cokoprens

sözlükle fazla haşir neşir olmak
sözlükle fazla içli dışlı olmak
sözlükle fazla samimi olmak
sözlükle tertip muhabbeti yapmak
sözlükle enseye tokat göte parmak
gibi de izah edilebilen, olası sonraki aşamaları;
sözlükte ikamet etmek
hayatını sözlükte idame ettirmek
olabilecek haleti ruhiye, durum ve olgular silsilesi.

bu düzenin getirilerinden kaynaklanan, aynı durumda kendinizinde olabileceği düşüncesini öldürmemeye denir. mesela asayişi ilgilendiren bir durumda "aman beni şahit mahit yazarlar, başım belaya girer, girmese de o kadar işnen kim uğraşacak" demeyen insan, iradi kopuşunu tamamlamış insandır.
başka bir örnek mesela, adam düşmüş eleman da işe yetişecek. düşeni kaldırıyor ve işten atılmayı bile göze alabiliyorsa o adam iradi kopuşunu tamamlamıştır.

(bkz: iradi kopuş)

anne, baba, kardeş, eş dost akraba gibi. her ne kadar yanlışları olsa da kabul edersiniz. sizdendir çünkü. ne kadar sorun yaşarsanız yaşayın, onlardan başkanız yoktur, başka kimseniz yoktur. ana avrat sözvseniz bile birbirinize, yine kapınızın birbirinize açık olması durumudur.

(bkz: iradi kabul)

the wall-di voll

"son dubleyi içmeyecektim" de başka bir söylenişidir. genelde öyle olur. kontrolsüz gidişin ve limiti aşmanın pişmanlık dolu serzenişidir. arada bir olmalıdır.

(bkz: siyatik)

kayseri
meydan(dünyanın en büyük 8. ya da 9. meydanı, son değişiklikle kaçıncı sırada olduğunu bilemiyoruz)
saat kulesi
gevher nesibe tıp medresesi.

(bkz: hastaneye tecavüz)

(bkz: haneye tecavuz)

2008 1 mayıs’ında yaşanan durumdur. hastanenin aciline gaz bombası atılmıştır, biber gazı atılmıştır.

yarı ayakta ya da ayağa kalkmaya hazır pozisyonudur. makina fişe takılıyken, çalışmaya hazır durumdadır. "anahtardan kapalı olmayan" da diyebiliriz.

kalmak istiyorum ben. gitmek istemiyorum. gitmek zorunda olmayı sevmiyorum. aslında bütün zorunlulukları sevmiyorum. "özgürlük, zorunlulukların bilincinde olmak demektir" demişti yazarın biri. ama ben özgür olmayı da istemiyorum.
sadece kalmak istiyorum. fişimi çekmek istiyorum. ötanazi istiyorum. kuytularında bir yerde kaybolmak istiyorum.

"another brick in the wall" geliyor aklıma. hey muallim! çocukları rahat bırak! diyesim geliyor. eğitiminize ihtiyacım yok! sahi nereden çıktı şimdi ayrılık? ne güzel eğleniyorduk şurda. bizbize. takılıyorduk kafamıza göre.

kalmak istiyorum ben. "stand by" konumuna almak istiyorum kendimi. lanet. lanetler okumak istiyorum. sonra "okuduğumuzu anladık mı?" öğrenelim istiyorum. dış kapının mandalı da olsa. ne bileyim. borçlandır beni. sonra içişlerime karış. memur zamlarını sen belirle. ben şemsiyeynen dolaşmaya alıştım. üstelik "açıldı" şemsiye. hani açılmazdı? tavuz kuşu gibi geziyorum sayende...

spielberg’in "yapay zeka" filminin arapça ismidir.

aslında bana solak vatandaşların özel olduklarını düşündüren bir önemli gün.
ve kendimi ne kadar sıradan hissettiğimi anlatamam.
keller günü de var mı acaba? pozitif anlamda azınlık bir gruba dahil olmak ne güzeldir kim bilir. evet.

en az birbirimiz kadar iddialıyız. bir şeylere bizim, ve birileri için biz diyebilmek... hoş bir yankı bırakıyor beyinde...

eskiden "seytan olduren" olarak anılan bu içki güney amerika’ya özgü bir alkollü içkidir. en ünlü rom bacardi’dir.

tahılların mayalandırıldıktan sonra, damıtılmasıyla elde edilen alkol oranı yüksek içecektir. sıcaktır. ısıtııır. keşke biraya para verecek kadar zengin olmasam dedirtir.