yunan mitolojisine gore, pandoranin actigi o kotuluklerle dolu sandigin en altina, insanlara acidigi icin tanrilar, tum bu kotuluklere katlanabilmelerini saglayacak bir devayi da sikistiriverirler ve mitosa gore, pandora, yine o tum umarsizligiyla tam umut cikiverecekken, kotu bir sey yaptigini anlar ve kutunun kapagini kapativerir, umut icinde sikisip kalmistir...
ama bence bir parcasi da olsa cikmistir umut o kutudan ve su an benim kalbimde konaklamaktadir. ne var ki umut, pek susmaz bir sarkidir, biraz da sirenlerden almistir huyunu (bkz: siren), sarkilariyla sarhos eder insani, ama umutla sarhos olmak da bir derecedir, umudunla sarhossan, kendine baksan da hic bir sey goremezsin... iste umudun pesinden kosarken, bi siir agzima muhurlenmisitir ta ki onun butununu bulup kutudan cikarana dek... ya da cift ruhlar mitosundaki diger yariya olan hasretin diger adi...
susmaz bir sarkiyla muhurlenmistir yuregim,
sustukca susan gecesinde kurekcinin...
...
ne aradigini bilmeyen kucuk bir cocugun comagiyla,
yeni didiklenmis bir topragim ben,
igdeliklerin arasinda.
...
ciceklerin koklerini sunuyorum cocuga,
uc uc boceklerini sonra,
sonra kil parcalari,
sonra kirilip kalbime atilmis sahipsiz bir oyuncak...
topla hepsini cocuk topla...
buyuyunce hepsi nasil olsa unutulacak...(rebelde azul aliento)
umut
insanı, yüreğinde ki umuttur karanlıktan aydınlığa çıkaran.hayata dört elle sarılmaktır,bittim dediğinde daha yeni başladığını anlamaktır,yapamam dediğinde yapabileceğini görmektir,hissetmektir yüreğinde mucizeyi umut.
kötülüklerin en kötüsü;zira acı çekmeyi uzatan duygu der nietzsche.haklıdır kanımca...
bazı anlarda sarılıp tutunacağınız tek çaredir. ama gerçekçi sonların ezdiği güzelliktir.
silmeye cali$saniz da yakanizi birakmiyor bi turlu.hayattan diger beklentilerinizi umursamasaniz da,yok etseniz de,o i$ik olmadan olmuyor i$te..
zifiri karanlikda bile kalsan,yazık ki ya$am devam ediyor.hemde onsuz devam ediyordur ve sen hala salak gibi o i$igi ariyosundur zifiri karanligin icinde aglamaktan curumu$ gozlerinle..
cehennemde yanip o ate$te pes etmeyip cenneti beklemek gibi bazen,bazende isyan edip olmeyi istemek..
yeter artik deyip isyan ederken bile o i$ik vursa yalniz yuzune gururunu sikip atip yine ko$uyosun oraya.kapidan $imdi girse,bi kere arasa,bi kere gulse yuzume..
o terkedildigin,gitme diyemedigin gecede sokaktaki karanliga bakarken,gozlerin gibi bugulu cama gune$i cizmek yeniden i$te..
zifiri karanlikda bile kalsan,yazık ki ya$am devam ediyor.hemde onsuz devam ediyordur ve sen hala salak gibi o i$igi ariyosundur zifiri karanligin icinde aglamaktan curumu$ gozlerinle..
cehennemde yanip o ate$te pes etmeyip cenneti beklemek gibi bazen,bazende isyan edip olmeyi istemek..
yeter artik deyip isyan ederken bile o i$ik vursa yalniz yuzune gururunu sikip atip yine ko$uyosun oraya.kapidan $imdi girse,bi kere arasa,bi kere gulse yuzume..
o terkedildigin,gitme diyemedigin gecede sokaktaki karanliga bakarken,gozlerin gibi bugulu cama gune$i cizmek yeniden i$te..
kenarda bekleyen yedek futbolcunun, 2-0 yenikken, 88. dakikada oyuna girerkenki deparıdır.
bugünlerde, çiçek açan ağaçlarda, iyot kokulu deniz kıyısında, bir çocuğun gülen gözlerinde... orada burada arayıp da içimizde bulamadığımız şey..
umut, şimdi hiç görmeyen birine,
gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
(bkz: herkes gider mi?)
gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
(bkz: herkes gider mi?)
zamanla öldüren bir zehir. yanlış durumlarda oluşuyor. bir müzik bi koku bile beni umutlandırmaya yetiyor. hayal kurdurtuyor umudum bana. özlüyorum. yaşamadığım şeyleri özlüyorum. yaşamayı istiyorum bilmediğim şeyleri. tüm bu hayallerde olan kişileri tek tek gözümde büyütüyorum. onları kutsallaştırıyorum. en doğru onlar en güzel onlarmış gibi. gerçeklikten uzak belki de. ulaşınca iğrençleşecek belki de bilmiyorum sadece en güzel haliyle onları umut ediyorum.
onunla olmayı,ona dokunmayı,yüzünü saçlarıma gömmesini,benimle güneşe karşı gün batımında yürümesini,bana şarkı söylemesini,benimle kütüphaneye gelmesini,ona kahve hazırlamayı,onu fiyakalı giydirip işe göndermeyi hayal ediyorum. sesini bana umut veriyor. bu eski binalar bu ankaranın melankolisi bile umuda dönüşüyor. monotonluğu onunla yenmek istiyorum. onun hakimiyetini istiyorum. doyasıya hissetmek istiyorum sesini tüm odada duyulsun.
sadece umut etmiştim beklemiştim bekliyorum. beklemeyi bırakamıyorum. umudum bitiriyor beni. hiç gitmediğim yerleri özlüyorum.
onunla olmayı,ona dokunmayı,yüzünü saçlarıma gömmesini,benimle güneşe karşı gün batımında yürümesini,bana şarkı söylemesini,benimle kütüphaneye gelmesini,ona kahve hazırlamayı,onu fiyakalı giydirip işe göndermeyi hayal ediyorum. sesini bana umut veriyor. bu eski binalar bu ankaranın melankolisi bile umuda dönüşüyor. monotonluğu onunla yenmek istiyorum. onun hakimiyetini istiyorum. doyasıya hissetmek istiyorum sesini tüm odada duyulsun.
sadece umut etmiştim beklemiştim bekliyorum. beklemeyi bırakamıyorum. umudum bitiriyor beni. hiç gitmediğim yerleri özlüyorum.
gelecege dair olumlu beklenti.umit.
yaşam varsa umut vardır dediğimiz, fakat hala o ümidi nereden bulduğumuzu anlayamadığım şeydir.
(bkz: umut oran)
dünyanın en çabuk yeşeren ve solan çiçeği.
umut etmektir insanı hayata bağlayan. yarının, geleceğin daha iyi olacağına dair umut... durumumuz ne kadar vahim olsa da iyi bir hayata dair hayallerimiz, hedeflerimiz vardır. gerçekleşme olasılığının düşüklüğü önemli değildir. umut etmek yeter. milyonda bir ihtimalin bile bir gün gelip seni bulacağını düşünebilirsin.
ondandır şans oyunlarına dökülen paralar,
defalarca reddedildiği halde sevdiğinin peşinde koşmalar.
küçük bir umut uğruna sırtına evini alıp almanyaya gitti milyonlarca insanım, keza istabula göçüyor insanlar.
bir umuttu kurtuluş destanını yazdıran.
fenerbahçenin de umudu var, kupalara dair.
galatasarayın da umudu var kadıköyde feneri yenmeye dair.
benim de umudum var ülkemi daha aydınlık günlerin beklediğine, geleceğin güzelliklerle dolu olacağına dair. olur ya da olmaz bilmiyorum ama umudum olmazsa hayatın anlamı da olmaz, bunu biliyorum.
ondandır şans oyunlarına dökülen paralar,
defalarca reddedildiği halde sevdiğinin peşinde koşmalar.
küçük bir umut uğruna sırtına evini alıp almanyaya gitti milyonlarca insanım, keza istabula göçüyor insanlar.
bir umuttu kurtuluş destanını yazdıran.
fenerbahçenin de umudu var, kupalara dair.
galatasarayın da umudu var kadıköyde feneri yenmeye dair.
benim de umudum var ülkemi daha aydınlık günlerin beklediğine, geleceğin güzelliklerle dolu olacağına dair. olur ya da olmaz bilmiyorum ama umudum olmazsa hayatın anlamı da olmaz, bunu biliyorum.
(bkz: umut yolcuları)
garip bir şey. istedikçe senden kaçıyor. yakaladım diyorsun bu sefer istek içerisinde kalamıyorsun. hayatını düzgüne koşmaya çalışıyorsun ama sürekli bir şeyle bu umut denen şeyi kırıyor. ne kırılganmış arkadaş. ota boka cat cut ! ! ! insanın avazı çıktığı kadar susası geliyor. yapcak bir şey yokken, yinede umut yitirmemek iyimserlikmidir yoksa umut mu ? evet.
(bkz: umut bulut)
hiçbir şey değişmeyecek diye düşündüm. bugün yeni bir gün değil. yarın yeni bir gün olmayacak.
... benim hayatımda da olmayacak. bu tükeniş çağının orta sınıf hayaletleri olan bizler için, günün koşullarına göre yeri orta-üstle orta-alt arasında değişen (kriz hali malum, bir sürekliliktir ülkemizde), her gün biraz daha inceltmeye çalıştığı zevklerine sıkı sıkı tutunarak yaşayan biz zavallı hayaletler için yeni bir gün yok artık. umut bitti..
(bkz: yeşil peri gecesi)
... benim hayatımda da olmayacak. bu tükeniş çağının orta sınıf hayaletleri olan bizler için, günün koşullarına göre yeri orta-üstle orta-alt arasında değişen (kriz hali malum, bir sürekliliktir ülkemizde), her gün biraz daha inceltmeye çalıştığı zevklerine sıkı sıkı tutunarak yaşayan biz zavallı hayaletler için yeni bir gün yok artık. umut bitti..
(bkz: yeşil peri gecesi)
tamirci çırağı der ki :
"..umut gönlümün ekmeği,
umar ha umar,umar..."
bir cem karaca şarkısında geçer bu dizeler.
"..umut gönlümün ekmeği,
umar ha umar,umar..."
bir cem karaca şarkısında geçer bu dizeler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?