bülbül cinsi kuşların evi. diğer cinsli kuş yuvalarından ne farkı vardır zerre kadar bilmem ve o raddede birdir bence. fakat burdaki esas nokta, gençlerimizin doğadan ne kadar uzaklaşmış ve efenim tüketim, yeme içmeye ne kadar angaje olmuş olmalarıdır yukarımdaki entarilerden anlaşıldığı üzre. gençlik nereye diye sormak ve sizi biraz olsun düşüncelere gark ederek satırlarıma son veriyorum. esen kalın kuzucuklarım.
yazılış itibariyle was-ist-das olan sistemi ne etmeye yaradığı meçhul kesici alet.
sebep varken mutsuz olmaya yeğdir.
işte bu.
neredesin yolanda, şekerim şeklinde nida etmenin gavurcası.
yahutta (bkz: misafirlikte sifonun çalışmaması).
şekerim bana kalırsa utanması gereken insan olduğu için sıçmak zorunda olan misafir değil, tuvaletinin zaaflarını misafirlerine karşı kullanmak maksadıyla tuvaletindeki aksaklıkları gidermeyi reddeden sinsi ve ihmalkar evsahibidir. hadisede bu nokta atlanmamalıdır.
şekerim bana kalırsa utanması gereken insan olduğu için sıçmak zorunda olan misafir değil, tuvaletinin zaaflarını misafirlerine karşı kullanmak maksadıyla tuvaletindeki aksaklıkları gidermeyi reddeden sinsi ve ihmalkar evsahibidir. hadisede bu nokta atlanmamalıdır.
şampuan reklamlarının mide bulandırıcı derecede boş ve yapay sırıtan, sürekli kafa sallayıp seke seke yürüyen kızlarının saçlarının sıkça düştüğü durum.
güneşli havada şemsiyeyle dolaşmak.
bende hayal kırıklığı yaratmış, kunderanın hatun tavlama ve seks arkadaşlıkları üzerine yazdığı yedi hikayeden oluşan hafif ve eğlencelik kitap şeysi.
bir süt ürünü, yahut çiğ et ya da örneğin bir hıyar gibi meyvegillerden iseniz genç ve taze kalmak için başvuracağınız yöntem.
değdirerek ilerletmek
şimdi hayatım bu gece tamam anladık da yarın gece ne olacak diye düşünmeden edemeyen ohhhhhhhhh
her yer öyle sessiz ki havada süzülen pamuktan hafif karların sesini duyuyor insan kulağı gibi bir şey.
içinden oluk oluk yahutta ince ve fakat derinlerden kan fışkıran.
insanoğlu ya da batı toplumunun şekillendirdiği insanoğlu somutu soyuta benzetmeye meyyal. kanayan dediğimiz mecaza da çekilebilir muhakkak. kanayan şey ya bir yara ya da başkası, vücut kendi özünü kaybettiğinden yavaş yavaş sızım sızım sızlar. kan içerde hayat, dışarda acı verir. kanarsa bir nev-i ağlar ne ise o. ruhen acı çeken de kan kaybetip zamanla güçsüz düşer, kanama durmazsa bir an evvel.
insanoğlu ya da batı toplumunun şekillendirdiği insanoğlu somutu soyuta benzetmeye meyyal. kanayan dediğimiz mecaza da çekilebilir muhakkak. kanayan şey ya bir yara ya da başkası, vücut kendi özünü kaybettiğinden yavaş yavaş sızım sızım sızlar. kan içerde hayat, dışarda acı verir. kanarsa bir nev-i ağlar ne ise o. ruhen acı çeken de kan kaybetip zamanla güçsüz düşer, kanama durmazsa bir an evvel.
ursula leguin isimli yazar mülksüzler adlı kitabında böyle bir toplum nasıl olur güzelce tasvir etmiştir. son derece tutarlı, kendi içinde sistematik barındıran hoş bir durum diye hayal etmiş ya da ben öyle anladım. fakat ve fakat anarşiye sağlam bir bakış açısı olduğu su götürmez.
hakkında "ne var ki bunda kardeşim. herifler e harfi kullanmadan fransızca roman yazıyorlar." diye düşünüp taşındığım husus. ayrıca insanoğlu rahatına pek düşkün efenim. alışınca hep istiyor şerefsizler.
radikal cumartesinde kaan sezyum bu eser hakkında; shake it up şekerimin nane naneden ne farkı var? o halde eurovizyona neden ajdar gitmiyor? şeklinde konuşmuştur.
insanın kafasında soru işaretleri oluşuyor ister istemez. insan hemfikir olmadan edemiyor.
insanın kafasında soru işaretleri oluşuyor ister istemez. insan hemfikir olmadan edemiyor.
(bkz: cenk erdem)
her şeyi anlayan kişi.
(bkz: adem olan anlar)
(bkz: adem olan anlar)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?