türk gibi kuvvetli

7 yaşında tahta çıkan ve 39 yıl padişahlık yapan dördüncü mehmed zamanında osmanlı imparatorluğu en geniş sınırlarına ulaştı. bu dönemde, dünyanın hemen bütün devletleri türklerin gözüne girmek, onlarla diplomatik ilişki kurmak için gayret gösteriyor ve bu konuda adeta birbirleriyle yarışıyorlardı. ünlü fransız tarihçilerinden albert vandal bu konuda şunları yazıyor:

"en medeni milletlerden en barbarlarına kadar dünyada her devlet; askeri gücünden korktukları türk devleti’nin karşısında eğiliyor ve türklerle hoş geçinmeye çalışıyordu. istanbul, her milletin diplomatlarıyla dolup boşalan bir merkezdi. osmanoğulları’nın tahtı önünde eğilmek için büyükelçiler birbirleriyle yarışıyorlardı."

avrupada güç karşılaştırılması yaparken toplum arasında kullanılan deyimlerden biridir.

şimdi sıra onlarda... kaslarımızı geliştireceğimize, beynimizi çalıştırsaymışız da bu durumda olmasaymışız..

bi başka varyasyonu :(bkz: fumare come un turco)
(bkz: forte come un turco)

fransızca’da bir deyimdir ve victor hugo’nun ’sefiller’ eserinde de geçer.

çokça zannedildiği gibi türklerin kas gücünden değil sadece güçten bahseden deyim.