yırtık, yamalı, pejmürde.
eşlik etmek isteyen kardeşlerim için sözlüğün hizmeti;
jag känner en bott, hon heter anna, anna heter hon
och hon kan banna, banna dig så hårt
hon röjer upp i våran kanal
jag vill berätta för dig, att jag känner en bott
jag känner en bott, hon heter anna, anna heter hon
och hon kan banna, banna dig så hårt
hon röjer upp i våran kanal
jag vill berätta för dig, att jag känner en bott
som alltid vaktar alla som är här
och som ser till att vi blir utan besvär
det finns ingen take-over som lyckas
kom ihåg att det är jag som känner en bott
en bott som ingen, ingen annan slår
och hon kan kicka utan att du får
hon gör sig av med alla som spammar
ja, inget kan slå våran bott
-ready for take off-
-are you ready?-
jag känner en bott, hon heter anna, anna heter hon
och hon kan banna, banna dig så hårt
hon röjer upp i våran kanal
jag vill berätta för dig att jag känner en bott
då kom den dagen, jag inte trodde fanns,
det satte verkligen kanalen ur balans
jag trodde aldrig att jag hade så fel
men när anna skrev och sa:
"jag är ingen bott
jag är en väldigt, väldigt vacker tjej"
som nu tyvärr är väldigt främmande för mig
men det finns inget som behöver förklaras
för i mina ögon är hon alltid en bott
jag känner en bott, hon heter anna, anna heter hon
och hon kan banna, banna dig så hårt
hon röjer upp i våran kanal
jag vill berätta för dig att jag känner en bott
som alltid vaktar alla som är här
och som ser till att vi blir utan besvär
det finns ingen take-over som lyckas
kom ihåg att det är jag som känner en bott
en bott som ingen, ingen annan slår
och hon kan kicka utan att du får
hon gör sig av med alla som spammar
ja, inget kan slå våran bott
-ready for take off-
-are you ready?-
jag känner en bott, hon heter anna, anna heter hon
och hon kan banna, banna dig så hårt
hon röjer upp i våran kanal
jag vill berätta för dig, att jag känner en bott
jag känner en bott, hon heter anna, anna heter hon
och hon kan banna, banna dig så hårt
hon röjer upp i våran kanal
jag vill berätta för dig, att jag känner en bott
som alltid vaktar alla som är här
och som ser till att vi blir utan besvär
det finns ingen take-over som lyckas
kom ihåg att det är jag som känner en bott
en bott som ingen, ingen annan slår
och hon kan kicka utan att du får
hon gör sig av med alla som spammar
ja, inget kan slå våran bott
-ready for take off-
-are you ready?-
jag känner en bott, hon heter anna, anna heter hon
och hon kan banna, banna dig så hårt
hon röjer upp i våran kanal
jag vill berätta för dig att jag känner en bott
då kom den dagen, jag inte trodde fanns,
det satte verkligen kanalen ur balans
jag trodde aldrig att jag hade så fel
men när anna skrev och sa:
"jag är ingen bott
jag är en väldigt, väldigt vacker tjej"
som nu tyvärr är väldigt främmande för mig
men det finns inget som behöver förklaras
för i mina ögon är hon alltid en bott
jag känner en bott, hon heter anna, anna heter hon
och hon kan banna, banna dig så hårt
hon röjer upp i våran kanal
jag vill berätta för dig att jag känner en bott
som alltid vaktar alla som är här
och som ser till att vi blir utan besvär
det finns ingen take-over som lyckas
kom ihåg att det är jag som känner en bott
en bott som ingen, ingen annan slår
och hon kan kicka utan att du får
hon gör sig av med alla som spammar
ja, inget kan slå våran bott
-ready for take off-
-are you ready?-
orjinali boten annadır.
isveçli basshunterın güldürük parçası. ilk dinlendiğinde sözlerini elbette ki anlamayanlar, bir bulgar cafesinde otururken duyduklarından sanıyor. kotarılamamış techno denemeleri vardır hani bulgar djlerin, onlara benziyor kaldı ki zaten de single olarak piyasaya sürülmüş ilk çalışması imiş basshunterın. amatör ruh kokuyor buram buram.
işin güldürük yanı da hikâyesi. ingilizce alt yazılı bir klibini izledim de dostumuz bass, bir kanalda sürekli çat çut milleti banlayan anna isimli şahsı bot sanıyor ve fakat bir gün gerçek bir insan olduğunu öğreniyor ve olaylar gelişiyor...
