bugün bir iett yolculuğumda hemen önümdeki iki arkadaştan birisinin diğerine kullandığı kelimeler.şöyle ki :
+ismail,nolcak bu kızla bilemiyorum,ne edicem olum ben ?
-aga sizinki çok burning turning bi durum ya bilemedim şimdi.
tabi ben atka koltukta böyle bir kelimeyi ilk defa duymanın verdiği dumur ifademle kalakalıp anlamlandırmaya çalıştım.
burn: yanmak burning: yanıyor,yanan ya da konu kız olduğundan ateşli.
turn: dönmek turning: dönüyor,dönen ya da konu kız olduğunda dönme.
tabi sonra yanar-döner argosu aklıma gelince sırıtma ve sıahhaa sıahhaa sıahhaa.
yanar döner
tunalı hilmi caddesindeki cin fikirli dükkan isimlerine örnek teşkil edebilecek dönercinin ismi. aynı zamanda janjanlı tabir ettiğimiz kumaş türü için de kullanılan tabir.
argoda ,güvenilmez ,ne yapacağı belli olmayan insanlar için kullanılan laf öbeği.
masaya spariş edilen meyve tabağı,meze falan gibi şeylerin sıfatı.
-şöyle yanar dönerli bişey getir garson!
-şöyle yanar dönerli bişey getir garson!
ingilizce turning burning olarak cevrilmesi son derece salakca duran memleketimize has bir soylem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?