jin

(bkz: life as a house)
(bkz: great expectations)
(bkz: l ultimo bacio)
(bkz: glory)
(bkz: leon)
(bkz: the twilight samurai)
(bkz: my girl)
(bkz: a walk to remember)
(bkz: the notebook)
(bkz: star wars)
(bkz: vanilla sky)
(bkz: rainman)
(bkz: with honors)

hepsinde ağlanmaz fakat bi garip olunur.

the animal lakapli sov gurescisi, bir insanla ayinin evlilik disi cocugudur kendisi..

sirinler adi verilen mavi canlilarin yasadigi, evlerin mantarlardan yapildigi, yeterince uslu olmadan gormeniz muhtemel olmayan mekan..

bir gun tek bacagi tahta ve kafasi kel olan bir adam bir kiyafet balosuna gitmek ister, haliyle bir parti kostumleri sirketini arar ve "bana oyle bir kiyafet yapin ki kel olmam ve tek bacagimin tahta olmasi kusur gibi gozukmesin" der bunun uzerine kiyafet sirketinin yetkilisi " peki size ozaman korsan kiyafeti yolluyorum, korsanlarin tek bacagi tahta olur ve de sapkalari sayesinde kelliginiz de gozukmez" der ancak adam bu kiyafeti begenmez ve "kardesim sen benle alay mi ediyorsun daha duzgun bisi soyle " diyerekten bir azar ceker, bunun uzerine bozulan yetkili " efendim ozaman size bir papaz kiyafeti yollayalim boylelikle uzun cuppe bacaginizi orter uzun sapka da kafanizi kapatir " der tabi adam yine memnun olmaz ve tekrar azarlar " kardesim sen benle t...k mi geciyorsun olur mu oyle sey musluman adamiz ne derler" der bunun uzerine iyice sinirlenen yetkili "durun ben tam size gore bir sey yolluyorum" der...aradan bir kac gun gecer bizim adam isten eve doner ve bir paketle karsilasir allah allah diyerekten paketi acar, paketin icinde sadece bir kase elma receli vardir bizimki hicbir anlam getiremez ve paketin ustundeki notu okur.. "bu receli kelinize suruyorsunuz, tahta bacaginizi da g.tunuze sokuyorsunuz ve elma sekeri oluyorsunuz" bizimki dumur olur.... seklinde bir fikra anlatilan seker turu.

(bkz: gunther)

turk insani eglencelerinden biri, turiste kufur ogretmekten sonra gelen eylem.

dondugma vagmi dondugma diyerekten gelmis gecmis en kil reklam karakteri olma yolunda emin adimlar atan sey..

1986 doğumlu kaliforniyalı profesyonel kaykaycı ve snowboard cu insan olmadğını bize göstermiş olan organizma. lakablarından biri flying tomato (kızıl saçlı kendisi). cnn muhabirini bayanın shaun’a sorduğu şu soru dumur etmiştir.
- shaun babana gerçekten dude diomusun?

shaun white torino 2006 altın madalya

http://www.youtube.com/watch?v=xtv8chfd7aa

(bkz: ted bundy)

triangle below canal street adındaki new york semti, ayrıca chillout çalan güzel yemekleri olan güzel kafeler zinciri.

hayattaki orgasmik tatlardan birini veren bir bira markası. içine limon atmayı unutmamanız gereken şey.

budweiser la aynı şey olmayan, budweiser çek, bud amerikan olan bira markası... amerikan farkla daha güzeldir, derinden bi tatlı hissi verir sloganı da king of beers dır..corona ve bud içilesi biralardır.

kült olacak bir film, cameron crowe imzalı.. orjinali alejandro amenabar tarafından abre los ojos (open your eyes).. matrix muhabbetini, anlayana, matrix filminden daha güzel anlatan film...
derin rüyadayken üzülüp, korkup, mutlu olup ve bir şekilde ancak uyandığımızda rüyada olduğumuzun farkına varabiliyorsak, gerçek hayatta bizi üzen şeylerin gerçekliği ne kadar doğrudur...uzun bilinçli bir rüya mı yaşıyoruz dedirten çoğun ilklerinden olan bir film. sevmeyenlerin sonunun seyirciye bırakılmış bir soru işareti olmasından dolayı sevmediği, bu neden değil diyenler için de nedenin aslında bu olduğu çünkü bir şeyin en büyük izlenimini o şeyin sonunun yarattığı gerçeğine dayanması yüzünden olan, belki izlendiği an ki ruh halinden dolayı yorumlanmaya kasılamayan, haksızlığa uğrayan film.

vanilla sky ında soundtrack ine 3 şarkı katmış olan güzide huzur verici grup.
agaetis bryjun
the nothing song (njosnavelin)
svefn g englar

çekimleri ve kurgusuyla basit gelen ancak bir şekilde seyirciyi derinden etkileyen güzel film. tori amos film için siren adlı bir şarkı yapmıştır güzeldir ayrıca chris cornell ın sunflower adlı şarkısı da film soundtrackinde bulunmuştur, onun dışında life in mono, like a friend, walk this earth alone gibi şarkılar bulunur.
(bkz: charles dickens)

japonca, en gerçek zaferin, kişinin kendi üstüne kazandığı zafer olduğunu belirten bir ifadedir. aikido yu tanımlarken kullanılması gereken bir ifadedir. o sensei morihei ueshiba der ki: aikido da saldırı yoktur, saldırmak ruhun zaten kaybettiği anlamına gelir. biz, mutlak dirençsizlik ilkesine bağlıyız, yani rakibe karşı koymayız, dolayısıyla aikido da rakip yoktur, aikido da zafer, masakatsu agatsudur.

kısaca bu söz, egonun tamamen kapatılmasıyla ve insanın ruhsal bir olgunluğa ulaşmasıyla ancak bulunur...değişik kültürlerde hep bu ruhsal arayış olmuştur. tasavvufta da egoyu öldürmek, asıl ruhumuzu bulmak, bir başka deyişle ölmeden önce ölmek, bir nevi masakatsu agatsudur.

mesnevi

bu aklı terk et de hakiki akla ulaş.
bu kulağı tıka da hakiki kulak kesil!
ırmağı gören suyu esirgemez;
hele o denizi, o bulutu görmüşse.

kaynak olarak bertan başak adlı aikidoka’nın projesi kullanılmıştır.

çok eğlenceli bir dean martin klasiği
sözleri şöyledir:

i’m praying for a rain in california
so the grapes can grow and they can make more wine
and i’m sitting in a honky in chicago
with a broken heart and a woman on my mind.

i’ll ask the man behind the bar for the jukebox
and the music takes me back to tennessee
and when they ask who’s the fool in the corner, crying
i’ll say, little old wine drinker, me.

i came here last week from down in nashville
’cause my baby left for florida on a train
i thought i’d get a job and just forget her
but in chicago a broken heart is still the same.

i’ll ask the man behind the bar for the jukebox
and the music takes me back to tennessee
and when they ask who’s the fool in the corner, crying
i’ll say, little old wine drinker, me...

japon dövüş sanatlarında özellikle kullanılan, japon hayatının her yerinde olan bir nevi usta-çırak, kıdemli-kıdemsiz ilişkisi. bir do da fiziksel yetenekler dikkate alınmadan, tecrübeli olana sempai, tecrübesiz olana kohai denilmektedir. sempai, kıdemli olması nedeniyle kohai yi eleştirir ona yol gösterir ve onu eğitir bu sempai nin sorumluluklarıdır. kohai nin sorumlukları ise sempainin dediklerine uymaktan onun hamallığını yapmaya kadar herşeydir.bu ilişki iki tarafında karşılıklı gelişmesini sağlamaktadır. bu okuldaki son sınıf öğrencileriyle düşük sınıflardaki öğrenciler, iş yerlerinde patron ile çalışanlar arasında da görülen bir ilişkidir, çok önemlidir.. bu ilişkiyi mibun adı verilen doğruluk ve sorumlulukları kapsayan bir sistem altında görürüz..

kuba’nın bacardi romu, amerika’nın kolası ve de evrensel limon suyuyla hazırlanan, özgür küba anlamına gelen leziz içki.

bir film... daha önemlisi şuan sözlüğe sölemek istediğim kelimeler..