bugün katıldığım platform.
inşallah siz de parayı görene kadar solcu olmazsınız.
(bkz: ekşi sözlük)
bir de bu platformun yöneticilerinin çoğu solcu kesilir ya gıcık oluyorum.
arkadaş "kocayı görene kadar feminist, parayı görene kadar kominist" özdeyişi inşallah bende de vuku bulmaz. ama zaten bu adamların ilk vukuatı değil ki bu?
şimdi sıkı durun size bir olay anlatacağım. gerçi bunun yanında devede pire kalır da neyse..
geçtiğimiz aylarda ekşisözlükte toplu yazar alımları olmuştu. 20.000-30.000 sıralarındaki adamlar bile yazar olduktan sonra şaşkınlıklarını dile getimekten çekinmemişti. hah işte o toplu alınan yazarlar var ya, onların birçoğu aktroll. bunu ben çaylak hesabımla uzun uzadıya açıklaya açıklaya ispatlarıyla yazdım. benim çaylak entry 52 fav aldı. sonra bu adamlar ne yaptı biliyor musunuz? tabiki de hesabı uçurdu :D
dikkat edin, artık ekşide gerçekten insanları çok fazla tahrik edici başlıklar açılıyor ve bir anda arada dakika farkı olmadan yine onlarca tahrik edici entry'ler giriliyor. isterseniz -illa ki vardır- şu anda gündemde olan veya son entry girilmiş, insanları tahrik eden -tabiki aktrollerin açtığı besbelli olan- başlıklara girin bakın. dakika farkı yoktur entryler arasında ve bir anda patlar. sonra diğer görüştekiler gelir, o ona küfreder o ona.. herkes tahrik olup birbirine girdikten sonra tamam! mission completed. zaten bu aktroll denen ekibin twitter' da ilk oluşum amaçları da yine bu şekildeydi. insanları asıl amaçlarından saptırarak sosyal medyada oluşturulmaya çalışılan yıldırma politikası. bu ekşisözlükte ciddi derecede arttı artık ve bazen görüyorum bazı yazarlar bile yazılanlara şok olduğunu, eskiden böyle şeylerin yapılmadığını açıkça dile getiriyor. ben eminim ki bu ekşisözlük' e belli bir ücret karşılığında yine bu hastanenin yaptığı şeye benzer bir şekilde bu troll ekibi çaktırmadan yazar alıyoruz ayağına sızdırıldı. bunun başka açıklaması yok. yıllardır herkesin seviyeli bir şekilde tartışıp yazdığı, hatta açık oturum ve haber programlarına konu olacak kadar ciddi entry'lerle dolu bir platformun ağzına 2 senede nasıl sıçıldı? işte bu şekilde.
daha bu konuda yazacak çok şey var fakat şimdilik burada kalsın. üzgünüm kanzuk, foyanız birgün ortaya çıkacak. yok öyle yağma...
arkadaş "kocayı görene kadar feminist, parayı görene kadar kominist" özdeyişi inşallah bende de vuku bulmaz. ama zaten bu adamların ilk vukuatı değil ki bu?
şimdi sıkı durun size bir olay anlatacağım. gerçi bunun yanında devede pire kalır da neyse..
geçtiğimiz aylarda ekşisözlükte toplu yazar alımları olmuştu. 20.000-30.000 sıralarındaki adamlar bile yazar olduktan sonra şaşkınlıklarını dile getimekten çekinmemişti. hah işte o toplu alınan yazarlar var ya, onların birçoğu aktroll. bunu ben çaylak hesabımla uzun uzadıya açıklaya açıklaya ispatlarıyla yazdım. benim çaylak entry 52 fav aldı. sonra bu adamlar ne yaptı biliyor musunuz? tabiki de hesabı uçurdu :D
dikkat edin, artık ekşide gerçekten insanları çok fazla tahrik edici başlıklar açılıyor ve bir anda arada dakika farkı olmadan yine onlarca tahrik edici entry'ler giriliyor. isterseniz -illa ki vardır- şu anda gündemde olan veya son entry girilmiş, insanları tahrik eden -tabiki aktrollerin açtığı besbelli olan- başlıklara girin bakın. dakika farkı yoktur entryler arasında ve bir anda patlar. sonra diğer görüştekiler gelir, o ona küfreder o ona.. herkes tahrik olup birbirine girdikten sonra tamam! mission completed. zaten bu aktroll denen ekibin twitter' da ilk oluşum amaçları da yine bu şekildeydi. insanları asıl amaçlarından saptırarak sosyal medyada oluşturulmaya çalışılan yıldırma politikası. bu ekşisözlükte ciddi derecede arttı artık ve bazen görüyorum bazı yazarlar bile yazılanlara şok olduğunu, eskiden böyle şeylerin yapılmadığını açıkça dile getiriyor. ben eminim ki bu ekşisözlük' e belli bir ücret karşılığında yine bu hastanenin yaptığı şeye benzer bir şekilde bu troll ekibi çaktırmadan yazar alıyoruz ayağına sızdırıldı. bunun başka açıklaması yok. yıllardır herkesin seviyeli bir şekilde tartışıp yazdığı, hatta açık oturum ve haber programlarına konu olacak kadar ciddi entry'lerle dolu bir platformun ağzına 2 senede nasıl sıçıldı? işte bu şekilde.
daha bu konuda yazacak çok şey var fakat şimdilik burada kalsın. üzgünüm kanzuk, foyanız birgün ortaya çıkacak. yok öyle yağma...
iki kadın girişimci tarafından kurulan ve sattıkları ürünlerin de büyük kısmı köylü kadınlar tarafından üretilen el emeği göz nuru site. doğal ve ev yapımı reçellerden salçalara, turşulardan makarna soslarına, dalından toplanmış otlara kadar ege & akdeniz lezzetleri adına ne ararsanız var.
http://www.fethiyekoyurunleri.com
http://www.fethiyekoyurunleri.com
türkiyeyi yine emperyalist araplar sırtından vuruyor. bizim halkımız ne zaman akıllanır acep?
hayret! şimdiye kadar böyle bir başlığın olmaması şaşırtıcı doğrusu.
şimdi efendim, öncelikle buraya entry girmeden önce şu videoyu izlemenizi tavsiye ederim.
tamam, videoyu izlediniz. şimdi buraya vicdanınızın sesine kulak vererek entry girin.
şimdi efendim, öncelikle buraya entry girmeden önce şu videoyu izlemenizi tavsiye ederim.
tamam, videoyu izlediniz. şimdi buraya vicdanınızın sesine kulak vererek entry girin.
geniş bir analiz yapmaya geldim. duyar kasacak entry girmiyorum. sabırla okumanızı isterim öncelikle.
şimdi olayın vehametini anlatmaya nereden başlasam bilmiyorum.
herkes gündemdeki katar meselesinin trump'ın suudi arabistan'a yaptığı ziyaretten sonra gerçekleştiğini zaten biliyor. peki trump, suudlara ne fısıldadı da birden bire arap emirleri birbirlerini boğazlamaya başladı? suudi arabistan niçin amerika ile 350 milyar dolarlık(110 milyar doları peşin olmak kaydıyla) silah anlaşması imzaladı. kılıç dansı kimeydi? araplar niçin silahlanma gereği duyuyor? o silahlar kime yönlenecek?
şimdi öncelikle trump'ın taa seçim konuşmalarına kadar inelim. ne diyordu bu adam? kısaca şunu söyledi hep: "ortadoğu'dan bize ne? müslümanları ülkeye almayacağız. müslümanlara ambargo uygulayacağız." vs vs. her seçim konuşmasında amerikadaki sivil toplum örgütleri, önde gelen sanatçılar, gazeteciler tarafından eleştirilmesine rağmen bu adam ortadoğu aşağı müslümanlar yukarı söyleminden bir türlü vazgeçmedi. peki bu adam herkesin dediği gibi gerizekalı mı da böyle toplara taa seçim konuşmalarında girdi? peki şimdi bu emirlerle olan ilişkisi ne? dönek mi? hiçbirisi değil!
hatırlayın amerika'daki seçim dönemi iran'daki seçim dönemiyle çakıştı. trump'ın söylemlerinin başında iran başı çekiyordu. "iran'ı asarız, iran'ı keseriz" bilmem ne. peki bu adamın daha seçilmeden önceki amacı neydi? daha kimdi de seçilmeden iran konusuna girmeye başladı? çünkü adamın doneleri sağlamdı. seçileceğini en başından beri biliyordu. seçimlerden 1 sene önceki kasım ayında amerika'nın florida eyaletinde gerçekleştirilen ilk ankette trump önde gösterildiğinde çevremdeki arkadaşlara "trump'ı yavaş yavaş hazırlıyorlar. dikkatli olun, süprizlere açık olmak lazım." dediğimde hepsi bana "sen şimdi demokratların kaybedip bu gerizekalının mı başkan olacağını düşünüyorsun?" diye götüyle gülmüşlerdi. adam hazırlığını 1 sene öncesinde yaptı. amaç neydi? amaç iran'a karşı antipatik bir tavır oluşturup orada da birkaç ay sonra gerçekleştirilecek seçimleri etkilemeye çalışmaktı. kendi seçildikten sonra sıra iran'a geldi. fakat herşey trump'ın planladığı gibi gitmedi. trump iran'a karşı düşmanca söylemler oluşturarak iran halkını etkilemeyi, dolayısıyla ruhani'nin seçilemeyip daha agresif olan karşı tarafın seçilerek körfez ülkelerinde gerçekleştirmek istediği karışıklığı iran üzerinden yapmayı planlıyordu. dediğim gibi bu plan tutmadı ve iran'da ruhani seçildi.
o zaman bir b planı yapmak gerekiyordu. o da suudi arabistandı. suudi arabistan mevcut konumuyla o bölgedeki ülkelerin babası olarak görür kendini. bu duruma en karşı çıkan devlet ise "küçücük minicik" katar'dır. tırnak içine dikkat edelim, bu ayrı mesele. amerika eğer yıllardır uşağı olan suudlar üzerinden istediği o karışıklığı yaratırsa iran'ı karıştırmak pek de zor olamaycaktır. yani anlatmaya çalıştığım şey; olay katar matar değil. katar bir şekilde yola gelecek ve türkiye'yi satacaktır. trump bunu adı gibi biliyor. amaç ortadoğu'da tamamen yalnızlaşan(gerçi şu anda katar dışında pek müttefik kalmadı ama olsun ekonomik yönden güçlü bir müttefik) bir türkiye oluşturmaya çalışmaktır. sonuçta ortadoğu'da devlet geleneği olan 2 ülke vardır: türkiye ve iran. bu 2 ülkeyi karıştırmak o kadar da kolay olmayacaktır. türkiye'ye ekonomik bir darbe ile vurulacak, iran'a ise mezhep ve ırk ayrımı ile bir darbe vurulacak. iran'da 6 senedir kimsenin ağzından şii-sünni, kürt-azeri söylemleri çıkmazken birden bire parladı ve ne tesadüftür ki katar krizinin hemen ardından adamların meclisinde terör saldırısı oldu. mecliste! şu anda iran basınını takip ediyorum, gördüklerime okuduklarıma inanamıyorum. sanki "gizli bir el" tarafından iran medyası yönlendirilerek ülke içindeki ayrımcı söylem hortlatılıyor.
peki neden türkiye ve iran? bu amerika'nın başka derdi yok mu? evet yok. çünkü dediğim gibi devlet geleneği olarak 2 ülke var bu coğrafya' da. bu iki ülkeyi karıştırıp ortadoğu planlarını tıkır tıkır işletmek ötekiler gibi hiç de kolay lokma değil. mısır, libya, suriye ile bu ortadoğu oyununun kolay olan ilk perdesi oyandı. şimdi sıra türkiye ve iran'ın oyuncularının olduğu ikinci perdede ve korkarım ki-bütün oklar bunu gösteriyor- bu ikinci perde çok kanlı geçecek. bakın buraya yazıyorum, katar katar diye bizimkiler çok arka çıkıyor çünkü başka müttefik kalmadı, katar suudların istediği yola gelir! çünkü arapların tek bildiği şey para para paradır! katar yola geldikten sonra asıl kriz türkiye'de o zaman patlar. katar yola geldikten sonra türkiye'de de aynı iran'da yaptıkları gibi kanlı terörü kışkırtacak hamleler yaparlar. dolayısıyla ekonomik olarak zayıflamış ve pyd'yi kendine sınır etmiş, kürtlerle derin bir savaş halinde olan bir türkiye, şii-sünni alevlenmesi ile kavrulan bir iran. adamlar aylardır boşuna pyd'yi silahlandırmıyor. tank gitti oralara tank, bilmiyorum farkında mısınız? sözlerime başlarken suudların silahları kime yönelecek demiştim. o sorunun cevabını da vereyim; suudların silahlarının namluları, katar'a giden türk askerine ve irana yönlenecek. cumhurbaşkanı boşuna putin'le bir anda ahbap olmaya kalkmadı. işin içinde son iki devlet kaldı. türkiye ve iran. bakın, bugün bu ortadoğu oyununun kazananı ne yazıkki kürtler ve esad'dır. olayın vehametinin farkında olan erdoğan, esad'ın kazandığını sonunda anlayan erdoğan boşuna rusya'yla ahbap olmaya çalışmıyor.
daha anlatılacak çok şey var. biraz karışık oldu biliyorum. ama tek bildiğim şey, yani tüm bu yazılanların özeti: bu oyunun ikinci perdesi çok kanlı geçecek. inşallah ben yanılırım. inşallah dediklerimin hiçbiri tutmaz. fakat körfeze doğru sürüklendirilmeye çalışılan bir türkiye var ve bu oyunun sonun da katar da bizi satarak ekonomik olarak asıl darbeyi vuracaklar. çünkü bildiğimiz üzere bu adamların finans sektöründe türkiye'de büyük ayağı var. finansbank, akbank, abank bunlardan birkaçı. ayrıca türkiye'de iş yapan mevcut büyük holdinglerde %30-40'lık ortaklık payları.. peki son bir soru olsun; katar durduk yere niye türkiye'ye yatırım yaptı ki bu kadar? ekonomik olarak bu kadar güçlü, refah seviyesi yüksek, kişi başına düşen milli geliri türkiye'nin en az 5 misli olan, bilmem kaç trilyon dolarlık doğal gaz rezervi bulunan bir ülkenin bizim kıytırık bankalarımızın %1,20den verdiği ihtiyaç kredilerinden para kazanmaya mı ihtiyacı vardı da son yıllarda ülkede aldı başını gitti bu katar emirinin yatırımları? işte şimdi bu olayın katar boyutuna neden geldiğini düşünün, sadece düşünün... 300bin lan katarın nüfusu. istanbul kadar yüzölçümü olan biyer.
edit: gelen bir soru üzerine yanıt vereyim hemen; hem ilk perdede suriye karıştı diyorsun, hem de esad kazandı diyorsun bu nasıl çelişki?
cevap: esad yıkılmayarak kazandı, toprak kaybetmeyerek değil. şu anda suriye'nin kuzeyinde büyük bir yönetim boşluğu var ve buralara da herkesin bildiği üzere ışid'den boşaltılıp pyd yerleştirildi. esad pyd'den zaten rahatsız değil ki? varsın işgal eden onlar olsun. onun yıkılamayacağını zaten bütün dünya anladı, esad'a yeter de artar bile. adam ülkesinde ne kadar işe yaramaz, terörist, boş beleş adam varsa bize iteledi daha ne olsun :)
soru 2: katar yola gelecek demişsin. dayanağın yok.
cevap: dayanağım var. çünkü ben boşuna "küçücük minicik"i tırnak içine almadım. onlar babalarının sözünden eninde sonunda çıkmaz. babalarla oğulları hep kavga eder ama kazanan hep babalar olur. çünkü oğullar hep "küçücük minicik"tir. :)
şimdi olayın vehametini anlatmaya nereden başlasam bilmiyorum.
herkes gündemdeki katar meselesinin trump'ın suudi arabistan'a yaptığı ziyaretten sonra gerçekleştiğini zaten biliyor. peki trump, suudlara ne fısıldadı da birden bire arap emirleri birbirlerini boğazlamaya başladı? suudi arabistan niçin amerika ile 350 milyar dolarlık(110 milyar doları peşin olmak kaydıyla) silah anlaşması imzaladı. kılıç dansı kimeydi? araplar niçin silahlanma gereği duyuyor? o silahlar kime yönlenecek?
şimdi öncelikle trump'ın taa seçim konuşmalarına kadar inelim. ne diyordu bu adam? kısaca şunu söyledi hep: "ortadoğu'dan bize ne? müslümanları ülkeye almayacağız. müslümanlara ambargo uygulayacağız." vs vs. her seçim konuşmasında amerikadaki sivil toplum örgütleri, önde gelen sanatçılar, gazeteciler tarafından eleştirilmesine rağmen bu adam ortadoğu aşağı müslümanlar yukarı söyleminden bir türlü vazgeçmedi. peki bu adam herkesin dediği gibi gerizekalı mı da böyle toplara taa seçim konuşmalarında girdi? peki şimdi bu emirlerle olan ilişkisi ne? dönek mi? hiçbirisi değil!
hatırlayın amerika'daki seçim dönemi iran'daki seçim dönemiyle çakıştı. trump'ın söylemlerinin başında iran başı çekiyordu. "iran'ı asarız, iran'ı keseriz" bilmem ne. peki bu adamın daha seçilmeden önceki amacı neydi? daha kimdi de seçilmeden iran konusuna girmeye başladı? çünkü adamın doneleri sağlamdı. seçileceğini en başından beri biliyordu. seçimlerden 1 sene önceki kasım ayında amerika'nın florida eyaletinde gerçekleştirilen ilk ankette trump önde gösterildiğinde çevremdeki arkadaşlara "trump'ı yavaş yavaş hazırlıyorlar. dikkatli olun, süprizlere açık olmak lazım." dediğimde hepsi bana "sen şimdi demokratların kaybedip bu gerizekalının mı başkan olacağını düşünüyorsun?" diye götüyle gülmüşlerdi. adam hazırlığını 1 sene öncesinde yaptı. amaç neydi? amaç iran'a karşı antipatik bir tavır oluşturup orada da birkaç ay sonra gerçekleştirilecek seçimleri etkilemeye çalışmaktı. kendi seçildikten sonra sıra iran'a geldi. fakat herşey trump'ın planladığı gibi gitmedi. trump iran'a karşı düşmanca söylemler oluşturarak iran halkını etkilemeyi, dolayısıyla ruhani'nin seçilemeyip daha agresif olan karşı tarafın seçilerek körfez ülkelerinde gerçekleştirmek istediği karışıklığı iran üzerinden yapmayı planlıyordu. dediğim gibi bu plan tutmadı ve iran'da ruhani seçildi.
o zaman bir b planı yapmak gerekiyordu. o da suudi arabistandı. suudi arabistan mevcut konumuyla o bölgedeki ülkelerin babası olarak görür kendini. bu duruma en karşı çıkan devlet ise "küçücük minicik" katar'dır. tırnak içine dikkat edelim, bu ayrı mesele. amerika eğer yıllardır uşağı olan suudlar üzerinden istediği o karışıklığı yaratırsa iran'ı karıştırmak pek de zor olamaycaktır. yani anlatmaya çalıştığım şey; olay katar matar değil. katar bir şekilde yola gelecek ve türkiye'yi satacaktır. trump bunu adı gibi biliyor. amaç ortadoğu'da tamamen yalnızlaşan(gerçi şu anda katar dışında pek müttefik kalmadı ama olsun ekonomik yönden güçlü bir müttefik) bir türkiye oluşturmaya çalışmaktır. sonuçta ortadoğu'da devlet geleneği olan 2 ülke vardır: türkiye ve iran. bu 2 ülkeyi karıştırmak o kadar da kolay olmayacaktır. türkiye'ye ekonomik bir darbe ile vurulacak, iran'a ise mezhep ve ırk ayrımı ile bir darbe vurulacak. iran'da 6 senedir kimsenin ağzından şii-sünni, kürt-azeri söylemleri çıkmazken birden bire parladı ve ne tesadüftür ki katar krizinin hemen ardından adamların meclisinde terör saldırısı oldu. mecliste! şu anda iran basınını takip ediyorum, gördüklerime okuduklarıma inanamıyorum. sanki "gizli bir el" tarafından iran medyası yönlendirilerek ülke içindeki ayrımcı söylem hortlatılıyor.
peki neden türkiye ve iran? bu amerika'nın başka derdi yok mu? evet yok. çünkü dediğim gibi devlet geleneği olarak 2 ülke var bu coğrafya' da. bu iki ülkeyi karıştırıp ortadoğu planlarını tıkır tıkır işletmek ötekiler gibi hiç de kolay lokma değil. mısır, libya, suriye ile bu ortadoğu oyununun kolay olan ilk perdesi oyandı. şimdi sıra türkiye ve iran'ın oyuncularının olduğu ikinci perdede ve korkarım ki-bütün oklar bunu gösteriyor- bu ikinci perde çok kanlı geçecek. bakın buraya yazıyorum, katar katar diye bizimkiler çok arka çıkıyor çünkü başka müttefik kalmadı, katar suudların istediği yola gelir! çünkü arapların tek bildiği şey para para paradır! katar yola geldikten sonra asıl kriz türkiye'de o zaman patlar. katar yola geldikten sonra türkiye'de de aynı iran'da yaptıkları gibi kanlı terörü kışkırtacak hamleler yaparlar. dolayısıyla ekonomik olarak zayıflamış ve pyd'yi kendine sınır etmiş, kürtlerle derin bir savaş halinde olan bir türkiye, şii-sünni alevlenmesi ile kavrulan bir iran. adamlar aylardır boşuna pyd'yi silahlandırmıyor. tank gitti oralara tank, bilmiyorum farkında mısınız? sözlerime başlarken suudların silahları kime yönelecek demiştim. o sorunun cevabını da vereyim; suudların silahlarının namluları, katar'a giden türk askerine ve irana yönlenecek. cumhurbaşkanı boşuna putin'le bir anda ahbap olmaya kalkmadı. işin içinde son iki devlet kaldı. türkiye ve iran. bakın, bugün bu ortadoğu oyununun kazananı ne yazıkki kürtler ve esad'dır. olayın vehametinin farkında olan erdoğan, esad'ın kazandığını sonunda anlayan erdoğan boşuna rusya'yla ahbap olmaya çalışmıyor.
daha anlatılacak çok şey var. biraz karışık oldu biliyorum. ama tek bildiğim şey, yani tüm bu yazılanların özeti: bu oyunun ikinci perdesi çok kanlı geçecek. inşallah ben yanılırım. inşallah dediklerimin hiçbiri tutmaz. fakat körfeze doğru sürüklendirilmeye çalışılan bir türkiye var ve bu oyunun sonun da katar da bizi satarak ekonomik olarak asıl darbeyi vuracaklar. çünkü bildiğimiz üzere bu adamların finans sektöründe türkiye'de büyük ayağı var. finansbank, akbank, abank bunlardan birkaçı. ayrıca türkiye'de iş yapan mevcut büyük holdinglerde %30-40'lık ortaklık payları.. peki son bir soru olsun; katar durduk yere niye türkiye'ye yatırım yaptı ki bu kadar? ekonomik olarak bu kadar güçlü, refah seviyesi yüksek, kişi başına düşen milli geliri türkiye'nin en az 5 misli olan, bilmem kaç trilyon dolarlık doğal gaz rezervi bulunan bir ülkenin bizim kıytırık bankalarımızın %1,20den verdiği ihtiyaç kredilerinden para kazanmaya mı ihtiyacı vardı da son yıllarda ülkede aldı başını gitti bu katar emirinin yatırımları? işte şimdi bu olayın katar boyutuna neden geldiğini düşünün, sadece düşünün... 300bin lan katarın nüfusu. istanbul kadar yüzölçümü olan biyer.
edit: gelen bir soru üzerine yanıt vereyim hemen; hem ilk perdede suriye karıştı diyorsun, hem de esad kazandı diyorsun bu nasıl çelişki?
cevap: esad yıkılmayarak kazandı, toprak kaybetmeyerek değil. şu anda suriye'nin kuzeyinde büyük bir yönetim boşluğu var ve buralara da herkesin bildiği üzere ışid'den boşaltılıp pyd yerleştirildi. esad pyd'den zaten rahatsız değil ki? varsın işgal eden onlar olsun. onun yıkılamayacağını zaten bütün dünya anladı, esad'a yeter de artar bile. adam ülkesinde ne kadar işe yaramaz, terörist, boş beleş adam varsa bize iteledi daha ne olsun :)
soru 2: katar yola gelecek demişsin. dayanağın yok.
cevap: dayanağım var. çünkü ben boşuna "küçücük minicik"i tırnak içine almadım. onlar babalarının sözünden eninde sonunda çıkmaz. babalarla oğulları hep kavga eder ama kazanan hep babalar olur. çünkü oğullar hep "küçücük minicik"tir. :)
Yapmam gereken bir tanıtımın seslendirilmesi için araştırma yaparken internette denk geldiğim bir produksiyon ajans ve reklamcılık şirketi. Araştırdığım birkaç yere göre fiyatlandırma sistetimin nispeten daha uygun olması sebebiyle işimi buraya verdim. Galiba yeni olmalarından kaynaklı haklarında pek birşey bulamadım internette. Bu benim kafamda soru işareti olarak kalsa da yine de güvenip işimi teslim ettim ve 24 saat içinde seslendirmemi yaptılar. Helal olsun.
türkiye'de kitlesel fonlama alanında arıkovanı üzerinden en fazla satış yapmış proje. turkcell tüm çalışanlarına bu akıllı not defterlerinden dağıtmış. fiyat olarak da bana baya bir uygun geldi. sitelerine detaylar kısmında defterin özellikleri çok güzel bir şekilde sıralanmış. gayet cezbedici duruyor. nasıl kullanılacağı ile ilgili bir video da koymuşlar. görünüşe göre çok kullanışlı birşey, denemekte kesinlikle fayda var. türk girişimci kardeşlerimize bu tarz projelerde destek olabiliriz. hepsine başarılar dilerim güzel iş çıkarmışlar.
http://www.outliersnotebook.com.tr
http://www.outliersnotebook.com.tr
hizmet arayanları, hizmet verenlerle buluşturmak için yola çıkan proje. daha faaliyetine başlamasa da, bu sitenin bir armut.com'dan farkı, hizmet arayanla hizmet veren arasında gerçek canlı müşteri temsilcilerinin olacak olması sanırım. böylece saçma sapan istekler ya da saçma sapan teklifler gitmeyecek karşılıklı.
@patriot döner sermaye şehirden şehire, hatta hastaneden hastaneye bile değişkenlik gösteren bir olay. döner ile beraber ayda ortalama 4.500 alan da biliyorum(ilçe devlet hastanesinde pediatri uzmanı kendisi), 11.000-12.000 alanı da biliyorum. fakat devlet bazında düşünürsek ortalama 6500-7000 tl arasındadır.
bir ardakaşım özel hastane demiş. evet, ayda 1.000.000 tl kazanan göz doktoru biliyorum. hatta 1.500.000 tl kazanan ortopedist de. fakat bu adamlar eşine benzerine az rastlanan adamlar. bulunduğun şehirde binde bir bile çıkmayabilir bu tarz örnekler. ona bakarsan ayda 100.000 kazanan öğretmen de var fakat kimse öğretmenler ayda 100.000 kazanıyor demez. bu da onun gibidir. istisnaları baz alarak uçuk doktor maaşlarını örnek vermenin pek bir anlamı yok. o paraları 1000 doktordan 1 tanesi falan kazanır. geriye kalanı dediğim aralıkta olur.
bir ardakaşım özel hastane demiş. evet, ayda 1.000.000 tl kazanan göz doktoru biliyorum. hatta 1.500.000 tl kazanan ortopedist de. fakat bu adamlar eşine benzerine az rastlanan adamlar. bulunduğun şehirde binde bir bile çıkmayabilir bu tarz örnekler. ona bakarsan ayda 100.000 kazanan öğretmen de var fakat kimse öğretmenler ayda 100.000 kazanıyor demez. bu da onun gibidir. istisnaları baz alarak uçuk doktor maaşlarını örnek vermenin pek bir anlamı yok. o paraları 1000 doktordan 1 tanesi falan kazanır. geriye kalanı dediğim aralıkta olur.
her ikisi arasındaki farkı yaşamak isteyen, "aaa çok merak ediyorum, nasıl bir deneyim olur ki acaba?" diyen bayan arkadaşlara "yardımcı olmak bâbında" şey edebilirim. öhöhöm...
dişi olanları ortaokulda dizaltı etek giymiştir.
kendi bünyelerinde ürettikleri, ayrıca birçok tasarımcının ürettiği el işi tasarımların bulunduğu, havludan biblolara kupalardan kalem seti ve cantalara kadar geniş ürün yelpazesiyle hizmet veren bir site. dediğim gibi tasarım konseptli çalışıyorlar. herşey el işi. kendi kullanım açısından olduğu kadar, hediyelik eşya açısından da zengin çeşitliliği ile el işi seven kitleye hitap eden, fiyat olarak da gayet uygun ve makul olan bir site. ürünleri inceledim ve gerçekten tasarımlar çok hoşuma gitti. değerlendirilebilir.
www.bialdim.com
www.bialdim.com
ösym paragraf sorularının yazarı mı diye düşündüren hoca. sınava hazırlandığımız dönemlerde az almadık kitaplarını.
online astroloji ve fal sitesi. fiyat olarak da uygun olmakla beraber birçok yorumcunun da platformda bulunması büyük avantaj. önce fal çeşidini seçiyorsun, sonra onlarca falcının içinden istediğini seçip falını hızlıca yorumlatıyorsun. ayrıca google play de ve app store da uygulamaları mevcut.
zencommerce.com adresinde faaliyet gösteren firma. Kendi el işi ürünlerimi sattığım ufak bir dükkanım var. Malum piyasanın durumu çok nakitim yok. Çok kolay olmasa da 3-4 haftada resimleri, ürün bilgilerini ekleyebildim. Zencommerce bana çok yardımcı oldu, destek ekibine sabırları için teşekkür ederim. PayTR ile kredi kartı ile ödeme alabiliyorum. Sitemin görünümü istediğim gibi. Bakalım ne kadarlık satış yapabileceğim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?