confessions

emma the gold one

- Yazar -

  1. toplam entry 928
  2. takipçi 1
  3. puan 31225

sugar baby love

emma the gold one
the rubettes’in breakfast on pluto’ya soundtrack olmuş şarkısı.

sugar baby love, sugar baby love
i didn’t make to make you blue
sugar baby love, sugar baby love
i didn’t mean to hurt you...

all lovers make
make the same mistakes
yes they do
yes, all lovers make
make the same mistakes
as me and you...

people take my advice
if you love somebody
don’t think twice.

love you baby love, sugar baby love
love her anyway, love her ev’ryday

nothing came out

emma the gold one
moldy peaches şahanesi, kimya’yı tekrar tekrar öpme isteği uyandıran şarkı. konuşmasak da olur bebeyim ben seninle sürekli çizgifilm izler kaşık kaşık uyurum ki...

lyrics şeysi;

just because i don’t say anything,
doesn’t mean i don’t like you.
i open my mouth and i try and i try
but no words came out...

without 40 oz. of social skills
i’m just an ass in the crack of humanity.
i’m just a huge manitee.
a huge manitee...

and besides you’re probably holding hands
with some skinny, pretty girl that likes to
talk about bands and
all i wanna do is ride bikes with you
and stay up late and watch cartoons...

(duck tales, shirt tails, talespin, sailor moon, gi joe, robotech, ron jeremy, schmoo!)

i wanna watch cartoons with you.
josie and the pussycats and scooby do,
i want you to watch cartoons with me.
he-man, voltron and hong-kong-fui

i tried to ask you to your face
but no words came out...
i put on my hood and walked away,
that doesn’t mean i don’t like you...

and besides your probably holding hands
with some skinny, pretty girl that likes to
talk about bands and
all i wanna do is ride bikes with you,
and stay up late and maybe spoon...

i’m just your average thundercats ho!!

komünist manifesto

emma the gold one
1893 italyanca baskıya önsöz

italyan okura

komünist parti manifestosu’nun yayınlanışının, 18 mart 1848 ile, o güne dek bölünmelerle ve iç çelişmelerle zayıflamış ve böylece yabancı egemenlik altına düşmüş, biri avrupa kıtasının, ötekisi akdeniz’in merkezinde yer alan iki ulusun silahlı ayaklanmaları olan milano ve berlin devrimleri ile çakıştığı söylenebilir. italya’nın avusturya imparatoruna bağımlı olmasına karşılık, almanya rus çarının, daha dolaylı olsa bile daha az etkin olmayan boyunduruğu altına girdi. 18 mart 1848’in sonuçları, hem italya’yı ve hem de almanya’yı bu yüzkarasından kurtardı; bu iki büyük ulus, 1848’den 1871’e kadar geçen zaman içerisinde yeniden kurulabilmişler ve her nasılsa kendi başlarına kalabilmişlerse, bu, karl marx’ın dediği gibi, 1848 devrimini bastıranların, kendilerine karşın gene de bu devrimin vasiyetnamesinin icracıları olmaları sayesindedir. bu devrim her yerde işçi sınıfının eseri olmuştur; barikatları kuran ve bunu hayatıyla ödeyen işçi sınıfıydı. hükümeti devirmekteki niyeti, açıkça, burjuva rejimini devirmek olanlar yalnızca paris işçileriydi. ama kendi sınıfları ile burjuvazi arasındaki onmaz uzlaşmaz karşıtlığın bilincinde olsalar bile, gene de, ne ülkenin ekonomik gelişmesi, ne de fransız işçi kitlesinin zihinsel gelişmesi, henüz toplumsal bir yeniden kuruluşu olanaklı kılacak aşamaya ulaşmış değildi. bu nedenle, devrimin meyvelerini toplayan, son tahlilde, kapitalist sınıf oldu. öteki ülkelerde, italya’da, almanya’da, avusturya’da, işçiler, daha baştan, burjuvaziyi iktidara getirmekten başka bir şey yapmadılar. ama herhangi bir ülkede ulusal bağımsızlık olmadıkça, burjuvazinin egemenliği olanaksızdır. bu yüzden, 1848 devrimi, o zamana dek birlik ve özerklikten yoksun bulunan uluslara, kendisiyle birlikte, birlik ve özerklik getirmek zorunda kaldı: italya’ya, almanya’ya, macaristan’a. sıra polonya’ya da gelecektir.

böylece, 1848 devrimi bir sosyalist devrim olmamışsa da, bunun için yol açmış, ortam hazırlamıştır. büyük sanayiin bütün ülkelerde gelişmesiyle birlikte, burjuva rejimi, son kırkbeş yıl içerisinde, ortaya, her yerde, kalabalık, yoğun ve güçlü bir proletarya çıkardı. böylece, manifesto’nun dilini kullanacak olursak, kendi mezar kazıcılarını yarattı. her ülkenin özerkliği ve birliği sağlanmadıkça, proletaryanın uluslararası birliğini ya da bu ulusların ortak amaçlara doğru barışçı ve akılcı bir
işbirliğini gerçekleştirmek olanaksız olacaktır. italyan, macar, alman, polonyalı ve rus işçilerin 1848 öncesi siyasal koşullar altında uluslararası eylem ortaklığı yaptıklarını düşünün bir!

böylece, 1848’de verilen savaşlar boşuna verilmemişlerdir. bizi o devrimci dönemden ayıran kırkbeş yıl da boşa gitmemiştir. meyveler olgunlaşıyor, ve benim bütün dileğim, manifesto’nun ilk yayınlanışı nasıl uluslararası devrimin habercisi olduysa, bu italyanca çevirinin yayınlanışının da italyan proletaryasının zaferinin habercisi olabilmesidir.

manifesto, kapitalizmin geçmişte oynadığı devrimci rolün tam hakkını vermektedir. ilk kapitalist ulus italya idi. feodal ortaçağın sonuna ve modern kapitalist çağın başlangıcına, dev bir kişi damgasını vurdu: hem ortaçağın son şairi ve hem de modern zamanların ilk şairi bir italyan, dante 1300’de olduğu gibi, bugün de, yeni bir tarihsel çağ yaklaşıyor. italya, bize, bu yeni, proleter çağın doğuş anına damgasını vuracak yeni dante’yi verecek mi?

londra, 1 şubat 1893
friedrich engels

meyveler halâ olgunlaşıyor. halâ...

apoptosis

emma the gold one
organizmanın önemli savunma mekanizmalarından biri olan ve genetik olarak ’’planlanmış’’ hücre ölümüdür. nekrozdan farkı patojenler ya da hastalık etkisiyle gerçekleşmemesi. ha bunu uyaran viral proteinler de var ama nekrozdaki gibi işlemiyor mekanizma.
4 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol