capt it all

bir siyasi cephe örgütü.

karınca yuvasında torpil patlatmak.

genelde fiziksel ram ın dolmasıyla beraber karşılaştığım durum. du, ta ki makinaya 512 ram daha ekleyene kadar.

çocukken babalarımıza aldırmak için dükkanın önünde zır zır ağladığımız ayakkabılar.

2005 yapımı, sansürü konu alan belgesel-film. ayrıca içerisinde 629 ile en çok fuck kelimesi geçen yapım. dakika başına 6.76 fuck demek oluyor bu.

içinde insanların yakıldığı mekan.

şu sıralar ankarada hemen her caddede, reklam panolarında, bilboardlarda gördüğüm, hakkında hiçbir fikir edinemediğim reklam afişi. yakında ortaya çıkar ne olduğu.

ilk izlenim olarak, tüm şarkılarını birbirine benzettiğim, basit şarkı yaptıklarını düşündüğüm gruptu. ama dinledikçe göründüğü gibi yüzeysel olmadıklarını anlıyorsunuz.

hakkında bu kadar entry girildiğini görünce,oldukça içten bir şekilde "aman sözlükten kimse intihar etmesin" dediğim başlık.
ve bir de; (bkz: #309511) , aman aman, allahın hakkı üçtür, sakın deneme...

(bkz: closer)
aşağı yukarı her replikte bir fuckvar.
natalie portman ın jude law a fuck me dediği bir sahne var ki, neyse...

gecenin bir yarısı meclisi gezmek. evet, geçen sene başımdan geçen bir hadise;
arkadaşım ankaraya ilk defa gelmiştir, ertesi gün geri gidecektir. saat 23-24 civarı kızılayda bir kafeden çıkılmıştır. ertesi gün yolcu olacak arkadaş;

-hacı, ben hiç meclisi görmedim, hadi bi gidip görelimnası bir yer
+olm gece oldu lan iti var köpeği var
-olm yarın gidiyom hadi kırma beni
+tamam hadi gidelim bakalım...

olay yerine varılmıştır. meclisin kapısının önüne gelindiğinde arkadaş içeri girmek istemiş, onca ikna çabalarıma rağmen bu isteğini dizginleyememiştir. neyse de ilk adım atılmıştır, ve o da ne!? karşıdan bir asker;

-ellerinizi başınızın önüne koyun ve yüzüstü yere uzanın!

işte o an, bizim sıçtığımız andır. götümüzden ter aka aka yere yatılmıştır. sözkonusu askerin peşinden bir alay asker olay yerine koşa koşa gelmiştir.(nefes nefese kalmalarından koştuklar belli oluyordu)

1-2 dakika boyunca 2 arkadaş yer ile bütünleşmiş, kiloduna kadar her bir yanı aranmıştır. nihayetinde terörist olmadığımız anlaşılmış ve teğmenden şu sözler işitilmiştir;

-gençler ne yapıyorsunuz siz bu saatte
+ cevap, ehem şöyle böyle, adrenalin tavan yapmış tabii
-siz ne yaptığınızın farkında mısınız? biz tunceli de terörü bitirdik, buraya atandık. ters bir hareket yapsaydınız bizim mehmet (ilk gördüğümüz askeri işaret ederek) ertesi gün kahraman ilan edilirdi! (sözler aynen böyle)

ve evet efendim, gecenin o saatinde meclisi gezen ilk sivil varlıklar biz olmuşuzdur. akabinde teğmenden bir çay içmiş, derslerimize çalışmamız şartıyla salıverilmişizdir. tabii kilodumuza kadar ifade vererek!

velhasılı kelam, ankarada yapılmayacak belki de "yapılmaması gereken" ilk iş, gecenin bir körü meclisi gezmektir.

kabul ediyorum, çok büyük denyoluk yapmışızdır. ama kafa binbeşyüz, nasıl düşünebilirdik ki?


uydurma değildir, aynen yaşanmıştır.

özellikle dikkat ettim, sanki tepkileri olay anından 1-2 saniye geç veriyor, mesela x ceza sahasına girer girmez vurmuştur, 1-2 saniye sonra top yerden bayağı bir yükselmiştir, bu kısa gecikmeden sonra sayın gökhan telkenar; "çok sert vuruyoor" diye olaya tepkisini vermiştir. bu bir eksiklik midir? bence evet. ama hata yapmak istememesinden olabilir belkide.

kesinlikle aşmış bir şahsiyet. 4 temmuz 2006 almanya italya maçının özetini seyrederken farkettim, şenol ağabeyimizin bitime 2 dakika kala gelen gol sonrası yorumu: "galiba penaltılara kalmayacak bu maç"

yürü be şenol abiii yürüüüü kim tutar seniiiii sen muhteşem bir teknik direktör, mükemmelötesi bir yorumcu ve bunlardan çok daha önemlisi, "süperötesi bir kahin" sin. nasıl bildin 2 dakika öncesinden maçın penaltılara kalmayacağını???

desteklediğim almanyanın elendiği kupadır. bu arada gönlümden geçen takım; portekiz.

ilk finalistin (italya) belli olduğu maçtır. herkese hayırlı uğurlu olsundur.

herkesin "artık penaltılara kalır" dediği anda golün geldiği maçtır. ikinci yarıdan beri "muhtemelen penaltılara kalacak" diyen sayın şenol güneş de bir kez daha göt olmuş, top yuvarlaktır diyerek durumu kurtarmaya çalışmıştır.

119ncu dakikada grosso nun italya adına gol attığı maçtır.

4 temmuz 2006 almanya italya maçında yaptığı yorumlarla beni kendisine yer yer güldürmüş, yer yer sinirlendirmi$ $ahsiyettir. kaç yıllık cannavaro onun dilinde "karnavaro" olmuştur. 6ncı maçları olmasına rağmen "5nci maçları" hatasını 3 kez yapmıştır ayrıca.

sayın şenol güneş in yorumlarıyla rezil ettiği maçtır ayrıca. ömer üründülü aratmıştır kendileri.

normal süresi 0-0 bitmiş ve uzatmalara gitmiş maçtır.