işin güldürük yanı da hikâyesi. ingilizce alt yazılı bir klibini izledim de dostumuz bass, bir kanalda sürekli çat çut milleti banlayan anna isimli şahsı bot sanıyor ve fakat bir gün gerçek bir insan olduğunu öğreniyor ve olaylar gelişiyor...
orta çağda kilisenin kontrolündeki şifalı bahçeler. farmasi henüz tam olarak gelişmediğinden bizim kocakarı ilacı dediğimiz ot, sap karışımları rahibeler tarafından hazırlanıp şifada kullanılıyormuş.
yazım ve anlatıda dolaylı yoldan işaret etme, atfetme tekniği. fransızca temelli türkçe öğretmenleri alüzyon diyebilirler; aldırmamak gerek.
dünyanın en zevkli ama en zor derslerinden. zorluk derecesini hocaların ayarladığı da söyleniyor elbette ama inceleme alanına bakarsak anlaşılır oluyor. epidemiyoloji her gün bir hastalığa ad koyarken patoloji kitaplarının sayfaları da giderek artıyor. patologlar da mecbur kafayı yiyor. he.
grubun isminin (dokuz inçlik çiviler annem) nereden geldiği hakkındaki onca söylentiden biri ve en kabul göreni, isa çarmıha gerilirken kullanılan kazıklardan esinlenildiği.
bant dergisinin yalancısıyım ama trent reznor da garip adam; mümkündür.
bant dergisinin yalancısıyım ama trent reznor da garip adam; mümkündür.
jamaika folklorunda anansie, yarı insan, yarı örümcek ama her halükarda şakacı bir yaratık. skunk ise ya iyi marihuana, ya da kokulu minik siyah beyaz hayvanlara (çizgifilm kokarcası) verilen bir isim.
böyle bakıldığında ne diyor bunlar yahu diye sorulabilir. sormamak lazım. dinlemek lazım.
böyle bakıldığında ne diyor bunlar yahu diye sorulabilir. sormamak lazım. dinlemek lazım.
özlem tekinin en iyi şarkısıdır -nazarımda-. kendine de sorsanız öyle der. diyebilir.
ham başarı notu alt limiti.
bu değer de genellikle 30 dur. bazı okullarda 40 a çekerler.
diyelim ki vize final bir şekilde sınırlarda geçtiniz. dersi verdiğinizi sanıyorsunuz. ancak o kadar çok quiz, uygulama sınavı gibi dönem içi sınav yapılmış ve siz bunlardan habersizsinizdir ki, en son çıkarılan ham başarı notunuz belirlenen değerin altında kalırsa o dersten kalırsınız. finalden aldığınız 50 de bir halta yaramaz.
bu değer de genellikle 30 dur. bazı okullarda 40 a çekerler.
diyelim ki vize final bir şekilde sınırlarda geçtiniz. dersi verdiğinizi sanıyorsunuz. ancak o kadar çok quiz, uygulama sınavı gibi dönem içi sınav yapılmış ve siz bunlardan habersizsinizdir ki, en son çıkarılan ham başarı notunuz belirlenen değerin altında kalırsa o dersten kalırsınız. finalden aldığınız 50 de bir halta yaramaz.
yarıyıl sonu sınav limiti.
açıklanan sınavlarda bazılarının isminin yanında şöyle bir ibare vardır: final! <yssl. ben sanardım ki bunu <3 gibi masumane bir sevgi ifadesi... hani kaldınız tamam ama üzülmeyin sizi de seviyoruz.
değilmiş elbette. bunu da çoğu hoca 50 olarak belirliyor ama aşağı yukarı oynatanlar mevcut. demek oluyor ki: istediğin kadar ortalama yap, vizeden istersen 100 almış ol, finalden 50 alamazsan sınıfta kalırsın.
açıklanan sınavlarda bazılarının isminin yanında şöyle bir ibare vardır: final! <yssl. ben sanardım ki bunu <3 gibi masumane bir sevgi ifadesi... hani kaldınız tamam ama üzülmeyin sizi de seviyoruz.
değilmiş elbette. bunu da çoğu hoca 50 olarak belirliyor ama aşağı yukarı oynatanlar mevcut. demek oluyor ki: istediğin kadar ortalama yap, vizeden istersen 100 almış ol, finalden 50 alamazsan sınıfta kalırsın.
bağıl değerlendirmeye katma limiti.
