confessions

chatlak

- Yazar -

  1. toplam entry 162
  2. takipçi 1
  3. puan 47309

chatlak

chatlak
kolay iyileşen yaralarımız yok artık
çay siyahı gözlerimizden akan boncuk yaşlarımız
isyan bile edemeyen bezgin kalplerimiz
kırık bileklerimiz, incinmiş hatıralarla dolu
yenilmişliğe mahkum benliğimiz

merve yi tavla

chatlak
<mamaru> lamba
<merve> tutucu bir insan mısın?
<mamaru> lamba
<merve> aynı şeyleri mi konuşacağız?
<mamaru> mal
<merve> anlayışımın kuvvetli oluşuna methiyeler düzmekten bıkmadın
<mamaru> mal
<merve> aynı şeyleri mi konuşacağız?
<mamaru> mal
<merve> aynı şeyleri söyleyerek beni sıktığının farkındasındır umarım.
<mamaru> mal
<merve> peki, el mi yaman bey mi yaman, ben de sürekli tekrar ederim.
<mamaru> mal
<merve> inatçıyımdır :)
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> mal
<merve> seni duymuyorum. lay lay lay...
<mamaru> özürdilerim
<merve> tamam neyse.
<mamaru> ahha mal
<merve> ne oldu sıkıldın mı
<mamaru> mal

pagan

chatlak
kilisenin, pagan ve dişilere tapan dinleri imana getirmek için başlattıkları merhametsiz haçlı seferleri üç yüz yıl sürmüştür.

pagan sembolleri ile hristiyan sembolleri arasındaki savaşta paganlar kaybetti; poseidon’un çatallı balık zıpkını; şeytanın yabası, bilge kocakarının sivri şapkası; bir cadı sembolü, ve venüs’ün beş köşeli yıldızı bir şeytan işareti oldu.

yağmur

chatlak
ne zaman eskiyor sevgiler,
ödenen bedellerin acısı geçince mi?
yağmur yağıyor. mutfak camındayım. nasıl üşüdüğümü
bilemezsin. menekşelerim çiçek vermiyor artık anne.
söylediğin gibi hep dibinden su verdim ama…

şimdi telefon açsam sana, sesini duymak da yetmiyor ki.
hep aynı cümleler; “babamlar nasıl, ilacını aldın mı?”
nedenini bilmediğim bir ağlamak var içimde.
bir yerlere sığdıramıyorum yüreğimi. bazen mutfakta
dalıp giderdin yemek yaparken, tahta kaşıkla
tencerenin başında öylece ne düşünürdün acaba?
özlemek çok fena anne. anlamak seni; daha da fena…

omuzlarım ağrıyarak uyanıyorum sabahları.
benim kızımın omuzlarımı ovmasına daha çok var.
gittikçe sana mı benziyorum ben, ya da
“annenin kaderi kıza” dedikleri doğru mu?
“baban eskitir her şeyi kızım” demiştin bir kez,
anlamamışım meğer, eskiyormuş anneciğim.
omzunu ovacak kalmıyormuş meğer aynı evin içinde.
şimdi duysan bunları ne üzülürsün; mutsuz mu kızım diye,
çoktan kendinden vazgeçmiş bir sesle. mutsuz değilim de anne,
yağmura ve mutfağımdaki kedere çare bulamıyorum.

evimi topluyor, toz alıyor, patlıcan kızartıyor,
televizyon seyrediyor, akşam çalan kapıyı açıyorum,
açtığımı gören olmuyor.
pişirdiğim yeniyor da, güzel olmuş denmiyor.
çay demleniyor, demleniyor, demleniyor…

kederim mutfağımın her yerine yerleşiyor.
ah nasıl eskiyor her şey anne, nasıl eskiyor.
eskilerimi de atmaya kıyamıyorum. seni çok özlüyorum.
bana yasakladığın bahçeler, sana da mı uzaktı hep?
gidemeyişine ağladın mı sende? ne zaman eskiyor sevgiler?
ödenen bedellerin acısı geçince mi? işte böyle,
kalbimde bir acı. şarkılar seni söyler.

monkey god

chatlak
mükemmel tim booth şarkısı...



we co-create our own fate

everything’s connected

god in man, man from ape

everything’s connected

we co-create our own fate

everything’s connected

man from stars, man from ape

everything’s connected

my behaviour’s chemical, nurture biological

determined by the stars in space

don’t rely on suicide

meet you on the other side

it’s not even your life to take

see things from the stratosphere

we’re so unimportant here

what’s the point in asking why?

struggle of the underdog

too much love or not enough

we die to live and live to die

meanwhile in the stratosphere

houston we’ve a problem here

someone’s cut a hole in the sky

planet in a petri dish

interference hit and miss

soon there won?t be rivers to cry

god’s pitch shift way out of time

created an ape

infected with the spark of divine

mix x with the y chromosome

one to destroy

the other tries to find a way home

we co-create our own fate

everything’s connected

god in man, man from ape

everything’s connected

joshua jackson

chatlak
doğum yeri ve tarihi:

vancouver, kanada 11 haziran 1978


kanada’da doğmuş olmasına karşın hayatının ilk sekiz yılını kaliforniya’da geçirdi. oyuncu yönetmeni olan annesi dolayısıyla küçük yaşta set yaşantısına tanık olan joshua jackson daha 11 yaşındayken oyuncu olmayı kafasına koymuştu. başarısız olup hevesi kaçsın ve sinema dünyasından uzak dursun diye annesi onu çocuk oyuncu seçmelerine götürdü. joshua çok başarılı olup reklam filmlerinde oynamaya başlayınca annesinin tüm hesapları alt üst oldu tabii. pek çok filmde irili ufaklı roller alan genç oyuncuyu şöhrete "scream 2"deki küçük rolünün ardından kapmayı başardığı "dawson’s creek" adlı dizideki rolü oldu. gençler tarafından çok sevilen bu dizideki pacey karakteri onu hollywood yapımlarında başrollere taşıdı. urban legends, cruel intensions, the skulls ve gossip bunlar arasında gösterilebilir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol