empyrium’un kesinlikle ıskalanmaması gereken şarkısı. tadından yenmez bir melankoli hakim.
alm. sazlıktaki kuğular.
yine pek duygusal yine pek ağlak, dertli bir kaan sezyum eseri. dillere dolanan cinsten. buyurun efenim sözleri:
(vokale nerde gireyim? vokale girdim abi. buraları kaldırırsın.)
bizim yolumuz sevgi yolumuz
saatte yüz elli kilometre garanti sevgi otobanında
saygı otobanında
saygının niye otobanı olsun
bizim yolumuz var sevgilim
sevgi yolumuz
engel tanımazız, limitsiziz
limit sonsuza giderken
bizim yolumuz sevgi yolumuzda
sizin yolunuz sevgi yolunuz
bizim yolumuz sevgi yolumuz...
kapkaranlık düşünce dünyamın içinde
kafamda fikirler sarmaş dolaş
her gece bir dert çözüyorum yatmadan önce
ertesi sabaha hepsini unutmuş oluyorum
bir sonraki gün bir değil bin bir dert geliyor başıma
(vokal yapıcam birazdan)
sevgilin mi var derdin mi var
bizim yolumuz engel tanımaz limitsiziz
limit sonsuza giderken
bizim yolumuz sevgi yolumuz da
sizin yolunuz
engel tanımaz limitsiziz
limit sonsuza giderken
bizim yolumuz sevgi yolumuz da...
çıkıçıkıçık
çıkıçık.
(vokale nerde gireyim? vokale girdim abi. buraları kaldırırsın.)
bizim yolumuz sevgi yolumuz
saatte yüz elli kilometre garanti sevgi otobanında
saygı otobanında
saygının niye otobanı olsun
bizim yolumuz var sevgilim
sevgi yolumuz
engel tanımazız, limitsiziz
limit sonsuza giderken
bizim yolumuz sevgi yolumuzda
sizin yolunuz sevgi yolunuz
bizim yolumuz sevgi yolumuz...
kapkaranlık düşünce dünyamın içinde
kafamda fikirler sarmaş dolaş
her gece bir dert çözüyorum yatmadan önce
ertesi sabaha hepsini unutmuş oluyorum
bir sonraki gün bir değil bin bir dert geliyor başıma
(vokal yapıcam birazdan)
sevgilin mi var derdin mi var
bizim yolumuz engel tanımaz limitsiziz
limit sonsuza giderken
bizim yolumuz sevgi yolumuz da
sizin yolunuz
engel tanımaz limitsiziz
limit sonsuza giderken
bizim yolumuz sevgi yolumuz da...
çıkıçıkıçık
çıkıçık.
üzerine tek cümle kuramayacağım telepopmusik şahanesi. trip.
i brought you some something close to me
and left with something new
i can see through your head
you haunt my dreams
but theres nothing to do but believe
just believe, just breathe
another day
i’m used to it by now
lying in my bed
staring at the ceiling
just breathe, another day
another day, just believe
i’ m used to it by now
i brought you some something close to me
and left with something new
i can see through your head
you haunt my dreams
but theres nothing to do but believe
just believe, just breathe
another day
i’m used to it by now
lying in my bed
staring at the ceiling
just breathe, another day
another day, just believe
i’ m used to it by now
taş gibi grizu parçası. eskilerden, çok eskilerden.
kanla bezenmiş kaldırımlar
saat barettayı kırk beş geçiyor
et parçasına örtülen gazeteden
son haberler okunuyor
birisi çırılçıplak çatıda
kimse dönüp inan bakmıyor
yerde vücutlar hareketsiz
hızla aralardan geçiliyor
küçük bir kız yolun kenarında
düşen bebeğini kaldırırken,
kendini onun yanında buluyor...
kan ve para!!!
uygun adım hep bak gölgeler
sinsice dolanıp duruyor
herkes üstüste yığılırken
nüfus baştan planlanıyor
kan ve parayla da beslenip
silahla tedavi olunuyor
hayatın anlamı neydi ya
palyaço hep bunu düşünüyor
küçük bir kız yolun kenarında
düşen bebeğini kaldırırken,
kendini onun yanında buluyor...
ve sen palyaço inan pencerende
yine o şarkıyı söylüyorsun fakat sen de hep biliyordun!
kanla bezenmiş kaldırımlar
saat barettayı kırk beş geçiyor
et parçasına örtülen gazeteden
son haberler okunuyor
birisi çırılçıplak çatıda
kimse dönüp inan bakmıyor
yerde vücutlar hareketsiz
hızla aralardan geçiliyor
küçük bir kız yolun kenarında
düşen bebeğini kaldırırken,
kendini onun yanında buluyor...
kan ve para!!!
uygun adım hep bak gölgeler
sinsice dolanıp duruyor
herkes üstüste yığılırken
nüfus baştan planlanıyor
kan ve parayla da beslenip
silahla tedavi olunuyor
hayatın anlamı neydi ya
palyaço hep bunu düşünüyor
küçük bir kız yolun kenarında
düşen bebeğini kaldırırken,
kendini onun yanında buluyor...
ve sen palyaço inan pencerende
yine o şarkıyı söylüyorsun fakat sen de hep biliyordun!
zaga zamanında canlı yayına bağlanan şaşkın bir seyircinin okan bayülgene hitap şekli. bunun kadar ünlü okay bey var bir de. hatta dur ya o daha ünlü.
(bkz: merhaba zaga bey)
mükemmel hikayeler içeren, tedbirsizlere ithaf edilmiş cem mumcu kitabı.
bir tek şimdiyi istediğinde senin olacağım. bir tek şimdiyi istediğinde hep senin olacağım. şimdi aldığım nefesin son nefesim olabileceğini gördüğünde, son nefesime kadar seninle olacağım. giderayak olduğumu, giderayak olduğunu, giderayak olduğumuzu görünce gitmez olacağım. ne yılan ne tavus ne de elmaydı günah olan. hesaptı. yarındı günah olan. şeytanın zamanıydı: gelecekti günah olan. hesap günü, bir tek hesaptan soracaklar. hesap günü, bir tek hesaplarımız hesaba çekilecek. biliyor musun şeytan yarında yaşar? tıpkı senin gibi. senin elmanı ısırırsam şeytanı gebe bırakacağım. kabili doğuracaksın. hırsı ve hasedi doğuracaksın. ki onlar da geleceğin çocukları...
sen şimdiye ağlamadıkça gözyaşların hep geleceği sulayacak. sonranın tohumları var senin yumurtanın içinde. ve onlar habili öldüren ve kırk gün ölüsünü ne yapacağını bilemeyen kabilin tohumları. onu gömmesi gerektiğini bile bir kargadan öğrenecek. sen ölümsüz bir aşkı ararken asla ölümsüz olamayacak aşkımız.
ön kapakta da güzel bir kız var. bak bu spoiler oldu sahi.
bir tek şimdiyi istediğinde senin olacağım. bir tek şimdiyi istediğinde hep senin olacağım. şimdi aldığım nefesin son nefesim olabileceğini gördüğünde, son nefesime kadar seninle olacağım. giderayak olduğumu, giderayak olduğunu, giderayak olduğumuzu görünce gitmez olacağım. ne yılan ne tavus ne de elmaydı günah olan. hesaptı. yarındı günah olan. şeytanın zamanıydı: gelecekti günah olan. hesap günü, bir tek hesaptan soracaklar. hesap günü, bir tek hesaplarımız hesaba çekilecek. biliyor musun şeytan yarında yaşar? tıpkı senin gibi. senin elmanı ısırırsam şeytanı gebe bırakacağım. kabili doğuracaksın. hırsı ve hasedi doğuracaksın. ki onlar da geleceğin çocukları...
sen şimdiye ağlamadıkça gözyaşların hep geleceği sulayacak. sonranın tohumları var senin yumurtanın içinde. ve onlar habili öldüren ve kırk gün ölüsünü ne yapacağını bilemeyen kabilin tohumları. onu gömmesi gerektiğini bile bir kargadan öğrenecek. sen ölümsüz bir aşkı ararken asla ölümsüz olamayacak aşkımız.
ön kapakta da güzel bir kız var. bak bu spoiler oldu sahi.
cem mumcunun güzel -tabiri yerindeyse masal- kitabı.
arka kapaktan;
ikimiz de gitmek istemiyoruz. ikimiz de gitmek istemiyoruz. ikimiz de diğerinin gitmeyi isteyeceği anın korkusunu iliklerimizde hissediyoruz. hiç gitmek istemezken, ya o isterse diye, belki ben de isterim bir gün gitmeyi diye yalanlar söylüyoruz birbirimize. dudaklarımız ve gözlerimiz yaklaştığında yalanlarımızın yaşayamayacağını bildiğimizden, kaçırıyoruz gözlerimizi ve dudaklarımızı birbirimizden.
arka kapaktan;
ikimiz de gitmek istemiyoruz. ikimiz de gitmek istemiyoruz. ikimiz de diğerinin gitmeyi isteyeceği anın korkusunu iliklerimizde hissediyoruz. hiç gitmek istemezken, ya o isterse diye, belki ben de isterim bir gün gitmeyi diye yalanlar söylüyoruz birbirimize. dudaklarımız ve gözlerimiz yaklaştığında yalanlarımızın yaşayamayacağını bildiğimizden, kaçırıyoruz gözlerimizi ve dudaklarımızı birbirimizden.
seni, seni ve seni. diye devam edebilir. böyle devam ederse de naiften çok öküz insanın söylemi olur.
bir taraftan omuz silkildiğinde yahut sümük çekildiğinde pek sevimli olmayı beraberinde getirdiğine inanılan bana ne versiyonu. etrafınızdakiler sizi sevimli bulurken siz tribinizi koyar gidersiniz, pek faydalıdır. öyle görünüyor en azından.
eskiden açılmış, uzun süredir uğranmayan ve yazılmayan başlıkları belki de orda yazanları hatırlatmak adına küçük bir entry girmek vasıtasıyla sol layerın tepesine oturtma durumudur.
ayşe nil kitabı. manik depresif bir karakterin ağzından yazılmış anıdır. kurgu falan değildir ayşe nil isimleri bile değiştirmemiştir. mülkiyeli bir kadın olan kahramanımız sosyalist bir adamla evlenir akabinde hastalık ortaya çıkar. kitap erasmusun deliliğe övgüsünden bir alıntıyla başlar zaten. ancak kahramanımızın atatürkçülüğünü, paranoyalarını gördükçe ne kadar acıklı ve zor bir hal aldığını görürüz bu gülümseten deliliğin.
cem şancı’yı öptüm. sırf sözlük için. evet.
- vıtvıt var mı?
+ yok.
- bıdıbıdı var mı?
+ bilmiyorum bak.
- bari neyler ne tarafta söyleseniz?
+ işte hepsi orda. bak.
- okeeey.
+ yok.
- bıdıbıdı var mı?
+ bilmiyorum bak.
- bari neyler ne tarafta söyleseniz?
+ işte hepsi orda. bak.
- okeeey.
kısaca ress.
priestlerin kıçında ress plzz =((( diye gezen adamlar olmasının sebebi bu kavramdır. lanet.
edit: öyle bir hata yapmışım ki ibret olsun diye silmiyorum entrymi. ress, respwanın değil resurrectionun kısaltması. kimse de bir şey dememiş. neyse dursun bu burda.
priestlerin kıçında ress plzz =((( diye gezen adamlar olmasının sebebi bu kavramdır. lanet.
edit: öyle bir hata yapmışım ki ibret olsun diye silmiyorum entrymi. ress, respwanın değil resurrectionun kısaltması. kimse de bir şey dememiş. neyse dursun bu burda.
(bkz: maniyerizm)
sloganı her şey seyirlik, sen de öylesin! olan tiyatro. bu bile yeterince düşündürücü.
oxford sözlükte pervasızca, agresif ve kışkırtıcı, aldırılmaması imkansız olarak tanımlanan ingiliz kökenli tiyatro türü. tabulara dokunulur, çıplaklık, argo ve küfür boldur, seyirci rahatsız edilir ve böyle de yakalanır; anlatılmak istenen verilir verilmesine ancak o seyirciden sonra bir daha ne zaman hayır gelir bilinmez. zira oyundakileri düşünüyor olacaktır oyundan çıktığında da. kendiyle cebelleşecektir neden rahatsız oluyorum yahu, bunlar doğal değil mi diye. yüzüne yüzüne yediği tokatlardan ayıldıktan sonra ise müthiş bir uyanış başlar, güzeldir.
türkiyedeki örneği için;
(bkz: dot)
türkiyedeki örneği için;
(bkz: dot)
insan hasta bir hayvandır demiş adam. öpüjem.
kürkü zarar görmesin diye kuyruğundan başlayarak canlı canlı derisi yüzülen güzel gözlü çilekeş hayvan. aramızda hala gerçek kürk giyen andavallar yaşamadığını umut ediyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?