confessions

ali biberon

- Yazar -

  1. toplam entry 651
  2. takipçi 1
  3. puan 52190

another brick in the wall

ali biberon
ilk olarak lp’de dinlediğim, sonra kasetini 34 milyon vererek satın aldığım the wall albümünün, en unutulmaz şarkısı. insana ister istemez yüklediği gaz sayesinde, her şeyi unuttup yeni bir sayfa açtıran, havası çok farklı olan parça. pink floyd’un gerçek bir müzik dehası olduğunu, yaptıkları müziklerin çok çok ayrı bir kategoride olduğunu tekrar tekrar göstermiştir. şarkının anlamı, yapılışı, öncesi, sonrası çok detaylı konulardır. ama roger waters bırakın şarkıyı yazmayı, albümü yazmadan önce acayip dolu bir adammış. ki şarkı radyolarda çalmaya başladığı zaman tüm dünya ayaklanmış. bir aralar amerika’da, öğretmenleri kötülüyor diye yasaklandığını duydum. ne kadar doğru bilmiyorum ama sonra tekradan yayınlanmaya başlamış. pink floyd doğru bir yaraya parmak bastığı için hala bazı radyolarda çalınması yasak olan parça. kim nederse desin. radyoda çalınması bile, " the dark side of the moon " albümü dünya’da her hafta 7.000 adet satıyor.

yeni nesil genç kızların zevksiz giyinme modası

ali biberon
türkiye’den başka bir yerde rastlanmayan moda çeşididir. ben ki yurt dışına gitmeyen biri olarak, avrupa’daki sokak modalarını bile takip etmeme rağmen, burayla kıyasladığımız da, çok farklı sonuçların ortaya çıktığını görüyorum. türkiye’deki yeni nesil genç kızların bırak sokak modasını yaratmasını, ona uymasını; öyle bir zevksizlik alıp götürmüş ki başını, üzülmemek elde değil. bu durumu herhangi bir bakan veya devlet kuruluşu düzeltemez. moda, insanın beyninde biter. mide bulandırıcı bir giyim zevkine sahip yeni nesil genç kızlar, kıyafetlerindeki renk düzenini bile ayırt edemiyorlar. yani modada sıçmanın bir gereği yok. insanların göz zevkini bozmaya da gerek yok.

yeni nesil genç kızlar güzel giyinmek yerine, sade giyinmeyi seçseler, ortaya bu " adı bende saklı " tarzı moda çıkmaz. bu konuda aileler, kızlarını biraz yönlendirmeye çalışsa ortaya bu görüntü kirliliği çıkmaz. bunun para ile pulla ile alakası yok. bakın " sade " diyorum, " sade ".

şu an dünya’da " sade " giyindiği halde moda yaratan bir sürü insan var, modacı değilken. ya biraz okuyup, araştırmak lazım. sen kalkıp da, sokaktaki binlerce kız gibi aynı converse’yi giyip ( kırmızı-beyaz, hepiniz biliyorsunuz, ezberledik artık, aynı yeşil pantolon, aynı büyük halka küpeler, aynı lvçantayı takarsan ve üstüne de babandan emanetmiş gibi duran kocaman gözlükleri kombine etmeye çalışırsan, ben senin giyim zevkine sıçarım arkadaş.
13 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol