seksenli yılların yağmurluğu.
müjdat gezen, levent kırca gibi o da kabak tadı veren komedyenlerden. mizah yaptıklarını zannederken mizahın bizatihi kendisi oluyorlar.
çok konuşan ama boş konuşmayan ilahiyatçı. sevilmez, çünkü acıtır, ezber bozar cümleleri.
bakire olduğu halde yatakta döktüren kadındır. altkültür toplumlarda el üstünde tutulur.
bilinçaltının slayt gösterisi.
her konuyu biliyorum ama haddimi bilmiyorum, demektir.
miller gelene kadar gönülçelendi. o şimdi eski sevgili.
kendini tekrarladığında kabak tadı veren mizah adamı. bunu kendisi de farketmiş olmalı ki, birikimini sinemaya kaydırdı. zeki adam vesselam.
özlemi duyulan, hatırlandığında buruk gülümsemelere neden olan ayrıntılardır. yayalara, özürlülere, trafiğe saygı gibi.
kamuoyundan saklanan çıkar amaçlı kirli oyunlar.
davranışları tutarsız, anlatımları dolaylı, duygu halleri karmakarmaşık, anatomisi mükemmel homo sapiens.
günümüz şeheerli kadınının bunca feryadını tarlada doğum yapan ninelerimiz duysa kesin bir yerleriyle gülerlerdi. bir de pms den bahsedilse herhalde gülmekten rektum kasları da titrerdi.
cennetten çıkmadır diyen öküzler olduğu sürece ata sporumuz olmaya devam edecek, nesilden nesile davarlık.
ekşi sözlükten.
erkek olmalılar. bildiğim kadarı ile dişi olanlarına melaike deniyordu. emin-emine, ali-aliye gibi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?