confessions

crimson

- Yazar -

  1. toplam entry 567
  2. takipçi 1
  3. puan 17545

anne oğul diyalogları

crimson
- oğlum bak insanlar bonkör insan gördü mü soyup soğana çevirirler. kullandırtma kendini.
+ tamam anne.
- rahata alıştırma kimseyi okumaya gidiyosun sen oraya yanlış insanlara çatma sakın. arkadaşlarını iyi seç.
+ olur anne.
- öyle her şeyini paylaşma arkadaşlarınla. sonra aç kalırsın valla.
+ peki anne.

sonuç: üniversite ilk senemin 2.döneminde haftanın 5 günü evi olan bi arkadaşımda kaldım. yetmez gibi adamın sigarasına ortak oldum. internetini kullandım. çamaşır makinesini kullandım. ekstradan bulaşık çıkarttım. mutluydum. annemin tüm nasihatlerini yerine getirmiştim.

take me under

crimson
three days grace’in en sağlam parçalarından biri. sözleri şöyle:

now it seems i’m fading
all my dreams are not worth saving
i’ve done my share of waiting
and i’ve still got nowhere left to go

so i wait for you to
take me all the way

seems you’re wanting me to stay
but my dreams would surely waste away
i still have no where to go
so i wait

push me under
pull me further
take me all the way
take me all the way

now it seems you’re leaving
but we’ve only just begun
and you’ve still got nowhere left to go

so i wait for you to
take me all the way

push me under
pull me further
take me all the way
take me all the way

and i’ve been waiting so long

ao i wait for you to
take me all the way

liam mcintyre

crimson
yeni spartacus. andy withfield’in rahatsızlığı sebebiyle oyuncu kadrosundan çıkarılmasıyla yeni spartacus’ümüz o olacak. umarız en az whitfield kadar hakkını verebilir rolün.

içimde bir kıpırtı olmadı

crimson
tanım: insan söylemi.

olaylar şöyle gelişir. izdivaç programlarına katılan bir bay veyahut bayan, kendisine talip olan diğer bay veya bayanı hayalinin erkeği veya kadını olarak hayal eder. aradaki paravan kapalıyken muhabbetler edilir. sorular sorulur. heyecan tavan tabi. an gelir aradaki paravan açılır.

ta ta ta taaa!

beğendiyse ne ala. beğenmediyse akla hemen bu cümle gelir.

"vallahi esra hanımcım, içimde bir kıpırtı olmadı"

kıpırtı? o ne lan?

paravan kapalıyken arkasındakini brad pitt, matt damon zannet, açılınca karşına caanım rüstem’im mahmut’um abdullah’ım çıksın. sonra içimde kıpırtı olmadı... mal mısın arkadaşım? kıpırtıymış. bi bırak git allasen.

sonuç,tipini beğenmedim diyemiyosan, git başka yalan bul hemşerim. hep mi aynısı yani. kıpırtıymış.

not: her hangi bir izdivaç programına katılıp reddedilmedim. derdim bu sembolik maymunlarla. o istediğiniz kıpırtı için bi cihaz önericem ayıp olacak şimdi.
1 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol