dün akşam kürşat başarın programında, ünlüler ve skandalları konuşulurken meseleyi bir anda "haber spikerinin seks kaseti" olayına getirmiş, bazı medya kuruluşlarının bu haberi es geçmesini doğru bulan diğer bir konuk sinan çetine "onların hesabı başka, daha öncekileri niye yayınladılar o kadar ilkelilerse" diyerek cevap veren ve ayrıca "başkasının başına gelince programına alıp soru soruyorsun, kendinde açıklama yapsana diye" serzenişte bulunan kişilik.
daha önce #386767 no.lu entryde bahsettiğim gibi ısrarlı aramalarına devam etmeleri neticesinde davetlerini kabul ettim. cumartesi günü (yarın) sabah 9da yenikapıdan deniz otobüsü ile armutluya gitmek üzere kendilerine bir güzel rezervasyonu yaptırdım, tarafıma da davetiyeyi fakslattım. "aynı gün 4 milletvekili geliyor, onların 2 sıra arkasındasınız efendim" şeklindeki uyarı mesajlarını da dinledim. sırf meraktan, napıyorlar oraya götürüp diye gitmek var ya, uğraşamam. şimdi yapılacak tek birşey kaldı. yarın sabah cep telefonumu kapatmak, ev telefonunun fişini çekmek ve uykuya devam etmek.
sık sık "bir tümer vardı ne oldu o?" dedirten maç olmuştur.
zinhar ayıptır. küfredeceksen bırak boş kalsın şeklinde yanıtlanacak durumdur. küfür etmeden doldurulması daha münasipdir.
bilgisayarlar arası bağlantılı bir ağ kurmaya yarayan zimbirti, ki söz konusu bilgisayarlarin birbirlerine bağlanabilmeleri için ethernet karti gerekmektedir.
dün akşam lig tv’de bilgin gokberk’in programına konuk olmus ve sohbetiyle kırıp geçirmiş eski futbolcu, yeni yorumcu, geleceğin büyük antrenörü.
ayrıca spor mubabirlerine tigana "ön libero istiyorum" dediğinde "hocam sen ön liberolu sistemde oynamıyorsun ki? sistemimi değiştireceksin" diye teknik yorumlarda da bulunmaları gerekir şeklinde ayar veren kişiliktir.
ayrıca spor mubabirlerine tigana "ön libero istiyorum" dediğinde "hocam sen ön liberolu sistemde oynamıyorsun ki? sistemimi değiştireceksin" diye teknik yorumlarda da bulunmaları gerekir şeklinde ayar veren kişiliktir.
bu sene taksim meydanında mustafa sandalın konseri eşliğinde, cumhuriyetimizin 83. yılını kutlayacağımız özel gün.
acaba sözlüğe küsmüş olabilirler mi? sorusunu akla getiren yazarlardır.
(bkz: selincaglayan)
(bkz: selincaglayan)
yarışmacılardan bir tanesini hasbel kader tanımış olmam vesilesiyle, uydurma bir organizasyon olmadığını söyleyebilirim. haa şu vardır ki yarışmacıların bence çoğu oraya kendini göstermeye gitmiştir. show yaptıkları aşikardır, ancak bunlar birey oyunlarıdır. bildiğim kadarıyla finale kalan yarışmacılar için son hafta halk oylaması yapılıyor. muhtemelen 1 türk 1 yunan bir şekilde finale kalacaklardır. ee bu durumda hangi ülkenin vatandaşları daha fazla oy gönderirse o taraf kazanacaktır.
seyretmek istediğim halde, bir türlü izlemeye (1. sezondan tabii ki) başlayamadığım dizi. geçenlerde 47. bölüme baktım hiç birşey anlamadım. (bkz: biri bana anlatsın)
yemek yapmayı hiç bilmeyen, mutfağa girmekten hoşlanmayan bünyelerin bile muhakkak bir kez patates kızartıp yemişliği vardır diye bir genelleme yapası geliyor insanın. ayrıca evde yemek yoksa da cankurtaran gibi birşeydir. hem kolay hazırlanır, hem de bu lezzetli yiyeceği sevmeyeni görmedim.
bağlanalı 15 gün olan ev telefonumu arayıp "ihlas holdingden arıyoruz, ürünlerimizi alan 100 kişiyi aileleriyle birlikte 1 günlük armutlu gezisine götürüyoruz" diye uyduruktan bir yalan ile armutluda ev satmaya çalışan kuruluş. son 15 günde değil, 26 yılda hiçbir ürünlerini almadığıma göre acaba kişisel bilgilerime nereden ulaştılar diye düşünmeden de edemiyorum. hatta bu sorumun cevabını bilmekten korkuyorum.
fondötenlerinin de hakkını yemeyiniz diyebileceğim kozmetik markası. newyork, londra, paris ve belçika en büyük üretim ve test laboratuvarlarının bulunduğu yerlerdir.
orjinal adı the village olan özgün bir senaryoya sahip film.
gülben ergen ile mustafa erdoğanın birkaç ay sonra dünyaya gelecek çocuklarına vermeyi düşündükleri isim olduğu söylenmekte. kürtçede "yürek sızısı" anlamına geliyormuş.
estetik operasyon yapılacak kadar ileri derece de değil, normal kulaktan ise ayırt edilebilecek kadar kepçe kulaklı bir ailenin ferdiyim. önlenemez birşey bu, doğumdan doğuma yayılıyor, önüne geçemiyoruz.
ofisteki erkek çalışma arkadaşlarımı kırmama vesilen olan cümle, şöyle ki;
a: kilo almışsın sen apple.
b: eee peki neremden almışım?
a: nasıl yani?
b: sadece 1kg aldım ve sen bunu anladın. bu da demektir ki beni (yani evli bir bayanı) alıcı gözle inceliyorsun. söyle bakalım neremden almışım???
a: afedersin apple.
a: kilo almışsın sen apple.
b: eee peki neremden almışım?
a: nasıl yani?
b: sadece 1kg aldım ve sen bunu anladın. bu da demektir ki beni (yani evli bir bayanı) alıcı gözle inceliyorsun. söyle bakalım neremden almışım???
a: afedersin apple.
geyik muhabbeti, tavla, okey, isim-şehir, gıdıklama vb. ne kadar elektrikle işi olmayan, mum ışığında da yapılabilen her türlü aktivitenin yapılmış olmasına rağmen can sıkıntınızın geçmediği "ya gelse artık şu elektrik, bilgisayarım, modemim, televizyonum, kombim" çalışsa diye insanı inim inim inleten sinirlerinizin yıpranmasına neden olan durum.
fenerbahçe erkek basketbol a takımı pivot oyuncusu. 2,11 boyunda ve 21 yaşında.
tuncay şanlı - semih erden
semih erden - scoby doonun sahibi (adını unuttum)
semih erden - scoby doonun sahibi (adını unuttum)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?