125bpm

son zamanlarda hiç yaşamadığım durumdur.

çünkü o mutsuzluk hissi buaralar benden hiç gitmiyor. gece git,sabah gel işte yine ama yoook. hepsini geçtim uyutsa ben ona da razıyım. uyutmuyor...

"Komünizm parayı bulana kadar, ateizm uçak düşene kadar." sözünü doğrulayacak nitelikteki olay.

Baştan söyleyim öyle gibi ama değil. kendimden biliyorum. agnostiğim ve ne türbülanslar ne hatalı sollamalar ne evlilik programları ne o tarz benimler görüdüm de her hangi bir dinin tanrısına sığınmadım. yazar arkadaşın bilinç altında hala sıyrılamadığı bir tanrı/din olgusu yattığını düşünüyorum.

(bkz: 125bpm is back in town)

(bkz: 5 mayıs ahmet davutoğlu basın açıklamaması)

(bkz: derdini sikeyim butonu)

ben de sık sık yapıyorum ve pişman değilim dediğim başlık.

bazı başlıklar bilgi vermek amacıyla değil yazarın fikrini sunma veya haberi doğrudan iletme isteğiyle açılıyor. hal böyle olunca yazar da bir tanım cümlesi kurabilmek adına böyle bir cümleye başvuruyor.

yani formatı bitirme değil tam tersi cümleyi formata göre evirme çabasıdır.

örnek başlık: tanım cümlesi olmayan girdiler silinsin.
örnek entry: "aklımdan geçeni okumuşlar" dediğim başlık.

annemin yaptığı ve en çok sevdiğim 3s adlı kahvaltılığın yapılış kurallarıdır.

3s adını sucuk,salam ve sosisten alır.

rol yaptıklarını düşünsem de gerçekleri yansıtan vidyodur.

ben heteroseksüel bir bireyim.

benim kişilik haklarımı ihlal etmedikleri,tercihime saygı duydukları ve hayvan bedenini kullanmadıkları sürece kim kime ne yapıyorsa yapsın,canı nasıl istiyorsa giyinsin. gram umurumda değil.

bazı eşcinsel insanlar gerçekten can sıkıcı şekilde sünepelik yapıyor ve insanın sinirini bozuyor kabul ediyorum.bu konudan ben de hoşnut değilim. (bkz: #1110255)

fakat bana bulaşmadığı sürece sokağın köşesinde iki erkek ne bakıyorsun kavgasından birbirini bıçaklarken ses çıkartmayan bu millet o iki erkek birbirini öpünce nasıl canavara dönüşüyor anlayabilmiş değilim.

ulan her şeyi geçtim o tosba size ne etti?

gay tosba alsanız gece ağzınıza tiner basıp sizi kabuğuna mı atacak?

bu nasıl bir önyargıdır ya?

bırakın insanlar nasıl yaşamak istiyorsa yaşasın.

dindar olmak isteyen camiden çıkmasın, sevişmek isteyen yataktan çıkmasın.

sana ne? bana ne? ulan kime ne?

ozbi'nin "asi" parçasındaki sözler aklıma geldi.

buyrunuz;

ben inanmıyorum beni kurşun zoruyla inandır
ölümle tehdit et topluma yamandır
sıkıya geldi ya tetiği kafama dayayıp işi dolandır
ulan! senin taptığın üstünde piramit olan bir dolardır
kolaydır paran olunca bağırmak
ben inandığım gerçekleri hiçbir hayale savunmam
senin için meşrudur paraya domalmak sonra gayler günahkar olur sense kahraman...

inşaat mühendisi bir arkadaşımın geçenlerde söylediği sözü hatırlatan olaydır.

şöyle buyurdu mühduş; "abi eskiden bu işçilere,ustalara o kadar üzülüyordum ki iki kuruş paraya canları çıkıyor diye şimdi umrumda bile değiller. müstahak bunlara aga. hepsi ampülcü. bittik bittik diye ağlarlar ilk seçimde gider yine bismillah diyip bunlara oy verirler. kendileri kaşınıyorlar valla."

hatırlarsınız soma faciasından sonra bile seçim sonuçları ne yöndeydi...

(bkz: bizi rus kızlarından dinlediyse demek)

rte'nin "babama sordum; biz laz mıyız, türk müyüz?' dedim. babam dedi ki, 'oğlum büyük dedem mollaymış, ona sordum 'dede biz laz mıyız, türk müyüz?' büyük dedem de babama şu cevabı vermiş: 'torunum, yarın öleceğuk, allah bize men rabbüke, ve men nebiyyüke, ve ma dinüke sorularını soracak. ve ma kavmüke diye bir soru sormayacak. sana sordukları zaman, 'elhamdülillah müslümanım' de geç' demiş." açıklamasından sonra yılmaz özdil'in yazdığı tokat niteliğinde köşe yazısıdır.

buradan ulaşabilirsiniz;

http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/yilmaz-ozdil/laz-miyiz-turk-muyuz-1190537/

(bkz: abime arapça sözlük çek)

(bkz: türk olmadığna çok mutluyum)

(bkz: ne mutlu türk'üm diyene)

independence olacak bence. formata sıçışımıza sinirlenip küfür edebilir.

alttaki yazar; biz dizi gerçek olsa ve sen de o dizide yaşayacak olsan hangi diziyi seçerdin?

diyanet işleri başkanı mehhmet görmez'in şehit cenazeleri ve protokol cenazelerinde frederic chopin'in cenaze marşı yerine ıtri'nin tekbir'inin çalınması gerektiğini söylemesi üzerine türkiye gaziler vakfı başkanı lokman aylar'ın başlattığı kampanyanın amacıdır.

ıtri'nin tekbir eserinin orkestrayla çalınmış halinin protokol cenazelerinde devlet tarafından çaldırılması laikliğe vurulmak istenen bir darbedir.

kabul,cenaze marşı da çalınmasın. amaç yabancı adetlerini devam ettirmek değil ise yerli bir bestecimiz özel olarak bir beste yapsın,o çalınsın.

şehit olan vatandaşın ateist,deist,agnostik,şaman,hristiyan olmadığı ne malum?

varsayalım ki ülkede yaşayan herkes müslüman ve sunni, bu devletin resmi bir dini mi var ki resmi törende tekbir çalınsın?

akrabaları,yakınları defin işlemi sırasında elbette kendi dinlerinin gerektirdiği ritüelleri yerine getirecek.
buna karşı olan inanç hakkına,özgürlüğe düşmandır.

fakat bunu devlet kendi eliyle yapamaz,yapmamalıdır.

ekleme: cenaze namazında getirilen tekbir ölen kişinin dini inancına göre düzenlenen cenaze töreninin bir parçasıdır. herhangi bir resmiyeti yoktur.
burada bahsedilen ise protokol olarak düzenlenen törende ölen/şehit olan kişinin dini inancı gözetmeksizin törene resmi olarak eklenecek ve orkestrayla çalınacak olan ıtri'nin tekbir eseridir.
resmi olarak okunmaz yani tekbir normal cenazelerde. ki zaten normal cenazeleri de devlet düzenlemez.

musait olamayacağın bir meşgale bulduğun zaman düzelirsin belki.

alltaki yazar; hangi uyuşturucu olmak isterdin? neden?

göç etme isteğim barış zamanlarında geçerli. savaş çıkarsa kalır ve ölürüm.

alttaki yazar; hangi gezegen olmak isterdin?

(bkz: hayvan)

her gece gerçeleştirdiğim olaya verlin addır.

hayır.ben bir insanım.

alttaki yazar; hiç çok sevdiğin ve seni çok sevdiğini bildiğin bir insanı terkettin mi??

atatürk'ün yaptığı olaydır.

günümüzde işler topla tüfekle çözülmediği için en güçlü silah olan eğitim devreye sokulmalıdır.

bir kişi her şeyi değiştirebilir...

sucuklusu varsa yüzüne bakmayacağım yoksa gözüm kapalı saldıracağım yemektir.

100. yılı sebebiyle görkemli bir şekilde yapılmasına karar verilen kutlamalardır.

23 nisan kutlamaları iptal edilirken milli(!) eğitim bakanlığının kut'ül amare'yi görkemli bir şekilde kutlama kararı alması şaşıttı mı sizleri?

kut'ül amare ingilizlere karşı kazanılmış güzel bir zaferdir,bizimdir,gururmuzdur fakat bir takım sebepler gösterilerek 23 nisan kutlamaları ve resepsiyonu iptal edilirken kut'ül amare'nin kutlanacak olmasında kasıt aramamak için düşünme yetisinden yoksun olmak gerekir.