bayağılıkla samimilik arasındaki ince çizgide yürürler.
dipnot: bayağılaşmadan becerebilenine hiç rastlamadım.
microsoft servetini dağıtırken kendilerinden bir çek almış ve kayıplara karışmış spam teyzesi. yahu bir şey değil onlarca insanı da peşinden götürdü. o dönem ’’olm adamın teyzesi almış işte parayı’’ deyip mailleri forwardlayan güzelim arkadaşlarım günlerce evden çıkamadılar; iplerden falan ulaşmaya çalıştılar bu teyzeye ve yedi ceddine fakat olmadı tabii ki.
bunu biliyorum çünkü patricia teyzem yüklü bir çek aldı.
bunu biliyorum çünkü patricia teyzem yüklü bir çek aldı.
cinslerin, erkek ve dişi olan main cinsleri ele alırsak, cinslerinin gerektirdiği davranış, seçim, hareket ve duruşlar olduğuna inanması ve buna uygun olarak yaşamasıdır. bin yıllarla şekillenir.
işlerini olumlu olumsuz eleştirecek yetkinlikte kimsenin ne yazık ki yaşamıyor oluşu sebebiyle müzikal dehası çok çok geç anlaşılacak adam. the noose’la yeterince yardırmıştır aslında.
işbu haliyle hayatımıza yön veren birtakım tanrılardan sadece biri. fakat kastta üstte yer alanlarından.
işbu haliyle hayatımıza yön veren birtakım tanrılardan sadece biri. fakat kastta üstte yer alanlarından.
üşenilmemesi gereken iki tık. bir cümleden uzun her entryye oy veriyorum mesela. fakat tek cümlelik entryler yahut da sadece bkzdan ibaret entryleri de oylamaya karar verdim an itibarı ile.
(bkz: hakem dikkat diyor)
(bkz: hakem dikkat diyor)
dünyanın en tatlı, en sevimli ve bunun yanısıra en seksi kadını olabilir. bunun yanında da pek başarılı grunge vokali. insanların kendi kıçlarına bakmadan safi kurt cobain sevgisiyle ona orospu diyebilmelerini aklım almıyor.
tolstoy’a göre sevgiden değil korkudan beslenen görüş, sempati, bıdı.
sabah (kimi için akşam da) yani uyanınca ilk işi müzik açmak olanlar için, müthiş bir robots in disguise şarkısı.
i woke up weak today and needing your voice
crawled into the speakers and turned up the volume
felt so sick today but cured by your noise
my head in the speakers is drowning out volumes
in ashes to ashes, i’m falling falling
in ashes to ashes, i’m losing losing
in curl and grazes, i’m feeling feeling
in curl and grazes, i’m losing losing
turn it up turn it up turn it up turn it up
turn it up turn it up turn it up turn it up
turn me on!
i woke up weak today and needing your voice
crawled into the speakers and turned up the volume
felt so sick today but cured by your noise
my head in the speakers is drowning out volumes
in ashes to ashes, i’m falling falling
in ashes to ashes, i’m losing losing
in curl and grazes, i’m feeling feeling
in curl and grazes, i’m losing losing
turn it up turn it up turn it up turn it up
turn it up turn it up turn it up turn it up
turn me on!
’’ilerleme, aydınlanma; bilim, dinsel, politik ve ekonomik özgürlük yolunda her çaba kitleden değil azınlıklardan kaynaklanır.’’ tespitinin sahibi, akıl annem. fakat ’’yaa aman bana ne be her koyun kendi bacağından asılır’’ mentalitesinde bir millet olduğumuzdan mümkün mertebe kendimiz dışında kimse için bir şey yapmamak ve hatta mümkünse vatana millete dünyaya faydalı bir şey yapanın da ayağını kaydırmakla mükellefiz.
beat kuşağının jack kerouac ve allen ginsberg ile birlikte tripodunu oluşturan dahi yazar, drug addict.
’’bir psikotik sadece neler olup bittiğinin farkına varan biridir.’’ buyurmuştur.
(bkz: hastasınım)
’’bir psikotik sadece neler olup bittiğinin farkına varan biridir.’’ buyurmuştur.
(bkz: hastasınım)
’a tribute to ulus baker’ niteliğinde bandista şarkısı.
her şey herkesleşiyordu,
herkes her şeyleşiyordu..
tarih durmadan yazılıyordu,
birden olanlar oldu..
bir kırmızı koltukta yatarken,
ekranda dziga vertov dönerken,
psinoza mavladı birden,
şaşkınlık hasıl oldu..
bir çapa bir votka bir ılık meltem,
kıbrıs’ta dört ceset bir baker’ken,
havariler mitler yazarken,
uyku bastırıyordu..
meneviş’ten gloryaya sokakta bir votka,
kadıköy evinde jaques brel çalmakta..
temmuz oldu yaz bitti,
hoca kalk haydi!
tayfa marquiz yolunda..
herşey herkesleşiyordu,
herkes herşeyleşiyordu..
tarih durmadan yazılıyordu,
ve dediler ki; ulus baker...
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen!
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen!
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen!
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen!
her şey herkesleşiyordu,
herkes her şeyleşiyordu..
tarih durmadan yazılıyordu,
birden olanlar oldu..
bir kırmızı koltukta yatarken,
ekranda dziga vertov dönerken,
psinoza mavladı birden,
şaşkınlık hasıl oldu..
bir çapa bir votka bir ılık meltem,
kıbrıs’ta dört ceset bir baker’ken,
havariler mitler yazarken,
uyku bastırıyordu..
meneviş’ten gloryaya sokakta bir votka,
kadıköy evinde jaques brel çalmakta..
temmuz oldu yaz bitti,
hoca kalk haydi!
tayfa marquiz yolunda..
herşey herkesleşiyordu,
herkes herşeyleşiyordu..
tarih durmadan yazılıyordu,
ve dediler ki; ulus baker...
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen!
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen!
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen!
gördüğüne inanma gördüğüne inanma sen!
(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
’’eğer insanlar neden söz ettiklerini bilmiyorsa her tür ideolojinin temeli olan görüş kavramı, anlamından çok şey yitirir’’ demiş adorno. canım benim bir insan.
’’eğer insanlar neden söz ettiklerini bilmiyorsa her tür ideolojinin temeli olan görüş kavramı, anlamından çok şey yitirir’’ demiş adorno. canım benim bir insan.
rengarenk, şipşirin fakat leş kokulu ingiliz sigarası. fransızın gauloises’i bi’ yerde.
başbakan rte’nin kurban bayramı için bastırdığı afiş.
deniz baykal’ın cevabı da gecikmemiş: o zaman kapat o ampulü! bu durumda rte ceza’ysa baykal sagodur.
deniz baykal’ın cevabı da gecikmemiş: o zaman kapat o ampulü! bu durumda rte ceza’ysa baykal sagodur.
blair waldorf’ un perfect matchi gossip girl karakteri.
’’i’m chuck bass.’’ cümlesi birçok ’’neden?’’ sorusuna cevap olmuştur ve bu yolla hayatımıza da girmiştir. çok fonksiyonel.
... ’cuz i’m chuck bass.
’’i’m chuck bass.’’ cümlesi birçok ’’neden?’’ sorusuna cevap olmuştur ve bu yolla hayatımıza da girmiştir. çok fonksiyonel.
... ’cuz i’m chuck bass.
emma shapplin’in üstüne fazla söz edilmeyecek şarkısı.
emma ’’tutta notte par che tutta notte...’’ dedi, ben ağladım.
emma ’’tutta notte par che tutta notte...’’ dedi, ben ağladım.
taurus takım yıldızının yakınlarında kırmızı, küçük ve parlak bir yıldız. diğer adı da keçi yıldızı.
pek melankolik pek soft ritmiyle ayyuka’dan bir sonbahar şarkısı. iklimlendirme sayesinde sonbahar havasında tuttuğumuz evlerde kışın da dinlenebiliyor.
bi’ şeyler yolunda değil besbelli
bir gudubetlik var işte besbelli
senden değil, benden değil,
kimden belli değil..
havada bir hinlik var
bir yerde bir eksik var
tarifi zor bir şey var
havada bir hinlik var
nedendir bilinmez bir sıkıntı var
yağan yağmurdan esen yelden mi
şundan değil, bundan değil,
neden belli değil
havada bir hinlik var
bir yerde bir eksik var
tarifi zor bir şey var
havada bir hinlik var
derin bir nefes alsam geçecek
belki de sonsuza kadar sürecek
nerden gelir nasıl gider
nedir ne değildir
havada bir hinlik var...
bi’ şeyler yolunda değil besbelli
bir gudubetlik var işte besbelli
senden değil, benden değil,
kimden belli değil..
havada bir hinlik var
bir yerde bir eksik var
tarifi zor bir şey var
havada bir hinlik var
nedendir bilinmez bir sıkıntı var
yağan yağmurdan esen yelden mi
şundan değil, bundan değil,
neden belli değil
havada bir hinlik var
bir yerde bir eksik var
tarifi zor bir şey var
havada bir hinlik var
derin bir nefes alsam geçecek
belki de sonsuza kadar sürecek
nerden gelir nasıl gider
nedir ne değildir
havada bir hinlik var...
ayyuka’dan mikemmel bir çalışma. ’’ben böyle değildim sonradan oldum’’ ekolüne gelsin.
sana gözlerden çok uzakta bir yer buldum
kapattım tüm kapılarına kilit vurdum
sana böyle davranmayı istemezdim yâr
olsun artık sen burdayken içim çok rahat
ağlama ağlama ağlama ağlama
ben böyle değildim eskiden sonra oldum
sen beni daha bilmezken ben derde doydum
sen de artık anla beni ağlamasana
korkuyorum seni üç adım bile salmaya
ağlama ağlama ağlama ağlama
sana gözlerden çok uzakta bir yer buldum
kapattım tüm kapılarına kilit vurdum
sana böyle davranmayı istemezdim yâr
olsun artık sen burdayken içim çok rahat
ağlama ağlama ağlama ağlama
ben böyle değildim eskiden sonra oldum
sen beni daha bilmezken ben derde doydum
sen de artık anla beni ağlamasana
korkuyorum seni üç adım bile salmaya
ağlama ağlama ağlama ağlama
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?