durum

öperseniz beyefendi değilsinizdir,
öpmezseniz adam değilsiniz.
iltifat ederseniz yalan der,
etmezseniz bırakır gider.
her istediğine evet derseniz karaktersiz olursunuz
karşı çıkarsanız anlayışsız.
çok yanına giderseniz sıkıldım der
az giderseniz küser.
iyi giyinirseniz çapkın der
dikkat etmezseniz zevksizlikle suçlar.
kıskanırsanız huyun kötü der
kıskanmazsanız sevmiyorsun der.
siz bir dakika geç gelin kıyamet kopar
kendisi bir saat gecikirse bunda ne var.
arkadaşınızla buluşursunuz adı ihmal olur
o buluşur "bizim kızlar" olur.
siz başka kadına bakacak olsanız gözleriniz oyulur
başka bir adam ona baktığında adı hayranlık konur.
konuştuğu anda dinlemenizi ister
dinlediğiniz anda neden konuşmuyorsun? der
kısacası...
sade ama çok karışık.
zayıf gibi ama çok güçlü
akıl karıştıran ama hayranlık uyandıran.
insanı çıldırtan ama mükemmel!...

oğlumun 4 yaşının masumluğuyla kalmasını istememi düşünerek açtığım başlık.

kutsi’nin yorumlamış olduğu şarkı.

teknik ve teknolojik olarak imkansız durum hanım.

zaman kaybı.

ya acırsa.

sevgiliye yazılmış olan mesajı karına göndermek.

kendisine gösterilen küçük bir ilgiden şımararak, daha çok yarar sağlamaya çalışmak.

iklimin organizma üzerindeki etkisini inceleyen patoloji dalı.

çay demek istemiştim.

bir kadın güçlüdür aslında
bir kadın sevgilidir aslında
bir kadın yalnızdır aslında
bir kadın çılgındır aslında
bir kadın hayattır aslında.

sonsuza kadar özleyeceğimsin
imkansızımsın!
sabretmenin sabırsızlığı ile
ağlar yürekler,
sonu gelmez sabırlara
ya sabır ekler...

uzanamadığı yerlere kelimelerimle sokulmaya çalışmamın, kırılgan harflerden kurulmuş görünmez bir köprüden sana doğru yürürken düşmekten böylesine korkmamın, sana tek bir bakışla anlatabileceğime inandığım ve bir çoğunun belki bir ismi bile olmayan bir çok duygunun her birine isimler bulmaya uğraşmamın beni nasıl yaralayıp yorduğunu bilmeyeceksin.

beş adım ileride üst geçit varken otobandan karşıya geçmeye çalışırken gelen ölüm

herşey sana çıkar ey hayat(anne)

hayat bir ırmak gibi akmaksa;
adı kızıl ırmak olmalıydı.
onun kadar sessiz,
onun kadar kızıl...
bazen fırat olmalıydı,
bazen dicle...
doğduğu topraklarda ölememek,
kızgın bir gurbet toprağında son bulmak olmalıydı;
binlerce badireler atlatmış,
sürgün hayatın sonu...

kim bilir belki ceyhan olmalıydı adı:
biraz durgun,
biraz deli çağlak.
ya da sakarya...
adına türküler yakılıp,
şiirler yazılır;
sonra da vefasızca kullanılıp,
karadeniz olurdu kanlı ve yorgun hayatın
şerefli mabedi.

hayat bir deniz gibi durmaksa:
adı ege olmalıydı.
menderesler akmalıydı bağrına.
zorlu hayatın bütün zevklerini tatmış,
ve yorgun,
ve şefkate muhtaç
irmaklarla kucaklaşmalıydı.
savaşlar çıkmalıydı uğruna;
yıllar ’zeytin dallarını’ boğmalıydı sularında.
karadeniz’in ’mavi yapraklı’ aşk nağmelerini,
akdeniz’e ulaştırmalıydı:
öyle mağrur,
öyle kırılgan...

aslında karadeniz olmalıydı adı hayatın:
her daim çılgın,her daim güçlü.
falezlerinde kırımlı kızların çığlıkları,
falezlerinde kemençe sesleri çınlamalıydı.
ve ’çay’ kokmalıydı;
bütün hasretler,
bütün ıstıraplar…
rotasız şilepleri sevdalısına ulaştırmalıydı.
ve sevdalının adı en çokta annem olmalıydı;
annemse ’hayat’...

mehmet şahin simeranyalı

hoşgelmiş 4. nesil yazar.

hoşgelmiş 4. nesil yazar.mutlu oldum sizi gördüğüme.

izlemiş olduğum en güzel türk filmi.

büyüme sakın küçük kız
"severken yürekli sevdin; ama, yanlış, korkak yüreklerde yer aradın sevgine.
sahte gülüşlere yer yoktu hayatında ve ne kötülük tohumlarının gizini çözebildin, ne de çiçeklerin bile zehirli olabileceği geldi aklına. plansız kaçışlardı aslında küçük kız, kanayan kentlerin birinden diğerine yaptığın yolculukların.
ne yaparsan yap; ama, büyümeye kalkma sakın küçük kız. büyürsen; acemi, şaşkın, hesapsız, özgürlüğe bile bağlanmaktan korkan bir gezginini daha kaybeder dünya..."

beverley hills