çocuk denecek yaşta gençler hayatını kaybetti.
milletimizin başı sağolsun.
amerika bin ladini bulduğu yerde yargısız öldürdü,biz nerelerdeyiz,ne demokratiğiz.
mariza
beşiktaş başkanı yıldırım demirören, futbolda şike iddiaları kapsamında siyah-beyazlı kulübün futbol komitesi başkanı serdal adalı ve futbol takımının teknik direktörü tayfur havutçunun tutuklanması üzerine bahsi geçen istabul büyükşehir belediyespor ile oynanılan finalde kazanılan kupayı aklanana kadar türkiye futbol federasyonuna iade etme kararı aldı.
helal olsun.fenerbahçeden de aynı duyarlılığı bekliyoruz.
helal olsun.fenerbahçeden de aynı duyarlılığı bekliyoruz.
işte çarşının manifestosunun tam metni:
"futbol endüstriyelleşmiş olabilir ama biz meta değiliz, taraftarız, seyirciyiz, renklerine sevdalandığımız tutkunlarız" ifadeleri kullanılan açıklamada, bugün türk futbolunun büyük bir sınavdan geçtiği kaydedilerek, şu görüşlere yer verildi:
"kaybettiğimiz, üzüntüden kahrolduğumuz maçların nasıl parayla satın alındığını, nasıl ’ille de başarı’ diyenlerin hayatımızın biricik sevdasını istismar ettiğini öğreniyoruz.
bugün maaşımızdan arttırdığımız bir biletin, umudumuzu bağladığımız bir kuponun, harçlığımızdan biriktirdiğimiz bir deplasman biletinin ardında aslında ne oyunlar oynandığını, ne hile ve düzenbazlıklar olduğunu öğreniyoruz. bugün sevdalandığımız renklerin süregelen soruşturmanın sadece mağduru değil, zanlısı da olabileceğini öğreniveriyoruz.
mahkemenin kararını vereceği son güne kadar bu olayda ismi geçen bütün beşiktaşlılar bizim için masumdur, onlara ön yargı ile bakmayacağız. ancak diğerlerinin yaptığı gibi arkalarından peşi sıra gitmeyi de reddetmeliyiz. acı ve sancılı da olsa doğrusu budur. artık ’o’ beşiktaşlılar bize bizden olduğunu kanıtlamak zorundadır. zira bizim yıllardır (perde arkasını bilmeden) yaşadığımız düş kırıklığını kayseri’de yaşayan ’boz baykuşlar’ ile empati kurmadan gerçeğin peşinde koşamayız. şimdi iki takım var. biri namuslu ve dürüst olanların takımıdır. diğerinde ise şikeci, düzenbaz ve hile ile çıkar peşinde koşanlar var. biz beşiktaşlılar ilkini temsil ediyoruz. etmeliyiz. onun içindir ki, masum olduğuna inandığımız, sonuna kadar inanacağımız ’zanlı’ beşiktaşlılarla aramıza mesafe koymalıyız. masumiyetlerini kanıtlayıncaya kadar ne ’büyük’ diye bağırırız ne de ’yanındayız’ diye destek veririz. artık aidiyet değil hukuk devreye girmiştir.
adaleti simgeleyen o gözü bağlı kadın kadar tarafsız ve objektif düşünürüz. zira biliriz ki eğer ki ortada beşiktaşımızı zan altında bırakacak bir iddia varsa. biz utanacağız. eğer ki puan ya da kupa için anlaşılmışsa o kupaya saygı duymayacağız. eğer ki bir kişi bile vaatle beşiktaş’a karşı yeterince koşmamışsa biz sevinemeyeceğiz. kimse ’beşiktaşk’ dediğimiz için her şeyi mubah göreceğimizi beklemesin. biz sevdiğimiz renklerin sevdalısıyız, belalısı olmayacağız.
var mısınız?
diyoruz ki, arının... temizlenin... masumiyetinizi sadece yargıya değil bizlere de kanıtlayın. sizi kucaklayalım. coşkuyla gücünüze güç katalım. ama siz de arınıncaya, temizleninceye ve masumiyetinizi kanıtlayıncaya kadar beşiktaş’la aranıza mesafe koyun. beşiktaş’a yapılacak en büyük iyilik budur. diyoruz ki, tarihi bir fırsat elimizdedir. adını dürüstlüğü ile bizleri ’şerefli ikinciliklerle’ onurlandıran efsanevi başkanımızın diliyle adlandıralım. ’fitbol’da temizlik hareketini biz beşiktaşlılar başlatalım. formalarımıza, atkılarımıza bir siyah kurdele bağlayalım. bilelim ki o kurdele sahibi olan bizler ’fitbolda temizlik hareketi’nin erleriyiz. manifestomuzu birlikte yazalım. ey diğer renklere gönül verenler... bu yazıdaki bütün beşiktaş sözcüklerinin yerine kendi takımınızı, siyah beyaz yerine kendi renklerinizi yazın. var mısınız?"
