haluk levent konserinde sallanması gerekenler diye bir anket açılması halinde, son bulması muhtemel bir mevzudur kendileri. akabinde gelecek el, kol, sik, taşak cevapları ise olayın iyice boka batmasına sebebiyet verecektir. rica ederim bu bahsi kapatalım kuzum.
(bkz: medyum 376)
uzun zamandır muhteşem butonuna davranmıyordum lakin
kendisinin bir kaç entrysini okuduktan sonra evet artık muhteşem butonuna basma eylemini düşünme vakti gelmiştir diye düşündüm. sadede gelirsek, pek hoş gelmiştir kendisi.
kendisinin bir kaç entrysini okuduktan sonra evet artık muhteşem butonuna basma eylemini düşünme vakti gelmiştir diye düşündüm. sadede gelirsek, pek hoş gelmiştir kendisi.
’’kız fortlamak ’’ deyiminin efsane çıkışıdır. efendim güzel türkçemize girmiş olan fortlamak kelimesini mana açısından her gencimiz az çok biliyordur. lakin kullanım açısından zaman zaman aksaklıklar olabilir. evvela 50 karakter bokuna takılma ihtimaline karşı ’’kızlara fortlamak için konsere giden insan modeli’’cümlesini malum yere yazıp incele butonuna basıyoruz ya da siktir edin sadece üstüne tıklayın. evet tıkladınız mı ? ben de tıkladım 50 karakter kuralına takılmıyor evet. bu durumda en doğrusu için tekrardan entry girmemiz gerekiyor.
(bkz: kızlara fortlamak için konsere giden insan modeli)
benzer örnekler için
(bkz: masturbasyon çekmek)
(bkz: kızlara fortlamak için konsere giden insan modeli)
benzer örnekler için
(bkz: masturbasyon çekmek)
nedendir bilinmez bana organize işler adındaki film de, bir cem yılmaz repliğini hatırlattı.
cem yılmaz-sıradan dayağa örnek, sıradan dayak.
cem yılmaz-sıradan dayağa örnek, sıradan dayak.
grizu denen grubun epeyce zaman önce yaptığı bir acaip şarkıdır. şöyle ki; platonik aşka tutulmuş bir abi, götünü başını sallayarak elalemi tahrik eden bir hatuna aşık olmasına mütevellit yazmıştır. tamam kardeşim anladık aşık olmuşsun, platonik ya da değil her türlüsüne illaki saygı duymak gerekir. lakin hoşaf arkadaşım,
beyaz pantolonunu oksamak icin
tokadini bile yiyebilirdim
bu ne demek oluyor ? hayır madem okşama uğruna tokat yiyeceksin git kızın götünü avuçla ya da ne bileyim göğüslerini falan sık. sık ki yediğin tokadın bir anlamı olsun. boklu beyaz bir bez parçasını ne diye okşuyorsun.üstüne tokat yemeyi göze alarak. bez fetisizmi mi var nedir ?
hayır illa beyaz pantolon dersen, bir ara çalalım kızın o pantolonu doya doya okşa. hem tokat falan da yemene gerek kalmaz. sen ’’he’’ de, valla ben çalarım o pantolonu, yaparım bu kıyağı sana. ayrıca sen pantolonu okşayıp üstüne attırırken, o kızın üstünden, kim bilir, kimler geçiyordur bunu da gözardı etme derim.
beyaz pantolonunu oksamak icin
tokadini bile yiyebilirdim
bu ne demek oluyor ? hayır madem okşama uğruna tokat yiyeceksin git kızın götünü avuçla ya da ne bileyim göğüslerini falan sık. sık ki yediğin tokadın bir anlamı olsun. boklu beyaz bir bez parçasını ne diye okşuyorsun.üstüne tokat yemeyi göze alarak. bez fetisizmi mi var nedir ?
hayır illa beyaz pantolon dersen, bir ara çalalım kızın o pantolonu doya doya okşa. hem tokat falan da yemene gerek kalmaz. sen ’’he’’ de, valla ben çalarım o pantolonu, yaparım bu kıyağı sana. ayrıca sen pantolonu okşayıp üstüne attırırken, o kızın üstünden, kim bilir, kimler geçiyordur bunu da gözardı etme derim.
(bkz: bira ve kahve)
ayrıca muzikal açıdan bana arabesk bir parçayı anımsattı şimdi adını hatırlayamadım ama jilet attıran türden bir parçaydı sanırım.
aslında konuya yaklaşım tarzı çok önemlidir zira bu kelimenin yerinde kullanılması halinde normal karşılanabilir nasıl mı ? hemen bir cümle kuralım
ulan canım masturbasyon çekti be.
tabi tam doğru olmasa bile en azından şimdlik durumu kurtarır.
en doğrusu için
ulan canım masturbasyon yapmayı çekti.
bu cümle uzun olduğu için, ilk cümle daha fazla kullanılır gibi.
ulan canım masturbasyon çekti be.
tabi tam doğru olmasa bile en azından şimdlik durumu kurtarır.
en doğrusu için
ulan canım masturbasyon yapmayı çekti.
bu cümle uzun olduğu için, ilk cümle daha fazla kullanılır gibi.
ryu saf japon, ken ise yarı japon yarı amerikalı olduğu için, ryu nun pipisi daha ufaktır muhtemelen.
muhtemel yeni bir bilgiç adayı nickidir. gelince haber edin, mesajımı editleyip bir de hoşgeldin yazacağım.
tabi o hıyarın, süper yakışıklı olması, altında son model bir arabası ve bok gibi parası olması yapacak pek bir şey kalmamasına sebebiyet verir.
ve ne alakası var pelin götüme benziyor, hatta kaş göz yapsam aynısı olacak diyerek bok atmaktan başka yapacak hiçbir şeyin olmaması acı bir durumdur.
ve ne alakası var pelin götüme benziyor, hatta kaş göz yapsam aynısı olacak diyerek bok atmaktan başka yapacak hiçbir şeyin olmaması acı bir durumdur.
2.5 saat evvel baba olmasına rağmen oğluyla, eşiyle ilgileneceğine kalkmış sözlükte entry kasan bir acaip bilgiç kişi. şaka kutusunu kapayıp bir kenara koyduktan sonra kendisini en içten dileklerimizle kutlamak gerekir.babalığı ilk kez mi tatmıştır bilemem ama, mutlu olduğu kesindir. bu mutluluğu bizimle paylaşma isteği ise ayrı bir gururdur bizim ve benim için. ayrıca geç olmasına rağmen hoşgelmiştir. ufak kardeşimizin de 2424. nesil bilgi sözlük yazarı olacağı aşikardır.jedi amcaya bu da böyle bir müjdemdir. yeni müşteri geldi.
(#389108)
(#389108)
(bkz: olsa da izlesek)
terbiyeli olacağım diye sıçma ihtimali yüksek olan eylemdir zira bir kaç atasözü ya da deyimi incelersek bunu hemen anlarız.
göte giren şemsiye açılmaz demenin farz olduğu bir muhabbette, ’’popoya giren şemsiye açılmaz’’ dersek olur mu ? olmaz.tepki görür hatta öküz bir arkadaş tarafından ’’huooppp bilader o popo değil göt’’ diye uyarılabiliriz.
örnekleri çoğaltabiliriz.
göte giren şemsiye açılmaz demenin farz olduğu bir muhabbette, ’’popoya giren şemsiye açılmaz’’ dersek olur mu ? olmaz.tepki görür hatta öküz bir arkadaş tarafından ’’huooppp bilader o popo değil göt’’ diye uyarılabiliriz.
örnekleri çoğaltabiliriz.
yapay bir fizik, silikonlu memeler, iğrenç bir surat, boklu bir geçmiş, üstüne fahişe olduğuna dair dedikodular ayrıca zeka namına hiçbir şey olmayan bir beyin. bu vasıflarla yakında milletvekili dahi olmasını beklediğim şahıs. olmadı diplomat ya da elçi falan olur.
(bkz: otobüz)
(bkz: gulbahar uluer)
efendim bu güzel hamur işinin adı çoğu zaman yanlış yazılır.tabi bu olay, poğaça denen şeyden yemiyeceğim anlamına gelmez. şimdi adını puhaahahahça yazdı diye, o pastaneden poğaça almıyacağım gibi bir düşüncem de yoktur. bu da ona kıl olmam için bir sebep değildir..
haa kıl olmam için sebep nedir abi? birpuhauahaçaya 5 ytl derlerse hem kıl olurum, hem de konuyla alakalı fena şekilde söverim, üstüne de bir başlık açar olayı tescillerim.(ayak üstü rap yaptım yoww yoww)
ayrıca uzun bir süre profitereorerel diyemedim ben..aaa hala diyemiyorum hatta yazamıyorum.. dur kendim için bir başlık açayım profi bilmem ne diyemeyen neslin amına koyayım diye.
haa kıl olmam için sebep nedir abi? birpuhauahaçaya 5 ytl derlerse hem kıl olurum, hem de konuyla alakalı fena şekilde söverim, üstüne de bir başlık açar olayı tescillerim.(ayak üstü rap yaptım yoww yoww)
ayrıca uzun bir süre profitereorerel diyemedim ben..aaa hala diyemiyorum hatta yazamıyorum.. dur kendim için bir başlık açayım profi bilmem ne diyemeyen neslin amına koyayım diye.
özellikle kış ayları dandik firmalar çekilmezdir.
bu yolculuklarda.adamlar kış mevsimidir, müşteri üşümesin diye kaloriferi sonuna kadar açıp içindeki insanları pişirmek suretiyle ilk molada hasta olmalarına sebebiyet verirler. sorarsan hizmette sınır yoktur derler. hakketen sınır yok.
hayır bunların alayına zamanında fazla sıcaktan ve paradan zarar gelmez lafını mı söyledi ? bu boku yiyeni eşeklerle çiftleştirmek gerek tabi.
efendim herkes rahatsız olur lakin bir tane akıllı insan çıkıp şunu biraz kapatın birader demez, diyemez. sebeplerini sonra tartışırız. lakin arada kıl bir teyze çıkar ve söyler. tabi söyleyiş tarzı genelde insanca değildir o da ayrı mevzu.
+ayyy muavin beyy kapatın şu klimayı artık ayyy fenalık geldi..
-peki abla hemen söylüyorum şöföre.
+aaaa ne ablası terbiyesiz.
-özür dilerim efendim.(der ve muavin şöförün yanına doğru gider)
+ayy nedir bu kardeşim..hasta edecekler bizi. bu firma da iyice kötüleşti canım, baksana muavini bile ne kadar kaba, bir daha gelmeyeceğim bu firmayla, hep hüseyin in yüzünden dedim o kadar da başka firmaya bilet al diye. yok anacım ben de şans yok ki, şans olsa başka bir adamla evlenirdim. zaten geçenlerde hüseyin dır dır dır dır dır.
bu yolculuklarda.adamlar kış mevsimidir, müşteri üşümesin diye kaloriferi sonuna kadar açıp içindeki insanları pişirmek suretiyle ilk molada hasta olmalarına sebebiyet verirler. sorarsan hizmette sınır yoktur derler. hakketen sınır yok.
hayır bunların alayına zamanında fazla sıcaktan ve paradan zarar gelmez lafını mı söyledi ? bu boku yiyeni eşeklerle çiftleştirmek gerek tabi.
efendim herkes rahatsız olur lakin bir tane akıllı insan çıkıp şunu biraz kapatın birader demez, diyemez. sebeplerini sonra tartışırız. lakin arada kıl bir teyze çıkar ve söyler. tabi söyleyiş tarzı genelde insanca değildir o da ayrı mevzu.
+ayyy muavin beyy kapatın şu klimayı artık ayyy fenalık geldi..
-peki abla hemen söylüyorum şöföre.
+aaaa ne ablası terbiyesiz.
-özür dilerim efendim.(der ve muavin şöförün yanına doğru gider)
+ayy nedir bu kardeşim..hasta edecekler bizi. bu firma da iyice kötüleşti canım, baksana muavini bile ne kadar kaba, bir daha gelmeyeceğim bu firmayla, hep hüseyin in yüzünden dedim o kadar da başka firmaya bilet al diye. yok anacım ben de şans yok ki, şans olsa başka bir adamla evlenirdim. zaten geçenlerde hüseyin dır dır dır dır dır.
korkunç bir yüksek sadakat parçasıdır. bu yazdıklarımın tamamı rahmetli ibrahim erkal abi içindir. çünkü bir konuda kendisinin hakkı yenmiştir.
efendim olay şöyle olmaktadır;
gül renginde gün doğarken
boğazdan gemiler usulca geçerken
gel çıkalım bu şehirden
ağaçlar,gökyüzü ve toprak uyurken
(burası normal. teşbih in gözüne vurmuş arkadaş. otu boka, boku insana her türlü benzetme ve kişileştirme yapılmıştır. tamamdır.)
dolaşalım kumsallarda
çılgın kalabalık artık uzaklarda
yorulursan yaslan bana
sarılıp uyuyalım gün batımında
(tamam anladık kızı bir şekilde ikna ettin kaçırdın da, be güzel kardeşim biraz önce, her bi bok uyurken, sabahın köründe falan diyordun. şimdi de kalkmış gün batımı diyorsun. ayrıca o saat kerahet vaktidir. en uzmanlara göre o saatte uyumak zeka geriliğine yol açıyormuş. seninle kaçan kızın zaten aklı kıttır. üstüne bir de o saatte uyutup iyice gerizekalı edeceksin kızı. amacın nedir paşa ? )
belki üstümüzden bir kuş geçer
kanadından bir tüy düşer
iner döne döne gökyüzünden
hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden
haydi kalk gidelim bu şehirden
gün doğarken ya da güneş batarken
belki kuşlar geçer üstümüzden
kanatlanır senin ellerinden..... ellerinden
şimdi sevgili arkadaşım, hadi bir sürü alakasız macera yaşadın anladık. daha ne zorluyorsun lan ibiş.
belki üstümüzden bir kuş geçer----(tamam geçsin geçsin de, kumsalda geçenler genelde martıdır. tüy düşer diye hefeslenme anca kafana sıçar o şerefsizler)
kanadından bir tüy düşer-----( neyse bari heves ettin düşsün bari bir tüy, kökü onda yine çıkar nasıl olsa, ayrıca tüy düştü diye sıçmayacak sanma.her an sıçabilir.)
iner döne döne gökyüzünden-----(genelde öyle olur zaten ama sen burayı ’’iner döne döne girer götüme’’ olarak yapsan daha bir güzel olurdu, bu şarkının gidişatı açısından)
hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden-----(işte bağlantının koptuğu an. 6 yaşındaki kardeşime göstersem bunu daşak geçer valla)
şimdi bizim ibrahim abi, zamanında gavurun kızı diye bir şarkıda;
onun o gözleri var ya
vatan millet sakarya
gibi bir nakarat kullanmıştı ve taşak oğlanı etmişlerdi bazı kesimler adamı, sırf bu sözler yüzünden. haa ben dalga geçmedim mi ? geçtim hem de öyle böyle değil.
şimdi bu yüksek sadakat aynı tarzda bir şarkı yapacak ve ben bunu tenkit etmeyeceğim. olmaz koçum öyle şey. ibrahim erkal abinin hakkını kimseye yedirtmem.
efendim olay şöyle olmaktadır;
gül renginde gün doğarken
boğazdan gemiler usulca geçerken
gel çıkalım bu şehirden
ağaçlar,gökyüzü ve toprak uyurken
(burası normal. teşbih in gözüne vurmuş arkadaş. otu boka, boku insana her türlü benzetme ve kişileştirme yapılmıştır. tamamdır.)
dolaşalım kumsallarda
çılgın kalabalık artık uzaklarda
yorulursan yaslan bana
sarılıp uyuyalım gün batımında
(tamam anladık kızı bir şekilde ikna ettin kaçırdın da, be güzel kardeşim biraz önce, her bi bok uyurken, sabahın köründe falan diyordun. şimdi de kalkmış gün batımı diyorsun. ayrıca o saat kerahet vaktidir. en uzmanlara göre o saatte uyumak zeka geriliğine yol açıyormuş. seninle kaçan kızın zaten aklı kıttır. üstüne bir de o saatte uyutup iyice gerizekalı edeceksin kızı. amacın nedir paşa ? )
belki üstümüzden bir kuş geçer
kanadından bir tüy düşer
iner döne döne gökyüzünden
hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden
haydi kalk gidelim bu şehirden
gün doğarken ya da güneş batarken
belki kuşlar geçer üstümüzden
kanatlanır senin ellerinden..... ellerinden
şimdi sevgili arkadaşım, hadi bir sürü alakasız macera yaşadın anladık. daha ne zorluyorsun lan ibiş.
belki üstümüzden bir kuş geçer----(tamam geçsin geçsin de, kumsalda geçenler genelde martıdır. tüy düşer diye hefeslenme anca kafana sıçar o şerefsizler)
kanadından bir tüy düşer-----( neyse bari heves ettin düşsün bari bir tüy, kökü onda yine çıkar nasıl olsa, ayrıca tüy düştü diye sıçmayacak sanma.her an sıçabilir.)
iner döne döne gökyüzünden-----(genelde öyle olur zaten ama sen burayı ’’iner döne döne girer götüme’’ olarak yapsan daha bir güzel olurdu, bu şarkının gidişatı açısından)
hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden-----(işte bağlantının koptuğu an. 6 yaşındaki kardeşime göstersem bunu daşak geçer valla)
şimdi bizim ibrahim abi, zamanında gavurun kızı diye bir şarkıda;
onun o gözleri var ya
vatan millet sakarya
gibi bir nakarat kullanmıştı ve taşak oğlanı etmişlerdi bazı kesimler adamı, sırf bu sözler yüzünden. haa ben dalga geçmedim mi ? geçtim hem de öyle böyle değil.
şimdi bu yüksek sadakat aynı tarzda bir şarkı yapacak ve ben bunu tenkit etmeyeceğim. olmaz koçum öyle şey. ibrahim erkal abinin hakkını kimseye yedirtmem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?