bilgi sözlük bir interaktif sözlük oluşumu olup amaç forum tarzı yazılar yazmak, herhangi bir düşünce, din, ırk, spor takımı, akım ve benzerini savunmak veya kötülemek değil kavramlara, türkçe tanım getirmektir.
bilgi sözlüğün, ne ek$i sozlükten, ne itusozlukten ne de bir ba$ka sözlükten pek farkı yoktur.temel olarak aynı sistem ile i$lerliğini sürdürür.
bir sözlüğü sözlük yapan jargona hakim, bilgi sahibi yazar/suser/bilgiç , konsept ve kurallarıdır.bu konuda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum.
çe$itli özellikleri bünyesinde barındıran yazarlar vardır.bazıları yapısı itibari ile tespitçidir.bazısı ayarcı, bazısı tanımcı, bazısı tematikçi, bazısı kurgucu ve bazıları da brukeristtir.
farklı özelliklere sahip yazarlar doğal olarak çatışacaktır.
ben örneğin tematik kasmaktan nefret etmesemde pek sevdiğimi söyliyemem.zira bilgi sahibi olmadığım bir konu hakkında ahkam kesmeyi sevmem ha arada bakarım sol pencereye,ilgimi ceksin çekmesin anlamını bilmediğim bir başlığı açar okurum ve hatta google da arar detaylı inceler hepimiz gibi ba$lığa yansıtırım.nedir buradaki kazan ? bilgi dağarcığımızı geliştirmek.lakin illede ben tematik kasayım diye saatlerce google da takılmam.bu yüzden kurguculara, tespitçilere, pek sıcak bakılmıyor sürekli eleştiriliyorlar.belirli bir seviye ve kalite doğrultusunda yapılan kara mizah sözlüğün tadı tuzudur. şa
kabul etmek gerekirse ek$i sözlük alanında en iyi ve ilktir.neye göre kime göre iyidir gibi bir gafletin içerisine düşmek kanımça aptallık olur.zira kayıtlı kayıtsız üye sayısından tutun, entry ve aldığı hite kadar sıralamanın en tepesindedir.diğer sözlüklerin amacı en iyi olmaktır.şükrü saraçoğlu stadı için fenerbahçeliler ne der " en iyisini yapana kadar en iyisi budur " alın size tespit.
bir sözlük sadece salt bilgi içermez.içerisinde kara mizahtan tutun, eleştiri, tespit, kurgu olması gerek, ki var zaten.
bu sebepten dolayı bazı bilgiç arkada$ları anlamakta zorlanıyorum.bilgi sözlük ba$lığına memnuniyetsizliklerini elbet ifade edeceklerdir lakin bu ba$lığı ağlama duvarı olarak kullanmak ya da bir takım zümreye bok atmak, zan altında bırakmak kimsenin haddine olmasa gerek zira konsepte hakim deneyimli yazarlar , yazmayı , jargonu " turkoloji " yi öğrenene kadar yılllarca ayar üstüne ayar yemiştir.
önce bu alanda pi$ip daha sonra çemkirmek kanımca daha mantıklı olur.hele hele ele$tirdiğiniz konu hakkında elinize kimse su dökemiyorsa amman derim eleştirmeden önce " yazarlık " kariyerinizi ve ne tip özelliklere sahip olduğunuzu ya da girilerinizi kontrol edip küçük bir analiz yapmanızda fayda var.maazallah dile dü$ersiniz falan zor durum.
bilgi sözlük diğer sözlükler gibi çok farkli biçemlere sahip yazarlara ev sahipliği yapmaktadır.
ha nacizane bir tepit ya da ele$tiri nasıl algılanırsa algılansın engel te$kil etmeyeceğini biliyorum.
bilindiği üzere interaktif sözlük olu$umları çok güzel arkada$lıklara vesile olur.yine bilindiği üzere sözlük olu$umlarının eski diye tabir edilen zümreleri vardır ve bu zümre " evlat " edası ile sözlüğe sahip çıkar ve benimser.sözlüğün emeklemesinde de buradırlar, yürümesinde de kosmasında da burada olacaklardır.kısaca sözlüklerin bel kemiğidir.olması gerekende budur kanımca.lakin aradaki ince çizgiyi iyi ayırt etmek gerek.
insan yapısı enteresandır.
bu tip olşumlarda birbirini tanıyan, dost olan şahısların sözlükte yeri ayrıdır.gerek aldığı puanlardan , gerek sayfasındaki yorumlardan bu rahatlıkla anlaşılabilir.bu durumu yadırgamıyorum keza olması gereken budur.daha dogrusu, hani o enteresan olan insan yapısının bir tepkimesidir diyelim.
her zaman uyuz olduğum nokta, kendini bilmez bazı zevat ı kiramların sağa sola bok atarak, milleti zan altında bırakarak üzerinizde kötü bir intiba oluşturmaya çalışmalarıdır.amaç memnuniyetsizlik değildir.amaç; bu zümrelere daha yakın olmaktır. ha git bir iki zirveye ele ense göte parmak olursun zaten.
bu sebepten mütevellit bazı bilgiç arkada$ların daha dikkatli olmasını temenni ediyor, küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öpüyorum.
benzetmelere bakıyorumda ne güzel yahu gerizekalı falan filan.
bir kere gerizekalı yerine daha usturuplu bir kelime seçilebilirdi.ha te$bihte kusur olmaz ibaresi de yok ortada.
hayatı anlama cabası diye birşey yoktur.hayatı yaşamak vardır.ya$arken öğrenmek , deneyim sahibi olmak kısaca hayatı ya$amak.
parmak emdiğimiz günleri düşünelim o parmağı neden emdiğimizi bilmeyiz sadece iç güdüsel davranırız ya da alı$kanlık diyelim.emeklemeye ba$larız.kimsenin olmadığı bir anda ayağa kalkıp yürümeye çalışırız ama neden yürüdüğümüzü ve ne işe yaradığını bilmeyiz.
e zamanla çişimizi yapmayı, kıçımızı silmeyi, çatal ve bıçak kullanmayı derken geliriz 15 yaşımıza.
artık ergenlik dönemi hakimiyeti ba$lar.kimyasal ve biyolojik yapımız değişime uğrar.öpüşmeyi, dokunmayı , sevişmeyi aşık olmayı öğreniriz.
biri bana o ya$ta hayat nedir diye sorsaydı muhtemelen cevabım " sanane " olurdu..!
nedir efendim hayat ?
ekonomik zorluklara göğüs gerip ya$amak daha doğrusu yaşamaya çalışmak.kültürel birikimi en üst seviyeye çıkarmak.insanları tanımak.öğrenmek, öğretmek.aşık olmak, aldatılmak.dayak yemek, dayak atmak.çalışmak, eğitimi tamamlayıp ideallere yelken açmak.mala vurmak, içki içmek, kokoreç yemek, tavla atmak, askere gitmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak vs vs vs uzar gider.
evet her yaşın hayatı anlamaya dair bir deneyimi, bir fikri vardır.yani diyorum ki hayatı anlamaya gerek varmıdır ? anlamak için yaşamak, deneyim sahibi olmak lazım.
çok uyuz oluduğum bir konu bu.ben 30 yaşındayım ama karşıma 15 yaşında bir çocuğu alıp ona hayatı anlatmam, anlatamam.o öğrenecektir zaten.sadece doğruları, yanlışları anlatır, mavi hapı verip alice harikalar dünyasının kapılarını gösteririm.daha doğrusu göstermemiz gerekir.doğruyu yanlışı anlatmak ama seçim şansını kişiye bırakmak gerek.
bir uyuz olduğum nokta da şudur ki;
bazı tipler daha yolun yarısına gelmeden hayatı anladığı zannederler.ha bazı konularda elbet tecribe sahibi olmuşlardır lakin daha tecrübe edecek çok olgu çok duygu vardır. ama onlar hayatı çözmüştür bir de ahkam keserler 15 yaşındaki gençlere.
varmıdır hayatı anlama zorunluluğu 15 yaşın ?
rudyard kipling şiiri belki duygulara tercüman olur diye dü$ünüyorum.
eğer, herkes soğukkanlılığını kaybedip seni suçladığı zaman, sen soğukkanlılığını koruyabilirsen;
eğer, herkes senden şüphelendiği halde onların bu şüphesini müsamaha ile karşılayabilirsen;
eğer bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan;
yahut iftiraya uğrar da, iftira ile mukabele de bulunmazsan;
ve aynı zaman da ne çok uysal olup ne de çok akıllıca bir tavırla konuşmazsan;
eğer düşünebildiğin halde düşüncelerin kölesi olmazsan;
eğer felaket ve saadetle yüzleşebilir ve bu iki sahtekarı aynı surette karşılayabilirsen;
eğer hayatını vakfettiğin şeylerin yıkılışını seyredebilir ve eğilip kırık aletlerle onu tekrar kurabilirsen;
eğer iş işten geçtikten sonra kalbini, sinirlerini ve vücudunu tekrar tam faaliyetle seferber edebilip gayene ulaşmaya çalışabilirsen;
ve sana “dayan!” iradenden başka hiçbir şeyin kalmadığı zaman dişini sıkmasını bilirsen;
eğer halk tabakasıyla konuştuğun halde faziletlerini koruyabilirsen;
yahut krallarla dolaştığın halde gururlanıp benliğinden kaybetmezsen;
eğer ne sevdiğin dostlarının, ne de düşmanlarının sözleri seni incitmezse;
eğer herkesi sayabilir fakat kimseye fazla bağlanmamayı bilirsen;
eğer her dakikanın altmış saniyesini doldurabilirsen;
o zaman artık adam olduğunu düşünebilirsin oğul
bir kere gerizekalı yerine daha usturuplu bir kelime seçilebilirdi.ha te$bihte kusur olmaz ibaresi de yok ortada.
hayatı anlama cabası diye birşey yoktur.hayatı yaşamak vardır.ya$arken öğrenmek , deneyim sahibi olmak kısaca hayatı ya$amak.
parmak emdiğimiz günleri düşünelim o parmağı neden emdiğimizi bilmeyiz sadece iç güdüsel davranırız ya da alı$kanlık diyelim.emeklemeye ba$larız.kimsenin olmadığı bir anda ayağa kalkıp yürümeye çalışırız ama neden yürüdüğümüzü ve ne işe yaradığını bilmeyiz.
e zamanla çişimizi yapmayı, kıçımızı silmeyi, çatal ve bıçak kullanmayı derken geliriz 15 yaşımıza.
artık ergenlik dönemi hakimiyeti ba$lar.kimyasal ve biyolojik yapımız değişime uğrar.öpüşmeyi, dokunmayı , sevişmeyi aşık olmayı öğreniriz.
biri bana o ya$ta hayat nedir diye sorsaydı muhtemelen cevabım " sanane " olurdu..!
nedir efendim hayat ?
ekonomik zorluklara göğüs gerip ya$amak daha doğrusu yaşamaya çalışmak.kültürel birikimi en üst seviyeye çıkarmak.insanları tanımak.öğrenmek, öğretmek.aşık olmak, aldatılmak.dayak yemek, dayak atmak.çalışmak, eğitimi tamamlayıp ideallere yelken açmak.mala vurmak, içki içmek, kokoreç yemek, tavla atmak, askere gitmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak vs vs vs uzar gider.
evet her yaşın hayatı anlamaya dair bir deneyimi, bir fikri vardır.yani diyorum ki hayatı anlamaya gerek varmıdır ? anlamak için yaşamak, deneyim sahibi olmak lazım.
çok uyuz oluduğum bir konu bu.ben 30 yaşındayım ama karşıma 15 yaşında bir çocuğu alıp ona hayatı anlatmam, anlatamam.o öğrenecektir zaten.sadece doğruları, yanlışları anlatır, mavi hapı verip alice harikalar dünyasının kapılarını gösteririm.daha doğrusu göstermemiz gerekir.doğruyu yanlışı anlatmak ama seçim şansını kişiye bırakmak gerek.
bir uyuz olduğum nokta da şudur ki;
bazı tipler daha yolun yarısına gelmeden hayatı anladığı zannederler.ha bazı konularda elbet tecribe sahibi olmuşlardır lakin daha tecrübe edecek çok olgu çok duygu vardır. ama onlar hayatı çözmüştür bir de ahkam keserler 15 yaşındaki gençlere.
varmıdır hayatı anlama zorunluluğu 15 yaşın ?
rudyard kipling şiiri belki duygulara tercüman olur diye dü$ünüyorum.
eğer, herkes soğukkanlılığını kaybedip seni suçladığı zaman, sen soğukkanlılığını koruyabilirsen;
eğer, herkes senden şüphelendiği halde onların bu şüphesini müsamaha ile karşılayabilirsen;
eğer bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan;
yahut iftiraya uğrar da, iftira ile mukabele de bulunmazsan;
ve aynı zaman da ne çok uysal olup ne de çok akıllıca bir tavırla konuşmazsan;
eğer düşünebildiğin halde düşüncelerin kölesi olmazsan;
eğer felaket ve saadetle yüzleşebilir ve bu iki sahtekarı aynı surette karşılayabilirsen;
eğer hayatını vakfettiğin şeylerin yıkılışını seyredebilir ve eğilip kırık aletlerle onu tekrar kurabilirsen;
eğer iş işten geçtikten sonra kalbini, sinirlerini ve vücudunu tekrar tam faaliyetle seferber edebilip gayene ulaşmaya çalışabilirsen;
ve sana “dayan!” iradenden başka hiçbir şeyin kalmadığı zaman dişini sıkmasını bilirsen;
eğer halk tabakasıyla konuştuğun halde faziletlerini koruyabilirsen;
yahut krallarla dolaştığın halde gururlanıp benliğinden kaybetmezsen;
eğer ne sevdiğin dostlarının, ne de düşmanlarının sözleri seni incitmezse;
eğer herkesi sayabilir fakat kimseye fazla bağlanmamayı bilirsen;
eğer her dakikanın altmış saniyesini doldurabilirsen;
o zaman artık adam olduğunu düşünebilirsin oğul
-abi ben 15 yaşındayım
-eee
-sevgilim var geziyorum, tozuyorum malın en kralına vuruyorum
-daha ?
