söyleme zamanı geldiğinde yerine başka bir şey konulamayacak küfürlerden.
insanların eylemleri ve söylemlerinin sonuçlarına katlanması gerektiğini hatırlatan güzel bir ata sözüdür. tanım uzatılabilir, başkalarının alanına girmenin sonuçlarıyla ilintilendirilerek.
galatasarayın bugün ankaragücüne 4-2 yenildiği maçta tüm çirkefliğini izlediğimiz futbolcudur. enerjisini tamamen marek saparayı sakatlamak için harcadı, arkadan tekme vurdu, diz attı, depar atıp itti, kaktı. saparanın işine bakıp durumu iplememesi ayhanı daha da kızdırdı. işin tuhaf yanı spiker durumu ayhan ve sapara arasındaki gerginlik olarak aktardı. daha da tuhaf yanı ayhan bunca çirkefliğe rağmen maçı sarı kartla tamamladı.
beşiktaşın sahasında 3-2 kaybettiği ve quaresma ile guti olmadan yapamayacağını gösterdiği maçtır. tabata tam bir fiyasko bu takımda. stadın isminden dolayı bugünkü gazetelerden beşiktaşın fiyakasının bozulduğunu belirten başlıklar bekliyorum.
birlikte çalışmak, işbirliği yapmak. teşvik-i mesai diye kullanılması sinir bozucudur.
mazdanın 6+1 konseptine dayanarak geliştirdiği modelidir. katlanabilir koltuk ilavesiyle araçta 7 kişi yolculuk edebilmektedir. disel modelleri türkiyeye 2011 şubat ayında gelecekmiş. sevimsiz bir araba, arkadan duvara toslayıp preslenmiş gibi duruyor.
tebrizli bir şairdir. ismi farsça şehrin efendisi anlamına gelir. tam ismi seyid muhammad hüseyin behjat-tebrizidir.1906da doğmuş, 1988de ölmüş, iranda yapılan islam devrimini desteklemiştir.
bu hafta ilber ortaylının konukluğuyla tam geyik atmosferine bürünen ve tarihin tamamen yüzeysel ve popüler bir şekilde ele alındığı programdır. pelin batunun new yorktan zahmet edip skype ile katılmasına nerden ihtiyaç duyulduğu da anlaşılmıyor. ara sıra ekrana getiriyorlar gökdelenlerin önünden alık alık bakıyor. şair şehriyardan heyderbabaya selamı dinleteceklerdi, olmadı. ve an itibariyle teknik ekiple birbirlerine girdiler ve acilen reklama gidildi. reklamlardan sonra murat bardakçının kendi ekibini aşağılamalarını dinleyeceğiz anlaşılan.
doğuma iki ay kala gidilen alışveriş merkezindeki doğal ve bitkisel ilaç firmasının işgüzar satış elemanının illa sindirim, gaz ve şişkinlik giderici bir şeyler kaptırmaya çalışması üzerine verilmek zorunda kalınan bilgi.
-günaydın müşerref teyze, hayrola elin kolun dolu. misafir mi geliyor?
-yok kızım, pazar günü avrasya maratonuna katılacağız da. zeynep tuzluları yapıyor, asuman tatlıları, bana dolma sarma kaldı. sana da gel diycem ama piknik sevmiyorsun ki.
-yok kızım, pazar günü avrasya maratonuna katılacağız da. zeynep tuzluları yapıyor, asuman tatlıları, bana dolma sarma kaldı. sana da gel diycem ama piknik sevmiyorsun ki.
yeni internet fenomenimiz olarak tanıştırılmıştır kendileri. ruh hali pek iyi görünmüyor. kendisini şarkı sözü yazarı ve bestekar olarak tanımlamış ama ben beyin edici özelliğinden başka bir şey göremedim kendisinde. yeni fenomenimizle tanışmak ve kafa ütületmek isteyenler için adresi:http://bilgeibik.blogcu.com/
68 kuşağından sıkı bir devrimcidir. yarılma adlı otobiyografik kitabının yanı sıra sapak ve havariler’de türk solunun tarihini yazmıştır. siyasi mülteci olarak ingiltere ve ardından zürih’te yaşamış, isviçre kendisini vatandaşlıktan çıkarmıştır.
turgay zilelinin oğlu, gün zilelinin yeğeni, güler kazmacının eski eşi.
eski tv spikeri. star tvde haberleri ve evlere şenlik bir yarışma programını sunuyordu, daha sonra yazarlığa başladı. ümit zilelinin eski eşidir.
ümit zilelinin babası, 1990lı yılların başında konya vali yardımcılığı yapmıştır. spora olan büyük sevgisinden her hafta gazetecileri toplar, kapı kapı esnafı dolaşıp konyaspora yardım toplardı.
darül-harb denilen, müslümanlığı kabul etmeyen memleketlere yapılan savaştır. müslüman memleketlere darül-islam denirdi ve buralara gaza yapılmazdı.
sürekli bağrış çağrış halinde geçen, tahammül etmekte ciddi anlamda zorlanılan tartışma programı. ümit zileli her zaman idmanlı, her zaman bağrışmaya istekli. eminim aynanın karşısında kendisiyle de kavga ediyordur.
türkçeye ye, dua et, sev adıyla çevrilmiş elizabeth gilbert’in kitabı. bundan dört beş yıl önce marketlerde görüp burun kıvırmışlığım vardır fakat filminde javier bardem’in oynaması ilgi çekici. julia roberts’ın başrolde oynadığı film çok eleştirilse de javier bardem sevenler kaçırmamalı. bardem bu filmde felipe’yi oynuyor. bir röportajında klasik mi klasik bir soru sormuşlar. felipe ile aranızdaki benzerlikler ve farklılıklar diye. cevabı gayet geyik: "o araba kullanmayı biliyor, ben bilmiyorum."
tarzından ödün vermemek adına sicim gibi yağmura aldırmadan converse adlı bez ayakkabılarla ayakları su alan ve bir sonraki adet dönemi zorlu geçecek olan kızdır. etraftakilerin acımaklı bakışlarına aldırış etmemesi açısından takdirimi kazanmıştır. karnının sancısını anası düşünsündür.
nostaljik istanbul görüntülerinin yüzeylerini kapladığı teneke kutularda birkaç içimlik kahveleri vardır il başkanlığı adına. kutular güzel ama kahveler bayat.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?