memeleri kafasından büyük olan tek yüryüzü canlısı.
(bkz: füze başlığı)
"hergün banyo yapacağınıza üç günde bir başınızı yıkayın."
ankara yüksek zekalısı(!) melih gökçekin su sıkıntısı çeken ankaralıya tavsiyesi. be adam! tuvalete dökecek su yok, sen hergün banyo yapmak yerine üç günde bir baş yıkayacak sudan bahsediyorsun. ne farkın var şimdi senin marie antoinette denen kadından?
(bkz: melih gökçek bizi tatile götür)
ankara yüksek zekalısı(!) melih gökçekin su sıkıntısı çeken ankaralıya tavsiyesi. be adam! tuvalete dökecek su yok, sen hergün banyo yapmak yerine üç günde bir baş yıkayacak sudan bahsediyorsun. ne farkın var şimdi senin marie antoinette denen kadından?
(bkz: melih gökçek bizi tatile götür)
(bkz: ölü balık bakışı)
sınav kağıdını monitör, kalemi klavye sanmak.
mutlu çelik: 1964-
yatılı okullardaki ilk öğretim yıllarından sonra 1981 de polis kolejini1985 de polis akademisini bitirip değişik rütbelerle yurdun pek çok yerinde görevler yaptı.çoğu sürgün şeklideki tayinlerde sadece iki valizi yol arkadaşıydı.çevik kuvvet,özel tim,hırsızlık masası,cinayet masası,gasp masası,terörle mücadele,narkotik şubelerdeki başarılarından dolayı yurtiçi ve yurtdışında pekçok ödül aldı..gençliğin uyuşturucudan korunmasındaki önemli rolü olan sokak timlerini kurdu.dünyada ilk olan çocuk polisini hayata geçirdi.uluslararası landmark
operasyonuyla çocuk pornografisine yönelik en büyük operasyonun mimarı olarak dünyada tanındı.atatürk ve cumhuriyet düşmanlarının korkulu rüyası şair,3 mesleki 3 edebi eser yazdı.bekar olup halen ürgüp emniyet müdürü olarak görev yapmaktadır. anlatamadıklarınız anlatabildiklerinizden çoksa mahvolursunuz,ben mahvolmak istemiyorum(cevaben adlı 3.kitabından-arion yayınları)
eserleri
1.organize suç ve mücadele yöntemleri(mesleki)
2.çevik kuvvet nasıl yönetilmeli(mesleki)
3.çocukları suç ve suçlulardan koruma yöntemleri(mesleki)
4.gücendiğim(şiir)
5.yalnızlık pusuda bekler(şiir)
6.cevaben(şiir-arion yayınları)
7.turuncu yansımalar(yayın aşamasında)
yatılı okullardaki ilk öğretim yıllarından sonra 1981 de polis kolejini1985 de polis akademisini bitirip değişik rütbelerle yurdun pek çok yerinde görevler yaptı.çoğu sürgün şeklideki tayinlerde sadece iki valizi yol arkadaşıydı.çevik kuvvet,özel tim,hırsızlık masası,cinayet masası,gasp masası,terörle mücadele,narkotik şubelerdeki başarılarından dolayı yurtiçi ve yurtdışında pekçok ödül aldı..gençliğin uyuşturucudan korunmasındaki önemli rolü olan sokak timlerini kurdu.dünyada ilk olan çocuk polisini hayata geçirdi.uluslararası landmark
operasyonuyla çocuk pornografisine yönelik en büyük operasyonun mimarı olarak dünyada tanındı.atatürk ve cumhuriyet düşmanlarının korkulu rüyası şair,3 mesleki 3 edebi eser yazdı.bekar olup halen ürgüp emniyet müdürü olarak görev yapmaktadır. anlatamadıklarınız anlatabildiklerinizden çoksa mahvolursunuz,ben mahvolmak istemiyorum(cevaben adlı 3.kitabından-arion yayınları)
eserleri
1.organize suç ve mücadele yöntemleri(mesleki)
2.çevik kuvvet nasıl yönetilmeli(mesleki)
3.çocukları suç ve suçlulardan koruma yöntemleri(mesleki)
4.gücendiğim(şiir)
5.yalnızlık pusuda bekler(şiir)
6.cevaben(şiir-arion yayınları)
7.turuncu yansımalar(yayın aşamasında)
masa da masaymış ha
adam yaşama sevinci içinde
masaya anahtarlarını koydu
bakır kaseye çiçekleri koydu
sütünü yumurtasını koydu
pencereden gelen ışığı koydu
bisiklet sesini çıkrık sesini
ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
adam masaya
aklında olup bitenleri koydu
ne yapmak istiyordu hayatta
işte onu koydu
kimi seviyordu kimi sevmiyordu
adam masaya onları da koydu
üç kere üç dokuz ederdi
adam koydu masaya dokuzu
pencere yanındaydı gökyüzü yanında
uzandı masaya sonsuzu koydu
bir bira içmek istiyordu kaç gündür
masaya biranın dökülüşünü koydu
uykusunu koydu uyanıklığını koydu
tokluğunu açlığını koydu.
masa da masaymış ha
bana mısın demedi bu kadar yüke
bir iki sallandı durdu
adam ha babam koyuyordu.
