm özlersin..

aratılış mitleriyle başlayan, titanlarla devam eden, ama çogu insan tarafından zeus’tan sonrası bilinen antik yunanların dini sistemidir. zeus’a kadar kolaydır, zeus’tan sonrası zeus’un her gördüğü dişiyle (ganymede istisnası dışında) ilişkiye girmesi sonuçu çorbaya döner. zeusun 78* eşi ve 789* çocuğu vardır, tabi bunların bi kısmı insan bi kısmı yaratıktır, bazıları ise zeus’tan doğar (bkz: athena) (bkz: dionysus) ve çoğu gayrımeşrudur. bunalrın hepsinin de ayrı soyagacı vardı, her bir mitolojik şahısın ayrı hikayesi vardır. hakim olunması (isim benzerlikleri ve kalabalık dolayısıyla) zor bir konu da olsa, dünyanın en güzel hikayelerini barındırır. binyıllar önce böyle bir medeniyetin var olması karşısında insanın ağzı açık kalır.