confessions

ankakusu

- Yazar -

  1. toplam entry 7682
  2. takipçi 1
  3. puan 128972

cesare lombroso

ankakusu
sekle, biçime, görünüse dayali ortalama bir suçlu portresi ortaya çikarmistir.

suçlular genellikle, kara saçli, kara ve tek kasli ve esmerdirler. galiba italya’da yapmis bu arastirmayi.

valla okulda bize böyle ögrettiler.

120

ankakusu
bir kaç sene önce sarikamis hakkinda konusmak için erol mütercimler’in programina katilmisti özhan eren. sarikamis hakkinda kendisini en çok etkileyen olayin, küçük çocuklarin, soguk kis günü birliklere cephane tasimalari oldugunu iletmisti.

ve eklemisti; simdi bir kar yagdiginda çocuklarimizi okula göndermiyoruz. bari o çocuklarin anisina çocuklarimizi kar yagdiginda okullara gönderelim... en azindan o çocuklari yad etmis oluruz...

simdi bakiyorumda, laf ile birakmamis hayranligini. filmini çekmis...

alin yazısı

ankakusu
cüneyt arkin’in en güzel filmlerinden biridir. yillar önce atv’de izlemistim. filmin adini bilmiyordum fakat yillar geçmesine ragmen unutmamistim. hele hele hamam’da adam öldürmesiyle hatirliyordum ki çok sükür filmin adini ögrendim.


diger cüneyt arkin filmlerinden, her ne kadar türü pek farkli degilse bile, farklidir. filmin müzigi de ayri bir güzelliktedir.

mavi buyu

ankakusu
bülent ecevit’in bir siiri. bir baska özelligi ise bülent ecevit’in hosuma giden iki siirden biri olmasidir.

sıla derdine düşünce anlarsın
yunanlıyla kardeş olduğunu
bir rum şarkısı duyunca gör
gurbet elde istanbul çocuğunu

türkçe’nin ferah gönlünce küfretmişiz
olmuşuz kanlı bıçaklı
yine de bir sevgidir içimizde
böyle barış günlerine saklı

bir soyun kanı olmasın varsın
damarlarımızda akan
içimizde bir deli rüzgar
bir havadan

bu yağmurla cömert
bu güneşle sıcak
gönlümüzden bahar dolusu kopan
iyilikler kucak kucak

bu sudan bu tattandır ikimizde de günah
bütün içkiler gibi zararı kadar leziz
bir iklimin meyvasından sızdırılmış
bir içkidir kötülüklerimiz

aramızda bir mavi büyü
bir sıcak deniz
kıyılarında birbirinden güzel
iki milletiz

bizimle dirilecek bir gün
egenin altın çağı
yanın yarının ateşinden
eskinin ocağı

önce bir kahkaha çalınır kulağına
sonra rum şiveli türkçeler
o boğazdan söz eder
sen rakıyı hatırlarsın

’sıla derdine düşünce anlarsın/yunanlıyla kardeş olduğunu.’ siirin en dogru tespiti ve iddiasidir. gerçektende kendi ülkelerinden uzaga gitmis türk ve yunanlarin arasinda birakin düsmanligi, dostluk vardir.

geçenlerde bir haber çikti. almanya’da bir türk genci ile bir yunan genci bir olup yasli bir almani dövmüsler. belki sizlere garip gelebelir bu diyecegim ama bu olay hosuma gitti. yok, yasli almani dövmeleri degil elbette. ama bir yunan ile türk’ün bir olup, baskasina karsi birlesmeleri, ortak hareket edip ayni hedefe yönelmeleri, hosuma gitti. aferim dedim kendi kendime iki genci bu kardesliklerinden ötürü kutladim. bir seferinde de bir türk genci dazlaklardan dayak yiyen yunani kurtarmisti. iste kardeslik bu...

ha evet, yunanistan’da türk düsmanlari azimsanmayacak kadardir. ama yine de sevenleri de bir o kadardir. buna ragmen yunanistan’daki türk düsmanliginin, türkiye’deki yunan düsmanligindan daha fazla olduguna eminim. olsun aslinda karakter olarak da birbirimize benziyoruz. ayni heyecan, ayni delilik, ayni mallik... aramizdaki tek fark din. olsun nefret etmem kendilerinden...




5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol