emma the gold one

aynı sürüde 2 tane bulunmaz, bulunamaz. sağ kola beta denir ki yancılık ne acı bir mefhum yareppim.

-----------------------------alıntı----------------------------
’’hayatın suçu diye geçiştirdiğimiz bütün ihanetler biz değil miyiz? sevdiğin resimlerin, sevdiğin kitapların, sevdiğin kadınların düşmanı. bu yüzden seni üzmenin bir yolunu hep bulacaklar. sana iyi şeylerden bahsetmek istiyorum. iyi olan şeyler. iyi ve uzun olan. bizi sevgi dolu ve güçlü yapan şeyler. gülmeyi yeni öğrenen bir çocuk gibi acemiyim. sana anlatacak doğru dürüst bir gerçek, ya da avutacak kadar güzel bir yalan bulmalıyım. sadece seni hayatımda üç kez görmüş ve unutamamış olabilirim. sadece seni sevmiş olabilirim...’’
-----------------------------alıntı----------------------------

ne maaşlı ne maaşsız stajyer almıyorlar. - bazen bir güzellik yapabiliyorlar.

relax marka sakızın reklam sloganı idi. bir dönem çiğnenebilen her madde için kullanıldı. unuttuk sonra.

kendisine artık bir nick altı döşemenin farz olduğu canciş pompiş cici kız.

çok acayip çok değişik bir gündemi var. bir tarzı var öncelikle bu çok önemlidir bir yazar için. altında ismi yazmasa da bilirim onun entrylerini mesela. sol framede up olan başlıklardan onu elma sekeriiii’nin upladığını çıkarabilirim. bu da beni en dikkatli okuru yapıyor olabilir. olsun. konular şöyle bir alanda ufak sapmalar gösteriyor aşağı yukarı: aşk, sevgi, askerlik, aldatmak, nişanlı, evlilik, ilişkiler. bu önemli. her başlığa atlamıyor mesela... yolunu çizmiş. üslup konusuna gelince de onu evet tam adlandıramıyorum (tamamen benim cahilliğim) fakat aldatan insanlar başlığına verdiği ’allah belasını versin hepsinin’ bakınızı içtenliğinin bir kanıtı. dürtüsel ve samimi. böyle bir üslup adı olsaydı işte elma sekeriii bunu uyguluyor derdim ama zannediyorum böyle bir tanımlama yok.

gözümde hep böyle evdeki tülü vücuduna sararak gelinlik provası yapan küçük bir kız şekilleniyor onu okurken. bu ara sıra çok sinirbozucu olabiliyor evet. küçük kızları hiç sevmem çünkü. ama bu bi ayrı bi şeker işte yapacak bi şey yok.

allah hepsini kahretsin bebeğim askerdeki sevgilisini aldatanların!
allah belasını versin genel olarak tüm aldatanların!
ve allah sevdiğine kavuştursun herkesi...
ve allah elma şekeri şekerliğinde şeker kız çocukları versin herkese...
ve allah...
ve şeker...
ve elma...
ve kız...
ve.. ve... ve.

p.s. ellerim titriyor.

orko’nun bölüm sonlarında bölümün bir özetini geçtikten sonra kurduğu cümle. e o he-man anasını satayım bir de yanlış mı yapacaktı?

bugün o kötü adamların kafasını kesip çuvala koymadı ve adalete teslim etti he-man; doğru olanı yaptı. aferin he-man’e.

ağır roman’dan bir replik. yazar burda muhtarlık kayıtlarında ve google earthte teyyare sokak olarak bilinen sokağa, sakinlerinin kolera demesinden bahsetmiş. enteresandır artık hepimize göre kolera benzer tüm sokakların adı.

roland barthes tespiti- vardır.

kaldı ki, temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayamayan insanlar varken, lüks başlıbaşına suçtur.

christopher von deylen ve mirko von schlieffen’in ortak projesi. çok iyi işler yapmış olmakla beraber şimdi sadece christopher von deylen’in adıdır. mirko ayrılmış kendi kanatlarıyla uçuyormuş.

(bkz: schiller mit heppner)

insanı çıldırtan msn hatasının kodu. çözümü de yok. önerilenler de fake. otur bekle diyor microsoft, biz sevgili kullanıcılarına.

dediler ki’nin nakaratı. fakat melis şakının sonunda ’’yalaaaaan!’’ diyor. bilemedim ben.

esmer hatun kişilere değil beyaz tenli ablalara pek bir yaraşan göz makyajı stili. gözün altı ve üstü siyah göz kalemi ve farlarla gölgelendiriliyor demeyeyim de boyanıyor hatta bulanıyor. bu. yani olayımız göz çevresini beyazlatmak değil gözü koyultmak.

madonna’nın oynadığı bir filmin soundtrackiydi. vcdler yeni çıkmış o zaman. internet falan yok searchle rapidten indir bilmiyoruz bu tip şeyleri fakat nasıl bayılmışım şarkıya aman allahım. vcd den kasete çekmeyi becerdiğimde (film içindeki seslerle birlikte) orgazmik hazlara yelken açmıştım.

soğ baaay baaay misamerikınpay...

anektod içerikli bu entryden hoşlanmayanlar olabilir ama bu nazarımda önemlidir karşim. müziğin peşinde koşulan zamanlarda müzik çok daha değerliydi sanki. yazar bu entryde bunu anlatmak istemiş.

toplumsal gerçekleri eleştirel bir yaklaşımla ele alan, insanı toplumsal ilişkileriyle yansıtmaya amaçlayan edebiyat yönelmesi.

70 yaşında kazandığı nobel ödülünü ’’kıyıya çıktıktan sonra bana cankurtaran simidi uzatıyorsunuz.’’ diye reddetmiş ancak daha sonra kabul edip aldığı parayla ingiliz-isveç yazın fonunu kurmuş güzel adam. canım benim bir insan demiş miydim? canım benim bir insan.

en sevdiğim ingilizce kelime. unutuşların en yücesi anlamına gelir. ya da ben böyle kullanırım.

lethe’den bir yudum alarak gerçekleştirilebilir hadise.

(bkz: eternal sunshine of the spotless mind)

bir dönem tarotu da vardı bu dedenin. her kartı kendi öğretileriyle yoğurmuştu adeta. bir süre sonra sıkıyordu tabi huzur muzur ’’şimdi kendinizi dünyanın merkezi olarak hissetme zamanınız’’ geyikleri. ’’fırlatıp atarım senin gibi tarotun yüzüne bakmam höfff’’ diyerek tarota meraklı bir kardeşe verildi sonra osho destesi.

+ şimdi varlığınızın dünyanın varlığıyla bir olma zamanı.
- bi gider misin?
+ öfke yalnız ruhu kirleten bir illettir. sevgiye dönüştürmek senin elinde.
- hasbin..

’ben hakan gündüzsem ya sen farketmez trafikteysen kimdeysen kimleysen hiç problem yok eğer bizdeysen..’’ şeklinde süren jingleı hafızalarda yer etmiş müzikbilir radyocu, dj, prodüktör. şalalası özlenen adam.

2004te çekilen rezalet ötesi fdd reklamındaki aptal şarkı.

tamamı şöyleydi sanırım:

hayatımız bir yarış
başarmak zorundayız
çalışmak ve kazanmaaaak
finalleeeeeeeee!
hey!!
başarmak zorundayız!

single ını yediğimin kadını. o kadar zaten. tek şarkılık sesi var zaten. onu da 5 yıl biriktirerek çıkarabiliyor. mefta olmasa bari söylerken.

editemma: son cümlemi geri alıyorum.