-çözdüm abi hayatı
-gerizekalı
-sensin gerizekalı abazan ibne
----------------------------------
küçük emrah bu duruma bir örnek teşkil ediyor olabilir.
kerhane önünde diz çökmüş oturan emrah ve arkadaşı.
- emrah uf şu yavrulara bak
- deme öyle ! benim annemde onlar gibiydi, oda onlar gibi
calisti
- ee şey pardon emrah
- önemli değil dostum hayat bu
- ne oldu amca hiç mi orospu çocugu gormedin ?
-eee
-sevgilim var geziyorum, tozuyorum malın en kralına vuruyorum
-daha ?
-çözdüm abi hayatı
-gerizekalı
-sensin gerizekalı abazan ibne
----------------------------------
küçük emrah bu duruma bir örnek teşkil ediyor olabilir.
kerhane önünde diz çökmüş oturan emrah ve arkadaşı.
- emrah uf şu yavrulara bak
- deme öyle ! benim annemde onlar gibiydi, oda onlar gibi
calisti
- ee şey pardon emrah
- önemli değil dostum hayat bu
- ne oldu amca hiç mi orospu çocugu gormedin ?
gulyabaniyi yakalamak için bahçeye kapan kurulmuştur fakat gulyabani kapana yakalanmadan tekrar konağı ziyaret etmiş, şener şen ve tayfası kontrol amaçlı bahçeyi araştırırlar.
şş: dikkat edin sakın korkmayın arkanızda ben varım
ks: sakın kormayın arkanızda o var
şş: alllahhhh offff üffff
ks: kumandanım ne yapıyorsunuz yerde
şş: salak görmüyor musun kapana yakalandım
ks: eveettt hih hih hih
şş: kurtarın beni
ks: kurtardık onu
şş: allah allah çok garip! gulyabani son olarak nerden görüldü
ks: nerde görüldü
şş: bu bahçede
ks: evet bu bahçede
şş: biz bu kapanları niye kurduk?
ks: niye kurduk?
şş: gulyabaniyi yakalamak için
ks: yakalamak için
şş: peki kim yakalandı ? ben ..!
ks: evet sen
şş: o halde
ks: kumandanım
şş: efendim ramazan ?
ks: bu vaziyete göre gülyabani sensin
şş: evet benim
ks: gördün mü ramazan nihayet itiraf etti
şş: höstttt kendine gel aptal herif
şş: dikkat edin sakın korkmayın arkanızda ben varım
ks: sakın kormayın arkanızda o var
şş: alllahhhh offff üffff
ks: kumandanım ne yapıyorsunuz yerde
şş: salak görmüyor musun kapana yakalandım
ks: eveettt hih hih hih
şş: kurtarın beni
ks: kurtardık onu
şş: allah allah çok garip! gulyabani son olarak nerden görüldü
ks: nerde görüldü
şş: bu bahçede
ks: evet bu bahçede
şş: biz bu kapanları niye kurduk?
ks: niye kurduk?
şş: gulyabaniyi yakalamak için
ks: yakalamak için
şş: peki kim yakalandı ? ben ..!
ks: evet sen
şş: o halde
ks: kumandanım
şş: efendim ramazan ?
ks: bu vaziyete göre gülyabani sensin
şş: evet benim
ks: gördün mü ramazan nihayet itiraf etti
şş: höstttt kendine gel aptal herif
tarihe adını altın harflerle kazımış, birçok futbolseverin zihnine demir atmış, unutulmaz muhteşem futbol muüsabakaları.
(bkz: 9 kasim 1988 galatasaray neuchatel xamax maci)
(bkz: 9 kasim 1988 galatasaray neuchatel xamax maci)
sadık deda nın yönettiği tarihi maç.
devreyi galatasarayın 3-0 önde bitirdiği lakin ikinci yarıda fenerbahçenin attığı 4 gol ile kazandığı maç olmuştur.
(bkz: unutulmayan futbol maçları)
devreyi galatasarayın 3-0 önde bitirdiği lakin ikinci yarıda fenerbahçenin attığı 4 gol ile kazandığı maç olmuştur.
(bkz: unutulmayan futbol maçları)
30 milyon euroya bayern munchen’e transfer olmuş eski galatasaraylı futbolcu.
argoda tenasül organının ebatı.
birçok sinema filminde seslendirme yapmıştır.tok ses hususund abir bu adamı bir de halil ergün’ü bilirim.
yeni bir pascal nouma vakası.
bir bey gibi küfür eden zevat i kiram.
bir black box recorder şarkısı.
(bkz: swinging)
arabası olmayan kişilerin sürekli diline pelesenk olmuş trip.
(bkz: okey oynarken okeyi çalmak)
(bkz: felç olmak)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?