yine istanbul’un gokyuzunu esir aldi.
yağmur
sesini dinlemek gibisi yok.
en sevdiğim hava durumu.
(bkz: ıslanmak güzeldir).
(bkz: ıslanmak güzeldir).
akşam üzeri, sahil kesimi veya yüksek bir yerdeyseniz, istanbul’da süper olan hava durumu...
elinizde kahveniz,camdan gelen yağmur kokusu,önünüzde notebookunuz veya derginiz yine süper olur...
elinizde kahveniz,camdan gelen yağmur kokusu,önünüzde notebookunuz veya derginiz yine süper olur...
boyle islak, yagan bir $ey. istanbul’da var misal $u an. sirf bu sebeple istanbul islak bugun.
(bkz: yapay yagmur)
(bkz: yağmur sesi)
ceynur isimli hanım kızımızın şarkısıdır.
önüm arkam sağım solum sobe
korkarım ki bu defa saklanamadın
içimde kalmadı desem yalan
gözünün ortasına patlatamadım
içim dışım her şeyimken
özüm sözüm sevgilimken
neden neden neden hiç anlamıyorum
ve sanırım senden nefret ediyorum
yağmur sen de vurup durma şu cama
onu görmek istemiyorum artık
onu sevmek istemiyorum artık
yağmur sen de vurup durma şu cama
uyu uyu uyu biraz büyü
sayende bozuldu aramızda büyü
yazık bana yazık ne körmüşüm
geceleri seni düşümde görmüşüm
içim dışım her şeyimken
özüm sözüm sevgilimken
neden neden neden hiç anlamıyorum
ve sanırım senden nefret ediyorum
yağmur sen de vurup durma şu cama
onu görmek istemiyorum artık
onu sevmek istemiyorum artık
yağmur sen de vurup durma şu cama
önüm arkam sağım solum sobe
korkarım ki bu defa saklanamadın
içimde kalmadı desem yalan
gözünün ortasına patlatamadım
içim dışım her şeyimken
özüm sözüm sevgilimken
neden neden neden hiç anlamıyorum
ve sanırım senden nefret ediyorum
yağmur sen de vurup durma şu cama
onu görmek istemiyorum artık
onu sevmek istemiyorum artık
yağmur sen de vurup durma şu cama
uyu uyu uyu biraz büyü
sayende bozuldu aramızda büyü
yazık bana yazık ne körmüşüm
geceleri seni düşümde görmüşüm
içim dışım her şeyimken
özüm sözüm sevgilimken
neden neden neden hiç anlamıyorum
ve sanırım senden nefret ediyorum
yağmur sen de vurup durma şu cama
onu görmek istemiyorum artık
onu sevmek istemiyorum artık
yağmur sen de vurup durma şu cama
güzeldir. düşünmeye , nefes almaya zaman verir insana.yalnızlığı pekiştirir, beraberliğe anlam katıyormuş gibi yapar aynı zamanda. her zaman hüznü çağrıştırmasa bile;
(bkz: why does it always rain on me">[gbkz]why does it always rain on me)
serbest çağrışım erbabıdır.
(bkz: why does it always rain on me">[gbkz]why does it always rain on me)
serbest çağrışım erbabıdır.
mumkunse bir sure yagmasin, kafasini falan dinlesin ne bileyim. ne lan bu!
tuhaf ülkem türkiye’de internetin ve elektriğin ebesiyle cima edebilen bir doğa olayı. tıpkı rüzgar gibi.
yağdıkça’daki gibi şehre öyle bir yağmur yağar ki ağlarsınız. istanbul’a öyle yağıyor şimdi. gidip her damlasını kucaklayası geliyor insanın. apartmanın dış cephesini yapan işçiler gitmiş, matkap sesi yok, derin bir durgunluk... balkondan sarkıp gökyüzünün en derinine bakmak ister bünye. mikail’e cilveli bir gülücük yollar, koşarak bir yerlere giden insanları izler, kedilere mama atar, azıcık sevinir, azıcık üzülür. melankolidir, başka da bir tanımı yoktur.
rihanna’nın istanbul konserinden beri durmayan doğa olayı.
umbrella yeni nesil yağmur duası oldu heralde.
umbrella yeni nesil yağmur duası oldu heralde.
’ve güldün rengarenk yağmurlar yağdı
insanı ağlatan yağmurlar yağdı
yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak
yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı
sen geldin benim deli köşemde durdun
bulutlar geldi üstünde durdu
merhametin ta kendisiydi gözlerin...’
(bkz: köşe)
(bkz: sezai karakoç)
insanı ağlatan yağmurlar yağdı
yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak
yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı
sen geldin benim deli köşemde durdun
bulutlar geldi üstünde durdu
merhametin ta kendisiydi gözlerin...’
(bkz: köşe)
(bkz: sezai karakoç)
bu yaz peşimizi bırakmayacak doğa olayı sanırsam.
misal ankara da muhtemelen gece yağmaya başlayan yağmur şu an az da olsa devam etmektedir. tabi temmuzun ortasında yağmur görmeye alışkın olmayan zatıma "lan yine hayvan gibi uyudum, insanı eylül’e gelene kadar kimse uyandırmaz mı" dedirtmiştir bir an bu olay.
misal ankara da muhtemelen gece yağmaya başlayan yağmur şu an az da olsa devam etmektedir. tabi temmuzun ortasında yağmur görmeye alışkın olmayan zatıma "lan yine hayvan gibi uyudum, insanı eylül’e gelene kadar kimse uyandırmaz mı" dedirtmiştir bir an bu olay.
kim bilebilirdi ki havadan yagan suyun bile ozlenebilecegini, ozluyor lan insan i$te. gokgurultusunu de ozluyor, $im$eklerin aydinlattigi gokyuzunu de, yagmurun sesini de, yagmurun ardindan cikan islak toprak kokusunu da. ozlemek sadece insana yonelik degil ya, suyu da ozluyor insan suyun getirdiklerini de. sohbahari ozluyor insan, ki$i ozluyor, yagmuru ozluyor insan, yagmurun sesini de. guzel $eyler bunlar hep.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?