biçok arkadaşımın fikren benimsediği bir olaydır. bunun mantıklı sebeplerini de benim ağzımdan öğren sevgili bilgiç.
askerliğimi izmir gibi bir yerde yaptığım için çok şanslıyım diyebilirim. fakat yaptığıma askerlik denir mi bunu ve sistemi sizle rahat rahat tartışabilirim. tartışmadan önce şu ufak bilgiyi versem iyi olacak. burada amaç askeriyeyi tu kaka ilan etmek değil, belli başlı sıkıntıları ve arızaları irdelemek.
ben günde 9 saat nöbet tuttum, nöbetler esnasında da her türlü kaytarmanın ve yatışın zevkine varacak rahatlıkla 5 ayı tamamladım sevgili bilgiç. şimdi sorarım sana? biz, komutanlar tarafından "doğudaki askerle aynı şartlardasın" ortamını yaşamadık. teröristle karşılaşmayacağımız baştan belliydi, herşey "vatan" içindi ne de olsa. bu mu sevgili bilgiç askerlik? üstelik birçok karakolda, alayda taburda bile benim bulunduğum yerdeki gibi güvensiz ve saldırıya açıksın.
esasında doğarken bile eşit doğmuyosun sen, buna karşı çıkmak için kıçımızı kaldırıyor muyuz ki elin herifi "ben kurşun sıkmak istemiyorum" dediğinde celalleniyoruz?
hem "vatan millet sakarya hobaa" diyenleri de gördüm bilgiç. silah sıkamayışlarını, g3 gibi geri tepmenin minimize edilmiş olduğu bir silahla elmacık kemiğini morartan nice salak gördüm ben bilgiç. silah söküp takamayıp zamanını taşak yaymakla geçirenleri de. vicdani ret istemişiz çok mu bilgiç?
ben gittiğim halde vicdanım elvermedi bazı şeylere. onları da anlatmayım bende kalsın. şimdi düşün. atalarımız bize bu vatanı savaşarak bıraktı, karşılığı bu eşitsizliği devam ettirmek mi olmalı sevgili bilgiç? artık cepheye sürülecek mermiye zarar gelmesin diye örten; bebeğini kundağından çıkaran yüce analarınki gibi kararlılığını ortaya koyanlar yok başımızda sevgili bilgiç. kolpalar var, senin kanını emenler var. apoleti makamı mevkiyi gördüğünde götü kalkanlar, kendilerini peygamber sananlar var. iyi insanlar yok mu? görevini en iyi şekilde yapanlar. var tabi olmaz mı. ama inan bana o iyilerin de benim gibi bu sistem eleştirisini hergün lanet ede ede yaptıklarından eminim.
ben tamamen retçilerle aynı düşünmesem bile bu sistemsel saçmalığa ve yavşaklığa uyuz oluyorum. yani devreciliğin biri bin parayken, komutanın değil sistemi yönlendiren güçlerin sözü daha baskınken sen ister 5 ay ister 55 ay git esas duruşa geç bilgiç. reva mı bu geleceksiz kalan insanlara? reva mı bu karanlıkta bırakılmaya zorlananlara? sana, bana?
bir konunun altını çizmekte fayda var. iki kuzenimden biri ağrı doğubeyazıtta, öteki patnosta yaptı askerliği ve döndükten sonra saykoya bağladılar. hayatta yapabilecekleri güzel şeyler olduğu kanısını taşımıyolar artık. zaten vicdanları da reddetti bu kolpa hayatı yaşamayı. şu bayrak altında huzurlu yaşamamızı bize haram edenleri reddedemeyip onun goygoyculuğunu yapanlarda vicdan, ar, namus var mı ki sevgili bilgiç, "ben silah tutmam" diyenleri yargılıyoruz kendimizce?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?