yaran diyaloglar

8 /
alos
alos :
ne dıo sana
gossamer:
konuşuoruz işte
gossamer:
havadan
gossamer:
sudan
gossamer:
pakistan
gossamer:
lübnan

capt it all
çocuk: (aşağıdan balkondaki annesine bağırır)anneeeeeaaaaauu!!!!
anne: (kafayı uzatır) ne var oğlum?
ç: ajjııktım beeeaaan
a: yok sana yemek memek!
ç:ajıktımm diyom sana orospuu!!!
(burada capt yarılır)

birkaç dakika sonra çocuktan anırma-bağırma-ağlama efekti gelir, kapıları tekmelemeye başlar. (capt burada o biçim yarılır, anne aşağı kadar inip bir güzel haşlamıştır çocuğu)
son sosyalist
kuzenlerle bir mağazaya gidilir. göze kestirilen yakalı bir tişört alınır ve giyilir. olaylar gelişir.

k1: güzel oldu ya. hem vücuduna da oturdu. di mi.
eylerem: hmm omuzlarını geniş gösterdi, tarık akan gibi oldun hehe
k3: bi beden büyüğünü giy ona bakalım bi de.
son s: (satıcıya dönerek) hocam bunun bi beden büyüğünü getirebilir misin?
satıcı: nerden almıştınız?
son s: (eliyle göstererek) şurdan
satıcı: aaa ama orası bayan
hep birlikte: puhahahahaha
alos
bi kafede yandaki masadakilerin konuştukları dinlenirken..
alos;duyuyor musun?yandaki masadakileri sonsuz kavramından bahsediyolar..
gossamer;evet neydi iki bölü sonsuz = tanımsız, sonsuz bölü iki = yarım sonsuz...
phateh
müzik öğretmeni:çocuklar aranızda herhangi bir müzik aleti çalabilen varmı?
öğrenci 1:hocam muzo(muzaffer) çok iyi saksafon çalar.
müzik öğretmeni:aaa ne kadar güzel.gerçekten çalabiliyomusun muzaffer saksofon?
muzo: evet hocam.hatta bi orkestramız bile var.orkestra şefimizde yılmaz(öğrenci 1) ın annesi...h7
kuppler
beyazıt öztürk’ün ntv’deki programından...
beyazıt öztürk: ozan mesela sen hayranlarından korkar mısın?
ozan orhan: yok ben hayvanlardan korkmam.
gulsin
ege bölgesi genelinde uzun süreli elektrik kesintisi olduğu gün :
x : her yerde elektrik kesilince korktum yunanlar kabotaj yapıyor diye son bir kez sesini duyayım dedim ehehaha
g: hönk!?
aermare
+teklifini kabul edemem fikri.. yüzün hiç simetrik değil...
-bu lafını unutma zuhal!! unutma bu lafını!! ne dediydin?..
+simetrik...
-yazsana bana bi yere..

van ness
geçen haftaki maraton programından.. erman hoca bir pozisyondan bahseder bahsetmez hüseyin hemen ekrana getirir..

erman hoca: hah hüseyin! sen benden çok yaşıcan!
şansal büyüka: hocam hüseyin zaten senden daha genç!
hera
calistigim firmada cagri merkezine gelen bir telefon ve santral görevlisi ile musterinin diyaloğu :
-iyi günler ...... buyrun.
+merhaba. ben özlem. teknik ekip ile gürüşebilir miyim ?
-şu anda tüm telefonları mesgul efendim. biz sizi arayalim ?
+tamam. ilk boşalan beni arasın lütfen.
-hönk !
lady rosenred
az önce abimin başından geçen bir diyalog.olay telefonda vukuu bulmuştur:

abi rosenred: alo, buyur
telefondaki kız: aloaeaaa, orada eskiden kalan kızın donuawerara.. (buralarda kopuyo anlayamadım )
abi rosenred: başka bişiy ???
telefondaki kız: orda mı ?
abi rosenred: evet yanımda...
telefondaki kız: ne renk?
abi rosenred: siyah..
telefondaki kız: yok benim arkadaşımınki kırmızı dantelliydi
abi rosenred: haa hatırladım onu arkadaşa vermiştim.
telefondaki kız: hadi ya...
abi rosenred: evet o koklamayı sever. kokusunu ve tadını beğendi ona verdim ben de
telefondaki kız: ayy iyi akşamlar (kız gülme krizine girmiştir ve sonrasında telefonu kapatmıştır)

(bkz: allah akıl fikir versin)
(bkz: telefon sapığı)
ankakusu
- hey amigo, que sabata, kes sikini, yap salata...
+ laaaan kafirin oglu o laf ney oyle? sen yap salatayi essolessek!...
- ben yaptim cok guzel oluyo.
+ neyi sik salatasini mi yaptin? iyi afiyet olsun..
- gel beraber olsun!

ayni cocuk...

- laaaan berkay gel sana seker veriyim!
+ seker mi?
- he seker, hadi gel...
+ seker mi?
- he, he seker verecem.
oturma odasindan ikisi cikar kapi kapanir. derken aglama sesi duyulur kapi acilir:
+ seker vermiyo!!
- salak yav bu, seker verecem zannediyo geliyo hemen ahahaha...

ayni cocuk ve agabeyi.
+ dogru dur lan!..
- hadi lan...
+ doverim bak seni koca kafa! sisko!
- anne ogluna bisey di!
+ bak kafani kirarim senin bebe...
cocuk agabeyinin ustune yurur ve vurmaya baslar, agabey tokadi yapistirir, bu arada anne olaya yetistirmistir ve cocuklarini ayirir. buyuk ogluna kizar ve bagirir. buyuk ogulun reaksiyonu ise su olur:
+ anasinin oglu iste ne olacak...
- babasinin oglu iste ne olacak...
isimsiz kahraman
bir öğrenci evi muhabbeti: kolpa kazım evden ayrılacaktır.

-kazım ayrılıyomuşsun abi evden
+evet ya ama mecbur kaldım söz vermiştim abi
-hee annadım nasıl yeni bi eve mi çıkıyosunuz
+yok abi çıkılmış ev
-

capt it all
c=yarın buluşuyoz gelmen gerek
x=ne zaman buluşuyoruz?
c=yarın dedik ya!
x=yarın mı buluşuyoruz?
c=hayır
x=ya ne zaman buluşuyoruz?
c=(alaycı)kim ne zaman buluşuyor?
x=abi yarın buluşmuyo muyuz?
c=(mavi ekran)(10 sn sonra yarılma efekti)

c=capt
x=telefondaki şahıs

(valla o zaman yarmıştı)
cute pirince
hırsızlar adamdan parasını almak ister ama adam onları soyar ve şöyle der;
+anam beni doğurmadan öldü,o yüzden beni teyzem doğurdu.
ve devam eder;
+karım beni evlenmeden terketti.
hırzırlar buna acıyarak para verirler.
tabii bu kişide levent kırca’dır.
zehnterdorf
sabah 08:00, yer bakırköy, ofisin biri

ben: orhan bana hacıbozandan bi çatal alsana hadi ablacım.
orhan: tabii...
ben: çatalın ne olduğunu anlamıştır inşallah.......
orhan: buyur abla (elinde bir küçük bir kağıt torba, çayım elimde, yüzüm gülüyor, yemek için içim gidiyor.)
ben: ohh valla sağolasın...
orhan: reca...
ben: aaa orhan hani çatal? hayallerimi yıktın ya!
orhan: abla çatal işte....
ben: olum plastik bu...
orhan: eee...?
8 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol