confessions
  1. toplam entry 994
  2. takipçi 1
  3. puan 18895

türban

adrenokortikotropik
insanların dini inancına olan saygımdan kendi adıma şüphem yok. bir müslümanın ateistten gözümde insaniyet adına salt müslüman olduğu için bi artısı da eksisi de yok. insanları içlerinde tanrıyı bulamamışlar diye eleştirmek haddime değil..

dürüstlüktür kanımca insanı gösteren. bir hareketi yaparken, bir şeye inandığını söylerken ne kadar samimi olduğu enterese eder beni. yürekten "inanmıyorum" diyen bir adam salt çıkarı için, havası olsun ya da tepki almasın diye müslümanız elhamdülillah diyen bir adamdan çok daha yücedir. çalıp çırpmamış, insanlara nasıl davranması gerektiğini bilmiş ve insan kalmayı becerebilmiş olması ben müslümanın diye gerilerek gezip, aklında binbir tilkiyle, cennete gitmek hesaplarıyla ibadet eden, koskoca ülkeyi tüketip de mekkeden bidon bidon zemzem taşıyıp ruhundaki günahları yıkayabilir sananlardan bin kat daha fazla hakeder yaşamların en güzelini, burda da başka boyutlarda veya yaşamlarda da..

türban deyince aklıma düşen boya küpüne düşmüş gözüken, pembe rujlu, olmadı kırmızı rujlu, angelina jolie kıvamlı, popo sergilemekte jennifer lopezle, modayı takipte ise manken ablalarımızla yarışan tipler olunca pek sıcak bakmak mümkün olmuyor haliyle..dapdar bluzunla ortaya çıkardığın göğüslerinin, daracık pantolonunla ortaya çıkardığın poponun tahrik gücünün kafandaki alelade bir kıl parçasından yüksek olduğunu savunursan bana, ben ağzımla gülmeyi bırakır, vücudumu başka yerlerle de gülebilecek şekilde modifiye ettiririm!

başörtüsünün ne demek olduğunu çocukluğumuzdan beri biliriz biz zira, gösterişten uzaklıktır en başta, dişiliğini sergilemekten uzak durmaktır sokakta, bakkalda, markette. zaten dişilik de öyle her yerde sergilenesi bir şey değildir. yoldan geçen adamın elini şeyine seni düşünerek atmasının övünülecek tarafı yok, çok seksi olmayana da kalkıyor o zaten..şimdi bunları düşününce, parkta sevgilisinin kucağına oturmuş, kendinden geçmiş ablam, kalkıp sağda solda ben müslümanım, namusluyum, kimseyi tahrik etmiyorum da saçını örten namussuz demeye kalkarsa, benim 90 yaşındaki babannemin örtüsünü lekelemiş olmaz mı? onun kendini namuslu gösterip, beni salt saçım açıkta ve kısa kollu giyiyorum diye dinsiz imansız diye etiketlemesi hangi adalet kavramının eseri olabilir ki?

üzgünüm, anlayışıın da bir sınırı var..kavramları yerle bir eden, çıkarı için kullanan insanlara inanamam ben, hak da göremem bunları..

bizim lugatımızda artık baş örtüsü ayrı, türban ayrı..

vermeyen kız yoktur alamayan erkek vardır

adrenokortikotropik
bir hastalık durumu söz konusu olmadığında içgüdüsel olarak çiftleşme isteği her bireyde mevcut olduğundan elbetteki baağyanlar da eninde sonunda verecektir. yani vermemek gibi bir durum ekstrem durumlar dışında söz konusu değildir. mühim olan kızı vermesinin gerekliliğine ve bu verme kadar basit söylenen olayın aslında değer vermekle ilgili muhteşem bir eylem olduğuna ve küçümsenecek ya da abartılacak bir durum değil de doğanın kanunu olduğuna inandırmakla ilgili bir durumdur ki, beraber olduğu kızın ardından orospu demekten çekinmeyen er kişilerin ülkemdeki çokluğunu düşününce kız ne kadar inanır, güvenir orası muamma. o halde neymiş, vermeyen kız yokmuş, vermeye değmeyecek ya da almayı beceremeyen erkek varmış.

ahirette götümüze girecek entryler

adrenokortikotropik
spho için yazdığım entry başta olmak üzere hakaret etmeden fikrimi savunmaya çalıştığım her türlü entryi kapsayabilecek grup.cennetin tapusunu ellerinde tutanlar ahirette neyin götüme girip girmeyeceğini de bilirler elbet,sen büyüksün allahım da kulların da biraz peşinhükümcü ve haşa kendini allah sanır konumda olmuyor mu bazen?

not:bu bir ahirette götümüze girecek entry örneğidir.

güzel kızların çirkin erkeklerle birlikte olmaları

adrenokortikotropik
ne yazık ki çirkin tabir edilen erkeğin karakterine, güzel gülüşüne, samimi bakışına, şeytan tüyüne, cümle kurma yetisine, sevme ve sevildiğini hissettirme biçimine değil de "güzel" tabir edilen kızın çıkarcılığına, paragözlüğüne, etiket düşkünlüğüne maledilen durum. yalnız bunları söyleyenler bu kızı bunca aşağıladıktan sonra hala güzel sıfatını yakıştırmayı becerebilmekteler. nasıl bir çelişkidir, anlamak mümkün değil.
ha bir de şu var, o kızı onca güzel kılan yalnızca ve yalnızca çirkin denilip itilen adamın aşkıdır ki bu konuyla ilgili bir özlü söz için:
(bkz: güzelliğin on para etmez bendeki bu aşk olmasa).
...
gözüne, dudak kenarlarına eklenen her çizgiyi yaşanmışlık değil çirkinlik belirtisi sayıp terkedecek "dünya güzeli"ni kim ne yapsın ?

türk kızlarının rus kızlarına üstünlükleri

adrenokortikotropik
istediği erkekle birlikte olmak rus kızları için bir hak ve dahi özgürlük nişanı iken , sevdiği erkekle birlikte olduğu için aldığı orospu sıfatı, ezilme, hor görülme ve dahi öldürülme korkusu türk kızının rus kızına en büyük üstünlüğüdür. o sıfatı omzunda taşımak kolay değildir.
ha bir de türk kızının dillere destan zarı vardır ki hem kıvanç hem de utanç kaynağı olabilmektedir!
üstünüz mirim. her yönden.

güldünya

adrenokortikotropik
doğruyu ak yanlışı kara bildirdiniz ya hep bana.akın içinde biraz kara,karanın içinde de ak göstermeyi bilmediniz,bildiremediniz.görsem aklını kaçırdı bu kız dediniz.ağzıma en karasından mühürler vurdunuz da dimağıma,özgürlüğün ne olduğunu bilen tek parçam olan ruhuma vuramadınız mühürlerinizi..
aşk diye bir şey varmış,duydu özgür ruhum..nedir ne değildir bilmek istedim.insanlar uğruna ölünecek bakışlar var dediler,canını verirsin dediğin gülüşler,bir kere dokunmak için divane olunacak tenler var dediler.dokunmak dediler,başka bir tene dokunmak..nasıl bir şeydi acaba?yanmaz mıydı ki elim başka tene değince?allah baba atmaz mıydı beni cehennemine?ama bu kadar günah olsaydı,bu kadar kötü olsaydı bunca insanın aşk derken sesi titrer miydi?size sorsam söylemezdiniz,döverdiniz de üstelik,içine şeytan girmiş bu kızın der okutur üfletirdiniz belki.hem ben size yakıştıramazdım bir gülüşe bir bakışa kurban olmayı.koskoca abilerim,babam,eksik eteğin birinin bakışına,gülüşüne kapılacak ha?yakışmaz ki erkek kısmına..
ama gün geldi ya,sizlerden birinin benim bakışıma kıymet verdiğini gördüm,içimi titretti bir bakışıyla,anlayamadım elim ayağıma dolaştı.hiç öğrenmemiştim ya bunları,aşkın tarifsizliğinden tarif oluşturdum kendime.kalıpsız dediler diye sınırsız sandım.tenine dokununca yandım,elim yandı,gönlüm yandı,aklım dimağım yandı.cehennem ateşiyle değil de ruhumun ateşiyle yandım ilk başta.başkasını umursamadım,umursayamadım.kim umursamıştı ki beni daha önce ondan başka zaten?o halde ben de umursamamalıydım eşiymiş çoluğu çocuğuymuş.hem orda mutlu olsa bana gelmez,bana böyle bakmaz,böyle dokunmazdı.
beni sevmese canıma başka bir can katamazdı.içimde büyüttüğüm aşk parçamın,bebeğimin,ümitimin babası olmazdı.
bir kere öldürmeyi denediniz beni,olmadı ya,yaşayasım vardı,bebeğimi doya doya koklayasım,emziresim,sevesim..ben oğlumdan geçemezdim ya siz de dar kalıplarınızdan geçemediniz.kansızca aldınız yaşam hakkımı elimden.istediğim gibi yaşayamamıştım zaten ya,keşke istediğim gibi ölebilseydim.ölümüm sizin elinizden değil de taptığımdan gelseydi.sahi o razı geldi mi benim ölmeme?karşısına çıkınca soracağım ilk şey bu olacak..
yaşayan kullarının hangisi benden daha günahsızdı da razı gelmiyorsun buraya gelmelerine?var mı adalet diye bir şey sahi?yoo,önce sevdiğimi alırım yanıma masalına inanmıyorum ben artık,adaletten dem vurma bana.ümitlerimi,ümidimi bırakıp gelmişim buraya,sen hala bana masal okuyorsun..neyse,hep senin dediğin olmuştu ya,şimdi de o olsun,isyan etmek günah demişti abilerim zaten..
şimdi allahım,senden tek isteğim,ruh parçamı al yanına biraz seviyorsan.sevdiğimi alırım önce yanıma dediğinde inanmamı istiyorsan.yaşanacak bir şey yok oralarda bu haliyle.dokununca yanacağı ten ölüm saçacaksa etrafına,varsın bilmesin o duyguyu..
akı da karayı da hiç görmesin daha iyi eğer grinin varlığından habersiz kalacaksa.siyahın için de ak,akın içinde de siyah barındırdığını bilmeyecekse..
hiç bir şey öğrenmesin eğer öğrendikleri onu başkalarının celladı yapacaksa..
ya da orayı biraz daha yaşanılır kıl allahım,insanlar yeniden duyguları olduğunu hatırlasınlar,kağıt parçası için birbirinin gözünü oymaya kalkmasınlar,düşünmekten yoksun kalmasınlar,sevgisiz kalmasın gönülleri,gördüklerinde her daim dizlerini titreten birileri olsun,kıyamasınlar ona,babalar kızlarını her haliyle sevsin ya,günahınla da sevabınla da parçamsın desin,sarılmaktan korkmasınlar,şımarırmış dedileri diye sadece uyurken o minnacık elleri öpmekten koklamaktan,bukle saçlarını okşamaktan vazgeçsinler allahım.
ümidim benim olamadı bari yorgun dünyanın ümidi olsun..

turan sözlük

adrenokortikotropik
1.sınıf kalite milli unsurları bünyesinde barındıran,madem ki türksün göster ürksün mantalitesindeki bir takım yüce şahsiyetlerin bir araya geldikleri,sağa sola sataştıkları ortam belli ki.
ideolojinizi şuyunuzu buyunuzu geçtim,hadi saygı duydum diyelim ki böyle bir şey gerçekleştirdiğimde,yılın azimlisi ödülünü hakedebilirim sanırım,insanlığınızı sorgulamaktayım.hepimiz ermeniyiz sormadan vermeliyiz falan filan dimi?nasıl bir mantığın mahsülüsünüz ki yok kürt ermeni şeysi bilmem ne ıdı bıdı gibi bir takım sözlerle aşağılayabileceğinizi düşünüyorsunuz.kaldı ki sizin gibiler türkse almayım,ermeni olayım,gurur duyarım!!
aklını beynini fanatizm uğruna kaybetmiş bir dünya adamı üstüste koyup siksem,1 kuruş veresim gelmez benim de..ne tesadüf,duygularımız karşılıklı.
bizim saç görünüyor herhalde uzaklardan da,o yüzden böyle saça böyle tarak denmiş.yalnız sizin göt gözüküyor buralardan,o halde böyle göte böyle yarak demek isterim.

