confessions

31subat

- Yazar -

  1. toplam entry 1703
  2. takipçi 1
  3. puan 68358

deftones

31subat
bir beynin küflenip küflenmediğini şak diye anlayabilecek kadar geniş kapasiteli (!) (#221994); velakin o kapasiteyi başka şeyler dolduruyor olmalı ki türkçe’de "eğlem" diye bir kelime olduğunu bilemeyecek kadar da kapasitesiz yazar modeli.
ben bu modelden artık üretilmiyor biliyordum, sürpriz oldu benim için.

djemba djemba

31subat
sözlük kullanıcısı olmak yerine forum kullanıcısı olmasını önerdiğimiz yazardır kendileri zira kurallardan birisi de şudur sözlük içinde: "kendinden önceki entry refere edilerek entry yazılamaz".

djemba djemba

31subat
kendi fikrini fikir, başkalarınınkini "geğirmek" olarak algılayabilecek denli at gözlüklü, ilkokuldaki türkçe öğretmenini yeniden ziyaret etmesi farz olacak denli gramer yoksulu, "dahi anlamındaki de’lerin ayrı yazılması" gibi son derece basit bir kuralı öğrenmeksizin yazarlık yapma heveslisi insan modeli.

yazarların aslında söylemek istedikleri

31subat
baslık: anti fettos
entry: #226752
meali: türkiye’yi sevdiğimi söylüyorum ama daha doğru dürüst cümle kurmayı bile bilmiyorum. fethullah gülen’i de zerre kadar tanımamakla birlikte at gözlü olmakta ve iftira atmakta üstüme yoktur. hem müslüman ülkelerden bahsedip din duygusu sömürüsü yapabilme, hem de diğer müslümanları din sömürüsü yapmakla suçlayabiliyorum. o kadar da kullanışlıyımdır işte.

run nazım run

31subat
entelektüel geçinen bir takım işgüzarların yurdumda yıllarca çevirmekte olduğu film.
konusu şöyledir; şairliği dahi tartışmalı bir vatan haini ele alınır, allanıp pullanıp bir numaralı vatansever gösterilir, akabinde zavallı yurdum insanına "vatan şairi" namıyla yedirilmeye çalışılır.
film henüz hiç bir ödül almasa da her sezon kapalı gişe oynar.

hoşlandığın kızın en iyi arkadaşınla çıkması

31subat
yıl: 2000
yer: bakırköy / istanbul

bir kız, iki erkekten oluşan bir kanka grubu vardır yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen. hatta sürekli birbirlerinden kopya çektikleri için ders notları dahi aynıdır.
bir gün; erkeklerden biri; kıza tutulduğunu farkeder. ama açıklamak zordur çünkü ortadaki arkadaşlık büyüsünü bozmak istemiyordur. yine de içindeki aşkı bastıramaz. diğer erkek kankayı alır ve bakırköy sahiline götürür. birlikte içerler. kafalar biraz kıyak olunca ona açılacak cesareti bulur. tam açılmak üzereyken şu sözleri duyar kankasından:
- kanka; günlerdir senden saklıyorum ama ben xxx’e deli gibi aşığım. anlamasın diye yapmadığım şebeklik kalmıyor ama artık dayanamıyorum. off ulan off.

işte bu cümlelerle yıkılır, kendi derdini anlatmak isterken; şimdi o derdin kankasının da yakasında olduğunu görür. acısını içine gömüp susar o gece. ertesi gün ve sonraki günlerde de çaktırmaz hiç bir şey. sonra diğer iki kankasıyla uyduruktan sebeplerle kavga edip ayrılır. amaç canı kadar çok sevdiği kankasıyla, kız kankasını yalnız bırakmaktır.
sonuç: şimdi 3 senelik mutlu bir evlilikleri vardır o iki kankanın. ama bilmezler ki 31şubat aslında arkadaşlıklarını bozarken onlara yamuk yapmamıştır, yalnızca yuvalarını kurmak istemiştir. olsun be! bu da böyle olsun anasını satayım. sonuçta ortada mutlu bir aile vardır ya; bu yeter 31subat’a.
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol