ayrana tapan bir kişinin, 12 ay ayrandan uzak kalmasından mütevellit yapabileceği eylemdir.
(bkz: dumur)
nefesi bilemem ama şarkının dinleyeni bambaşka yerlere götürdüğü açıktır.
günümüz ışıkları söndükçe daha da güçlenen zıkkımın kökü.
operasyonuna ithafen yapılan haykırıştır, kimisine illallah dedirtir, kimisine feshupanallah dedirtir kimisine yeter lan miktiniz ebemizi dedirtir, hepsi aynı kapıya çıkar. bir çeşit beddua olabilir
başucumdaki saatin o tik-takını ilkokuldan beri dinlediğim için artık yokluğunda uykumu kaçıran, pille çalışan zaman göstergeci, bir de sabahları uyandırır.
yüksek olduğunda hastayken burun tıkanıklığına iyi gelir.
insanın uyku düzenini dünyanın neresinde olursa olsun bozabilen sistem.
spor dışında, sırt üstü yatıp yarı uykulu bir şekilde sulara kendini bıraktığı zaman insan, öyle bir rahatlarki birey, zaman durur, durmasıyla beraber nasıl geçtiği anlaşılmaz.
5 saat durmamacasına yapılası şey. yaparken de, akabinde de verdiği his çok güzeldir. hele yaz aylarında daha güzeldir, soğuk soğuk oh, mis.
geçen gün 90ların çocukluğuna ilişkin bir video hazırlamışlar, onu gördüm. capri sun ı koymuşlar, çocukken en sevdiğim içecekti mesela, bitirince şişirir patlatırdım apartmanın önünde, yoldan geçen amcalar teyzeler kızardı habire... sonra süper babayı çalardık flütle, onu dinledim şimdi, baba bir masal anlat bana, içinde tüm sevdiklerim, içinde istanbul olsun diyor şarkı, benim içim yine gidiyor.
ateri vardı o dönemde bir de, ayrılmazdım başında. marioyu oynadım korku ve heyecanla, o tek boyutlu mantarlardan öyle ürkerdim ki, ama hayır, korkuya yer yok. aşk kutsal bir şey ben henüz bilmesem de, prensesi kurtarmam lazım derdim, anımsıyorum. sonra tabanca gibi bir şeyle kuşları vurmaya bayılırdım, kahkahalarımı ve maceralarımı gizlemişim o alete meğersem çocukken.
izledikçe içim gitti, o kadar güzeldi ki, böyle somut şeylerin kıymetini bilmezdim o dönemlerde, beraberinde bırakacakları anılar olacağını tahmin edemediğim için. çocuk olmak gerçekten çok güzeldi.
ateri vardı o dönemde bir de, ayrılmazdım başında. marioyu oynadım korku ve heyecanla, o tek boyutlu mantarlardan öyle ürkerdim ki, ama hayır, korkuya yer yok. aşk kutsal bir şey ben henüz bilmesem de, prensesi kurtarmam lazım derdim, anımsıyorum. sonra tabanca gibi bir şeyle kuşları vurmaya bayılırdım, kahkahalarımı ve maceralarımı gizlemişim o alete meğersem çocukken.
izledikçe içim gitti, o kadar güzeldi ki, böyle somut şeylerin kıymetini bilmezdim o dönemlerde, beraberinde bırakacakları anılar olacağını tahmin edemediğim için. çocuk olmak gerçekten çok güzeldi.
kısık sesle dinlenip, odaklandığında inanılmaz haz veren hakiki ilahi.
insanı düşten düşe sürükler, rahatlatır, yaşatır.
özellikle romantizm ve barok akımlarının müziklerine doyum olmaz.
insanı düşten düşe sürükler, rahatlatır, yaşatır.
özellikle romantizm ve barok akımlarının müziklerine doyum olmaz.
son konuşmasında türk halkı yerine türkiye halkı diyerek türk kürt eşitliğini ön plana çıkarmış, konuşmasının sonunu da laikliğe vermiş, önemini vurgulamış genel kurmay başkanıdır, pek güzel yapmıştır. tsk’nin pkk ile savaşacığını da söylemiştir onu etkisiz hale getirinceye kadar, bu da çok güzel. bu tavırları takdire şayandır ancak konuşmasının pek çok yerinde max weber den alıntılar yapmış olması saçma gelmektedir bana , ama kendisinden beklediğim bir davranıştır bir yerde, diğer türlüsünü zaten fikirlerinin verdiği yön sayesinde yapamaz, yapmaz, bu da ona göre normaldir bir yerde.
bir de obamadan alıntılar yapmıştır bol bol, iyilemiştir onu. bunun sebebini de pek anlamadım. demek istediğim, obamadan hayır gelmeyecek ki onun söylediklerini ülkenin bağımsızlığı ve laikliği tarafına alıntılamış...
bir de obamadan alıntılar yapmıştır bol bol, iyilemiştir onu. bunun sebebini de pek anlamadım. demek istediğim, obamadan hayır gelmeyecek ki onun söylediklerini ülkenin bağımsızlığı ve laikliği tarafına alıntılamış...
(bkz: gelen gideni aratır)
devletin kendisine sağladığı hazinenin kuruşuna dokunmamış, sadece kendi maaşıyla geçinmiş dürüst insan.
yeni gelen bazı kişilerin bırakıp gitmesinden öte, öbür taraflara uçurulması tarafımca beklenmektedir.
devletin kendisine sağladığı hazinenin kuruşuna dokunmamış, sadece kendi maaşıyla geçinmiş dürüst insan.
yeni gelen bazı kişilerin bırakıp gitmesinden öte, öbür taraflara uçurulması tarafımca beklenmektedir.
4 üzerinden ortalama, üniversitelerde kullanılır daha çok türkiyede.
aynı zamanda köylü halkın kültürüdür. şöyle ki, yerleşim merkezleri, büyük şehirlerden çok kasabalardadır ancak kasabaların arasında kalan ve tam bir adı olmayan yerlere country denir. bu yerler genelde en yakın kasabaya bağlıdırlar ama oraya dahil değildirler, açıkta kalan, az kimselerin yaşadığı, şehir yaşamındna uzak bir hayatı olan yerdir. açıklaması zordur çünkü türkiye de böyle bir durum olmadığu için tam bir çevirisi de yoktur. bu yerlerde yaşayan insanlara hillbilly derler.
bol bol yeşillik vardır, orman, tarla, çayır vs. habire geğik çıkar yoldan, kazalar çok olur bu nedenle. fazla üredikleri için hatta, avlanmak serbesttir belli dönemlerde. pek sever amerikalılar duvarlarına geğik başı asmayı. burada, bunu yapmak bir zenginlik belirtisi değildir, sadece ev sahibinin avlandığını ve geğikleri sevdiğini gösterir.
bol bol yeşillik vardır, orman, tarla, çayır vs. habire geğik çıkar yoldan, kazalar çok olur bu nedenle. fazla üredikleri için hatta, avlanmak serbesttir belli dönemlerde. pek sever amerikalılar duvarlarına geğik başı asmayı. burada, bunu yapmak bir zenginlik belirtisi değildir, sadece ev sahibinin avlandığını ve geğikleri sevdiğini gösterir.
güzel şehirdir. ancak şehir körfezde kaldığı için sürekli sis altındadır. sebebi ise, bir yandan gelen aşırı sıcaklık, öbür yandan gelen okyanus soğuğu ile karışır ve buzluk etkisi oluşturur
çin mahallesi vardır bir tane, kazık atar tüm turistlere, bizdeki esnaflar gibi işte. zamanında hippilerin, gaylerin vs öncülük yaptığı bir şehirdir.
çin mahallesi vardır bir tane, kazık atar tüm turistlere, bizdeki esnaflar gibi işte. zamanında hippilerin, gaylerin vs öncülük yaptığı bir şehirdir.
sin city diye de lakabı vardrı hatta. bunun sebebi ise, fuhuşun ve kumarın serbest olmasıdır. yolda yürürken elinize genel ev broşürü tutuştururlar, billboardlarda açık seçik kadın fotoğrafları vardır, arabalarla reklam yaparlar hatta 1 alana 1 bedava gibi kampanyaları da vardır bu tür kuruluşların.
kapitalizm çöl möl tanımaz görüldüğü üzere, dünyanın en hayatsız yerinde milyon dolarları döndürmekte.
yine bu sebeple dünyanın bir ucunda insanlar açlıktan ölürken, öteki ucunda kumarhanede alkol komasına girip bütün varlığını yitirmektedir. buyrun alkışlayın.
kapitalizm çöl möl tanımaz görüldüğü üzere, dünyanın en hayatsız yerinde milyon dolarları döndürmekte.
yine bu sebeple dünyanın bir ucunda insanlar açlıktan ölürken, öteki ucunda kumarhanede alkol komasına girip bütün varlığını yitirmektedir. buyrun alkışlayın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?