yaran diyaloglar

32 /
elma sekeriiii
youtube’daki bir videodan alıntıdır...


bulgar bir kadın bir türk erkekle evlidir. ancak adam ya$ı geregi iktidarsızla$ır belirli bir zamandan sonra. kadın da "ben daha gencim" diyerek terkeder .olayın ba$langıç noktası zaten bu laftır.
neyse, adam karısı kaçınca kanal 7 deki bir programa çıkar. akabindeki konu$malar:

adam: ben karımı istiyorum beyfendi.
sunucu: anladık beyfendi aricaz kendisini... hah hatta geldi merhabalar hanfendi?
kadın: meraba, sunucu bey bana bak!
sunucu: buyrun efendim?>
kadın:ben bu adamı istemiyorum
sunucu:neden efendim?
kadın:bizim cinsel hayatımız neyin yok problemli bu herif
adam:ya karıcım dedim ya tedavi olcam diye?!
sunucu:hanfendi tedavi olsa gelir misiniz?
kadın:oynaaaya oynaaaaya gelirim.
kadın:ben daha gencim hem.
kadın:napayım!
kadın:biz $eyedemiyoruz beyfendi...
adam:nası yaa??!!
kadın:yok olay o noktaya geliyo bu sünepe bi $eyedemiyor!
kadın:ben de kaçtım memleketime.
sunucu:nasıl yani her $ey cinsellik mi hanfendi?
kadın:ee sen hiç karınla $eyetmiyor musun, yatmayınca kudurmuyor musun?
sunucu:beni karı$tırmayın $imdi. günde kaç kez ne yaptıgım sizi ilgilendirmez, ister 3 ister 5 yaparım.
kadın:dedigime geldin i$te sen de!
kadın:açım ben aaaaaç!
sunucu:sizi doyurmuyorlar mı hanfendi yemek yemiyor musunuz orda siz??
kadın:sunucu bey bana bak dalga geçme benlen, anladın sen açım ben!
sunucu:neyse hanfendi yeterince yemek yemiyor sanırım...
adam:a$kım seni çok özledim gel sen gel!
kadın:ben senin $eyini hiç özlemedim ama!

adam 60 ya$ına yakın, naapsın be kadın?




edit: istek üzerine söyleme geregi duydum,
youtube arama bo$luguna "iktidarsız koca de$ka acı umut azgın kadın gülay" yazarsanız videoyu izleyebilirsiniz.

keyifli izlemeler
abdurrezzak bin reloaded
anadolunun bir köşesinde pazara gidilmiştir arkadaşla. marka bir saat düşük fiyata görülür;

- lan olm bu saat orjinal mi sahte mi?
+ abdül bu pazardaki insanlar bile sahte,
- !?
+ bak mesela şu adam cigulinin sahtesi, şu da tayyip’in sahtesi
- harbi benziyor lan...
abdurrezzak bin reloaded
- abdül şu çocuğun sünnet cd sini bi kopya ediver bilgisayarında.
+ dayı bu cd çizilmiş bilgisayar okuyamayabilir.
- sünnet dedik len yazı yok zaten görüntü var içinde.
+ tamam o zaman...
karall
iki kafadengi on gün süren kaçkar dağ gezisinden dönmektedir ve bütün paralarını harcadıkları için geri dönüş yolunu yaya gelmek mecburiyetindedirler para ve sigaraları bitmiştir yağmurda ıslanmaması için gitarlarının kılıflarını poşetlerle kamufle edip çantalarını omuzlarlar ve kaçkar zirveye yakın bir yerden çamlı hemşine doğru seyre çıkarlar yola revan olurlar başka bir deyişle... yol yaklaşık sekiz saat sürmektedir ve bu yolculuğun altı saati ip gibi yağmur altında geçmektedir.
altıncı saatin sonunda s. söze başlar...

- yahu babali altı saattir yağmur altında yürüyoruz donumuza kadar ıslandık. manyak mıyız olm biz? neden bu yolu tercih ettik keşke diğer yoldan gitseydik. deli mi .ikti bizi?

-ne deli şeyetmesi olm macera işte bizimkisi takıl baba yaa kafana göre keyifli oluyor yağmurun tadını çıkar..

- hmm bir nevi deliyiz diyorsun yani normal insanlardan bayaa farklıyız yani?

-evet normal sayılmayız hatta deliyiz denilebilir ...

-desene şehre inince milleti deliyiz diye bababas .ikeriz olm

-dumur...

imphotep
tanım:gitar akord aleti ing:(bkz: tuner)

huni delisi imphotep ve arkadaşları gitarlı müzikli bir kılmaktataarkadaş evinde dırlar..nacizane müzikle uğraşan huni delisi ve imphotep arasında şu diyalog gelişir:

tuner sehpanın üstünde durmaktadır.

huni delisi:aga şu ipod mu tunik mi?
imphotep:oha!tunik ne lan..!!’+%/&

nerobianco
-memur bey soyuldum ben!!
-nasıl oldu efendim anlatır mısınız?
-etrafıma bakarken kaptı kaçtı !!
-saf anınıza denk gelmiş sanırım..
-evet orama geldi.
-hönk.
fergadan
bir mağazada kasa kuyruğunda yaşanmıştır.ben ürünleri hesaplatmış para vermek, yanımdaki adam da ürünlerini koymakla meşguldur. kuyrukta da hayli insan vardır.
kasiyer kız(bana ve yanımdaki adama):
-işinizi çabuk bitirin. arkadan alcam.
ben-içimden-:
-tabii ki.
fergadan
bugün bu yaşanmıştır:
tıp fakültesi hastanesindeki tuvalette kimse olup olmadığı öğrenilmek için kapı ben tarafından tıklanır.

ben tarafından: -tık, tık, tık.
içeri taraftan: -giir.
ben tarafından (kaçma efekti).
tacican
iki turist marmaris sahil şeridinde sarılarak yürümektedir. maganda arkadaşlardan biri bağırır ve olaylar gelişir;
- ayrıl len urusbuuu!
+ what?
- ayrıl olum ayrııl!
+ okey okey!
- okey dicen tabi,okey deme de angaa zkim...
tzevryl
diyalog msn de e-mail adresileri arasında sadece "_" gibi bir fark olan ve birbirleriyle sevgili modunda bulunan iki arkadaştan erkek olanı ile gerçekleşiyor "olmalıydı". maalesef şöyle oldu;

tzevryl: ya yuh ne aşkmış kardeş sizinki de; insan sevgilisinin ismini nick diye girer mi yaa msn e. hadi resimi anladık olum sen var ya kılıbıskın lan o salak kızın her dediğni yapıyosunn. mal mısın olum çürüyecek gidecek ömrün yaa.

kız: türker benim xxx.

tzevryl: yapma yaaa...

kız: hadi sıcak başına vurmuş senin, devam et sen. kafa sorunlu bilioyoruz zaten.
kurabiye
uykunun en samimi yerinde telefon çalıyor(zıııııırrrrr).
bilinçaltıyla cebelleşilmekte. rüyada yapılmış bir mantık hatası bütün vücudunuza yansımış durumda.telefon sesi zaten rüyaya konu olmuş çoktan. ama telefonun ısrarla çalışı gerçek hayata geri dönmenize neden oluyor güya. ve lakin bilinç olarak hala çok yarımsınız tabi...
- alo!
-x hanım merhaba. ponpanız geldi mi?
o sırada düşünülen şey tam olarak şu: "allhım pompa neydi?" "pompa ne demekti?"
-pompa?
-evet pompa. ben bıdı bıdı sudan arıyorum. pompa vereceklerdi size ama vermemişler.
- haaaaaa. ha?
- pompa diyorum. size kalmamış o gün verememiş arkadaşlar.
bir an için yarım bilinç saçmalıyor ve duruma üzülüyor. kendini dışlanmış gibi hissediyor.
-offff! evet ya vermediler bana pompa. nap’cam ben şimdi?
fakat kadın işini çok ciddiye almış. pompa olayını çözecek.
-merak etmeyin siz. ben hemen halledeceğim o işi.
sonra bir ara bilinç azcık canlıyor ve hatırlıyor ki pompa var evde.
-ya ama benim pompam var ki?
-e vermemişler ya?
of allahım gel de açıkla. mümkün olduğunca en kısa yoldan açıklama yapmak için:
-vardı işte?
-ha tamam o zaman. e peki kart verdiler mi?
düşünülen şey: "kart ne ya?"
- kart. numaranız var mı yani?
bilinç yine sıfır o an:
-ev var bi de cep var.
-hayır abone no.
yine bilinç aşırı saçmalamaya tepkileri kontrol edememeye konuşmayı kendince bir şeylere yormaya başlıyor:
-ayyyyy... offf! vermediler valla. nap’caz peki? niye vermediler ki sanki?
-e bize ulaşabileceğiniz bi numara var mı peki?
-vardır heralde.
-e var tabi de x hanım. sizde var mı diye soruyorum?

- bi’ dakka düşünmem lazım.
-ben anladım. o da yok. tamam x hanım arkadaşlar sizi o gün çok ihmal etmişler.
-yaa. (yarım bilinç bu duruma bir üzülüyor bir üzülüyor). e nap’caz peki?
- ben bu işi hemen çöz’cem siz hiç merak etmeyin.
kadın yaptığı işi ciddiye alırken komikleşiyor. fakat gelen cevap çok daha vahim:
-tamam ama çabuk olun!
yuksek dozda yusuflayan yusuf


anne:oğlum. çıkart üstündekini de şunu dene.
oğul:hayır anne ya... yapma şöyle.
satıcı:giy yiğenim giy. giymeden bilemen.
satıcının çırağı:giy birader giy...
satıcının küçük çırağı:giyemez ki...
pazar ahalisi:giy.giy.giy.giyy
yuksek dozda yusuflayan yusuf
almanya-türkiye maçını izlemek için kurulmuş olan dev ekranın önünde maç izlerken..
-abi ya şu öndekine söyle de şapkasını çıkartsın.
+sen söyle be abi.
-abi çekirdekleri ben aldım be hadi.
+tamam be.



...1 dakika sonra;
-ya abi böyle de bişey farketmedi.git adama söyle de şapkayı geri taksın.
32 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol