grup yorum`un yıldızlar kuşandık isimli son albümünde ıraklı direnişciler için yaptığı etkileyici bir parça.
sözleri;
felluce
"haya allah ahl al falluca kulhum şuc’an
ma zallo ras u zallo lil amerikan
haya allah ahl al falluca,
haya allah ahl al falluca, il tican el ras"
"allah felluce halkını korusun
(onların) hepsi cesurdur
baş eğmediler, baş eğen amerikalılar’dır
allah felluce halkını korusun
onlar başımızın tacıdır"
(bir felluce marşından)
sana bir sır söyleyeceğim
aç yüreğini burası benim vatanım
ölmek de yaşamak da benim hakkım
ve en çok bundan dolayı
sana burasını cehennem
bana yine cennet vatan yapacağım
sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğini
yaşadığın her an mahşer menzilimdesin
soluk aldığın her an mahşer menzilimdesin
burası benim vatanım camiler kenti felluce
ben bağımsız yaşarım
ben anasız yaşarım
ben babasız yaşarım
ben oğulsuz yaşarım
ben kızım olmadan yaşarım
ama vatansız yaşayamam
unutma benim öldüğüm yer vatanım
ya senin
ölmek ve öldürmek benim için onur
senin için utanç
senin için yüz karası
sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğini
sen uyut dünya uyusun
sen uyut insanlık uyusun
ama ben uyanığım
ama ben direneceğim
işte kefenim bedenim
felluce içinde redif sesi var
bakın yüreğine acep nesi var
beni duymayana dostlar
hepten âhım var
sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğini
mahşer menzilindesin
mahşer menzilindesin
sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğini
bayram bağımsızlığımladır
namluya sürülmüş cesaret
kınından çıkmış öfkeler
çarpışıyor durmadan
çarpışıyor bizimkiler
ne ebu garip zindanı
ne guantanamo adası
ne f tipi hücreler
durduramaz bu savaşı
haykırıyor halkın onurlu sesi:
ya özgür vatan ya ölüm
yolu yok başka kurtuluşun
ya özgür vatan ya ölüm
kanımdır, canımdır yiğit felluce
baş eğmez işgalci emperyalizme
selam olsun, selam direnenlere
helal olsun, helal fedailere
"ulan madem küresel ısınma var e herkes güzel güzel ısınıyo, öyle beleş ısınma olmaz" diye düşünen hükümetin sizin payınıza düşen miktarı posta kutunuza bıraktırması hadisesi. zannımca bu ısınma küresel olduğu için faturada euro cinsinden olacaktır.
ama bir gün sormazlar mı adama senin parti amblemindeki ampul hangi elektrikle yanıyo nerden geliyo bunun elektrik parası? diye. sormazlar azizim sormazlar...
ama bir gün sormazlar mı adama senin parti amblemindeki ampul hangi elektrikle yanıyo nerden geliyo bunun elektrik parası? diye. sormazlar azizim sormazlar...
en asil duygunun erkeğidir aşkın zaman, sınır, mekan tanımadığını ispat eden yiğit bir adamdır. kadına 40 tas su dökmeye falan gerek yoktur kadın olsun erkek olsun eğer içinde yoksa bir şeyler 40.000 tas su döksen bir sikime faide etmez, etmeyecektir.
açık denizde başa gelecek bir hadise. aktivitenin kahramanı kendini energizer tavşanı zannedip açığa doğru olanca hızıyla yüzer gerek göt, gerek göbek, gerek yaş itibari ile geri dönmeye kalktığında babayı alır çünkü artık götünden nefes almaya ve su içerisinde kabarcıklar oluşturmaya başlamıştır. en yakınından geçen sandal ya da benzeri bir deniz taşıtına baş parmak vasıtası ile otostop çekme hareketi yaparak kurtulma fikri yine böylesine denyoca açık denize yüzme fikrini edinen kişiye aittir.
sözlük kalitesini artıran bilgiç kümesi elamanı. avukat adayımız, hukuk talebemiz. her daim siyasi duruşundan taviz vermeden süper entyrler girebilen insan yavrusu. her ne olduda yönetimle aralarında sıkıntılar yaşandı bilmiyorum ancak en kısa zamanda düzeleceğine de eminim. zira sözlüğün böyle kaliteli yazarları gözden çıkarması bir hata olur.
bizans imparatoru i. constantinus`un çok sevdiği ama bir türlü normal bir evlilik hayatı sürdüremediği karısına yazdığı bir bizans şarkısı.
sözlerini de yazayım tam olsun.
ben seni sevdiğimi tüm bizans`a bildirdim
indirdin kaşlarını babanı mı öldürdüm
in dereye dereyede al dereden taşları
bizden geçti sevdalık al cebimden saçları
şu sarayın önünede sereceğim kilimi
oldu hayli zamanlar görmedim sevdiğimi
yaz geldi bahar geldi de açtı yeşil yapraklar
ben sana koyamadim koysun kara muratlar...
sözlerini de yazayım tam olsun.
ben seni sevdiğimi tüm bizans`a bildirdim
indirdin kaşlarını babanı mı öldürdüm
in dereye dereyede al dereden taşları
bizden geçti sevdalık al cebimden saçları
şu sarayın önünede sereceğim kilimi
oldu hayli zamanlar görmedim sevdiğimi
yaz geldi bahar geldi de açtı yeşil yapraklar
ben sana koyamadim koysun kara muratlar...
darklord nasılsın
roboturkiye hamdolsun yuvarlanip gidiyoruz sen nasilsin
darklord hahahaha
roboturkiye heheeheh
darklord lan
roboturkiye len
darklord yürü git
roboturkiye köpek
darklord bana mı dedin?
roboturkiye ok...’’kelime bulunamadi’’kelime eklemek icin kelime=cevap seklinde mesaj gonderin’’
darklord sokuyum sana!
roboturkiye ok
vallahi resmen bana köpek dedi yuzak durun derim.
roboturkiye hamdolsun yuvarlanip gidiyoruz sen nasilsin
darklord hahahaha
roboturkiye heheeheh
darklord lan
roboturkiye len
darklord yürü git
roboturkiye köpek
darklord bana mı dedin?
roboturkiye ok...’’kelime bulunamadi’’kelime eklemek icin kelime=cevap seklinde mesaj gonderin’’
darklord sokuyum sana!
roboturkiye ok
vallahi resmen bana köpek dedi yuzak durun derim.
ikinci bir şansı hakeden ve af ile sokağa salınan kapkaçcı, katil, tecavüzcü, dolandırıcı kişilerin hala ve hala adam öldürmeye, dolandırmaya, tecavüz etmeye, devam ettiklerini hatırlatan genelleme kokan bir cümle. selam etmek isterdim rahşan hanıma.
- kızım kalk yerine yat!
+ höö?
- kızım diyorum ben kızım kalk ve yerine yat.
+ ya nalan iki dakka uyutmadın ya kızsan kızsın bişey yapmıcam..
- olmaz ahmet ben bakireyim lütfen yerine yat.
+ hay allahım sen sabır ver..
+ höö?
- kızım diyorum ben kızım kalk ve yerine yat.
+ ya nalan iki dakka uyutmadın ya kızsan kızsın bişey yapmıcam..
- olmaz ahmet ben bakireyim lütfen yerine yat.
+ hay allahım sen sabır ver..
doktorun yanında o esnada karısı değilde şahin k olsa idi ne yaparlardı çok merak etmekteyim. ya donacan ya ibne olacan seçim senin..
hayatta bazı zorlukların telafisi yoktur. örneğin parasızken alınamayan bir şey para varken alınabilir. küçükken yemek isteyipte yiyemediğiniz her şeyi yine paranız varken alabilir bir şekilde eski günlerin acısını çıkartabilirsiniz. fakat askerlikte parasız kalmak öyle menem, öyle tarifsiz bir duygu ki belki de cümlelerle anlatılmaz.
