zağanos paşa (veya zağnos paşa), rum asıllı devşirme türk. fatih sultan mehmet devrinde önemli rol oynamış, gelibolu sancak beyliği ve kaptan-ı deryalık görevlerinde bulunmuş, 1467-1469 yılları arasında ise trabzon sancak beyliği yapmış bir osmanlı paşasıdır.
sultan i. murat tarafından sürgün edilmiş olan paşa, fatih sultan mehmet tahta geçer geçmez çağrılarak vezir tayin edilmiştir.
zağanos paşa, fatihin çocukluğunda askerlik öğretmenliğini yapmış, sultanın kızkardeşi ile evlenerek hem eniştesi hem de kayınbabası olmuş, bunların yanısıra trabzonun zaptı esnasında prenses anna ile de evlenmiştir.
istanbulun fethi öncesinde rumeli hisarını yaptırmış, osmanlı donanmasının kara yolu ile kasımpaşa’ya indirilmesinde de emeği geçmiştir.
evi talan etmek diyede tabire ulaştırılabilir. zira genelde anne, hanımkız, eş ya da komşu hanım teyzelerin bahar başlarında sanki sözleşmişler gibi biranda işe koyulmalarıdır. zira onca ikazınıza, onca dil dökmenize rağmen gençliğinde bedenini hunharca kullanmalarını engellememişseniz ise; bir ucundan da siz tutarsınız.
+perdeleri yıkadım ası ver oğlum...
+halıları balkondan silkele, arkasından suyu hazırla birde şöyle güzelcene siliver canım oğluşum benim...
+yarında gece koltukları silersin demi oğlum... bak annen yaşlandı artık oğlum canım oğluşum benim...
+al bu bezi ordan su doldur içine biraz çamaşır suyu ekle içine salonun tozunu al hadi oğluşum...
-peki annecim...!
not: hani bu bahar temizliğini ev kadınları yapıyordu ne oldu şimdi!!! yoksam!!!
+perdeleri yıkadım ası ver oğlum...
+halıları balkondan silkele, arkasından suyu hazırla birde şöyle güzelcene siliver canım oğluşum benim...
+yarında gece koltukları silersin demi oğlum... bak annen yaşlandı artık oğlum canım oğluşum benim...
+al bu bezi ordan su doldur içine biraz çamaşır suyu ekle içine salonun tozunu al hadi oğluşum...
-peki annecim...!
not: hani bu bahar temizliğini ev kadınları yapıyordu ne oldu şimdi!!! yoksam!!!
ev halkının akşam boyunca izlemiş oldukları ne olduğu belli olmayan programlardan vakit bulamayıp kendi isteğine ulaşamayan bireyin herkezin odasın yatmaya çekildiği vakitlerde tv başına geçip "rahatsız" edilmemenin verdiği şevk ile ordan oraya dilediği gibi zaping yaptıktan sonra cnbceye ulaşıp rahat rahat-hatta popoyunu kaşıya kaşıya- gerçekleştirmek zorunda kaldığı eylem. zira daha zevklidir çünkü sadece siz ve tv vardır.
zahmetli bir iştir. zira bedenen çalıştığınızda dolayı haddiyle yorulursunuz. fakat bahar ayı gelipte yeşillenmeye başladığında diktikleriniz, gözlerinize inanamazsınız ilk başta. "aman allahım ne güsel olmuş bunlar" deyip yepsine teker teker dokunmaya başlarsınız. sabahın köründe kalkıp akşamın bir vakti bitirdiğiniz işin bu kadar güzel sonuç verip, ileriki zamanlarda harkulade bir yeşillik oluşturacağını düşündüğünüzde heyecanınız iki katına çıkar.
size gelipte bunlar için çok zaman lazım, sen şimdi bunları dikiyorsun ama büyüdüklerini bile göremeyeceksin diyenlere inat gider daha fazlasını dikersin. varsın olsun ben görmüyeyim fakat elbet gölgesinden faydalanan, temiz havasından içine bir ciğer dolusu çeken çıkarda; "ne iyi etmişlerde bu ağaçları dikmişler buraya, dikenin ellerine sağlık" derse o zaman mükemmeldir işte ağaç dikmek.
size gelipte bunlar için çok zaman lazım, sen şimdi bunları dikiyorsun ama büyüdüklerini bile göremeyeceksin diyenlere inat gider daha fazlasını dikersin. varsın olsun ben görmüyeyim fakat elbet gölgesinden faydalanan, temiz havasından içine bir ciğer dolusu çeken çıkarda; "ne iyi etmişlerde bu ağaçları dikmişler buraya, dikenin ellerine sağlık" derse o zaman mükemmeldir işte ağaç dikmek.
türkiyenin en yüksek gökdeleni.
yapımına 1996da 25.909 metrekare alan üzerinde başlandı, 2000de bitti. mimari projesi doğan tekeli-sami sisa mimarık bürosu ile amerikan swanke hayden connel internationala ait. kule 1 yani iş kule, 52 katlı ve yüksekliği 181.2 metre. personel otoparkı 2 bin araç, ücretli otopark 790 araç kapasiteli. iş kulede 2828 kişi çalışıyor. bina en şiddetli depreme dayanıklı olarak, esneme payı da hesap edilerek inşa edilmiş. en üst noktasındaki esneme, ekstrem durumlarda artı eksi 32 cmye ulaşabiliyor. binada 20 asansör ve 3 yürüyen merdiven var. yangına dayanıklı veya yanmaz kablolar kullanılmış. altı yangın merdiveni var. iş kulede bir oditoryum ve giriş katında kültür-sanat etkinliklerinin yer alacağı exhibition gallery bulunuyor. ayrıca çarşı ve fast food bölümlerini barındıran bir kompleks de var. istanbul, 4 leventte.
yapımına 1996da 25.909 metrekare alan üzerinde başlandı, 2000de bitti. mimari projesi doğan tekeli-sami sisa mimarık bürosu ile amerikan swanke hayden connel internationala ait. kule 1 yani iş kule, 52 katlı ve yüksekliği 181.2 metre. personel otoparkı 2 bin araç, ücretli otopark 790 araç kapasiteli. iş kulede 2828 kişi çalışıyor. bina en şiddetli depreme dayanıklı olarak, esneme payı da hesap edilerek inşa edilmiş. en üst noktasındaki esneme, ekstrem durumlarda artı eksi 32 cmye ulaşabiliyor. binada 20 asansör ve 3 yürüyen merdiven var. yangına dayanıklı veya yanmaz kablolar kullanılmış. altı yangın merdiveni var. iş kulede bir oditoryum ve giriş katında kültür-sanat etkinliklerinin yer alacağı exhibition gallery bulunuyor. ayrıca çarşı ve fast food bölümlerini barındıran bir kompleks de var. istanbul, 4 leventte.
beyaz renkten korkma.
yüksek yamaçlardan ya da uçurumlardan korkma.
dalga geçilmekten korkma.
dişçiden korkma.
fırtına korkusu.
toz korkusu.
nalet bir şeydir aslında. çok rahatdır basarsın tuşlara, yazarsın gerekeni ver elini okyanuslar. sonra kurulum yapılır ve artık başlanır bilgisayardaki donanımların sürücülerini yüklemeye. zahmeti asıl burdadır zaten. ölme eşeğim ölme bir durumu vardır. ha! olmadı mı? yeni baştan atarsın. bu böyle devam eder.
yatakta ve batakta eşin kotuyse eline mahkumsundur.
kişilerin ayrılma sebebinin kafaların uyuşmaması olması durumda vuku bulacak olaydır. aslında olmaması lazımdır, lakin sen ilk başlarda aşık olmuşsundur karşındakine. ama o şekilde ve ya bu şekilde bir yerlerde film kopmuştur ve ayrılık çanları çalıp her şeyi bitirmişsindir. geçen güzel günlerin hatrına olunmaması lazımdır.!
neden olmasın? alsana: bilgi, insan, aşk, eğlence, kültür, farklı bakış açıları, değişik uğraşlar, eğlence, vakit geçirmek, düşünce aktarımı vb. diye uzayıp giden daha akıllara gelipte sıralanamayan bir sürü şey. önemseyip onun için bir şeyler yazamak, karalamak. belki birçok haberi burdan öğrenmek. dünya olmasa bile yaşamsal kesittten bir örnek "kesin" olacaktır.
izlenmesi gerekir zira kendilerinin koştukları pek fazla görünmemektedir. şimdi bir erkek gibi olamayacağından tabiride biraz daha zordur;
eller hafiften yana açılır ve denizde çırpınma hareketini rüzgara doğru yapılır. vücut hafiften öne doğru itilir ve kalçalarımız biraz dışarı alınır. bir anda fırlanır ve bacaklarda "w" şeklinde hareketler ile hız yaptığı zannedilir.
herhal bu şekil bişi olsa gerek. tabiki layıkı ile koşanları vardır ama geneli bu şekil değil midir. heh! birde unutmadan söyleyeyim surat mimikleri pek bir hoş olur.
eller hafiften yana açılır ve denizde çırpınma hareketini rüzgara doğru yapılır. vücut hafiften öne doğru itilir ve kalçalarımız biraz dışarı alınır. bir anda fırlanır ve bacaklarda "w" şeklinde hareketler ile hız yaptığı zannedilir.
herhal bu şekil bişi olsa gerek. tabiki layıkı ile koşanları vardır ama geneli bu şekil değil midir. heh! birde unutmadan söyleyeyim surat mimikleri pek bir hoş olur.
gelişmek, iri duruma gelmek, büyümek.ya da mizasen efelenmek.
o kadar kusur kadi kizinda da olur dendiğine göre, aslında bulunması çok zor olan bir durumdur. zira kim isterki zaten ideal olmasını. o zaman ne anlamı kalırkı karşındakinden farkın. seni sen yapan özelliğin, onu kendine çekmen falan filan fiş mekan. bulursun bir tane olur ideal zaten, onu kalıba sokmanın bir anlamı yoktur zira. her nerde, hangi zamanda, nasıl karşına çıkacağını kestiremediğin hatunu ideallerin içine almak saçma olmaz mı...?
yaşanmışlıkların arkasından söylenen o zihin açıcı sözdür. hep duyulur büyüklerin ağzından "eskiden daha güzeldi her şey" diye! ama nafiledir her şey yaşlanmaktadırlar ve sizlerde büyümektesinizdir. zira pek takmassınız o anlık bu vecizeyi ama zamanı gelir söylediğinizde artık sizde bu cümleyi hafif bir gülümseme oluşur suratınızda, o zaman anlarsınız işte hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını. ya iş, işten geçmiştir ya da daha yapılacak çok şey vardır. fakat nerden bakmasını ve başlamasını bilene...
açıkcası bizzat teklif aldığım çalışmadır. "nolur abi gel çalış bizim için bir nefersin sen, sen olmadan bu iş asla olmaz sen var ya sen oof off" yakarışına dayanamadım ve evet bende burdayım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?