genellikle babalarla pazarlık yapılmaya başlamadan önce yeni yetme veletlerin söylediği sözdür..ya da anneye salondaki vazoyu kırdığını söylemeye çalışan bir çocuk tarafından da telaffuz edilebilir..bu söz duyulur duyulmaz kızgınlığa yolacar...
"vatan, millet, sakarya edebiyatı" da denilebilecek bir takım coşkun söylemlerin toplamı...
günümüzde eli kalem tutan herkese verilen ama herkesin haketmediğine inandığım bir sıfat...
yeterince inceleyebilmek için, hemen her entry ye atlamadığım, çömez olarak biraz daha devam edeceğimi sandığım sözlük...
kimi kaşar hatunların, her sene rutin olarak yaptırdıkları hadise..
adıma açılmış başlıktan anladığım kadarıyla şu an içinde bulunduğum durumun adı...çok sevimsiz bir durum...ama tabii merdivenin alt basamağına basmadan bir üste sıçrayım derken düşüp kafa göz yarmaktan iyidir...
babalara kendi paralarıyla (verdikleri harçlıklarla yani) hediye alınan, kaç para verdin lan buna, -acımadın mı allahsız, ben o paraları kolay mı kazanıyorum.. falan gibisinden muhabbetlerin yaşanabileceği bir gün...
pek çok kişinin mensuplarını "sulu gözlü, ağlak, ve de aşırı duygusal" sandıkları, aslında gayet de içten pazarlıklı ve sinsi olabildikleri için tehlikeli de olabilen burçtur...bir de borç almayı ve geri vermemeyi çok severler..(bkz: kendimden biliyorum)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?