adam yaşama sevinci içinde
masaya anahtarlarını koydu
bakır kaseye çiçekleri koydu
sütünü yumurtasını koydu
pencereden gelen ışığı koydu
bisiklet sesini çıkrık sesini
ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
adam masaya
aklında olup bitenleri koydu
ne yapmak istiyordu hayatta
işte onu koydu
kimi seviyordu kimi sevmiyordu
adam masaya onları da koydu
üç kere üç dokuz ederdi
adam koydu masaya dokuzu
pencere yanındaydı gökyüzü yanında
uzandı masaya sonsuzu koydu
bir bira içmek istiyordu kaç gündür
masaya biranın dökülüşünü koydu
uykusunu koydu uyanıklığını koydu
tokluğunu açlığını koydu.
masa da masaymış ha
bana mısın demedi bu kadar yüke
bir iki sallandı durdu
adam ha babam koyuyordu.
tayyib-i seçim demokrasiden vazgeçim.
tayyip, bülent, abdullah
(bkz: üç irticaşörler)
(bkz: üç irticaşörler)
(bkz: gereksiz insan)
görmüş görülecek en büyük kabusun teması.
bütün gün pencere önünde oturup mahalle karılarıyla gevezelik eden ve bundan mütevellit vücut tipi saksı şeklini alan kadın.
(bkz: asuman abla)
(bkz: asuman abla)
abimin mütemadiyen yaptığı hayvanlık.
(bkz: dolaptaki yemeği yiyip boş tabağı dolaba geri koymak)
(bkz: dolaptaki yemeği yiyip boş tabağı dolaba geri koymak)
hırsız,soysuz ve teröristlerin işkembeden yemin ederek dokunulmaz oldukları ceylan derisinden koltukları olan sığınma yeri.
(bkz: milletvekili dokunulmazlığı)
(bkz: milletvekili dokunulmazlığı)
bugünkü izmir zirvesinde tanıma fırsatı bulduğum iyi kalpli, tatlı bilgiç.
oyunculukta başarısız, konuşmada peltek, babasının sayesinde bir yerlere gelen ve henüz ne olduğuna karar veremediğim, bir sonraki seçimlerde milletvekili adayı olması muhtemel hatun kişi.
(bkz: babam sağolsun)
(bkz: babam sağolsun)
(bkz: piyon)
(bkz: salak ayağına yatanlar)
hangi birini anlatsam ki dedirten olaylar bütünü.
1) otobüste olduğunu unutup, taaa otobüsün en arka koltuğundan şoför amcaya "müsait bir yerdeee..." diye bağırmak. sonra da kendinden utanarak yolcuların ve şoförün acıma dolu bakışları içerisinde "duracak zili"ne basmak.
2) dolmuşun en ön koltuğunda yani şoförün tam arkasında otururken ve akıldan yapılacak işlerin planının geçiyor olması esnasında arka koltuklardan mütemadiyen "uzatır mısınız" şeklinde yağan paraları da bir yandan şoföre uzatma çabası içerisinde iken uzatılan paralardan birini şoföre uzatırken "uzatır mısınız" demek ve sonra da şoförün ve dolmuştaki diğer yolcuların yine acıma dolu bakışlarına maruz kalmak hali.
3) gözünde olmasına rağmen saatlerce evde fellik fellik gözlüğünü aramak.(bunu ben yapmadım,annemin marifeti)
1) otobüste olduğunu unutup, taaa otobüsün en arka koltuğundan şoför amcaya "müsait bir yerdeee..." diye bağırmak. sonra da kendinden utanarak yolcuların ve şoförün acıma dolu bakışları içerisinde "duracak zili"ne basmak.
2) dolmuşun en ön koltuğunda yani şoförün tam arkasında otururken ve akıldan yapılacak işlerin planının geçiyor olması esnasında arka koltuklardan mütemadiyen "uzatır mısınız" şeklinde yağan paraları da bir yandan şoföre uzatma çabası içerisinde iken uzatılan paralardan birini şoföre uzatırken "uzatır mısınız" demek ve sonra da şoförün ve dolmuştaki diğer yolcuların yine acıma dolu bakışlarına maruz kalmak hali.
3) gözünde olmasına rağmen saatlerce evde fellik fellik gözlüğünü aramak.(bunu ben yapmadım,annemin marifeti)
eski adı magnezya olan ilimiz.
spil dağı çevresinde bol miktarda magnezyum rezervi olduğundan bu şehre magnezya denmiş.magnezyumun insanlar üzerinde olumsuz etkileri vardır. manisanın havası insanı daraltan, boğan, huzursuz hissettiren baskıcı bir karakterdedir ve bunun sebebi ise topraklarındaki magnezyum oranının çokluğudur.
yani ruh ve sinir hastalıkları hastanesi nin manisada olması bir tesadüf değildir
spil dağı çevresinde bol miktarda magnezyum rezervi olduğundan bu şehre magnezya denmiş.magnezyumun insanlar üzerinde olumsuz etkileri vardır. manisanın havası insanı daraltan, boğan, huzursuz hissettiren baskıcı bir karakterdedir ve bunun sebebi ise topraklarındaki magnezyum oranının çokluğudur.
yani ruh ve sinir hastalıkları hastanesi nin manisada olması bir tesadüf değildir
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?