zaten sivil hayattan kopup hiç bilmediğiniz gizemli bir nizamiye kapısından geçerek vatan görevini yapmak için sevdiğinizden, ailenizden, çevrenizden ve alışmış olduğunuz özgürlüğünüzden ayrılmışsınızdır. nöbetle, eğitimle, sporla, içtimayla, mıntıkayla, atışla ve zaman zaman dayak yemek ve küfür yemekle geçen bir hayatınız vardır artık.. tüm bunların yanında askerliğin en güzel taraflarından biri çarşıya çıkmak biraz olsun sivil hayatın içine dalabilmek sivil insan yüzü görebilmektir. 3-5 kanka çarşıya çıkarsınız gezilir, gezilir, gezilir ve sıra yemek yemeğe geldiğinde siz yemek istemezseniz türlü nedenler uydurur onların girdiği lokantaya girmezsiniz çünkü cepteki bir kaç kuruş parayı ya sigara için ya da bot boyası için ayırmışsınızdır.
kışlaya dönülür eğitimler arası 10 ar dakika molalar verilir o molalarda her bölüğün döner sermayesinin sattığı gıda maddeleri vardır baklavasından tut da poğaçasına, dondurmasına kadar hep uzak durursunuz oradan gitmezsiniz, gidemezsiniz oraya.sevdiklerinizi çok özleyipte sesini duymak istediğinizde telefon sırasına girmek zorundasınızdır ve çok zaman en 1 saat kadar sıra bekleyip arayabileceğiniz 3-5 kişi arasında adaletli bir eleme yapıp 2`ye indirirsiniz ve o iki kişiyle konuşabildiğiniz süre 1`er dakikayı geçmez çünkü uzun konuşmaya paranız asla yetmeyecektir ve "nasılsınız sizi çok özledim ben gayet iyiyim merak etmeyin sağlığım yerinde şimdi kapatmam lazım sırada arkadaşlar var herkese selamlar" cümlelerinden ibarettir.
devletin askere verdiği bir maaş vardır ki o maaş aylık bot boyanıza bile ancak yetmez (ohal bölgesinde askerlik yapanları tenzi ederim) ayrıca bu verdiği maaşı sizden söke söke geri alır yok bölüğe şu alınacaktır yok bu alınacaktır herkes şu kadar para verecektir falan filan. hayatta hiç kimse askerde yaşadığı sıkıntıyı sivil hayatta acısını çıkarırcasına yaşayamaz o artık askerlikte kalmıştır ve hep orada kalacak hep öyle hatırlanacaktır. hayat bazen öyle dar bir sokakta sıkıştırırki insanı gelecekte karun kadar zengin olsanız bile o dar sokakta yediğiniz sillenin izi hep kalır üzerinizde. bu entry okuyan herkese sesleniyorum siz siz olun dönem içerisinde bazı maddi zorluklar yaşayan bir yakınınız, abiniz, kardeşiniz, dostunuz vs askere gittiğinde onun için ne yapabiliyorsanız maksimum yapmaya çalışın.
zaten sivil hayattan kopup hiç bilmediğiniz gizemli bir nizamiye kapısından geçerek vatan görevini yapmak için sevdiğinizden, ailenizden, çevrenizden ve alışmış olduğunuz özgürlüğünüzden ayrılmışsınızdır. nöbetle, eğitimle, sporla, içtimayla, mıntıkayla, atışla ve zaman zaman dayak yemek ve küfür yemekle geçen bir hayatınız vardır artık.. tüm bunların yanında askerliğin en güzel taraflarından biri çarşıya çıkmak biraz olsun sivil hayatın içine dalabilmek sivil insan yüzü görebilmektir. 3-5 kanka çarşıya çıkarsınız gezilir, gezilir, gezilir ve sıra yemek yemeğe geldiğinde siz yemek istemezseniz türlü nedenler uydurur onların girdiği lokantaya girmezsiniz çünkü cepteki bir kaç kuruş parayı ya sigara için ya da bot boyası için ayırmışsınızdır.
kışlaya dönülür eğitimler arası 10 ar dakika molalar verilir o molalarda her bölüğün döner sermayesinin sattığı gıda maddeleri vardır baklavasından tut da poğaçasına, dondurmasına kadar hep uzak durursunuz oradan gitmezsiniz, gidemezsiniz oraya.sevdiklerinizi çok özleyipte sesini duymak istediğinizde telefon sırasına girmek zorundasınızdır ve çok zaman en 1 saat kadar sıra bekleyip arayabileceğiniz 3-5 kişi arasında adaletli bir eleme yapıp 2`ye indirirsiniz ve o iki kişiyle konuşabildiğiniz süre 1`er dakikayı geçmez çünkü uzun konuşmaya paranız asla yetmeyecektir ve "nasılsınız sizi çok özledim ben gayet iyiyim merak etmeyin sağlığım yerinde şimdi kapatmam lazım sırada arkadaşlar var herkese selamlar" cümlelerinden ibarettir.
devletin askere verdiği bir maaş vardır ki o maaş aylık bot boyanıza bile ancak yetmez (ohal bölgesinde askerlik yapanları tenzi ederim) ayrıca bu verdiği maaşı sizden söke söke geri alır yok bölüğe şu alınacaktır yok bu alınacaktır herkes şu kadar para verecektir falan filan. hayatta hiç kimse askerde yaşadığı sıkıntıyı sivil hayatta acısını çıkarırcasına yaşayamaz o artık askerlikte kalmıştır ve hep orada kalacak hep öyle hatırlanacaktır. hayat bazen öyle dar bir sokakta sıkıştırırki insanı gelecekte karun kadar zengin olsanız bile o dar sokakta yediğiniz sillenin izi hep kalır üzerinizde. bu entry okuyan herkese sesleniyorum siz siz olun dönem içerisinde bazı maddi zorluklar yaşayan bir yakınınız, abiniz, kardeşiniz, dostunuz vs askere gittiğinde onun için ne yapabiliyorsanız maksimum yapmaya çalışın.
en kısa zamanda söz ve bestesini yapmaya çalışıp. youtube vasıtasıyla onayınıza sunacağımdır. ilgili ve istekli olan arkadaşlar var ise beraber çalışabiliriz.
(bkz: darklord)
bir de b yerine p kullananları yeşermiştir yurdum topraklarında gayet komik olmaktadır çoğu zaman.
apla
kıprıs
pıçak
apla
kıprıs
pıçak
darklord:
hem doom günüm geçti benim
goetica:
nası ya
goetica:
ne zamandı
darklord:
ekimdeydi
goetica :
kaç ekim
darklord:
ha ekim ha kasım ne farkeder
goetica:
ama kaç ekim?
goetica:
ya niye söylemiyosun
darklord:
belkide ekime kadar belkide sikime kadar
darklord:
nerden bilebiliriz bunu yaşamadan?
goetica:
doğarsan ekime doğmazsan sikime kadar olmasın o
goetica:
felsefe yapma a.k
darklord:
ahuahuahuahuahuahuahuahuhuahuahuahuahuahuahuahu
hem doom günüm geçti benim
goetica:
nası ya
goetica:
ne zamandı
darklord:
ekimdeydi
goetica :
kaç ekim
darklord:
ha ekim ha kasım ne farkeder
goetica:
ama kaç ekim?
goetica:
ya niye söylemiyosun
darklord:
belkide ekime kadar belkide sikime kadar
darklord:
nerden bilebiliriz bunu yaşamadan?
goetica:
doğarsan ekime doğmazsan sikime kadar olmasın o
goetica:
felsefe yapma a.k
darklord:
ahuahuahuahuahuahuahuahuhuahuahuahuahuahuahuahu
klasik gitar çalan erkekler`in de sağ el tırnakları uzundur. mecburiyet değildir ama pena ile uğraşmaktan bin kat daha iyi olduğu için kısmi bir mecburiyeti vardır.
hanım şahin k diye bir insan çırıl çıplak suya giriyo bacaklarının arasından sallanan bişey var onu soğutup geri çıkıyo. konuya komşuya haber ver dikkat etsinler.
(bkz: suç ortağı aramak)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?