bitterend

(bkz: myra hindley ian brady)

+bu elma da ne kafa yaparmış yaa.ahaha dinozor filan...
-adem dünyaya attılar bizi!!
+ohaaaa!!!!!denize bak yaaa...tam pilot oldum ben,ne elmaymış bee..
-adem!!
+çiçekler böcekler..tam tribe bağlandım ya süper bişey bu elma ya..
-ben şu köşedeki maymuna gidiyorum adem.senden daha insancıl bir fani o....
+uçuyorum uçuyorum fiuuuuuu!!!!!!!!!

hoşgeldiğine inandığım bilgiç adayı.

dünyanın 2.büyük arkeoloji ve mozaik müzesidir.18.100 parça arkeolojik eser, 1.050 etnografik eser, 13.820 sikke, 1.347 mühür olmak üzere toplam 34.317 eser bulundurmaktadır.görülmesi gerekir kanaatimce.

(bkz: hatay arkeoloji müzesi)

küçük, birbirinden farklı, üç boyutlu parçaları bir yüzey üzerinde yanyana getirerek resim oluşturma tekniğine ve ortaya çıkan esere mozaik denir.

ilk olarak 5000 yıl önce sümerler tarafından ev duvarlarına batırdıkları çömlek parçalarıyla yaratılan bu tekniğin günümüzde iki biçimi uygulanmaktadır:

genelde çimentodan oluşan zemin malzeme üzerine parçacıkları batırmak.
tutkalla yapıştırılmış parçaların aralarına sıva döşemek.
parçacık olarak ise seramikten metale, ahşaptan cama kadar çok çeşitte, şekilde ve büyüklükte malzeme birarada kullanılabilmektedir.

mozaik denince akla roma imparatorluğu zamanında yaratılan eserler gelir. daha çok şehir kaldırımlarında, meydanlarda, ev avlularında kullanılan, sırlı seramikten yapılmış bu mozaiklerin parçaları birkaç milimetre kadar küçük olabilmektedir. gaziantep arkeoloji müzesinde bulunan ve zeugma antik şehrindeki villalardan çıkarılan mozaikler bu dönem eserlerinin en güzel örnekleri arasındadır.

duvar ve tavan mozaikleri konusunda uzmanlaşan bizanslılar ise parçacık olarak italya’da üretilen ve kalın, renkli camdan oluşan plakalar (smalti) kullanmakla ünlüdürler. bu dönemde, camlar, ışığı daha iyi yönlendirebilmek için farklı açılarda, ve sıvasız olarak yerleştirildi. bazı desenlerde, camların arkasına gümüş ya da altın yapraklar yapıştırıldı. daha çok dini görüntüler betimleyen roma mozaiklerinin aksine bizanslılar aristokrasinin de mozaiklerini yarattılar.

islam kültürü ise mozaik desenlerine getirdiği matematiksel zenginlikle ünlüdür. yer yer cam küpler ve taşlar kullanılmış olsa da, islami eserlerde, genelde, desen için özellikle üretilmiş, daha sonra, kenarları elde zimparalanarak boşluksuz yanyana oturacak şekle sokulmuş çini plakalar kullanılmıştır (zillij).




antoni gaudi, guell parkındaki koltukları mozaikle kaplayarak tekniğe yeni bir uygulama kanalı açmıştır. bu mozaikler, farklı amaçlarla yaratılmış seramik ürünlerin yeniden düzenlenmesiyle meydana geldikleri icin kolaj tekniginin ilk örneği olarak da gösterilebilir. gaudi’nin uyguladığı seramik kaplama tekniğinin özgün adı "trencadis" tir ve katalanca bir sözcüktür. kullanılmayacağı, bir işe yaramayacağı varsayılan seramik ve cam parçalarıyla bir binanın giydirilmesidir. aralarında chagall ve picasso’nun bulunduğu birçok modern sanatçı da eserlerini mozaik şeklinde ortaya koymuş, mozaik eserlerin konularına zenginlik katmışlardır. günümüzde mozaikler mobilya dekorasyonundan yer kaplamalarına, bina kaplamalarından oda bölmelerine kadar birçok farklı yerde kullanılmaktadır. konular soyut kavramlardan hiperrealist portrelere kadar çeşitlilik kazanmıştır.

her köşe başını sarmış,ehh yetti artık dedirten yeni gençlik akımı.kaldıki ne müziklerinin ne de felsefelerinin punk la alakası yoktur.

pek hayra alamet olmayan durumdur.genelde kan ter içinde uyanılır.ama kişi rüyanın etkisinde kalıp,ertesi gün saçlarını gözüne gözüne getirebilir.bu durumda görülen kişilerin bir an evvel soğuk bir duşa sokulmaları ve son ses sepultura dinletilmeleri gerekmektedir.zira kişi,şaşkın resim çekme safhasına geçerse kurtuluşu yoktur.

uçak,helikopter,zeplin gibi hava araçlarında yaşanan aşk.kişi şizofren ise paraşüt,delta kanat gibi tek kişilik hedelere de yaşanabilir.

kaçirmak istemeyeceğiniz bir yayındır zannımca.sonra üzülürsünüz.

makyaj yapmak,saç boyamak gibi birşeydir.

kalp doktoru,gönül yaralarımızın dermanıdır kendisi.

(bkz: tatlı derken)

homofobik olmayan insanların gördükleri her nevi haksızlıkta olduğu gibi sesini yükseltmesidir.insanlar saygı gösterirler,allah ne yapacağını kendi bilir nasıl olsa.allah adına kimse kimseyi yargılayamaz,küçük göremez.

gay ve travestileri korumak için değil,12 yıldır tanıdığım birinden bahsetmek için altına entry yazdığım başlık.ama bu beni sataşılmaktan kurtarmamıştır tabiki.

haketmediği halde sürekli haksızlığa uğramış,yaratılışındaki hata yüzünden pek çok kez cezalandırılmış kadın.ama mutludur artık o,hep hayalini kurduğu gelinliği giydi çünkü.10 yıldan uzun süredir ona destek olan sevgilisiyle evlendi çünkü.mutlu ol şeker insan...

eğlenmek amaçlı sözlüğe girmiş bilgiç.hepimizin olduğu gibi.ama onun eğlence şekli çoğumuzunkinden farklı.bu tepkileri almaktan hoşlanıyor,öyle olmasaydı şimdiye kadar atıldığı pek çok sözlükten bişeyler öğrenirdi.peki kendi kendine eğlenmek için,sözlüğün tüm tadını kaçırması doğru mu??en azından benim eğlence mi elimden alması,insanları sözlükten uzaklaştırmaya başlaması...bunu düşünmeli bence.yazdıklarına saygı bekleyen biri en ufak eleştiriye tepki vermesinden belli bu.o zaman o da diğerlerinin düşüncelerine ve zevklerine saygı göstermeyi öğrenmeli.

daha bireysel eğlenceler bulması temennimle...

kanaatimce ülkenin bu durumundan sorumlu yegane kişi.eğer koltuğundan vazgeçebilse chp nin hakettiği yere gelmesinde hiçbir engel kalmayacak.ben kendi çevremde bile "biz eskiden halk partiliydik,ama o adama oy vermeye elim gitmiyo,x partiye verdim o yüzden" diyen o kadar çok kişi tanıdım ki...sadece bir partiye değil,bir ulusa zarar veriyor artık.

abdullah çatlı yla bir tutulması gözlerimin dolmasına sebep olmuş yurtsever...

(bkz: sen bi koşu avusturalya ya git gel ben o arada ısınırım)