confessions

burutbeton

- Yazar -

  1. toplam entry 22
  2. takipçi 2
  3. puan 3586

oy kullanma sınavı

burutbeton
bu fikrin temelleri sokrates tarafindan ortaya atilmistir. sokrates atina'da yasayan politikacilari ve onlarin yasamlarini elestirirdi. yasamlarini ve devleti yonetim sekillerinin yozlasmis oldugunu belirtmistir. hatta bazi vatandaslarin oy veremeyecek kadar aptal oldugunu savunmustur. o donemin istikrarsiz yonetimleri de, fikirlerini sakincali buldugu icin onu idama mahkum etmistir.
tabiki hakli oldugu kisimlar var fakat gunumuzde asil mesele sizi felakete surukleyenlere oy verip vermemek degil. burda suclu olan birey degil, onu cahil birakan devlettir. sonucunda o toplumun icindeki yoneticilerle beraber, toplum da agir bedeller oder.
(bkz: canakkale savasi)

edit:imla

sosyalist olduk

burutbeton
saçma önermedir. sosyalizmin olduğu ülkelerde, ali ağaoğlu, rıza zarraf, bilal oğlan, mehmet cengiz gibi sadece devlet tarafından korunan sözüm ona işadamlarını göremezsiniz.

örneğin, sosyalist küba da, bir terorist salıdırı sonucunda bir müteahit saldırının yapıldığı yere gidip,

- 'millet fakir tabi onlar karanfil bırakmış biz gül bıraktık nasıl?? hahaha' diyemez. zaten terorist bir salıdırı olmaz öyle kolay kolay.

yine sosyalizmin olduğu ülkelerde, mesela küba 'da güya çocukların eğitim gördüğü vakıflarda, öğretmenleri 9 yaşındaki çocuklara tecavüz etmeye kalkamazlar, çünkü eğitim parasız ve devlet güvencesindedir. zaten vakıf diye bir şey yok.. hatta eğitimdeki başarılarını görmek istiyorsanız amerikan ambargosuna rağmen kanser tedavisinde yaptıkları atılımları araştırmanız yeterlidir.

sosyalist ülkelerde devlet başkanları tarafından kayrılan kara para aklayıcılarını göremezsiniz. bir şekilde devletleri dolandırıp zimmetlerine para geçiren adamları kayıramazlar sosyalist ülkelerde. çünkü paraya kapitalist ülkelerdeki gibi değer verilmez. paradan önemli olan şey, bireylerin genel refahı ve emeğinn kutsallığıdır. bir öğretmen ya da bir işçi milletvekili seçilirse , daha önce ne kadar maaş alıyorsa yine o kadar maaş almaya devam eder..

sosyalist ülkelerde seçimle iş başına gelen devlet başkanlarının çocukları gemicikler alamazlar. vakıflar kurup, o vakıflara devlet ya da belediyeler tarafından araziler tahsis edilmez. başka devletlerin yöneticileri,o ülkede kendilerine yapılan kıyaklar sonucu, o vakfa, 99 milyon 990 bin 990 dolar bağışta bulunmazlar. sosyalist ülkelerde devlet başkanlarının oğulları yine o ülkelerde eğitim görürler, herkes gibi. sonra da yurt dışına kaçmazlar. isviçre deki bankalarda bol sıfırlı hesapları olmaz. yine sosyalist ülkelerdeki ülke başkanlarının oğullarına polis operasyon yapmaz. bunun haberini alan oğullar o paraları sıfırlayamazlar. çünkü o kadar paraları yoktur.

sosyalist ülkelerde doğa ve o ülkenin doğal kaynakları herkese aittir. yani altın aramak için milletin a.... koyacağız diyen inşaat şirketi sahiplerine orman arazileri tahsis edilemez. bir şey yer altından çıkarılacaksa ekolojiye uygun bir şekilde, çevre de gözetilerek çıkarılır. sonra bundan kazanılan gelir yine halkın gereksinimlerini karşılamak , onlara daha iyi bir hayat sunmak için harcanır.

yani sosyalist olmadık sevgili yazar. bil istedim.

21 mart 2016 reza zarrab'ın abd'de tutuklanması

burutbeton
adaletsizliğin ve eşitsizliğin kol gezdiği bir başka ülkeden medet ummuyorum. bekleyip göreceğiz, fakat şimdilik içimizdeki adalet duygusunu bastıracak güzel bir haber gibi gözüküyor.

bu yolla çok sevmedikleri ve artık çok tehlikeli buldukları, ne yapacağı öngörülemez akp türkiyesinden hesap soracaklardır. fakat amerikan diplomasisi her zaman pazarlığa açıktır ve bu onlar için, sadece bu hükumete ve başkanına karşı kullanacakları bir koz olarak kalabilir.

tersi olursa ve adalet yerini bulur da, burada yenilen tüm naneler açığa çıkarsa elbette sevinirim ama tabi ki çekincelerim var.

şunu da bi yerde okudum ve buraya yazmadan edemiycem;

don't drop the soap in the prison rezaaaa !!! good luck :)

edit: imla

13 mart 2016 ankara patlaması

burutbeton
(bkz: cicisleri bakani)nin ne zaman cikip saldiriyi kinayacagini merak ettigim cok cok cok vahim olay. bir ankarali olarak kizilaya gittigimde patlamanin oldugu yerden gecmedigim tek bir gun yok. annem her sabah ve aksam ise gitmek ve gelmek icin guvenparktan dolmus kullaniyor. bugun patlamanin oldugu saatlerde cok yakin bir arkadasim bir yan sokaktaki bir kitapcidaydi. olaylardan sonra kimle konussam ya da ulasmaya calistigim kim varsa artik cinnet gecirmek uzere oldugunu, delirmenin icten bile olmadigindan dem vuruyor. toplum olarak cok saglikli olmayan ruh halimiz, bu olaylarin sonucunda tamamen bozulmanin esiginde.

bugun olen ben, ailemden biri ya da bir arkadasim olabilirdi. ama sunu cok iyi biliyiorum ki olen her can bizim.

isin cok daha vahim olan kismi tum bu olanlarin yine hicbirsey yokmus gibi unutturulacak olmasi. sanirim cok daha vahim ve kotu seyler bizleri bekliyor. cunku artik toplum olarak tepki verme reflekslerimiz iyice zayifladi hatta yok gibi birsey.

nihat doğan ın özgecan aslan ın ailesine ziyarete gitmesi

burutbeton
ozgecan arslan'in ailesinin neden kendisini kabul ettigini anlayamadigim ziyarettir. simdi oturdum kendimi ailesinin yerine koydum ve dusundum. evet ben de olsam kabul ederdim, fakat o adam o evden cikabilir miydi? pek sanmiyorum. dinlene dinlene doverdim kendisini sabaha kadar.

o herifin tekrar gundeme gelebilmek icin reklam kastigi ve soylediklerinden pisman oldugu bir gercek. pismanligi elbette soylediklerinin kendisine ve isine yansimasindan kaynaklidir. baska bir amaci ya da vicdan muhasebesi yaptigini dusunmuyorum.

yapilacak en guzel sey o ziyaretin aile tarafindan kabul gormemesiydi. hadi kabul ettiler bizim cok sevgili basinimiz, bu olayi servis etmeyecekti. yani zincirleme bir boktanlik soz konusu.

fuel

burutbeton
metallica'nın reload albümünün ilk şarkısı. bana nedense amerikan emperyalizminin benzin açlığını anlatan bir şarkı gibi gelmiştir bu güne kadar. şarkının girişindeki, gimme fuel, gimme fire, gimme that which i desire kısmı, bu durumu insan dimağında pekiştirmektedir. amerikalılardaki oil açlığı beni paranoyaya da sürüklemiş olabilir ama dünya hakimiyeti ve amerikan propogandasını, kendileri tarafından marka haline getirilmiş müzik grupları ve popüler kültür üzerinden yapıyor oldukları da bir gerçek.

28 mart 2016 israil uyarısı

burutbeton
disa bagimlilikta cigir actik. sadece ekonomik olarak degil, guvenligi ve istihbarati almanya ve israilden, adaleti de amerika birlesik devletlerinden ithal etmemizle sonuclanan bir surec yasiyoruz. demekki aksam falan disari cikacaksak yabanci istihbaratlarin internet sitelerine bakmamiz gerekecek, emegi gecen herkesi kutluyorum.

ak saray'a ek bina yapılması

burutbeton
maliyeti 650 milyon lira ise,ulkedeki her kisinin cebinden yaklasik 10 lira alinip yapilacak 'ek' binadir. tabi bunlar hep itibar. bina bitince turk heyetlerini amerikada onbasi degil, cavus karsilar diye tahmin ediyorum. hatta artik bunun vergisi direk alinsin.maaslarimizdan saray yaptiriyoruz itibariniz artiyor vergisi alinsin. turkiyede 12 milyon kayitli calisan var. simdi hesapladim her ay calisanlarin maaslarindan 54 lira saray insaati vergisi alinsa her ay bi ek bina yaptirabiliyoruz. yani seneye amerikada turk heyetini bi general karsilar heralde..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol