mukemmel ingilizcesi olan finli pilottur ayrica kendileri. tahminim sudur ki, bazi yarislari, sadece ingilizce soru sorulacak diye kazanmaktan kacinmistir. yoksa son 600 metre kala motorun stop ettigi gorulmus mudur?!
kendisine bir gp grand prix sonrasinda iki soru yoneltilmis, bu sorulari "yes or no questions" baglaminda algilayip kisa cevaplarla savusturduktan sonra yanindaki kisie gecilince mikrofona yanasip "iz det ol yü esk?" (is that all you ask?) demisligi de vardir ki bir külttür.
su siralar f-1 magazine icin yorum ve yazi yazmakla mesguldur.
bengi semerci’nin bizler daha mini mini birinci siniftaykene davranis bilimleri (behavioural sciences) dersi ikinci vize sorusunda "davranis bozukluklarina kendinizden ornek vererek anlatiniz." demesi uzre sinifin 95%inin kendisiyle özdeslestirdigi bozukluktur. kimi kapiyi kiliitledigini 4 kere kontrol eder, kimi pijamasinin illa da önce sag bacagini gecirirken ayni anda bir elini havaya kaldirip döndürür, kimi kalemi üc kere masaya vurmadan yazi yazamaz... epey sorunlu bir jenerasyon is sahibi oluyor. hazir olun...
soyadi, babasi paul ve annesi noukdan gelmektedir. birlestirince palahniuk tarzinda birseyler cikmis, kulaga da hos gelince "kullanalim biz bunu" dedirtmis olmasi muhtemeldir.
palahniukun kitaplarini okurken, her iki kitap arasinda 1 sene nadasa yatmaniz ve mumkunse bir onceki kitabi unutmaniz onerilir. zira butun konulari birbirinden ilgi cekisi konular olsa ve "bir daha bir daha" dedirtse de, kurgulari bir o kadar "tekduze"dir.
enterasan kahramanimiz vardir. bu kahramanin su anki durumu ile hikaye baslar. sonra kahramanimiz gecmise dönüp olaylarin baslangicindan su vakte kadar olanlari anlatir. ve gunumuze baglar, bu sirada gidisat ve çözüm dumur etkisi yaratirken, kurgu ve islenis bir o kadar dejavu dedirtecektir.
tavsiyem, dövüs kulübü nü sona birakip, ilkin gösteri peygamberi ile baslamanizdan yanadir. fight clubin kitaptaki sonunun, filmdekinden farkli oldugunu söylersek eger, sanirim su sona birakma isi biraz güclesebilir.
palahniukun kitaplarini okurken, her iki kitap arasinda 1 sene nadasa yatmaniz ve mumkunse bir onceki kitabi unutmaniz onerilir. zira butun konulari birbirinden ilgi cekisi konular olsa ve "bir daha bir daha" dedirtse de, kurgulari bir o kadar "tekduze"dir.
enterasan kahramanimiz vardir. bu kahramanin su anki durumu ile hikaye baslar. sonra kahramanimiz gecmise dönüp olaylarin baslangicindan su vakte kadar olanlari anlatir. ve gunumuze baglar, bu sirada gidisat ve çözüm dumur etkisi yaratirken, kurgu ve islenis bir o kadar dejavu dedirtecektir.
tavsiyem, dövüs kulübü nü sona birakip, ilkin gösteri peygamberi ile baslamanizdan yanadir. fight clubin kitaptaki sonunun, filmdekinden farkli oldugunu söylersek eger, sanirim su sona birakma isi biraz güclesebilir.
my dying bride versiyonu da dinlenilmeli.
hayranlarini gorunce, kimligimi devren kiralik hale getirmeye karar verdigim guzin abla.
teorikte patates kizartmasi, cips yemez, cekirdek citlemez, kola-kazoz icmez, cikolatayalamaz ancak teorikte gosterilen teorikte kalir. kim black kurallarini takiyor hem? kendisi de taksimde patates kizartmasi yiyip, besiktasta limon ve pepsi icerken görülmüs, akabinde elinde cekirdeklerle uskudar sahiline vurup, cikolatasiyla eve donerken objektiflerimize yakalanmistir.
sarki soyler, musiki cemiyetine yazilacakmis. dans eder, salsaci olacakmis. curuk temizler, dolgu yapacakmis. sarkinin bu kisminda arka fondan madonna olacakmis diye girilmesi gerekirken, bunun beceri ötesi oldugu dusunulup, "my humps, my lovely lady lumps" diyerek (yatmadan ocne) iki kalca darbesiylen olayi tatliya bagliyoruz.
bu entry girilirken, ekranin altinda "dishekimi korkusu?" ve "estetik dis hekimligi" basliklarinin cikmasi acaba makus talihimizi mi simgelemektedir yoksa... yoksa gene tarot mu actin dedirtmektedir.
i am not dying to give this lecture in english. ayrica.
teorikte patates kizartmasi, cips yemez, cekirdek citlemez, kola-kazoz icmez, cikolatayalamaz ancak teorikte gosterilen teorikte kalir. kim black kurallarini takiyor hem? kendisi de taksimde patates kizartmasi yiyip, besiktasta limon ve pepsi icerken görülmüs, akabinde elinde cekirdeklerle uskudar sahiline vurup, cikolatasiyla eve donerken objektiflerimize yakalanmistir.
sarki soyler, musiki cemiyetine yazilacakmis. dans eder, salsaci olacakmis. curuk temizler, dolgu yapacakmis. sarkinin bu kisminda arka fondan madonna olacakmis diye girilmesi gerekirken, bunun beceri ötesi oldugu dusunulup, "my humps, my lovely lady lumps" diyerek (yatmadan ocne) iki kalca darbesiylen olayi tatliya bagliyoruz.
bu entry girilirken, ekranin altinda "dishekimi korkusu?" ve "estetik dis hekimligi" basliklarinin cikmasi acaba makus talihimizi mi simgelemektedir yoksa... yoksa gene tarot mu actin dedirtmektedir.
i am not dying to give this lecture in english. ayrica.
"bir kent: istanbul
bir zaman: aksam
bie mekan: beyoglu
bir insan: genc adam
butun bunlar sizce nereye varır?
yanıt: hiiiç!"
diye kendini aciklayan mütevazi bir sabri kaliç sine-romani. kitabin at/obiyografisi, seyri, harbiye-elmadag-taksim arasi yuruyus sirasinda basa gelenleri anlatis bicimi, ufak gondermeler ve kucuk kucuk puzzlelari durup durup sunu sordurtabilir; bu nasil bir kitaptir.
yanıt: yogurtlu makarna gibi.
bir zaman: aksam
bie mekan: beyoglu
bir insan: genc adam
butun bunlar sizce nereye varır?
yanıt: hiiiç!"
diye kendini aciklayan mütevazi bir sabri kaliç sine-romani. kitabin at/obiyografisi, seyri, harbiye-elmadag-taksim arasi yuruyus sirasinda basa gelenleri anlatis bicimi, ufak gondermeler ve kucuk kucuk puzzlelari durup durup sunu sordurtabilir; bu nasil bir kitaptir.
yanıt: yogurtlu makarna gibi.
h2000 de ville valo nun gegirerek soundcheckini yaptigi sarkilardan biridir kendisi. gegirerek sarkiyi soylemesini de bekledik ama organizasyon yeterli miktarda bira temin edememis olacak ki gerceklesemedi.
bunun bir de "mezun olamamak" versiyonu vardir. mezun olmak ile ozdeslestirilen tum fillerin negatifini kapsamaktadir.
misalen; okulda her sabah kantinde kirmizi renkli sekerli kaynar su icmek.
misalen; okulda her sabah kantinde kirmizi renkli sekerli kaynar su icmek.
biletlerin satisa cikacagini duyuran mailden 24, satisa cikacagi varsayilan saatten de 4 saat gectikten sonra edinebildigimiz parlak sari, ustunde "sahne onu" yazan kagitlari gogsume bastirip uyuma istegi uyandiran durum.
biletlerin dörtte birinden cogu da daha ilk 3 saat icerisinde tukenmis ayrica. sold out bekliyorum, tool tisortumle.
biletlerin dörtte birinden cogu da daha ilk 3 saat icerisinde tukenmis ayrica. sold out bekliyorum, tool tisortumle.
muadilleri için; christmas pudding flavoured kitkat
noel pudingi aromalı kitkat.
amerikan icadı.
amerikan icadı.
iğneyle kuyu kazma işlemi.
yari otomatik 7 ileri vitesi, 3000 cc ic hacmi ve yaklasik 600 kg agirligiyla formula-1de efsane takimlardan biri olmus, totalde 14 sampiyonlugu bulunan ve 2006 sezonunda michael schumacherle birlikte felipe massanin yer aldigi, bridgestone lastikli takim.
asil ismi james herbert keenan olup, ænima albumundeki "jimmy" sarkisina da isim babaligi ettigi iddia edilir. kendisi 7 nisan 1964 dogumlu, babalar gibi bir koç burcudur. baba demisken, an itibariyle onbir yasinda olan bir de devo isimli cocugu bulunmaktadir.
1990 yilindan beri tool’un frontmanligini yapmakta, ayni zamanda vaktiyle kiracisi da olmus olan billy howerdel’le birlikte a perfect circle projesine de imza atmis bulunmaktadir. her ne kadar apc , piyasada daha cok duyuluyor oldugu icin insanlar keenan’in tool’a sonradan transfer oldugunu düsünseler de aslen aralarinda dokuz sene gibi hic de azimsanmayacak bir sure mevcut.
keenan’in tool ile birlikte yürüttügü tek proje a perfect circle degil. danny lohner ile birlikte puscifer, nine inch nails frontmani trent reznorla birlikte tapeworm projeleri de mevcut.
sahne performansi inanilmaz olup, inanilmaz düetlere de imza atmis kisidir. tori amos, zack de la rocha , chino moreno bunlardan sadece bir kaci.
bir de inatla, sarkilar hakkinda sorulan bütün sorulara "it’s about anal sex" diye cevap verir ki aslen bu söz sadece bir iki sarki icin gecerlidir.
1990 yilindan beri tool’un frontmanligini yapmakta, ayni zamanda vaktiyle kiracisi da olmus olan billy howerdel’le birlikte a perfect circle projesine de imza atmis bulunmaktadir. her ne kadar apc , piyasada daha cok duyuluyor oldugu icin insanlar keenan’in tool’a sonradan transfer oldugunu düsünseler de aslen aralarinda dokuz sene gibi hic de azimsanmayacak bir sure mevcut.
keenan’in tool ile birlikte yürüttügü tek proje a perfect circle degil. danny lohner ile birlikte puscifer, nine inch nails frontmani trent reznorla birlikte tapeworm projeleri de mevcut.
sahne performansi inanilmaz olup, inanilmaz düetlere de imza atmis kisidir. tori amos, zack de la rocha , chino moreno bunlardan sadece bir kaci.
bir de inatla, sarkilar hakkinda sorulan bütün sorulara "it’s about anal sex" diye cevap verir ki aslen bu söz sadece bir iki sarki icin gecerlidir.
faqlari inceleyecek olursaniz, grubun lakrimoloji (lacrimology) isimli bir felsefik akim uretmis oldugunu da görebilirsiniz. lacrima kelimesinin gözyasi demek oldugunu da eklersek, bu felsefenin de aglamakla alakali oldugunu söylemeye cok da gerek olmayacaktir sanirim. insanin ruhunu (anima) arindirmasinin tek yolu aglamaktir der bu felsefe. aslen ücüncü göz de kökenini buradan alir.
ismi hakkinda bir yigin spekulasyonun yapildigi son albumleri de bir aksilik olmazsa 2 mayis gibi amerikan piyasasina surulecektir.
ismi hakkinda bir yigin spekulasyonun yapildigi son albumleri de bir aksilik olmazsa 2 mayis gibi amerikan piyasasina surulecektir.
1895 yilinda dr. wilchem konrad rontgen tarafindan bulunan bir isindir kendileri. ve aslen, apareyden cikan pozun birimini sembolize eder. bunun, karsidaki nesne (insan, hayvan vb) tarafindan absorbe edilen miktarina rad denir. 1 radin insan üzerinde yaptigi fiziksel ve biyolojik etkiye ise remdir. zaten tam da bu eküvalent degerler yuzunden 1 röntgen, 1 rada ve 1 reme esittir.
gelin görün ki, kargayi beslersin, gözünü oyar. bu terimler de eskisini getirene yenisi indirimli kampanyasiyla degistirilegelmislerdir. rontgene karsilik grey, rada karsiliksa sievert kullanilmaktadir. bir de bequerelle curie vardir ki ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim.
isınlanirken gonadlarinizi (testis, yumurta ve benzerleri...) kursun onlukle kapatmaniz siddetle önerilir. aksi takdirde "akarken gonadlarimdan binlerce isinlanmis metamorfik cocuklarim" diye sarki söylemeniz olasidir.
gelin görün ki, kargayi beslersin, gözünü oyar. bu terimler de eskisini getirene yenisi indirimli kampanyasiyla degistirilegelmislerdir. rontgene karsilik grey, rada karsiliksa sievert kullanilmaktadir. bir de bequerelle curie vardir ki ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim.
isınlanirken gonadlarinizi (testis, yumurta ve benzerleri...) kursun onlukle kapatmaniz siddetle önerilir. aksi takdirde "akarken gonadlarimdan binlerce isinlanmis metamorfik cocuklarim" diye sarki söylemeniz olasidir.
cengiz aytmatovun dunyanin en guzel ask oykulerinden kabul edilen bu oykude, rus asker danyar ile abisiyle evli olan cemilenin hikayesini bir cocugun agzindan dinleriz. bu cocuk da cemileye saf ve derin bir askla baglidir.
kırgız bozkirlarinda cevrilen ingilizce dublajli filmini izleyip de aglamayan ruhsuzdur, duygusuzdur, "curse on you" denilip parmaklar carpi haline getirilmek suretiyle kacilmalidir.
kırgız bozkirlarinda cevrilen ingilizce dublajli filmini izleyip de aglamayan ruhsuzdur, duygusuzdur, "curse on you" denilip parmaklar carpi haline getirilmek suretiyle kacilmalidir.
2002 yilinda battle of the bands birincisi olup, ayni senenin kasim ayinda "ac kanatlarini" isimli bir demo cikartan ve gectigimiz sene dahilinde album formatindaki "ikinci dönem"de yine herkesleri mest etmis, h2000, rockistanbul, creamfields gibi bircok unlu festivalle birlikte shaft, studiolive gibi yerlerde sahne almis ve universite senlikleri dahilinde dinlenebilmis guzel gruptur.
vokalde orkun tuzel, gitarda su siralar vatani gorevini gerceklestirmekte olan okan sargin, davulda sertan sogukpinar ve basta batu orcaldan sonra kadir keskin ile yollarina devam etmektedirler.
siyah isimli sarkilarinin klibi dreamtvde dönmektedir. henus herhangi bir sirketin etiketi altinda olmamalarina karsin isismleri underground piyasada hatri sayilir bir topluluga ulasmis haldedir.
hem baska neyimiz var ki hayallerden? (sen - alt)
vokalde orkun tuzel, gitarda su siralar vatani gorevini gerceklestirmekte olan okan sargin, davulda sertan sogukpinar ve basta batu orcaldan sonra kadir keskin ile yollarina devam etmektedirler.
siyah isimli sarkilarinin klibi dreamtvde dönmektedir. henus herhangi bir sirketin etiketi altinda olmamalarina karsin isismleri underground piyasada hatri sayilir bir topluluga ulasmis haldedir.
hem baska neyimiz var ki hayallerden? (sen - alt)
takeshis filmi ile icindeki lynchi de ortaya cikardigini dusundugum, yakuzalarla, palyacolarla ve daha bircokseyle ayni karede dalga gecmesini becerebilmis, yetenekli yonetmen.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?