confessions

bir garip muamma

- Yazar -

  1. toplam entry 122
  2. takipçi 1
  3. puan 7449

uzun entrylerin okunmaması

bir garip muamma
iyi yazar olmanın ön koşulunun iyi bir okur olmaktan geçtiğini bilmeyenlerin eylemidir ama bazen de öyle boğucu yazılar oluyor ki okuyası gelmiyor insanın. şayet sürüklüyorsa ilk cümleden takılıp kalabiliyorsun. ilk cümleler önemlidir bu açıdan. bir de son cümleler. ben bakarım nerden gelmiş nereye gider düşünce diye sonunda boka sarmışsa okumam misal ama tamamen okumasam da göz gezdirerek de bir izlenime sahip olur, kaba taslak ne anlattığını kavrama gayretine düşerim. her yazar bu kadarını da olsa hak ediyordur. sadece bakınızlarla lafı gediğine koyanları artılayıp düşünce dünyasının kapılarını bize aralayanları bir kenara itmek nankörce geliyor.

not: bu da uzun mu oldu yoksa, boşuna mı kurdum bu kadar tümceyi?

kendini sözlüğe adamak

bir garip muamma
idealist sözlük yazarı havalarını bir kenara bırakırsak "kendini sözlüğe adamak"ın meali şudur: abim yapacak hiçbir şey bulamıyorum ben de burada takılıyorum sabahtan akşama. yalan mı?
şimdi yanında olmaktan acayip keyif aldığımız insanlar olsa çevremizde geçer miyiz pc başına. tıkır tıkır.. tamam bu bir şeçimdir ama diğer seçeneklerin çekicilikten ziyadesiyle uzak olması bizi bu seçeneğe itmiştir biraz da.

bilgi sözlük

bir garip muamma
sanırım kulanım açısından en rahat sözlükte-lafmacun- yazmaya başlamış olmamdan bir türlü alışamadığım sözlüktür. iyi hoş ama alışamadım yahu. itiraf ediyorum hala entrylerimi nereden okuyabileceğimi-hatta okuyup okuyamadığımı dahi-, açmak istediğim başlıkların benzerlerinin neden sıralanmadığını bilmiyorum. çok sıkıldım valla. kendimi mal gibi hissediyorum.

not: buldum, entrylerimi buldum. bir hafta geçti ama olsun yine de mutluyum.

fethiye

bir garip muamma
ismini şehit fethi bey’den alan ama neden fethi değil de fethiye o zaman diye sorduran, muğla’dan çok antalya’ya yakın olan; saklıkent, afkule,kayaköy , kelebekler vadisi, kabak koyu, aşıklar tepesi, kral mezarları, tlos, yakapark, likya yolları gibi doğal ve tarihi güzellikleri ve birbirinden güzel koylarıyla insanın nefesini kesen ama şehirleşmekten hala uzak köy-kent karışımı bir yaşam tarzı olan, merkez mahallelerinde koyun ve tavuklara rastleyabileceğiniz, voyn seslenme ünlemini tek işiteceğiniz ilçemizdir.

fethiye’de hemen her aktiviteyi yapmanız mümkündür ama her şey için farklı bir yöne gitmeniz gerekir. fethiye geceleri’nin kalbi yazları hisarönü’nde atar, kışları daha çok şehir merkezindeki paspatur bu ihtiyacı karşılar.babadağ’da yamaç paraşütü , saklıkent’te rafting, likya yolları’nda trekking(doğa yürüyüşü) yapabilirsiniz. katrancı, kabak, kelebekler vadisi’nde çadırınızı kurarak kalabilir, katrancı dışındakilerde bungalovları da tercih edebilirsiniz. genellikle sahilin hemen arkasından yükselen dağlar maviyle yeşilin buluştuğu bir doğa harikası sunar size...
mutlaka gezilip görülesi yerdir.
eski isimleri:
(bkz: telmessos )
(bkz: meğri)
(bkz: makri)

edit: ölüdeniz’i unutmuşum yav. aslında etiket oldu zahir ama belirtmeden geçmek olmaz.

uzaktan ilişki yürütmek

bir garip muamma
aşk paylaşım demektir. ruhların, bedenlerin paylaşımı. aşkı büyüten, besleyen bu paylaşımdır. mesafeler ise, bu paylaşımın önünde engeldir ve her zaman bir şeyler götürür ilişkiden, içten içe kemirir ilişkiyi.
bir söz vardı:"uzaklık küçük sevgileri yok eder, büyük sevgileri yüceltir; tıpkı rüzgarın mumu söndürüp ateşi güçlendirdiği gibi" tarzında bir şey. iyi söz, güzel söz de araya yıllar, yollar girince icraatı öyle kolay olmuyor işte. yanında olsun istiyorsun kederinde, omzunda ağlayayım istiyorsun. telefonun ucundan teselli yetmiyor bazen. sevdiğini duymaktan öte hissetmek istiyorsun. gözlerindeki ışıltıyı görmek... elini tutmak istiyorsun, sarılıp uyumak... mutlu anları beraber yaşamak istiyorsun, her an ikinizin olsun istiyorsun yani. aşk ne kadar büyükse özlemi de o kadar yoğundur ve o özlemin yaşattığı acı da bir süre sonra aşkın da celladı olur.

ayrılık nedenini söylemeyen sevgili

bir garip muamma
sevmediğini söylese daha mı mutlu olacaksınız abim?
sevmiyor işte. belki başlarda hoşlandı, aşık oldu, her şey çok güzeldi ama bit-ti. görün artık gerçeği. sevmediğiniz ya da karmaşık duygular içinde olduğunuz biriyle beraber olmadınız mı hiç? bitiyor bir süre sonra. türk filminde değiliz ki kardeşi ya da yakın arkadaşı için terk eden fedakar insan olsun. sevmiyor, bir ilişkiye devam ettirecek kadar sevmiyor. tek neden bu.

koskoca allah a yakışmayan hareketler

bir garip muamma
"var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
bana kötü deyip kötülük edeceksen,
yüce tanrı, ne farkın kalır benden, söyle."

aslında üzerine çok fazla söz söylemeye gerek bırakmamış hayyam ama benden de bir iki satır olsun istedim.

allah insanlardan sorgusuz sualsiz, sonsuz bir iyilik bekler. kendine kötülük yapana dahi iyilik yap filan der. bütün dünya nimetlerinden elini eteğini çek der. vs. vs.. amaaa.. gün olur zavallı kul bir hataya düşerse diye onu cehennemle tehdit eder. nerde yüce, bağışlayıcı yaratan? kendine inanmayanı-tapmayanı- cehennemde yakacağı muhakkaktır hatta gönderdiği düzinelerce kitaptan kur’an’ın dışındakilere inananlar da cehennemden nasibini alacaktır. e bir karar verseydin de tek kitap gönderseydin derim ben de. aciz kullar bu kadar bol seçenekte illa ki hataya(!) düşer.

erkekleri tavlama sanatı

bir garip muamma
bu sanatı layıkıyla icra edebilmek için kaşar olmak gereklidir. evet, evet aynen öyle. çünkü zaten hoş bir hatunsan ya da ayrı vasıfların varsa böyle bir amaç uğruna efor sarf etmene gerek yoktur. şayet yoksa bu niteliklerin dişiliğini en aşifte şekilde sergileyerek bu amaca ulaşabilirsin.

bir garip muamma

bir garip muamma
kendisi lafmacunda yeni yetmeliğe düşürülünce elinden oyuncağı alınmış bir çocuk misali huysuzlaşmış, acilen yeni bir meşgale bulmak için çabalamış ve yine lafmacun’da gezinirken adını duymuş olduğu bilgi sözlük’ü kendine yakın bulmuş ve üye olmuştur. aslında kendisi ekşi sözlükten de yazarlık teklifleri almış ama dönüp bakmamıştır bile. (bunun için de bir kılıf uydurmalıydım ama bulamdım -hakkında öyle efsaneler dilden dile dolaşıyor ki korktum ekşi’den, yemedi kabul-)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol