sabahın erken saatlerinde uzay mekiği gibi çalışan çamaşır makinesini çalıştıran anneye yarı açık gözle söylenen replikti.
jujuuu... yirim.
namusu bacak arasında aramaya devam eden zihniyetler var olduğu sürece, evlenmeden olur diyen kızlara 21. yyda bile hala uzaylı gibi davranılması da devam edecektir.
huzur verir ...
bazı haftasonları eş dost toplanıp çamlıcada kahvaltı yaptığımız yer.
esasında pek de lezzetli değil yiyecekleri, yolun tam kenarında olması, gürültü rahatsız edici. ancak tüm bunların yanısıra değişik bir büyüsü var sanki. tepeden manzarayı izlemek, yanınızda keyifli birileri varsa brunchın dibine vurmak, güne kocaman bir gülümsemeyle başlamak eşsiz ...
esasında pek de lezzetli değil yiyecekleri, yolun tam kenarında olması, gürültü rahatsız edici. ancak tüm bunların yanısıra değişik bir büyüsü var sanki. tepeden manzarayı izlemek, yanınızda keyifli birileri varsa brunchın dibine vurmak, güne kocaman bir gülümsemeyle başlamak eşsiz ...
git torununu torbanı sev kardeşim, geldin başımıza tarihimizin en kötü sezonunu gecirdik. kaybol.
niyeyse bir çok kişide "telefona sarılma" olarak etki eder. şişenin dibi görülmeye başlandığı an o deli cesareti çıkar sahneye.
eskilerden ukde kalmış olanlar aranır, eski defterler kurcalanır, gizli numara yapılarak şarkılar dinletilir. kursakta kalmış olanlar kargacık-burgacık karakterlerle mesaj olarak döşenir. o an herşey iyi güzeldir, cesuryürek sahnededir. ama bunun bir de alkol bünyeyi terk ettikten sonrası vardır.
ertesi gün ise "naaptım lan ben" diye binbir pişmanlık yaşanır.
ben mi? bende masamda bunları yapmaya yeltenen arkadaşlarımın elinden telefonlarını alıp saklama misyonuna sahibim. çünkü ertesi gün binbir teşekkür olarak döner bu aklı selim davranışın karşılığı.
ağzınızla için kardeşim, ben niye kimseyi aramıyorum kimseye bulaşmıyorum.
te allam!
eskilerden ukde kalmış olanlar aranır, eski defterler kurcalanır, gizli numara yapılarak şarkılar dinletilir. kursakta kalmış olanlar kargacık-burgacık karakterlerle mesaj olarak döşenir. o an herşey iyi güzeldir, cesuryürek sahnededir. ama bunun bir de alkol bünyeyi terk ettikten sonrası vardır.
ertesi gün ise "naaptım lan ben" diye binbir pişmanlık yaşanır.
ben mi? bende masamda bunları yapmaya yeltenen arkadaşlarımın elinden telefonlarını alıp saklama misyonuna sahibim. çünkü ertesi gün binbir teşekkür olarak döner bu aklı selim davranışın karşılığı.
ağzınızla için kardeşim, ben niye kimseyi aramıyorum kimseye bulaşmıyorum.
te allam!
en mahrem sohbetlerin, dedikoduların, itirafların kulak misafiri.
en sadık en güvenilir dost.
en güzel şarkıların, en can alıcı nağmelerin tetikleyicisi.
kavun ve beyaz peynirin kankası.
delikanlıdır...
dtc de şubesi bulunan restaurant zinciri, her ne kadar sandviçlerini beğenmiyor olsam da kahvesi ve özellikle ince belli bardaktaki çayları güzeldi.
insanın kendisini ifade etmesinde büyük rolü vardır. edebiyatla haşır neşir insan çok güzel cümle kurma yetisine sahip olur, kelime haznesi genişler, dönüp dolaşıp aynı cümleleri kullanarak kısır döngü yaşamaz. edebiyat candır.
(bkz: melekler ve şeytanlar)
bir avuç kendini bilmez, reklamın iyisi kötüsü olmaz diye düşünen cücük beyinli.
hoşçakal ın doğrusu hoşça kal; yalnışın doğrusu yanlıştır ...
bir nevi zamane tefecisi ...
#861471
siyah beyaz tuşlarında piyanomun
seni çalıyorum şimdi
çaldıkça çoğalıyorsun odada
sen arttıkça ben kayboluyorum
seni doğuruyorum geceye
adını koyuyorum aya bakarak
her şey sen oluyor her yer sen
ben ölüyorum
sesini duyuyorum rüyalarımda
gözlerimi kamaştırıyor ışığın
rüzgar sen gibi dokunuyor bana
ben doğuyorum
duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç
dokunmuyorsun bana
sen gibi bir şimşek çakıyor
tam kalbime düşüyor yıldırımı
ben gidiyorum ..
seni çalıyorum şimdi
çaldıkça çoğalıyorsun odada
sen arttıkça ben kayboluyorum
seni doğuruyorum geceye
adını koyuyorum aya bakarak
her şey sen oluyor her yer sen
ben ölüyorum
sesini duyuyorum rüyalarımda
gözlerimi kamaştırıyor ışığın
rüzgar sen gibi dokunuyor bana
ben doğuyorum
duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç
dokunmuyorsun bana
sen gibi bir şimşek çakıyor
tam kalbime düşüyor yıldırımı
ben gidiyorum ..
son isteğin nedir?
sorusu,
çok, çok kolaydır,
ilk isteğin nedir?
sorusundan.
çünkü,
o soruyu
kimse kimseye soramadı,
korkusundan.
özdemir asaf
sorusu,
çok, çok kolaydır,
ilk isteğin nedir?
sorusundan.
çünkü,
o soruyu
kimse kimseye soramadı,
korkusundan.
özdemir asaf
hayatta her türlü şeyi yaşamış, artık zevk alacak başka bir nokta kalmadığı için böyle eylemlerle zavallı egosunu tatmin etmeye çalışan peachtir ...
ister yeşil gel bana, ister mavi, ister beyaz
değişmez
ama siyah gelme
gelirsen eğer
bir yaz yeli gibi gelebilirsin
bir elinde bir dal reyhanla
bir gün uç gel
bir keklik misali
çık gel bir gün habersiz
gel
ve bir daha gitme
yüzün karışıyor gözlerimde
kulaklarımda sesin
süzül gel
bir bahar güneşinde
biraz portakal rengi karıştır gelişine
biraz leylak kokusu
özledim
değişmez
ama siyah gelme
gelirsen eğer
bir yaz yeli gibi gelebilirsin
bir elinde bir dal reyhanla
bir gün uç gel
bir keklik misali
çık gel bir gün habersiz
gel
ve bir daha gitme
yüzün karışıyor gözlerimde
kulaklarımda sesin
süzül gel
bir bahar güneşinde
biraz portakal rengi karıştır gelişine
biraz leylak kokusu
özledim
yaptığım şeydir... evet, yine yaptım.
(bkz: yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır)
(bkz: yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?