independence sevgisi

adrenokortikotropik
independence hakkında entry girmenin yalakalık olduğunu düşünen bünyenin açmış olduğu bir başlıktır. açıklama yapmak ya da hesap vermek kimsenin sorumluluğu değil lakin bazı şeylerin sevgiden veya yalakalıktan değil de yiğidi öldür hakkını yeme felsefesinden ileri geldiği çok açık. görmemek için taraflı olmak lazım.
aay bayıldığıım jedi kişisi, hastasıyım ölüyoruum ona tarzındaki entryler realitesi olduğu sürece de gayet kabul edilebilirdir.adamın kankasıdır, seviyordur, yazar, banane? sanane?hem independence da bu sözlüğün bir yazarı değil midir ki neden korunmasındır? kendi başlığımıza entry girenlere ne zaman yalaka dedik de şimdi birden her şeyi yalakalık olarak görmeye başladık, anlam vermek güç doğrusu..
neyse o değil de büyüdükçe kaybedilen şeylerin başında iyi niyetin ve de objektifliğin geldiğini unutmamış olduk böylece.

spho

adrenokortikotropik
her düşündüğünü savunana kadar saygı duyduğum lakin kendisinden farklı bir fikirle karşılaşınca ezip geçmek,yaşıyla osuyla busuyla dalga geçmek gibi,laf ebeliği yapıp çok laf söylemeyi meziyet saymak gibi bence hatalarından,kendince doğrularından dolayı pek de anlaşamayacağımızı hissettiğim sözlük kişisi.sanırım fikirlerine saygı duyulmasını beklemenin başkalarının fikirlerine saygı duymakla başladığını ve hatta takip edilen yolun salt saygı olduğunu anlayamamış bu arkadaşımız..herkesin doğrusu kendine gibi amiyane bir tabirle işin içinden kurtulmak isterdim ama sen kördüğüm olmuşsun sanki be canım..kraldan kralcı olmuşsun da kralın senin varlığından bile haberi yok,muhtemelen götünde pireler uçuşuyor..a-aa ama durun amerikada saat kaç ki?uyumuyodur belki,düşünüyordur yüce insan..sen seslen o duyar,sevmeye engel değil ne de olsa mesafeler.bunu ben spho dan bugün öğrendim.evet.

kadın olmak

adrenokortikotropik
üzerinde kitap yazılası kadar derin mevzu elbet kadın olmak. ama kadın olmayı sadece yatakta hissetmek, bunu hissettirecek erkeği yüceltip gerisini beş para etmez sayarak ve kitaplarına özgürlükten, varlıktan yokluktan dem vuran isimler koyarak becerilecek iş değil.

eşitlik adı altında imtiyaz peşine düşmek de değil, sokakta istediğimi giyme özgürlüğüne sahibim ben, kimse bana laf atamaz derken, uğradığı tacizden ötürü kendini güzel zannetmek hele hiç değil. kendini güzel ve özel hissettiren tek şeyin iltifat adı altına sıkıştırılmış yalanlar olması da değil herhalde.

tüm bunların yanında salt içgüdülerinden kaynaklı tepene çıkmış adamla aynı hayatı paylaşmak zorunda da bırakılmak olmamalı kadınlık. bi kaç dönüm toprağa körpe bedeninin satılması da, kocamdır, döver de sever de derken vücudundaki morluklara bakmak da.

coğrafyaya bağlı olmasa keşke kadın olmak, ben istediğim adamla evlenme hakkına sahipken birileri dedesi yaşındaki adamların altında oyuncak olmak pahasına satılmasa..

töre adı altında canlarına kıyılırken onların, elleri titrese keşke babalarının. benim canımdan parça o, nasıl veririm toprağa bu yaşta, kendi ellerimle hem de, böyle töre mi olurmuş? böyle ata mı olurmuş? soysuz olmayı yeğlerim dese..

keşke demek kadar basit olsa zorluklarının üstesinden gelmek kadın olmanın her dilde, her coğrafyada, her iklimde..

sözün özü, zor kadın olmak ama acınası değil, kendine acıttırası değil.

belki de şu günlerde 20 yaşlarında erkek olup cesedinin memleketimin bir ucundan, halkların kardeşliğine inat halkların kalleşliğinin kurbanı olarak dalga geçer gibi bayrağa sarılı olarak gönderilmesinden daha zor değil..

hiç bir şey o cesedin annesi, karısı, bacısı olmaktan daha güç değil.

ekinezya

adrenokortikotropik
ahiretle ilgili hesapları tutarsa buraya yazamadığım ama düşündüklerimden ötürü de bana baya bir giren olur ahirette..ey sen ermiş kul;bildiklerinden bize de öğret de cennetin kapıları bize de aralansın dediğim bilgiç.yalnız ben yanıyorum dedikçe o kazanın altına bir odun daha atar gibi de bir potansiyel görmedim değil kendisinde.bilemiyoruz tabi,kısmet.burda ne yazıldıysa o.

insan büyüdükçe yok olan şeyler

adrenokortikotropik
birilerine tutunmadan yaşayamazmışsın hissi..yerini ben özgürüm hahayt, kendime yeterim gibi aptal bir his alıyor ki özgürlüğün yalnızlık veya sevgisizlik olmadığını anlamakta ne kadar gecikirsen o kadar acıyor canın, tutunacak dallar aramakta buluveriyorsun kendini kaybettiğin çaresizin ardından..

sonra herkes herkesi sevebilir, hem severse ne de güzel olur, başka engel mi var ki hissi kalkıveriyor ortadan. insanın yaradılıştan gelen engellerinin, gururuydu, güvensizliğiydi, hırsıydı, aldatma hissiydi bokuydu püsürüydü, bünyeyi zaten yeterince yorduğu ve mücadele etmeye halinin kalmadığını anlıyor, akışına bırakmayı tercih eder hale geliyorsun da sular hep bulanık, akıntı ters yöne oluyor..

iyi niyetlerin sonra, sana sevgiyle baktığını sandığın gözlerin gün gelip de fesatla, hasetle baktığını görebiliyorsun..sonra sana bakan her gözü kötü görüyorsun ya, kimsenin gözüne bakasın gelmiyor, bırak iyiyi kötüyü, niyetlenesin gelmiyor insanlara..

insanlaştığını sandıkça, insanlığını kaybediyorsun özünde, güzelleştim sandıkça da çirkinliğini salıveriyorsun ortaya, büyümenin ardına sığınarak büyümeyi kaybediyorsun en sonunda.

2007 cumhurbaşkanlığı seçimi

adrenokortikotropik
22 temmuz seçimlerinden çok daha renksiz,tatsız,tuzsuz eğlencesiz seçim olmuştur sanırım rte ve ekibi için..zira 22 temmuzda oy oranı önemliydi,atraksiyon vardı bu halde.sonra izmir vardı,gavur izmir..orayı almalı fethetmeliydi rte,duyduk ki ağzından köpükler saçarak izmiri istiyorum demiş,yedirtmeyiz sana,gavurlar ağır gelir dedik ama olmadı..yüzde 30 oya kalkıp oynayası geldi rtenin o zamanlar..geçmiş zaman işte,hatıralar,neyse konumuz bu değil..
ülkeye refah getirdim para getirdim dediler.haklılardı da,2007nin ilk 6 ayında çiftçiye yıllık ayrılan 1.5 milyar doların 1.4 milyar dolarını pompaladılar ya,benim canım köylüm devamı gelir sandı,kendine köpek muamelesi yapan adamı vekil seçti benim canım manisalım.öldürdün bizi dediğinde ölmemişsin bak daha yaşıyorsun deme cürretini gösteren adamı kalktı,yine mecliste mevsime göre opsiyonlu,serin sıcak,kıç yaymaya gönderdi.kimse nerden gelir bu değirmenin suyu demedi.hiiç kimse paraya ihtiyacın olmasa da borç almak ve daha da dışa bağımlı olmak zorunda olduğunu bilmedi,bildi de bilmek istemedi.sonra bir unakıtan vardı,ne oldu ona?kabinede mi hala?hani şu kuş gribinden faydalanan,kaz gelecek yerden tavuğunu esirgemeyen,oğlu kızı türlü ihalelere bulaşan hani..hmm sonra bir ali babacan vardı,odtü mezunuymuş da işinin ehliymiş falan filan,hani o da ırak’a müdahele etmemek şartıyla cüzzi miktar bir para almıştı,hibeymiş o.bilemedik işte,biz böyle şeyleri rüşvet sandırıldık,yanılmışız.artık devlet dairelerinde işimiz çabuk görülsün diye bizim de hibe yapasımız gelir.neyse bunların da konumuzla alakası yok muydu?
konumuz abdullah gül sanırım..artık geleceği konusunda daha da kaygılı olan dimağım bulanıveriyor işte,unutuyorum..malum,kaygı insanı çökertiyor..
böyle hani naif,beyefendi görünen,e ingilizce de bilen bir adam.sanki farklı gözüküyor gibi diğerlerinden?belli ki zeki biri.hani zaman zaman muhalefet oluverecekmiş gibi de bir surat ifadesi olabiliyor.tehlike arz etmez mi parti içerisinde ya da kabine içerisinde muhalefet olması muhtemel biri?en az yetkiyle en yetkili makam görünümündeki yere oturtmak onu,köpeğin önüne kemik atar gibi,biz yapalım sen onayla demek en makuluydu sanırım ve yaptılar.canım rtem herkesi her şeye istediği gibi göstermeyi becerebildiği gibi bunu da gösterdi.aa bak adam cumhurbaşkanı olmuyor,aza kanaat ediyor bile dedirtti.işte bunu diyenler büyük patronun hiç bir zaman göz önündeki adam olmayı seçmediğini bilemedi.
eh artık reis-i cumhurumuz hayrünissanın abdullahı..hayrünissanın abdullahı diyesim geldi zira abdullah gülden çok hayrünissa hanımın türbanını tartıştık biz,adam geliyorum ben açılın dedi,biz karın ama bıdı bik dedik.dedik de ne işe yaradı?
sezer’i sevmeyen halkım,sezerin evinde su olmazsa olmasın,tayyibin evinde olsun o çalıştı dedi.sezere sefa sürdü diyenler tayyibimin çoluğunu çocuğunu amerikada benzin pompacısı sandı herhalde.ben çözemedim,anlayan beri gelsin.
hayırlı olsun hepimiz için ki gerginlik yaratmayacak,ne karar verilirse ilk seferde onayacak bir cumhurbaşkanına sahibiz.bir ülke için de en önemlisi ve en gurur vericisi bu olsa gerek.ikinci ahmedi nejad gelmeli canım ülkeme.sezer de zaten bülent ecevite anayasa fırlatmıştı da ondan bu haldeyiz,onun da allah belasını versin(!).boşaltsın köşkümü de hemen,sürdüğü sefalar yeter ona,hem zengini sevmeyen cumhurbaşkanı mı olur!!



salome

adrenokortikotropik
algı sınırlarımı ölçmek için entrylerini kullandığım bilgiçtir. okudum bazılarını ve anladım, en azından kafamda bir şeyler oluştu yani, sonra dedim ki, optimum kapasite ve bilgi birikimine sahibim. ohh, içim rahatladı. iyi ki varsın salome.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol