confessions

emma the gold one

- Yazar -

  1. toplam entry 928
  2. takipçi 1
  3. puan 31231

bizim yolumuz sevgi yolumuz

emma the gold one
yine pek duygusal yine pek ağlak, dertli bir kaan sezyum eseri. dillere dolanan cinsten. buyurun efenim sözleri:

(vokale nerde gireyim? vokale girdim abi. buraları kaldırırsın.)

bizim yolumuz sevgi yolumuz
saatte yüz elli kilometre garanti sevgi otobanında
saygı otobanında
saygının niye otobanı olsun
bizim yolumuz var sevgilim
sevgi yolumuz
engel tanımazız, limitsiziz
limit sonsuza giderken
bizim yolumuz sevgi yolumuzda
sizin yolunuz sevgi yolunuz
bizim yolumuz sevgi yolumuz...

kapkaranlık düşünce dünyamın içinde
kafamda fikirler sarmaş dolaş
her gece bir dert çözüyorum yatmadan önce
ertesi sabaha hepsini unutmuş oluyorum
bir sonraki gün bir değil bin bir dert geliyor başıma

(vokal yapıcam birazdan)

sevgilin mi var derdin mi var
bizim yolumuz engel tanımaz limitsiziz
limit sonsuza giderken
bizim yolumuz sevgi yolumuz da
sizin yolunuz
engel tanımaz limitsiziz
limit sonsuza giderken
bizim yolumuz sevgi yolumuz da...

çıkıçıkıçık
çıkıçık.

kan ve para

emma the gold one
taş gibi grizu parçası. eskilerden, çok eskilerden.

kanla bezenmiş kaldırımlar
saat barettayı kırk beş geçiyor
et parçasına örtülen gazeteden
son haberler okunuyor

birisi çırılçıplak çatıda
kimse dönüp inan bakmıyor
yerde vücutlar hareketsiz
hızla aralardan geçiliyor

küçük bir kız yolun kenarında
düşen bebeğini kaldırırken,
kendini onun yanında buluyor...

kan ve para!!!

uygun adım hep bak gölgeler
sinsice dolanıp duruyor
herkes üstüste yığılırken
nüfus baştan planlanıyor

kan ve parayla da beslenip
silahla tedavi olunuyor
hayatın anlamı neydi ya
palyaço hep bunu düşünüyor

küçük bir kız yolun kenarında
düşen bebeğini kaldırırken,
kendini onun yanında buluyor...

ve sen palyaço inan pencerende
yine o şarkıyı söylüyorsun fakat sen de hep biliyordun!

hassas ruhlar terazisi

emma the gold one
mükemmel hikayeler içeren, tedbirsizlere ithaf edilmiş cem mumcu kitabı.

’’bir tek şimdiyi istediğinde senin olacağım. bir tek şimdiyi istediğinde hep senin olacağım. şimdi aldığım nefesin son nefesim olabileceğini gördüğünde, son nefesime kadar seninle olacağım. giderayak olduğumu, giderayak olduğunu, giderayak olduğumuzu görünce gitmez olacağım. ne yılan ne tavus ne de elmaydı günah olan. hesaptı. yarındı günah olan. şeytanın zamanıydı: gelecekti günah olan. hesap günü, bir tek hesaptan soracaklar. hesap günü, bir tek hesaplarımız hesaba çekilecek. biliyor musun şeytan yarında yaşar? tıpkı senin gibi. senin elmanı ısırırsam şeytanı gebe bırakacağım. kabil’i doğuracaksın. hırsı ve hasedi doğuracaksın. ki onlar da geleceğin çocukları...

sen ’şimdi’ye ağlamadıkça gözyaşların hep geleceği sulayacak. ’sonra’nın tohumları var senin yumurtanın içinde. ve onlar habil’i öldüren ve kırk gün ölüsünü ne yapacağını bilemeyen kabil’in tohumları. onu gömmesi gerektiğini bile bir kargadan öğrenecek. sen ölümsüz bir aşkı ararken asla ölümsüz olamayacak aşkımız.’’

ön kapakta da güzel bir kız var. bak bu spoiler oldu sahi.

sahici aşklar kulliyati

emma the gold one
cem mumcu’nun güzel -tabiri yerindeyse masal- kitabı.

arka kapaktan;

’’ikimiz de gitmek istemiyoruz. ikimiz de gitmek istemiyoruz. ikimiz de diğerinin gitmeyi isteyeceği anın korkusunu iliklerimizde hissediyoruz. hiç gitmek istemezken, ya o isterse diye, ’belki ben de isterim bir gün gitmeyi’ diye yalanlar söylüyoruz birbirimize. dudaklarımız ve gözlerimiz yaklaştığında yalanlarımızın yaşayamayacağını bildiğimizden, kaçırıyoruz gözlerimizi ve dudaklarımızı birbirimizden.’’

balale

emma the gold one
bir taraftan omuz silkildiğinde yahut sümük çekildiğinde pek sevimli olmayı beraberinde getirdiğine inanılan bana ne versiyonu. etrafınızdakiler sizi sevimli bulurken siz tribinizi koyar gidersiniz, pek faydalıdır. öyle görünüyor en azından.

kaciklik diplomasi

emma the gold one
ayşe nil kitabı. manik depresif bir karakterin ağzından yazılmış anıdır. kurgu falan değildir ayşe nil isimleri bile değiştirmemiştir. mülkiyeli bir kadın olan kahramanımız sosyalist bir adamla evlenir akabinde hastalık ortaya çıkar. kitap erasmus’un deliliğe övgü’sünden bir alıntıyla başlar zaten. ancak kahramanımızın atatürkçülüğünü, paranoyalarını gördükçe ne kadar acıklı ve zor bir hal aldığını görürüz bu gülümseten deliliğin.

respawn

emma the gold one
kısaca ress.

priestlerin kıçında ’ress plzz =(((’ diye gezen adamlar olmasının sebebi bu kavramdır. lanet.

edit: öyle bir hata yapmışım ki ibret olsun diye silmiyorum entrymi. ress, respwanın değil resurrectionun kısaltması. kimse de bir şey dememiş. neyse dursun bu burda.

in yer face

emma the gold one
oxford sözlükte ’’pervasızca, agresif ve kışkırtıcı, aldırılmaması imkansız’’ olarak tanımlanan ingiliz kökenli tiyatro türü. tabulara dokunulur, çıplaklık, argo ve küfür boldur, seyirci rahatsız edilir ve böyle de yakalanır; anlatılmak istenen verilir verilmesine ancak o seyirciden sonra bir daha ne zaman hayır gelir bilinmez. zira oyundakileri düşünüyor olacaktır oyundan çıktığında da. kendiyle cebelleşecektir ’’neden rahatsız oluyorum yahu, bunlar doğal değil mi’’ diye. yüzüne yüzüne yediği tokatlardan ayıldıktan sonra ise müthiş bir uyanış başlar, güzeldir.

türkiye’deki örneği için;

(bkz: dot)
22 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol