kola ile birlikte inanılmaz bir uyum içerisinde olan kahvaltılıktır.
%98i ölümsüzdür bunların. ölmezler evet genelde.
kafamın şeklini pek bilmediğim için cesaret edemediğim bi’ saç tıraşı idi. ulan kestirmek bi’şey değil de, kafanın bi’ de armut gibi olma ihtimali var, diye düşünürdüm hep, neyse. bi’ cesaret gittim 15 yıllık berberime. berber benim değil tabii, neden bi’ berberim olsun zaten. ben ki yıllardır sakal tıraşını bile doğru dürüst olamayan; her tıraşında yoğun bir kan kaybı yaşayan adamım, tüm bu veriler ışığında neden bi’ berber edineyim. edinsem ne sikime derman olur ayrıca. kronikleşmiş bu durum ben de, kralı gelse çare olamaz, arkadaş. lan nereden nereye geldik yine, tüh. evet. vur abi, dedim önce. abi bi’ şaşırdı, kallavi bi’ tokat aşketti sonra enseme, rahatladın mı, diye sordu akabinde. lan ancuk, enseme değil, saçımı üç numaraya vur demek istedim, dedim. hafifce sırttı it, zaten anladığı belliydi de fırsatları değerlendirme yolunda kendince süper bi’ adım atmıştı cibiliyetsiz it. yapmam abi, dedi. abi hadi, acelem var, uğraştırma beni, diye ısrar ettim. yemek yapacam diye de ekledim. abi yapmam, diye tekrarladı. şimdi keseriz üç numara, beğenmezsin, bi’ ton tantana yaparsın, dırdırından kurtulamam, gel her zamanki gibi yapalım yine, diyerek uzattı mevzuyu. abi, bak kafadan yarım saatten olduk, sikecem ümüğünü kessene lan şu saçı, demem de kendisi için bi’şey ifade etmedi. evet. kesmedi ibne berber saçımı üç numara. oysa tüm olumsuzluklara öyle güzel hazırlamıştım ki kendimi sözlük, pehey. kafamın armut gibi olma ihtimali bile hoş gelmeye başlamıştı hafif hafif. üstelik kafam armut gibi bile değildi a.k. bunun bilincindeyim. bin yıllık kafam arkadaş, bilemiyecek miyim şeklini geometrisi hiç. neyse, toparlayamıyorum şimdi, bağlayamıyorum entrynin sonunu bir yere. gökten üç elma düşmüş sonra, vs. vs.
bi de bunun reklamını yapan totoşlar vardır, arkadaş. ulan bi ton yazarın bi ton külliyatını okumuş hatmetmiş birisiyim de çıkıp anlatmam bunu öyle ulu orta. ayıp ya hu. bu ne hadsizlik.
not: selam ederim.
not: selam ederim.
isteklerini kabul ettiğim kampanyadır. bu kadar yoğun talebe dayanamıyorum doğrusu. keratalar sizi.
sahibinin cırcır olmasını sağlayacak olan ayaklardır. sıcak tutmak lazım.
hayatımda gördüğüm en sikimsonik modanın öznesi idi. bunu giyen herkese küfrettim ben. hatta bi ara en sevdiğim kuzenimde de vardı da bundan ağzına gömünce topuğumu giymekten vazgeçti ve en sevdiğim kuzenim olarak hayatına devam etti kopil.
bugün fark ettim ki bizim şirkette çalışıyormuş kendisi. sonra bi şaşır bi şaşır. hay allah.
:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:
öykünün kahramanı ben, asperger sendromu’ndan mustarip bir lise öğrencisi. bu sendrom sebebiyle son derece içine kapanık, sosyal ilişkilerde büyük güçlükler yaşayan biri. işin kötüsü, akranları onu itip kakıyor. ben ise bütün bu kötü muameleden kaçmak için gündelik hayatı internette oynadığı oyun gibi algılıyor: kafasında kendisinin yerine oyundaki en üst seviyeye ulaşmış güçlü savaşçı karakterini, onunla uğraşanların yerineyse oyundaki düşman ırkları ve varlıkları koyuyor. ben kendisine gerçek hayatta bulamadığı iletişim ve dayanışmayı ise, oyunda scarlite ile kurduğu “online ilişki”de buluyor. :--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:
öykünün kahramanı ben, asperger sendromu’ndan mustarip bir lise öğrencisi. bu sendrom sebebiyle son derece içine kapanık, sosyal ilişkilerde büyük güçlükler yaşayan biri. işin kötüsü, akranları onu itip kakıyor. ben ise bütün bu kötü muameleden kaçmak için gündelik hayatı internette oynadığı oyun gibi algılıyor: kafasında kendisinin yerine oyundaki en üst seviyeye ulaşmış güçlü savaşçı karakterini, onunla uğraşanların yerineyse oyundaki düşman ırkları ve varlıkları koyuyor. ben kendisine gerçek hayatta bulamadığı iletişim ve dayanışmayı ise, oyunda scarlite ile kurduğu “online ilişki”de buluyor. :--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:
gülsem mi ağlasam mı bi türlü karar veremedim bu filmde. ama pek leziz.
sabıka kaydınız doluysa büyük mallıktır.
saç protezi yakışmamış kendisine. saçsız hali daha güzeldi.
önümüzdeki yaz tatilimi geçirmek için gitmeyi planladığım bölge. ohş.
çok şekerli bi limonatası varmış. ben denemedim ama henüz, bi arkadaşım söyledi. ben zaten limonata da sevmem. bilmiyorum.
knight riderın müziği altyapıda kullanılarak yapılmıştı bu şarkı panjabi mc tarafından. sonra da davut güloğlu katula katula isimli o şahane! eserinde kullandı bu şarkının müziğini.
mundian to bach ke adında bi şarkısı vardı kendisinin. ne popüler bi adamdı o zamanlar.
itiraf edeyim ki doğum yerimdir kendisi. hatta rivayet odur ki atlantis devlet hastanesinde doğmuşum. ne günlermiş. kütüğüm hala daha orada. anısı hatırası var diye aldırmıyorum.
her seferinde norton ghost ile çözüme gittiğim sorundur. ben bıktım; ibne virüsler bıkmadı.
gördüğüm en leziz sunucudur; esmer, yeşil gözlü. ohş.
arkadaş, bi’ adam ensesine kalp dövmesi yaptırıp içine de love yazdırır mı hiç? hey güzel rabbim!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?