ne şahane bir şeydir bu.
çok ucuza şahane yemekler satar. eğer hava güzelse, siz de dışarda yiyorsanız yemeğinizi atmosferi çok güzeldir. odtünün her yeri güzeldir, sevilir gerçi, orası ayrı.
en az 2 ölüme yol açacak kişidir.
bir başlığın altına, bir başka başlığın altındaki entry yi örnek vereyim derken, aynı başlığın altına aynı entry yi örnek verme girişimiyle girmek.
karşı cinsten eksik kalındığında bireylerin eline geçen ne olacaktır merak etmekteyim. cillop gibi de olmaz, orası bence kesin.
bu ne biçim başlıktır, onu geçtim, nasıl bir tanımdır bu böyle. çüştür. şehit dediğin vatanı için savaşıp ölendir, dini niye sokuşturuyosun be kardeşim??
bu günden tam olarak bir ay önce, yani 1 nisanda insanlar şalaşır, gülüşür, eğlenir... aradan 30 güncük geçer, bu insanların çoğu sokaktadır, biri eylem yapar ve dayak yer, diğer grup polistir, zavallı işçiyi döver, teklemeler, masum insanların apartmanlarına gaz bombaları atar, o gün resmen savaş vardır caddelerde, meydanlarda. şaka gibi gündür. türkiye burası, devletinden ne beklenir diye sorar insan...
çok sevgili devletimiz sağolsun, gülüp oynanması gereken gün korku ve hüzün gününe dönüştürülmüştür. ellerine sağlık, nasıl olsa bir şey bulaşmıyor ya o ellere, temizler hep.
1 mayıs, bahar şenliğinin solcular tarafından kendi "yasa dışı" mitingleri için uyarlanmış bir gün değildir. bu günün, işçilerin birlik ve dayanışma, haksızlıklara karşı mücadele etme günü olmasının temeli 1 mayıs 1886ya dayanır. o gün, amerikada fabrika köleleri haline gelen siyah- beyaz pek çok işçi bir araya gelip yürümüştür. yarım milyon işçi aynı anda yürümüştür chicagoda. burada 6 anarşist öldürülmüştür bu eylemler sonucu. daha sonra 1889 yılında fransada toplanan 2. enternasyonelde, bu gün, tüm dünyada birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. türkiyede ilk 1923 yılında kutlanmıştır ayrıca. kısaca 1 mayıs, piknik gününün bazı insanlar tarafından, canları isteyip de eylem yapma gününe dönüştürülmemiştir.
"haydi haydi, ey üstinsanlar! ancak şimdi insan, geleceğin doğum sancısındadır. tanrı öldü, şimdi dileriz ki üstinsan yaşasın." demiştir. bu sözünü de şöyle devam ettirmiştir, "hiçbir adalete sığmayan, sayısız çatışma ve acılar iyi bir tanrı’ya nasıl mal edilebilir?"
burada anlatılmak istenen, insanın karmaşası tanrının ölümüyle anlaşılır hale gelecek ve insan, o doğum sancısından kurtulup üstinsana ulaşabilecektir.
ona göre insan, uçurumun üstünde hayvanla üstinsan arasında gerilmiş bir iptir; tehlikelidir.
soyluluğu yeniden ele almıştır filozofumuz. son insan, yani bizler, soyluluğun maddi değerler kapsamında olduğuna inanırken onun üstinsanı kendini, inandığı bir takım şeyler, önemli olaylar ve/veya girişimler için feda edebilecektir, onun için soyluluk budur.
üstelik bu soyluluk, halkın içinden birden bire yıldızını parlatan bir yönetici, bir diktatör; hitler değildir. batılı demokrasinin temelinde dinden doğmuş kapitalizmin yattığını söyler. bu yönetim anlayışı da 19. yüzyıl burjuvalarını ve sanayi kölelerini barındıracaktır. insan eşitliğine inanmaz -ki zaten değilizdir-; çünkü eşit olacak kimseler üstinsanlardır.
"eminim benim üstinsan dediğime siz şeytan diyeceksiniz" der; yanlış anlaşılacağını belirtir burada, haklıdır da. yanlış anlayıp onun üstinsnaına biz hitler demekteyiz.
gerçekleşmesi için biraz daha zaman gerekmektedir bu kavramın. şu anda olacak iş değildir. olsa pek güzel olabilir.
burada anlatılmak istenen, insanın karmaşası tanrının ölümüyle anlaşılır hale gelecek ve insan, o doğum sancısından kurtulup üstinsana ulaşabilecektir.
ona göre insan, uçurumun üstünde hayvanla üstinsan arasında gerilmiş bir iptir; tehlikelidir.
soyluluğu yeniden ele almıştır filozofumuz. son insan, yani bizler, soyluluğun maddi değerler kapsamında olduğuna inanırken onun üstinsanı kendini, inandığı bir takım şeyler, önemli olaylar ve/veya girişimler için feda edebilecektir, onun için soyluluk budur.
üstelik bu soyluluk, halkın içinden birden bire yıldızını parlatan bir yönetici, bir diktatör; hitler değildir. batılı demokrasinin temelinde dinden doğmuş kapitalizmin yattığını söyler. bu yönetim anlayışı da 19. yüzyıl burjuvalarını ve sanayi kölelerini barındıracaktır. insan eşitliğine inanmaz -ki zaten değilizdir-; çünkü eşit olacak kimseler üstinsanlardır.
"eminim benim üstinsan dediğime siz şeytan diyeceksiniz" der; yanlış anlaşılacağını belirtir burada, haklıdır da. yanlış anlayıp onun üstinsnaına biz hitler demekteyiz.
gerçekleşmesi için biraz daha zaman gerekmektedir bu kavramın. şu anda olacak iş değildir. olsa pek güzel olabilir.
sonucunda görülecek şeyin tayt olacağı girişimdir. ilkokuldaki çocuk ondan da hazzedebilir, orası meçhul.
2007 yapımı şaheser. en sevdiğim filmlerden biridir üstelik. kesinlikle izlenmelidir.
daha önce hiç oynamadım diyen birisiyle "aa belki yenerim" nidalarında oynamaya başlamış olduğum, 1 saatin sonunda bu kişinin beni mors etmiş olduğu, oynayamadığım oyun.
insancil kisilerin cikip bayram yapmasi gereken gundur bu. fakat insancil kavramindan olabildigince uzak kimseler yuzunden vahsete donuseceginden korkuyorum. olmasin boyle seyler. insan insandir, cani vardir...
bu arada, istanbul valisi muammer guler, disk ve kesk in 1 mayista pangaltidaki bulusmasina ithafen taksimde gerekirse guc kullaniriz gibi bir soylemde bulunmustur.
(ara: akil)
http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=53968
(ara: akil)
http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=53968
istanbul büyükşehir belediyesi, sirf insanlar eylem yapamasin diye şişhane-taksim ve mecidiyeköy-taksim metro seferleri ile kabataş-taksim füniküler sistemini saat 05:30dan itibaren iptal edecek. ayrica taksim meydaninda iett otobusleri de beklemeyecek, karsidan karsiya yapilacak olan vapur seferleri de baska iskelelerden kalkacak. yani dicek bir sey bulamiyorum. oha artik. ortalik yine kan revan olacak. yazik...
eski nickini merak ettigim yazar. hosgelmistir yeniden.
espri yaptıktan sonra kendine gülen insandan daha beter değildir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?