"futbol endüstriyelleşmiş olabilir ama biz meta değiliz, taraftarız, seyirciyiz, renklerine sevdalandığımız tutkunlarız" ifadeleri kullanılan açıklamada, bugün türk futbolunun büyük bir sınavdan geçtiği kaydedilerek, şu görüşlere yer verildi:
"kaybettiğimiz, üzüntüden kahrolduğumuz maçların nasıl parayla satın alındığını, nasıl ’ille de başarı’ diyenlerin hayatımızın biricik sevdasını istismar ettiğini öğreniyoruz.
bugün maaşımızdan arttırdığımız bir biletin, umudumuzu bağladığımız bir kuponun, harçlığımızdan biriktirdiğimiz bir deplasman biletinin ardında aslında ne oyunlar oynandığını, ne hile ve düzenbazlıklar olduğunu öğreniyoruz. bugün sevdalandığımız renklerin süregelen soruşturmanın sadece mağduru değil, zanlısı da olabileceğini öğreniveriyoruz.
mahkemenin kararını vereceği son güne kadar bu olayda ismi geçen bütün beşiktaşlılar bizim için masumdur, onlara ön yargı ile bakmayacağız. ancak diğerlerinin yaptığı gibi arkalarından peşi sıra gitmeyi de reddetmeliyiz. acı ve sancılı da olsa doğrusu budur. artık ’o’ beşiktaşlılar bize bizden olduğunu kanıtlamak zorundadır. zira bizim yıllardır (perde arkasını bilmeden) yaşadığımız düş kırıklığını kayseri’de yaşayan ’boz baykuşlar’ ile empati kurmadan gerçeğin peşinde koşamayız. şimdi iki takım var. biri namuslu ve dürüst olanların takımıdır. diğerinde ise şikeci, düzenbaz ve hile ile çıkar peşinde koşanlar var. biz beşiktaşlılar ilkini temsil ediyoruz. etmeliyiz. onun içindir ki, masum olduğuna inandığımız, sonuna kadar inanacağımız ’zanlı’ beşiktaşlılarla aramıza mesafe koymalıyız. masumiyetlerini kanıtlayıncaya kadar ne ’büyük’ diye bağırırız ne de ’yanındayız’ diye destek veririz. artık aidiyet değil hukuk devreye girmiştir.
adaleti simgeleyen o gözü bağlı kadın kadar tarafsız ve objektif düşünürüz. zira biliriz ki eğer ki ortada beşiktaşımızı zan altında bırakacak bir iddia varsa. biz utanacağız. eğer ki puan ya da kupa için anlaşılmışsa o kupaya saygı duymayacağız. eğer ki bir kişi bile vaatle beşiktaş’a karşı yeterince koşmamışsa biz sevinemeyeceğiz. kimse ’beşiktaşk’ dediğimiz için her şeyi mubah göreceğimizi beklemesin. biz sevdiğimiz renklerin sevdalısıyız, belalısı olmayacağız.
var mısınız?
diyoruz ki, arının... temizlenin... masumiyetinizi sadece yargıya değil bizlere de kanıtlayın. sizi kucaklayalım. coşkuyla gücünüze güç katalım. ama siz de arınıncaya, temizleninceye ve masumiyetinizi kanıtlayıncaya kadar beşiktaş’la aranıza mesafe koyun. beşiktaş’a yapılacak en büyük iyilik budur. diyoruz ki, tarihi bir fırsat elimizdedir. adını dürüstlüğü ile bizleri ’şerefli ikinciliklerle’ onurlandıran efsanevi başkanımızın diliyle adlandıralım. ’fitbol’da temizlik hareketini biz beşiktaşlılar başlatalım. formalarımıza, atkılarımıza bir siyah kurdele bağlayalım. bilelim ki o kurdele sahibi olan bizler ’fitbolda temizlik hareketi’nin erleriyiz. manifestomuzu birlikte yazalım. ey diğer renklere gönül verenler... bu yazıdaki bütün beşiktaş sözcüklerinin yerine kendi takımınızı, siyah beyaz yerine kendi renklerinizi yazın. var mısınız?"
fadonun yeni nesil temsicilerinden,portekizli kadın şarkıcı.
temiz müzik,buğulu bir ses,tutkulu yorum.
http://www.mariza.com/
temiz müzik,buğulu bir ses,tutkulu yorum.
http://www.mariza.com/
kibariyenin ispanyol versiyonu bir nevi.
4 albümü vardır;buika,nina de fuego,mi nina lola,el ultimo trago.
benim en sevdiğim şarkıları;culpa mia,no habra nadie,mi nina lola,mienteme bien,volver volver.
http://www.buika.net/home.html
4 albümü vardır;buika,nina de fuego,mi nina lola,el ultimo trago.
benim en sevdiğim şarkıları;culpa mia,no habra nadie,mi nina lola,mienteme bien,volver volver.
http://www.buika.net/home.html
zamanında izelle ercanın dışladığı,akmerkeze sırt çantasız çıkamayan şarkıcı.
ps.ne oldu bu dünya izelle ercana da kalmadı tabi.
ps.ne oldu bu dünya izelle ercana da kalmadı tabi.
anneler gününde annesine kettle veya tost makinası alan çocukların babası.
yanında kendini de götürüyorsan,şehri terketmek kadar aptalca bir fikir olamaz;işe yaramaz.ama kaçtığın şey başkasıysa gözden ırak olan gönülden de ırak olur,iyi olur.
pop şarkılarından oluşan bir albüm çıkaracakmış önümüzdeki sene.
havai fişekler altında bir damla gözyaşı;mutluluk,gurur ve korku karışımı,boktan bir duygu.
bakın,görün,duyun,ders alın,korkun abi kısaca.
soyayım derken bir nevi soyulmuş adamcağız ama akıllardaki soru şu;3 gün boyunca kuaför kepenkleri indirdi mi yoksa ne.
rusyada olur böyle vakalar malum kadın nufüs,erkek nüfusun 3 katı.
rusyada olur böyle vakalar malum kadın nufüs,erkek nüfusun 3 katı.
poke yiyenin birisi bi poke çıkarmış,kırk kere pokelanmayana poke yemek düşmüş.
palete ihtiyacı olmayan kızdır.
biletleri aylar öncesinden alınan,heyecanla beklenen,düşüncesi bile içinizi kıpır kıpır ettiren konsere gideceğiniz gün aniden hastalanır,yatak döşek yatarsınız.
türkiyede bunu yapmanın en kolay yolu her akşam 8 civarı tv başına oturup dram dizileri seyre dalmaktır(ör;fatmagülün suçu ne,öyle bir geçer zaman ki).
-bak görüyomusun,ya ben de tecavüze uğrasaydım.
-bak hanım,bir lokma ekmek bulamayanlar var,sen şükretmiyorsun halimize.
başkalarının mutsuzluklarından beslenmek,kendi mutsuzluklarının üzerini örtmek için birebirdir.
-bak görüyomusun,ya ben de tecavüze uğrasaydım.
-bak hanım,bir lokma ekmek bulamayanlar var,sen şükretmiyorsun halimize.
başkalarının mutsuzluklarından beslenmek,kendi mutsuzluklarının üzerini örtmek için birebirdir.
1995 te 21 yaşından 18 e indirilen vatandaşlık hakkı.
hem phil collins in hem de mariah carey nin söylediği şarkı;
how can i just let you walk away,
just let you leave with out a trace.
when i stand here takin every breath, with you.
youre the only one who really knew me at all.
how can you just walk away from me,
when all i can do is watch you leave.
cause we shared the laughter and the pain,
and even shared the tears.
youre the only one who really knew me at all.
so take a look at me now,
cause theres just an empty space.
theres nothing left here to remind me,
just the memory of your face.
so take a look at me now.
theres just an empty space.
and you comin back to me is against the odds,
and thats what ive gotta face.
i wish i could just make you turn around,
turn around and see me cry.
theres so much i need to say to you,
so many reasons why.
youre the only one who really knew me at all.
how can i just let you walk away,
just let you leave with out a trace.
when i stand here takin every breath, with you.
youre the only one who really knew me at all.
how can you just walk away from me,
when all i can do is watch you leave.
cause we shared the laughter and the pain,
and even shared the tears.
youre the only one who really knew me at all.
so take a look at me now,
cause theres just an empty space.
theres nothing left here to remind me,
just the memory of your face.
so take a look at me now.
theres just an empty space.
and you comin back to me is against the odds,
and thats what ive gotta face.
i wish i could just make you turn around,
turn around and see me cry.
theres so much i need to say to you,
so many reasons why.
youre the only one who really knew me at all.
henüz karşılaşamadığım oluşum.
independence sağolsun ama tek kişilik komite olur mu yahu,olmaz.
independence sağolsun ama tek kişilik komite olur mu yahu,olmaz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?