confessions

armes

- Yazar -

  1. toplam entry 1046
  2. takipçi 1
  3. puan 58885

yağmur

armes
en çok baharda güzelleşir,sonbaharın hırçınlığını atmıştır üzerinden,daha sakindir,durulmuştur usul usul yağar misafir olduğu yerlere bereketiyle gelir.bize sadece izlemek düşer ve koklamak yağmur ile toprağın aşkından doğan o mis kokuyu.

satolina

armes
leyla ile ferhattan şirin ile mecnundan aslı ile emrecan dan bile daha büyük aşk yaşadığım kişi hatta ve hatta deli fişek nihat doğan ve sarı melek seda sayanı bile kıskandıracak derecede.

satolina

armes
sayesinde kedileri sevmeye başladığım bitanem.canım dostum.dert ortağım her şeyi paylaşabildiğim konuşabildiğim çıkarsız sevildiğimi bildiğim ve sevdiğim yegane arkadaşım.üzülmesini kırılmasını asla istemediğim ve bazen sırf bu yüzden tartıştığım ama bana kıyamadığını bildiğim için bazen şımardığım canımın içi.ayrıca sanata el atmış ve avatarına koyduğu lavobo deliği resminin anlamını "hüüp diye içine çek beni" olarak yorumlayan romantik prenses.apartmanımızın kedisi şıllık raziye dün doğum yaptı ve minicik birbirinden sevimli dört yavrusu oldu.en tatlısı en yaramazına da senin ismini verdim. sabah akşam besliyorum ve inanılmaz ama elime bile alıyorum.bu sabah içimden geldi ve yazdım işte.seni çok seviyorum
not:ha unutmadan bi ara şu şıllık raziyeyi sana getiriyimde kısırlaştır.olmuyor ama böyle.işi gücü doğurmak.

sosyomat

armes
acayip acayip insanları içinde barındıran.lan bunların hepsi türkiyede mi yaşıyor gibisinden bi tepki vermeme sebep olan,akşama kadar sıkılmadan bakabileceğim abik ve de gubiklerin mekanı.genel anlamda kızların gözleri kocaman maşallah sanırsınız ki bütün türk kızları eşek gözlü hepside nedense yukarı doğru bakarlar kirpikleri alınlarına değecek şekilde böyle garip bi bakış hemen akabinde dudaklar hafif büzük gögüslerinde yarısı dışarıda.genel anlamda normal saç rengine sahip insanları bulmak zor olsada ara sıra karşınıza çıkabiliyor.erkekler ise ayrı bi cins her türlüsünden her çeşidinden mevcut seç beğen.normal insanlar yok mudur.vardır elbet ama anormaller o kadar fazla ki bir süre sonra size normaller anormal gelmeye başlıyor.ayrıca muhabbet sitesi adı altında resmen yiyişme,ego tatmin etme sitesi gibi gözüküyor uzaktan.suratları bi boka benzemeyen kızlarla aynı deracedeki erkekler burada pohpohlanıyor,ay ne şekersin ne tatlısın gülsün lokumsun gibisinden kendilerini bi bok sanmaları sağlanıyor.elbet aralarında düzgünleride vardır,ama sitenin amacının yiyişme kaynaşma yapıştırma sitesi olduğunu fotoğraflardan direk anlayabiliyorsunuz.bi insan neden kendini deşifre etmek ister neden abidik gubidik fotoğrafları sere serpe internet sitesine verir anlamış değilim.ha ne demek istediğimi sadece şu iki örneğe bakarak anlayabilirsiniz.
http://kiwilcim.sosyomat.com/
http://cain.sosyomat.com/

sevgilinin ismini dövme yaptırmak

armes
sözde sevginin ifadesi.sevgisini ifade edemeyenlerin işi bence.ne oluyor yani, orana burana bir baş harfi yapınca mı sevgi ölümsüzleşiyor.çok gördüm, sever birini eline "i"harfi yaptırır,iki hafta sonra ayrılır yeni birini bulur hemen "v"olur dövme.bu kadar basittir."aşkım,aşığım bak orama burama senin adını yazdım".çok mu önemli yani şimdi sevdiceğin ismini bilmem nereme yaptırınca mecnun mu oluyorum."bak senin için acı çektim" mi oluyor.kimse kusura bakmasın kıytırık iki ignenin yaptığı bi dövme sevginin ifadesi olamaz.sevginin ifadesi sevgiliyi kırmamaktır.anlık değil bi ömürlük yaşamaktır bazı şeyleri kalbine beynine kazımaktır.bence lise dönemlerinde ağaca kazınan baş harfleri bile o dövmelerden daha anlamlıdır. en azından sevgi vardır içinde.bir ilişki bitip başka bi ilişki başladığında gidip değiştirmezsiniz baş harfi çünkü ortada bi yaşanmışlık vardır.hep kalır orada,orada ve kalbinizde.

tabusuz kızlar

armes
kendilerini çok modern,çok üstün,özgür,cool,ileri görüşlü sanan zavallılardır.sırf farklı olabilmek adına ya da "ben kimseyi takmam abi,hayattaki değer yargıları umrumda değil" tripleriyle yaşayan hiç bir şeyde sınır tanımayan,her türlü boku yiyen, sonrada iyi bi halt ettiğini sanan,çok güçlü ve özenilen olduğunu sanan halbuki zavallı olan kızlardır.evet etrafında kalabalık olur ama hepsi kuru bi kalabalıktan ibarettir. herkes tarafından değer verildiğini sanır,ama oldukça değersizdir.çabuk elde edilir.özel ilişkilerinde bir çok sevgilisi olur belki ama evliliği düşünen tek bir kişi bile çıkmaz.çünkü hiç bir erkek böyle bir insanın evinin hanımı çocuklarının annesi olmasını istemez.farklı olmak güzeldir belki,maceralıdır,heyecan yaratır.ama sonu her zaman bok çukurudur.

lilja 4 ever

armes
dün tesadüfen gördüğüm ve izlemeye başladığım bittiginde ise kendimi çok tuhaf hissettigim ve çok etkilendiğimden midir bilinmez korkunç kabuslar görmeme sebebiyet veren çarpıcı bir film.aslında konusu o kadar gerçek ve o kadar güncel ki.film bence çok şaşırtmalı liljanın sözde sevgilisinin ilk başta onu gerçekten sevdiğinimi yoksa kandırmak istediğinimi pasaportu verene kadar anlayamıyorsunuz.bir çok filmden farklı olarak izlenip bittiği an unutmuyorsunuz o anlık değil.ondan sonrada beyninizde yer işgal ediyor.kimi zaman seviniyorsunuz lilja için kimi zaman üzülüyorsunuz kimi zaman kızıyorsunuz.ve filmi izlerken sizinde aklınıza tek kurtuluşun intihar olduğu geliyor .nitekim çok isabetli bir son ile bitmiş.

aşk mektubu

armes
canım sevgilim mamut;
bu mektubu sana samanlık dan yazıyorum..seni ne kadar sevdiğimi bilemezsin.eski günlerimizi
unutamıyorum.seninleyken dinlediğimiz dongi dongi şarkısı çalıyor ve ben şuan da o şarkıyı
dinliyorum.mazimiz geliyor aklıma.çok üzülüyorum sevgilim..bana verdiğin sözler,ettiğin yeminler,bir türlü
çıkmıyor aklımdan..hani bana söylediğin mandam lafı var ya,işte o benim hayatımı değiştirdi.seninle
geçirdiğim günler geliyor aklıma. 48 yıldır boş yaşamışım.bana hayatımın en güzel günlerini yaşattın.
farkında mısın sevgilim? bugün beni terk edişinin 50. günü.sana kuş beyinli diyeceğim ama dilim varmıyor..diyemiyorum..
bir gün kahvaltı yaparken kafana şeker kasesini fırlatmıştım.sen de ani bir
refleksle eğilerek tehlikeyi bertaraf etmiştin ve bana ıskaladın seni gerizekalı demiştin.ama arkasından gelen reçel
kavanozunu hiç hesaba katmamıştın sevgilim.yüzünden süzülen reçel ile çok tatlıydın.

mamut; seni her zaman çok sevdim ve sevmeye devam edeceğim.seni hiçbir zaman unutmayacağım
ben yalnızca sana bağlı kalacağım (sen başkasının olsan bile) beni terk ettiğin gün kokoreç almıştım.
üzerinde 30 gün içerisinde tüketin yazıyordu. bugün 50 gün olmuş ve ben o kokoreç i yedim sevgilim.
gerisi allah’a kalmış...ölürsem seni çok sevdiğimi,senin için saçımdaki biti bile feda edeceğimi unutma.
bu arada sakın mezarıma gelme!!!

son olarak; kargonun parasını sen öde o kadar mektup yazdık mamut.
7 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol