diziye vahide girdi; hürrem de erken menopoza. son durum budur.
bunun en güzeli yıllar önce beşiktaşta köşk muhallebicisinde yapılırdı. bi daha da ondan lezzetlisi yapılmadı.
gereksiz oksijen tüketimi.
sonunda yılmaz güneyle buluştu. ne güzeldir kim bilir şimdi oralar...
çikolatadan nefret ettim bu oyun yüzünden.
sabahın köründe toplu taşım araçlarında kitap gazete okumayıp dırdırdır konuşmayı maharet sanan halkımın çenesini kapatabilmeyi başarmış bir oyun türüdür. yol boyu kafayı eğip sanki dünyanın sırrını çözüyormuşçasına telefonuyla bütünleşmiş birini görürseniz, bilin ki o candy crush saga oynamaktadır. kanser gibi hızla yayılır, aids gibi bulaşıcıdır, alzheimer gibi unutkanlığa yol açar.
denizini hiçbir pisliğin kirletemediği dünyanın en güzel denizlerinden birine sahip izmirin cennet tatil beldesidir.
kendisine, kocasına, çocuklarına kahvaltı hazırlayacak çalışan kadının sabah kaytarması.
her yıl daha saçmalayarak sürmekte inat eden bitmeyen kabus. hayır o değil de babam yaşındaki adamların acun karşısında kırılıp büküldüklerini görünce daha da sinir oluyorum. peki neden izledim? bu da başka muamma. eser yenerlerin bölüm başına aldığı para umarım intiharına değer.
ömür törpüsü "öyle bir geçer zaman ki" dizisinin süleymanıyken halk kahramanı haline gelmiş, ıslak hamburger yerken bile kendisinden yardım beklenir bir karaktere dönüştüğünü görünce "aramızda kalsın" adlı tek kişilik gösterisine hız vererek bir yılı geçkin zamandır turne patlaması yaşamış oyuncu ve müzisyendir. şimdilerde sol gazetesinde yazıyor. sıkı adamdır vesselam.
bir akşam yemeğinin hesap pusulası kadar miktar olup bir öğrenci için her ay verilmesi söz konusu olunca herkesin ortadan yok olduğu paradır. tecrübeyle sabittir ki, konusunu açtığınızda herkes bir anda başka yerlere bakar, konu değiştirir ya da - en kötüsü - herkesin burs konusunu desteklemesiyle ilgili ahkam keser.
merhaba ben kuyruklu piyano ve eklemeliyim ki çok duygulandım. en son üniversiteyi kazandığımda böyle bir coşku seline kapılmış idim.
şair seyit pelitli "şizofren istikamet" kitabında "özlemek neresidir insanın?" diye sorduğundan beri bana kafayı yedirten kavram.
en uzun süreli ilişkimin şahidi.
kelepçeli kelepçesiz, şişman ya da zayıf; hiçbir şekilde gideri olmayan şarkıcı.
ekşi sözlükten.
işyerimdekilerin indirecem diye bütün gün kafayı kırıp, indikten sonra da "a.q. eskisi daha güzeldi laaan" tepkileri vererek samsung telefonumu öpmeme neden olan buluş.
burslu okuyan kızların boyanmamış saçları, makyajsız saçları, ugg olmayan botları, analarından doğma renkle korudukları cilt renkleri ile çok net belli olduğu üniversite.
evlilik fotoğrafına baktığımda "yazık oldu taş gibi hatuna" diye düşündüren kadın.
fırsat verilirse çok fena destek olacağım eylem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?