sınav sonuçlarının yazıldığı kağıdın üstünde bir yerde gözükür bu değer ve genelde 20 dir. aaa 100 alanlar çana girmiyormuş ki lan diye sevinenler için söylüyorum bir sınıfta 100ü 3 kişi ya alır ya almaz. en az 20 kişi 20 nin altında not alır fakat bunlar da çana sokulmaz, ortalamayı düşürmez; düşürmesinler diye bdkl diye bir şey var zaten. yani sevinilecek bir şey hala yok. çanın apex kısmı hala biz öğrencilerin altında.
sınav sonuçlarının yazıldığı kağıdın üstünde bir yerde gözükür bu değer ve genelde 20 dir. aaa 100 alanlar çana girmiyormuş ki lan diye sevinenler için söylüyorum bir sınıfta 100ü 3 kişi ya alır ya almaz. en az 20 kişi 20 nin altında not alır fakat bunlar da çana sokulmaz, ortalamayı düşürmez; düşürmesinler diye bdkl diye bir şey var zaten. yani sevinilecek bir şey hala yok. çanın apex kısmı hala biz öğrencilerin altında.
yazdığı cümleleri okurken gözleri dolar insanın bu kadar mı hiç sahi her şey? diye. 1986da öldüğünü düşünürsek birimizden birinin reenkarnesi olmamız kaçınılmaz. tabii yüksek ihtimalle benim o da neyse peh...
ben bendim... zaman yaşanmış zamandı..bir kaç yaşanmış günde eklenmişti bu zamana.. kemerle bağlanmıştım.. acılarım vardı.. kendi kendimi kemere bağlı olarak iyileştirmek zorundaydım...
şu cümleleri okuyunca ise yok canım ne reenkarnesi der insan içinden bir de ona ağlar. he unutmadan ebabil bir kuşsa saka daha kuştur. saka kuş olarak kalacaktır. kuştuk. kuştunuz. kuştular. kuşarlar.
sonuç olarak ben bendimse sevgili tezer, ben de bendim! sen ebabilsen ben sakayım; peşinden uçarım.
ben bendim... zaman yaşanmış zamandı..bir kaç yaşanmış günde eklenmişti bu zamana.. kemerle bağlanmıştım.. acılarım vardı.. kendi kendimi kemere bağlı olarak iyileştirmek zorundaydım...
şu cümleleri okuyunca ise yok canım ne reenkarnesi der insan içinden bir de ona ağlar. he unutmadan ebabil bir kuşsa saka daha kuştur. saka kuş olarak kalacaktır. kuştuk. kuştunuz. kuştular. kuşarlar.
sonuç olarak ben bendimse sevgili tezer, ben de bendim! sen ebabilsen ben sakayım; peşinden uçarım.
joseph conradın toplumsal panoraması. güney amerikadaki gümüş madenleri üstünden klasik olarak dönen siyasi dümenleri anlatmış. genişçe. tolstoy gibi.
joseph conrad, bu kitabı yazarken tuttuğu günlüğünde:
hiçbir şey duymuyorum, hiçbir şey düşünmüyorum... daha önce hiç bu kadar yoğun bir şekilde, arzu ve endişe içinde çalışmamıştım. demiş. hımm..
joseph conrad, bu kitabı yazarken tuttuğu günlüğünde:
hiçbir şey duymuyorum, hiçbir şey düşünmüyorum... daha önce hiç bu kadar yoğun bir şekilde, arzu ve endişe içinde çalışmamıştım. demiş. hımm..
-----------------------------ayraç----------------------------
bakire melekler,
kaşar gibi eriyen ayın
arkasında dans ediyordu
kiremitlere kar düşene kadar.
ya sevmeliydi
ya da cinayetler işlemeliydi
ta ki yorulasıya.
ışığı kapattı; yorgun,
yatağına uzandı
siyah saçlı kız
yine yalnız...
-----------------------------ayraç----------------------------
bakire melekler,
kaşar gibi eriyen ayın
arkasında dans ediyordu
kiremitlere kar düşene kadar.
ya sevmeliydi
ya da cinayetler işlemeliydi
ta ki yorulasıya.
ışığı kapattı; yorgun,
yatağına uzandı
siyah saçlı kız
yine yalnız...
-----------------------------ayraç----------------------------
kendi işini yapmakla mümkün olabilen tembellik hali. esnek derken illa saatler uzayabilir gibi bakmamak lazım siz de uzayabilirsiniz pekala ortamdan. yavaştan.
ing. emma the gold one.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?