biber

(bkz: addicted to pain)

kızcağızımıza adamın bviri dik dik bakmaktadır kızdayanamaz.
+ne bakıyorsun öküzün trene baktığı gibi
-trene önden mi arkadan mı bineyim ondan bakıyorum

yayinin, yapan ve bir dinleyiciden ibaret olması sonucu an itibariyle verdiğim tepki.

özgün müzik yayiniyla darklord var.

(bkz: radyoya gelin lan)

nisan 2004’te hollanda’nın lahey kentinde yugoslavya ile ilgili uluslararası savaş suçları mahkemesi, srebrenica katliamının bir soykırım olduğunu teyit etmiştir.9 yıl sonra ne fayda.

http://www.bosnadayanisma.org/sayfalar/yazilar.htm

bu lınke bakmasını tavsiye edeceğim yazar keza burada toplu mezarların fotoğraflarını,bosaherseğin yani memleketinin tarihini bulabilecek yaşananların ne kadar acı olduğunu anlayacaktır.

bazen kısaca ol veya lyon, kuruluş tarihi 1950 olan bir fransız futbol kulübüdür. iç saha maçlarını lyon kentindeki stade de gerland’da oynarlar. kulüp başkanı jean-michel aulas olup, a takımı teknik direktörleri gérard houllier’dir.

#337517 yıkılmıştır evet güzelliğinden çok şey yitirmiştir ancak değerinden değil, ayrıca sadece saraybosna değil bosnahersek yıkılmış yeniden yapılmıştır. ve bu tarz cümle kurulmasını da haketmemektedir.

başçarşı olarakta bilinir hatta "saraybosna`da müslümanların kalbi başçarşı’da atar bile denilir".
saraybosnaya osmanlılar zamanında kurulan kelimelerle anlatılamayacak kadar güzel ve bir o kadar hüzünlü osmanlı mimarisini birebir yansıtan yapıdır.sırp bombardımanında yarı yarıya yıkılmış uzun bir süre o şekilde kalmıştır restarasyonu tam olarak 2004 yılında bitmiştir.

boşnakların belkide en sihirli hikayesinin şehridir.ağlayan sehir diye anlatırlar; her bombalandığında yıkıntıların üzerine yağmur yağarmış,illaki temizlemek istercesine sanki ve bunun ilahi olduğuna o kadar inanırlar ki yağmur yağınca toz yatışır onlar acılarını,ölülerini
evlerinin bodrumlarına taşımak için zaman kazanırlarmış,bosna’ya gidenler bilir;
gölgeli güneşlidir her daim, yıkılmışlığına inat anrının gözyaşları aktıkça güneş çıkar umuda renkli köprürlerle bağlanırlarmış.

sehir 2003 yılına kadar tam olarak toparlanmayı başaramamış,görüp görebileceğiniz her yerde mezar taşları olan,ölümü inanılmaz kabullenmiş,hatta belki ölmüşte yeniden dirilmiş gibi.beyaz kireç duvarları ölüme taşıdıkları boşnakların ve resimlerle süslenmiştir ağlayan sehir hala ağlar.

hüzünün tanımı zordur ama saraybosna da hüzünün ne olduğu hissedilir. hüzün umuda vuran acı demektir saraybosna demektir.

ve acıların unutulmasına imkan vermeyen çarsının sahibi.

(bkz: bascarsija)

güneş tanrısı=aydınlığı sağlayan
yağmur tanrısı=yağmur yağdıran
ot tanrısı=her yer yeşillensin isteyen
bok tanrısı=her yeri bok götürsün isteyen
ise
bu durumda
bekaret tanrısı=bekaret dağıtan değilde nedir.

bu tanrıyla evlenmek ne yarar sağlar bol bol aldatılırsınız ya da bekaret verir verir geri alır.

hani haber kanalıydı dediğim kanal ya sürekli maç ya da sürekli tatil mekanları.

üretim tekniği dolayısıyla bu ismi almış yeni nesil bira.rahat içimi varsert sevenlere tavsiye edilmez.

(bkz: denedik gördük)

ölüleri ziyaret etmeme nedenim,allah muhafaza birde ziyaretin iadesini yapmak isterler korkarım ben.

yataklara düşüren,hasta eden sevda türü yukarıda ki şiir ve şarkılarda da anlatıldığı üzere benden uzak olası duygu yoğunluğu.

aşırısı zarar diyorum.

(bkz: kara sevda)

sertab erener’in demir demirkan’la çalıştığı dönemde ortaya çıkan gerçekten başarılı olan albümü,gerektiği değeri görmemesi belkide sakin sakin dinlediğimiz sertab erener’in aniden coşup sert bir tarza bürünmesi olabilir.

ancak fahir atakoğlu’nun iki şarkıya piyanoyla kattıkları ve sertabın bozlağı okuması farklı bir tat bırakmıştır.

sabahın bir vakti kalkıp, annemin bahçedeki yaseminden kopardığı narin beyaz çiçekleri bir kase suya koyup akşama kadar bizi mest etmesini sağladığı,yürümeyi özleyeceğim sokakların kokusu.

insani değerlerin yitirilmesi kişilerin özgürlük anlayışını yanlış anlaması sonucunda ortaya çıkan,kültürel ve ahlaki yitim.

(bkz: tereddi)